Hüsrev ü Şirin
Hüsrev ü Şirin, II. Murat'ın ricası üzerine, onun adına Şeyhî tarafından kaleme alınmış bir mesnevi.
6400 beyitten oluşan Hüsrev-ü Şirin'de Sasani hükümdarlarından Hürmüz'ün oğlu Hüsrev-i Perviz, Azerbaycan'da Berde kentinin prensesi olan Şirin ve Ferhat arasında geçen olayları konu edinmiştir. Dram ve aşk temalıdır. Bazı tarihçilere göre eserin kaynağı gerçek bir olaya dayanmaktadır.
Bu ünlü tema, çoğu zaman Hüsrev ü Şirin isimiyle bazen de Ferhad ü Şirin(Ferhat ile Şirin) ismiyle birçok ünlü edebiyatçı tarafından tekrar kaleme alınmıştır. Hüsrev ü Şirin daha önce Farsca edebiyatında da şiir olarak işlenmiştir. Ilk kez Azeri asıllı Nizami Gencevi (1141-1209) tarafından 1177 - 1181 de Farsca hazırlanmış (ve "Beş Mücevher (پنج گنج Panj Ganj)" adlı Hamse'si içinde ihtiva edilmiş bulunan) "Hüsrev ü Şirin" ile isim yapmıştir. Daha sonraları eserin konusu farklı şairler tarafından tekrar tekrar işlenmiştir. Bunlar arasinda Herat Timurlar devletinde yaşamış Hatifi (1454-1521), Farsça yazdığı "Hamse"'sinde bulunan ve Nizami'nin eserine nazire olarak hazirlanan "Hüsrev ü Şirin" mesnevisi ile ün kazanmıştır.
Bu versiyonların içinde Türkçe yazilmasi ile en çok yer eden ve ünlenen Şeyhî'ninkidir. Şeyhi de bu önemli eserinin yaklaşık 2000 beyitten oluşan baş kısmını Nizamî'den değiştirerek tercüme etmiş, kalan bölümünü ise kendisi yazmıştır. Fakat Şeyhi bu eserini bitiremeden vefat etmiştir. Eseri Sultan II. Murad'ın emriyle Şeyhî'nin kız kardeşinin oğlu Cemâlî Germiyanî tamamlamıştır.[1]
Kaynakça
- ↑ İsmail H. Uzunçarşılı, Kütahya Şehri, İstanbul Devlet Matbaası, 1932, s, 228