Melek Girmez Sokağı

Melek Girmez Sokağı, Osmanlı İmparatorluğu'nda Yeniçeri Ocağı'nın bozulup önüne geçilemez hale geldiği dönemde İstanbul Bahçekapı'da bulunan fuhuş ve cinayet yuvası olan bir sokaktır.[1] İki tarafında ahşap dükkânlar, kahvehaneler ve kayıkhaneler bulunur, bunların üst katları da bekâr odaları olarak kullanılırdı.

Bölge II. Mahmud döneminde Yeniçerilerin otuzbirinci bölüğünün sorumluluğunda idi ve Yeniçeri ağası Süleyman Ağa'nın arpalığıydı. 1813 kayıtlarında Melek Girmez fuhuş yatağı olarak yer alır.

1812 yılındaki büyük veba salgınında, tarihçi Şânizâde Atâullah Efendi'ye göre, "Hastalığın zinâ ve ahlâksızlığın çoğalmasının eseri olduğunu düşünen bazı dindar insanlar, bunların ortadan kaldırılması yönünde görüş bildirdiler." Bu nedenle II. Mahmud'un emriyle Galata, Üsküdar ve Tophane'deki bütün bekâr odaları yıktırıldı. Melek Girmez Sokağı'ndaki yıkımda sadrazam vekili Rüşdü Paşa, mimar ağa ve yeniçerilerden bir grup kolluk kuvveti ve pek çok amele hazır bulundu. Bu yıkım sırasında sokaktaki ve kayıkhanenin üzerindeki bütün odalar birkaç saatte yıkılarak ortadan kaldırıldı. Yıkım sırasında bazı odalarda vebaya yakalanmış ya da yeni ölmüş birkaç kadına da rastlandı.[2] Ahmet Rasim, Fuhş- i Atik kitabındaki makalelerinden birinde şöyle der:[3]

"Yeniçeriliğin son yıllarında, bu asker ocağı bir haşarat haline gelmiş ve kayıkçı, mavnacı, hammal gibi berâk uşakları yeniçeri yazılıp, Bahçekapı iskelesi ve civarını türlü fuhuş ve rezaletin sokaklara taşdığı bir semt haline getirmişlerdi. Kayıkhaneler ve kahvehanelerin üzerinde bekar odaları bulunurdu. Buraya 'Melek Girmez Sokağı' den­mişti. Veba salgını çıkınca buralara baskın yapıldı ve kapatıldı."

Aynı yere yaptırılan camiye, bu dönemin anısına Hidayet Camii adı verildi.[4]

Popüler kültürde

Orhan Pamuk, neden tarihî romanlar yazdığı yönündeki bir soruya cevap verirken, Reşad Ekrem Koçu'nun kitabındaki resimlerden söz eder:[5]

"Böylece her gün saatlerce tozu alınan karanlık apartman katında tozlar gölgeler gibi gene birikirken, ben, fuhşa alet oldukları düşünüldüğü için Azapkapı'daki maymuncu dükkânlarından alınarak ağaçlara asılan biçare maymunların hikâyesini okurdum. Öfkeli çamaşır makinasıyla birlikte herkesin bir kaynar su ve arap sabunu öfkesine kapıldığı çamaşır günlerinde bir deliğe sıkışır, vebaya yakalanarak cezalanan Melek Girmez Sokağı'nın fahişelerinin karakalem resimlerine bakardım."

Kaynaklar

Kaynakça

  1. Zaman tünelinde Şehr-i İstanbul'un seyir defteri - Levon P. Dabağyan
  2. OSMANLI TÜRKÇESİ-II
  3. OSMANLILARDA CİNSELLİK - HALÛK AKÇAM
  4. Eminönü Hidayet Camii
  5. Beyaz Kale'ye giriş
This article is issued from Vikipedi - version of the 9/8/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.