Mütareke basını

Mütareke Basını, Mütareke döneminde Milli Mücadele aleyhinde yayın yapan basına verilen ad.

Mütareke basını Ali Kemal, Refi Cevat Ulunay, Sait Molla, Mustafa Sabri Efendi, Mehmet Asım gibi gazeteci ve yazarların milli mücadelenin verilmesine karşı olan tavırlarını ortaya koydukları basına daha sonradan verilmiş isimdir. Bu yazarlar Damat Ferit Paşa'nın İngiltere ile dostane işbirliğini savunan Hürriyet ve İtilaf Fırkası politikalarını destekler, Türk Milleti kavramına antipati duyar onun yerine Osmanlı halkları fikrinin devam ettirilebileceğini savunur. Türk milletini Anadoluda yaşayan sadece tarım ve hayvancılıkla uğraşan, tahsili ve bir zanaati olmayan köylüler olarak tanımlayarak bu insanların Düvel-i Muzzama karşısında varlık gösteremeyeceğini bu yüzden büyük devletlerle Mondros Mütarekesi çerçevesinde sürdürülen dostane ilişkilerin doğruluğunu savunurlar.[1] Örnek olarak bunlardan Mustafa Sabri Efendi, İki paralık Mustafa Kemal kuvvetinin baskısına boyun eğerek İngilizlerin, Fransızların, ve sair devletlerin İstanbul'dan çekilip gitmelerini ancak Kemalistlerin idam ettiği Türk aklı kabul edebilir demiştir.[2]

Güncel anlamıyla

Yirminci yüzyılda Türkiye Cumhuriyeti'nde tam bağımsızlıktan ödün vermeyi, yabancı devletlerin Türkiye Cumhuriyeti iç işlerine müdahalesine ve hükümetlerin bu duruma tepkisiz tutumlarına tabî ya da olumlu bakan yayın organlarını suçlamak için kullanılır olmuştur.[3][4]

Çoğu aynı zamanda gazeteci olan yazarların kendi meslektaşları aleyhinde Mütareke basını suçlaması yapmaları yine meslektaşları tarafından, Avrupa Birliği ile görüşmeler sürecindeki ve benzeri gelişmelerdeki basının tutumunun işgal dönemindeki basının tutumuyla karşılaştırılamayacağı ifade edilerek haksız bulunur.[5]

Basının ve medyanın geçmişteki örneklerinin aksine büyük sermaye sahibi kimselerin elinde toplanmış olmaları ve bunların kendi holdinglerinin ihale alma, vergilerinin ertelenmesi gibi akçeli konularında hükümetler ile görüştükleri, bunun basının tarafsız haber verme hürriyeti ortadan kaldırdığına ilişkin tartışmalar olmuştur.[6]

Belirgin ve ayırtedici unsurları, Türkiye'de yaşayan insanlar için değil küresel sermayenin beklentilerine dönük yayın yapmaları bu tanımlamanın halk arasında yaygınca kullanılmasına neden olmuştur. Çağımızda mütareke basını da kendi içinde iki gruba ayrılmaktadır; Amerikan ulusal sermayesine göre yayın yapanlar ve küresel sermayeden yana olanlar. Küresel sermaye süreci ile çoğu zaman AB süreci birbirine çakıştığı için AB destekçisi olanlar da küresel sermayeci grup içinde yer alırlar.

Şair ve yazar Attilâ İlhan, daha sonra kitap haline de getirilen, Hulki Cevizoğlu'nun sunduğu Ceviz Kabuğu televizyon tartışma programında mütareke basını tabirini kullanmıştı. Attilâ İlhan konuşmasında, Türkiye'nin bir hain kontenjanı olduğunu, bunun nüfusun yüzde 10'u olduğunu; Türk aydını dediğimiz kişinin, Batı'nın manevi ajanı olduğunu; eğitim, savunma ve ekonominin milli olması gerektiğini, olmazsa Sevr'in geri geleceğini, Batı diye bir şey olmadığını, bunun hayâli bir kavram olduğunu söylemiş ve Türkiye'de basın Türk değildir suçlamasını sözlerine eklemişti. Bu gazete ve diğer basın yayın organları hükümetin güdümünde yayınlarını sürdürmektedir. (Özellikle Taraf gazetesi yayınları Genelkurmayı ve orduyu hedef alarak yıpratma operasyonunun başını çekmektedir.) [7]

Mütareke yanlısı gazeteler

Dış bağlantılar

Kaynakça

This article is issued from Vikipedi - version of the 7/14/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.