Mehmet Celal
Mehmet Celal, (d. 1867, İstanbul - ö. 1912, İstanbul) son Osmanlı döneminin tanınmış yazar ve şairlerinden biridir. Duygusal ve hayalci şiir ve hikâyeleri ile tanınmıştır.
Özgeçmiş
Mehmet Celal 1867 yılında İstanbul'da doğdu. Babası Jandarma Dairesi Başkanı General Hakkı Paşa idi. Eğitimi tamamlayamayan Mehmet Celal babası sayesinde Jandarma Dairesine memur olarak girmiş, ancak içkiye düşkünlüğünden dolayı işten atılmıştır. Yaşamının geri kalan kısmında kitap ve şiir yazarak, özel okullarda edebiyat dersi vererek geçinmiştir.
Mehmet Celal'in oldukça renkli bir özel yaşamı vardı. 5 kere evlenmiş ve boşanmış olan yazar padişah II. Abdülhamit'e karşı yazdığı yazılardan dolayı tutuklanarak hapse girmişti[1].
Mehmet Celal 26 Ocak 1912 yılında 45 yaşındayken çok içki içmekten dolayı yakalandığı karaciğer hastalığından vefat etti. Yenikapı Mevlevihanesi Mezarlığına gömüldü.
Sanatı
Dönemindeki Edebiyat Dünyası
O dönemde,bir taraftan eski Divan şiiri anlayışıni izleyenler bir taraftan Muallim Naci'nin öderlik yaptığı yeniye açık ama Divan şiiri anlayışını sürdürenler, diğer yandan Servet-i Fünun şairleri dolayısıyla çok canlı bir şiir ortamı vardı. Yazın tartışmaları hükümetin dikkatini çekecek kadar ateşliydi.
Şiir Anlayışı
İlk şiir kitabı olan Ada 'yı daha 19 yaşında iken yayınlayan Mehmet Celal şiir yazmaya küçük yaşlarda başladı.
Mehmet Celal,dönemindeki edebiyat ortamı içinde Muallim Naci'nin yolunu izleyerek Servet-i Fünunculara şiddetler saldırılarda bulundu; ama bu arada Batı'dan gelen etkileri de pek reddetmedi. Bu konudaki kimi eleştiri ve yazıları Divan şairleriyle ilgili kitaplar olan Elvah-ı Ma'sumane ve Makalat-ı Edebiye (1895) adlı yapıtlarında yer almaktadır.
Şiirerini kolayca ve kısa zamanda yazdığı için "şair-i zi-irtical" (doğaçlama yapabilen şair) sanıyla ünlenen aydın, titiz bir sanat endişesi ve kudreti taşımayan ve bütün değerini gerek içerik gerekse ifadesindeki samimilikten alan şiirler yazmıştır.
Öykü ve Roman Anlayışı
Mehmet Celal'in anlatı yapıtları,Namık Kemal'in açtığı yazınsal anlattığı çığırıyla Ahmed Mithat Efendi'nin geliştirdiği popüler anlatı anlayışının arasında bir yerdedir. Popüler anlatıya daha yakındır. Bu nedenle romanları ve öyküleri kolay anlaşılır.Okuru ilk anda duygularıyla kavrayan yapıtlardır.
Romanlarında kendi yaşamından esinlendiği gibi,örneğin Leman (1910) roman,karşı çıtığı Servet-i Fünun yazarlarından Halit Ziya Uşaklıgil 'in Aşk-ı Memnu (1900) romanından belirgin izler taşır.[2]. Yapıtlarından 19 tanesini Yahut bağlacı kullanarak adlandırmıştır.
Yapıtları
Şiir
- Ada'da Söylediklerim (1886),
- Gazellerim (1894),
- Zade-i Şair (Şair Oğlu,1895),
- Sultan Osman Gazi Yahut Bir Sayyad-ı Hümayunbaht (1892),
- Asar-ı Celal' (Celal'in Yapıtları,1896),
- Şir-i Gaza (Gaza Aslanı,1896),
- Şairane (1896)
Roman ve Uzun Öykü
- Orora (1886),
- Dehşet Yahut Üç Mezar (1886),
- Venüs (1887),
- Bir Kadının Hayatı (1890),
- Elvah-ı Sevda (Sevda Görünümleri, 1892),
- Hala Seviyor Yahut İftirak (1891),
- Vicdan Azabı Yahut Bilinmeyen Kıymet (1891),
- Küçük Gelin (1892),
- Mükaat (1894),
- Zehra (1895),
- Rene (1895),
- Bir Sefil Kadının Hayatı (?),
- Danemalude (İffetsiz,1900),
- 'Kuşdili'nde (1910),
- Leman (1910),
- Nedamet (Pişmanlık,1910),
- İsyan (1910)
Öykü
- Margarit (1890),
- Vicdan Azabları yahut Bilinmeyen Kıymet (1892),
- Müzeyyen (1899),
- İsmete Taarruz (1900),
- Ninni (1900),'
- Solgun Yadigarlar (1901),
- Samimiyet (1901),
- Piyano (1902)
Eleştiri
- İstiğrak Yahut Nesirlerim (1886),
- Musahhah, Mükemmel ve Mufassal Gülşen-i Muharrerat Yahut Muharrerat-ı Resmiye ve Gayr-i Resmiye ve Tüccariye (1889),
- Teracim-i Ahval-i Meşahir Yahut Zamanımızım Osmanlı Üdeba ve Muharririni Ahmet Rasim Bey (1900),
- Makalat-ı Edebiyye (1902)