Lapis lazuli
Lapis lazuli veya laciverttaşı, çok eski çağlardan beri mücevher olarak kullanılan bir taş türü. Koyu mavi renkte, yarışeffaf-opak niteliğinde, özellikle Antik Mısır'da firavunlar tarafından çok önem verilmiş kıymetli bir taştır.
Lapis lazuli bir mineral değil, kayadır. Çünkü birkaç mineralden oluşmuştur. Gerçek bir mineral olabilmesi için sadece bir mineral türünü içermesi gerekirdi.
İsminin kökeni
İsmin ilk kısmı olan lapis, Latince kökenli bir kelimedir ve "taş" manasına gelir. İkinci kısım olan lazuli ise, Latince lazulum kelimesinin genitif hali'dir (-in hali). Lazulum kelimesi de zaten Arapça (el-)lâciverd kelimesinden türemiştir ki bu Arapça kelimenin kökeni de Farsça lâciverd sözcüğüne dayanır. Aslında bir yerin ismi olan bu kelime zamanla taş ile ilgisi yüzünden mavi manasında kullanılmaya başlandı. İngilizce "gökmavisi" manasına gelen azure kelimeside buradan türemiştir. Bir bütün olarak incelenirse lapis lazuli mavinin taşı ya da gökyüzü taşı manasına gelir.
Eski Yunan'da "Sapphirus" olarak geçen lapis lazuli "içerisinde altın damarları olan, mavi renkli bir taş" olarak bilinmekte idi; bugün bu isim mavi korindon çeşitleri için kullanılmaktadır. Sonraları lapis içinde mevcut olan piritin bu altın rengini verdiğinin anlaşılmasıyla birlikte iki taş birbirinden ayırt edilmeye başlamıştır.
Tanımı ve Özellikleri
Lapis lazulinin ana bileşeni lazurittir (yaklaşık %25-40). Lazuritin kimyasal formülü (Na,Ca)8(AlSiO4)6(S,SO4,Cl)1-2'dir. Lapis ayrıca kalsit (beyaz) ve pirit (sarı) de içerir. Ayrıca augit, diopsit, enstatit, mika, hauynit, hornblend ve nosean da içerebilir. Sertliği yaklaşık 5.0-5.5 arasındadır.
Lapis lazuli genelde kireçtaşlarının kontakt metamorfizmasıyla oluşur.
En güzel rengi, pirinç sarısı renginde pirit zerrecikleriyle hafifçe kaplanmış koyu bir mavidir. Beyaz kalsit damarlarının olmaması ve pirit kalıntılarının az olması lazımdır. Fazla kalsit veya pirit ihtiva eden taşlar diğerlerine oranla pek değerli değildir.
Genellikle rengi sayesinde tanınan lapis lazuli, HCl (hidroklorik asit) ile karşılaştığında H2S gazı verir. Bu gazın kokusu çürümüş yumurtaya benzemektedir. Taştaki pirit varlığı çoğu zaman doğal lapis lazuliyi birçok lapis imitasyonundan ayırmak için önemlidir.
Kaynaklar
En saf ve kaliteli lapis lazuli Afganistan, Bedahşan'da beyaz mermer içinde damarlar ve mercekler halinde çıkarılır. Dünyadaki en eski madenlerden olan bu madenler antik zamanlarda firavunlara da lapis lazuli sağlardı.
Afganistan'daki maden yatakları dışında, lapis Şili, Ovalle'nin yakınındaki And Dağları'nda da bulunmuştur. Burdan çıkarılan lapis lazuli lacivertten çok daha açık ve soluk bir mavi rengindedir. Daha önemsiz başka maden yatakları ise Rusya, Angola, Burma, Pakistan, ABD ve Kanada'da bulunur.
Kullanımları
Yüzyıllar boyunca lapis lazuli özellikle mücevher ve oymalarda sıklıkla kullanılmıştır. Bunların dışında mozaik, vazo, boncuk ve mücevher kutularında da kullanılmıştır. uyumaya yardımcı olduğu da söylenir
Kültürel ve Tarihi Kullanımları
Antik Mısır'da lapis lazuli bok böceği şeklindeki süs eşyaları, nazarlıklar ve benzeri takı eşyalarının vazgeçilmez malzemelerinden birisi olmuştur. Asur ve Babilliler tarafından mühür olarak kullanılan Lapis Lazuli, Mısır'da yapılan arkeolojik kazılar esnasında MÖ 3300-3100 zamanında bir yerleşim birimi olan Nakada bölgesinde kraliyet dönemi öncesinden kalma lapis mücevherler bulunmuştur. Aynı zamanda toz haline getirilmiş lapisin Antik Mısırlı kadınlar tarafından göz farı olarak da kullanıldığı bilinmektedir.
Ölüler Kitabı'nın 140. bölümünde yazdığı üzere, göz şeklinde altından bir muhafaza içerisine yerleştirilmiş lapis lazuli güçlü bir tılsım olarak kabul ediliyordu. Her ayın son gününde bu sembolik göze sunulan adak sonrasında, kullanıcının kötülüklerden korunacağına inanılırdı.
Fırat Nehrinin yakınında bulunan Ur'un Antik Sümer kraliyet mezarlarında lapis lazuliden yapılmış sayıları 6000'den fazla kuş, geyik, kemirgen heykelciklerinin yanı sıra çok sayıda boncuk, tabak ve silindir mühür bulunmuştur. Bu eşyaların çoğunda kullanılan lapis lazuli Afganistan, Bedahşan'daki madenlerden çıkarılmıştı. Pek çok Sümer ve Akad yazısında lapis lazuli, krallara layık zenginlik ve ihtişamda bir taş olarak belirtilmiştir.
Romalılar ise lapisin güçlü bir afrodizyak olduğuna inanmıştır. Orta Çağ'da ise lapisin sağlığa faydalı bir etkisinin olduğu, ruhu günah, kıskançlık ve korkudan arındırdığına inanılırdı.
Lapisin aynı zamanda tıbbi faydaları olduğuna da inanılırdı, öğütülerek toz haline getirilen lapis, süt ile karıştırılıp deri apselerine pansuman ve ülsere karşı tedavi amaçlı kullanılırdı.
Nevşehir Göreme açıkhava müzesinde bulunan Tokalı Kilise lapis mavisi ile ünlüdür.