Robinson Crusoe & Cuma
Robinson Crusoe ve Cuma | |
---|---|
Robinson Crusoe ve Cuma | |
Yayım bilgileri | |
Yayımcı | L-Manyak |
İlk görünüm | 1997 |
Hikâyedeki bilgileri | |
Uyruğu | Türkiye |
Robinson Crusoe & Cuma, Daniel Defoe Robinson Crusoe adlı kitabından esinlenerek Gürcan Yurt'un ilk defa Temmuz 1997 tarihinde L-Manyak dergisinin 19. sayısında çizmeye başladığı popüler bölümdür. Robinson Crusoe bir adada mahsur kalmış bir denizcidir. Cuma ise o yakınlardaki bir grup yamyam tarafından oraya yemek olarak getirilmiş bir yabancıdır.
Robison Crusoe hayatta kalmak ve rahat bir yaşantı sürdürmek için adada yel değirmeninden, şarap mahsenine kadar birçok şey inşa etmiş; kendini Cuma'ya bir İngiliz asilzadesi olarak tanıtmıştır. Aslında yorkshire'ın kenar mahallesinde yetişmiş, gemilerde hep itilip kakılan bir tayfa olmaktan öteye gidememiştir. Cuma ise Robinson'un tek arkadaşıdır. Robinson ile Cuma adada geçinip giderler.
Adadaki olaylar gerçek hayattaki günlük olaylardan esinlenerek çizilmiştir. Örneğin; Robinson ve Cuma, bir geyiğin çektiği at arabaları ile adada seyahat ederken önlerine ormandan bir ayı çıkar ve at arabasının yolunu keser. Ayının saldırmak gibi bir amacı yoktur. Sadece kendi habitatında yaşamaktadır. Robinson ise aniden önlerine çıkan bu hayvana çok sinirlenir ve arabada bulunan bir lövye ile ayıyı kovalar. Bu durum günlük haberlerde okuduğumuz ya da gördüğümüz herhangi bir olaydan esinlenerek kaleme alınmıştır. Çünkü Türkiye'de trafikte aniden ana yola çıkan ve kazaya mesuliyet verebilecek olaylar çok olur ve bu olaylardaki araç sürücüleri birbirleri ile çoğu zaman kavga ederler. Bunun gibi birçok günlük olay Gürcan Yurt'un karikatür konularının içinde yer alır.
Kimi karikatürist eleştirmenlerine göre ise Robinson yöneten, Cuma ise yönetilen sınıfı temsil eder. Bu iki sınıf arasındaki çatışma kitaptaki olayların büyük çoğunluğunu oluşturur. Cuma, Robinson tarafından sürekli ezilir ve buna isyan eden Cuma karşılık verir. Bunun sonucunda ise Robinson tarafından cezalandırılır.
Robinson Crusoe her ne kadar İngiliz olduğuyla övünse de o aslında tipik bir Türk'tür. Çünkü Gürcan Yurt, Robinson karakteri ile bir Türk'ü canlandırmıştır. Hemen hemen tüm diyologlardan bu anlaşılabilir. Robinson kendini adanın kralı olarak görür. Cuma'yı baca temizleme gibi en pis işlerde çalıştırır; kendisi sadece emir verir. Deniz kaplumbağası yerken Robinson, Cuma'ya çatalı ortaya batırmamasını, önünden yemesini söyler. Futbol hastasıdır. Asla yenilmeyi kabullenemez. Bunun gibi birçok örnek Gürcan Yurt'un kitaplarında bulunabilir.
Robinson Crusoe & Cuma serisinin son kitabı olan Robinson Crusoe & Cuma 5 kitabevlerinde satılmaktadır.