Nadajlı Sarı Abdurrahman
Nadajlı Sarı Abdurrahman 15. yüzyılda yaşamış. 1602'de düşüncelerinden dolayı idam edilmiş, Osmanlı alimidir.
Târîh-i Naimâ ve d'Ohsson'un eserinde hakkında bilgi verilmektedir. Hammer'e göre, aslen Macar mühtedi ailesinden gelmektedir. Sarı lakabını taşıması da, kendisinin sarışın olduğu ifade ediyor olabilir. Naima onun Behram Paşa Medresesi'nde hariç payesiyle müderris olduğunu bildiriyor. D'Ohsson'a göre, "çok iyi yetişmiş", ne Müslümanlığa, ne de Hıristiyanlığa inanan bir alimdi. Naîmâ onun bir "dinsiz" olduğunu söyleyerek Cennet ve Cehennem'i alaya aldığını, Kıyamet Günü'nü reddettiğini söylemektedir. Onu yargılayan mahkemenin üyelerinden Anadolu kazaskeri Esad Efendi'nin, dönemin veziriazamı Tırnakçı Hasan Paşa'ya yazdığı mektupta: Böyle zındık görmedim. demiştir. Mektubun sonunda "Zındıkın ise ba'de'1-ahz tevbesi makbul olmayup bi-lâ te'hîr katli vacip olmağla Şer'-i şerîf mûcebince katline hükm'olındı"(haşr ve neşri, cennet-cehennemi, sevap-cezayı inkar ettiğini, aleminsonsuzluğuna ve alemde tabiat kanunları üstünde olaylar olamayacağına inanmış vecezasını çekmiştir) diyerek, dine aykırı davranışları nedeniyle idamının uygun görüldüğünü anlatmıştır. Allah kavramını inkâr etmediği için Kazasker Esad Efendi onu mülhid diye değil, zındık olarak nitelemektedir. Naîmâ'nın kaydına göre 26 Ekim 1602 Cumartesi günü idama mahkûm edilmiş ve aynı gün Divan-ı Hümâyun'da boynu vurularak öldürülmüştür.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- http://portal.firat.edu.tr/Disaridan/_TEMP/278/file/2009-/ENVER%20DEMIRPOLAT%20OSMANLILARDA%20FELSEFENN%20SERVEN.pdf
- Ahmet Yaşar Ocak - Osmanlı Toplumunda Zındıklar Ve Mülhidler