Sızır, Gemerek

Sızır Şelalesi

Sızır Sivas'ın bir beldesidir.

Nüfus

2007 Adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre nüfusu 3836'dır. (Bu nufusa Arpaözü köyü dahil değildir.)

5 mahalle muhtarlığı vardır, bunlar:
1. Köprübaşı Mahalle Muhtarlığı
2. Subaşı Mahalle Muhtarlığı
3. Kalebaşı Mahalle Muhtarlığı
4. Yeni Mahalle Muhtarlığı
5. Arapaözü muhtarlığı

Nüfus sayımı yıllara göre:

2015,de_____3500
2000'de-----9145
1995'de-----7388
1990'de-----5096
1985'de-----4731
1980'de-----4441
1970'de-----4343
1965'de-----3779
1960'de-----3554
1955'de-----3155
1950'de-----2642
1945'de-----2346
1940'da-----2308
1935'de-----2069

Coğrafya

Ormanı, şelalesi, doğal su kaynakları ve tarihi mekanları ile tanınır. Sivas iline 130 km, Kayseri iline 100 km, Gemerek ilçesine 22 km. mesafede bulunur. Eskiden Şarkışla ilçesine bağlı bir köy iken 1954 yılında Gemerek'e bağlı bir belde haline gelmiştir.

Altyapı

Bir lisesi,bir ilkokulu, bir ortaokulu, dört camisi, bir sağlık ocağı, bir PTT şubesi, bir eczanesi, bir orman bölge şefliği, bir tarım kredi kooparatifi, bir Çiftçi Kooperatifi,bir alabalık tesisi, dört adet lokantasi, bir sarrafi, bir demir dograma Atölyesi , iki ahşap dograma atölyesi, bir oto elektrikcisi, bir motor tamircisi, bir petrol tesisi bulunmaktadır.

Sızır'ın tarihçesi

Cografi konum

Sivas'ın batı tarafında yer alan Gemerek ilçesine bağlı bir kasabadır. Tamamen karasal iklimin tesiri altındadır. Kışları soğuk, yazları sıcak ve kurak geçer.

Maksimum ısı 40, minimum ısı -34.4 derece ve yılın 125 ile 145 gününde don olayi görülür. Sızır kasabasının kuzey batısı ormanlık alanlarla kaplı olup bu bölgede çok sayıda ( 12 Adet ) yayla mevcuttur. Bunlardan bazıları; Kaymaklık, Taalti (Calalgilin Oba, Pekerlerin Obası), Kısıkyurt, Püsküllü Oluk, Hamdigilin oba, Satalan (Tosunun obası )Yusufalin oba, Eyupgilin oba,Gevreklerin oba Arpa tarlası ve Karamuklu yaylaları mevcuttur ve bu yaylalarda yılın 6-7 ayı yaşam olmaktadır.Bazı yaylalar da kanalizasyon ve şebeke suyu bulunmaktadır.

Sızır Eskiköy Ören Yeri

Sızır kasabasının güneydoğu girişinde eskiköy adıyla anılan mevkidedir. Elde edilen buluntular bu bölgenin çok eski bir yerleşim merkezi olduğunu göstermektedir. Kayalık ve yeşil bir alan içerisinde bulunan bu bölgede birçok mağara vardır. Bölgenin doğusunda bulunan çağarşak mevkiinde yüze yakın mağara bulunmaktadır. Bunlardan bazıları çesitli nedenlerden dolayı tahrip olmuştur. Eskiköy'de Necip'in İni adıyla anılan mağara yeraltı şehrini andırmaktadır. 25–30 m'ye kadar içerisine girilebilmekte ve içeride odalara ayrılmaktadır. Yine bu bölgenin güneydoğusunda bulunan Köşkbaşı adiyla anilan yerde bir Köşk bulunduğu, burada bulunan arkeolojik kalıntılardan anlaşılmaktadır. Maalesef bu kalıntılar zaman içerisinde bilinçsizce halk tarafından çesitli yerlerde kullanılarak tahrip edilmiştir.

Sızır'da bu ören yerlerinden baska; Karacaören ve Dendeliz ören yeri ile kasabanın kuzeybatısında ormanlık bir alan içerisinde bulunan Çatalsay mevkiinde de bir su sarnıçı kalıntısı bulunmaktadır. Bütün bu kalintilardan Sizir'in Roma ve Bizans döneminde yerlesim merkezi oldugu sanilmaktadir.

Sızır Kalesi

Sızır kasabasının şu andaki yerleşim merkezi olup, görünen kalıntı yoktur. Kasabanın merkezinde bulunan Höyüğün çevresinin çok önceleri su ile çevrili olduğu, zamanla suların çesitli tabii nedenlerden çekildiği ve Roma Kralı Sezar zamanında buraya bir kale yapıldığı tahmin edilmekte, bundan dolayı Sızır'in adının Sezar'dan geldiği söylenmektedir. Kale üzerinde bulunan mahalle şimdi Kalebaşı mahallesi olarak anılmaktadır.

Diğer bir rivayete göre de bu bölgede fazla suyun sızması sonucu önceleri Sızar diye anıldığı sonradan Sızır'a dönüştürüldüğü ifade edilmektedir.

Eski tarih

Gecmişi Roma ve bizans imparatorluklarına dayanan Fakat Turklerin Anadolu'yu fethinden sonra (1071) Türk yurdu haline gelen gerek coğrafi gerekse doğal güzellikleri ile sivas ilinin güzide yerleşim merkezlerinden biridir. Türklerin Anadoluya yerleşmeleri ile beraber bu bölgeye abdi oğlu diye bilinen bir aşiret yerleşmiştir.

Osmanlı imp.yukselme devri ve kanunui sultan Süleyman Han'ın nahcivan seferi sırasında bu bölgede konakladığı mevcut kitabe ve mezar taşlarından anlaşılmaktadır. Sızır Gemerek ilçesine bağlı 6 kasabadan biridir. (Son yerel yönetimler yasası ile Yeniçubuk ve Sızır hariç diğer kasabalar köy statüsüne düşürülmüştür.)

Sızır, Romalılar zamanında Horzurum şehri kalıntıları üzerine kurulmuş, İmparator sezarın (Ceasar) doğu seferleri sırasında dinlenme ve stratejik açıcidan en guvenilir mekanlardan biri(dort tarafı suyla çevrili olması) nedeniyle sezar ismi daha sonra Turklerin Anadoluya girmelerinden sonra Sazlik daha sonra Sızar ve zamanımızda ise Sızır ismini almıştır, Sızırda Eti ler den kalma maralar halen mevcuttur.

Merkezde bulunan kale Sezar tarafından savunma ve barınma amacı ile kullanılmıştır, Eskiköy mevkiinde halen roma ve etilerre ait mezar ve lahitler bulunmaktadır.

Sizir kasabasinin her tarafından cikan su kaynakları Çat ve Eşikli den gelen Ayan özü ile birleşerek Göksuyu olusturur.Göksunun mezrası eskiden Dendil tarafındadır, hatta bir göl olduğu açıkca bellidir. Şimdiki Şelale kısmında bir çöküntü olduğu ve gölün boşaldığı ve şelalenin eskiden dendil tarafinda olduğu jeolojik (dsi kayitlari 1950) bilinmektedir.

Sızır bugün ağcaşar tarafına kurulan hidroelektirik santrali ile günde 5 bin kw/saat elektrik üreterek çevre illerinde aydınlatılmasına katkı sağlamaktadadır.

TARİHÇE

Tarih öncesi dönemde somut olarak Sızır adına doğrudan rastlanmamaktadır. Hattuşaş, Alacahöyük ve Alişar gibi önemli tarihi merkezlerin bulunduğu üçgenin ortasında yer alan Sızır Kasabası’nın mevcut tarihi eserler de dikkate alındığında köklü bir geçmişe sahip olduğu görülmektedir. Fakat bu köklü tarihin ortaya çıkarılması ancak yapılacak arkeolojik kazılarla mümkün olabilecektir. Hititler ve Medler döneminde “ Sizan Sitesi “ ve “Sizirnos” gibi Sızır adını çağrıştıran ve bugün de henüz kesin yeri saptanamamakla beraber Kızılırmak civarında oldugu kaynaklarda belirtilen yerleşim yerleri mevcuttur.

Sızır adına somut olarak ancak 16. yüzyılda rastlanmaktadır. 1500'lü yıllarda Bozok (Yozgat) Sancağının Emlak Nahiyesine bağlı olan Birhan(Burhan), Denden (Dendil) gibi yerlerin de adının geçtiği kaynakta “ Hızır Bey” olarak geçtiği görülmektedir.

1530 yılına ait bir kaynakta , “ Hınzır(Sızır) Kariyesi,(Emlak Nahiyesi) –Karye-i Hınzır (Hınzır köyü), Liva-i Bozok (Bozok Sancağı), Hane 38, Mücerred 5 (Toprağı ve kazancı olmayan bekarlar), Muaf 1 (Vergiden muaf), Hasıl (Toplam) 2956.

Yukarıdaki bilgileri açıklamak gerekirse;Hınzır Köyü Bozok Sancağının Emlak Nahiyesine bağlı 38 haneli ve 2956 Akçe vergi veren bir köydür. Aynı kaynakta Dendil, Burhan, Eğerci gibi yerlere hangi cemaatlerin yerleştiği belirtilmesine rağmen Sızır’a yerleşen cemaat belirtilmemektedir.

Türk Tarihinin önemli kesitlerinden olan I. Dünya ve Kurtuluş Savaşlarında şehit olan binlerce Türk insanından, kayıtlarda iki Sızırlı’nın adına rastlamaktayız. Bu kaynakta Çepni gibi civar yerleşim yerlerinin şehitleride mevcut bulunmaktadır. Sızırlı şehitlerimizden ilki;

“Kurtuluş Savaşında Batı Cephesinde K.K.K.lığı 11. Fırka (Tugay) 71. Alay 3.Tb. 10.Bl.te görev yapmış olan Himmetoğullarından Halil İbrahim Oğlu Ali, Doğum Yılı, 1310 (1894) ilçesi Gemerek, Sızır B. Ölüm Tarihi 15-3-1921, Ölüm Yeri, II. İnönü Savaşı, Askerlik Şubesi, Şarkışla. “Diğer Şehidimiz ise;

“ I.Dünya Savaşı’nda Şark (Kafkas) Cephesinde K.K.K.lığı bünyesinde 10. Kolordu 90.Alay, 2.Tb.1.Bl.de Kürtoğullarından Musa Oğlu Turan, Rütbesi Er, Doğum Yılı, 1311 (1895), Bucak Merkez, Sızır B.Ölüm Tarihi, 15-4-1915 Ölüm yeri, Karahisar-ı Şarki Kalesinde vaki olan baskın. Askerlik Şubesi, Şarkışla.”

KAYNAKLAR

1. M.S.B. Yayınları; Şehitlerimiz, Ankara, 1998. s. 430-457.

2. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşiv Daire Başkanlığı Yayınları; Yayın No:40.Defter-i Hakani Dizisi IV.998 Numaralı Muhasebe-i Vilayet-i Diyar-ı Bekr ve Arab ve Zü’l Kadiriyye Defteri(937/1530)II.Ankara.1999.s.87-96,144,174,148 vd.

NOT: Sızırla ilgili bilgilere söylentilere göre değil de bilimsel kaynaklara dayanarak ve fedakarlık yaparak araştırmak isteyenler için;

Tapu Kadastro Genel Md.-Ankara adresinde yer alan Kuyud-u Kadime arşivinde yer alan,

a. 30 ve 31 numaralı Defter-i Mufassal-ı Liva-ı Bozok

b. 223 Numaralı Defter-i İcmal-i Liva-i Bozok

c. 16 numaralı Defter-i Yörükan-ı Sivas

ve Özcan MERT’in,Çapanogulları adlı kitabını incelemelidir.(Osmanlıca ya da Arapça bilenler bu çalışmayı yapabilir.)

SIZIR la ilgili arastirmalar:

Haci Bektas Efsaneden Gerçege

Irene Melikoff

1999, Istanbul:Cumhuriyet Kitaplari

s.222-223

“20 Temmuz 1512’de Nur Ali, Sivas yakininda, Göksu’da öldürüldü”. ((Yalniz, bu Göksu, Sizirdaki irmak mi yoksa bir kasaba, köy adi mi kitapta belli degil.TG))

“1520 Mart’inda, Sah Veli b. Celal ayaklanmasi basladi. Türkçe kaynaklarda ayaklanmacinin adi Celâl olarak geçmektedir. Ayaklanma o kadar mühim ölçüde idi ki, ondan sonra, XVI.yüzyil boyunca ve XVII. Yüzyilin ilk on yili içinde, Osmanli Imparatorlugunu sarsan bütün hareketlere, kökenleri ayni olmasa da, hep Celâlî adi verildi. Celâlî “saki” ile anlamdas oldu.

1520’de, baskaldiri bayragini çeken, Sah Veli ibn Seyh Celal’di. Seyh Celal’in, Sivas ve Kayseri arasinda, Sarkisla yöresinde, Sizir köyünde bir tekke’si vardi. Bu yöre, ayaklanmanin merkezini olusturan ve Amasya Tokat arasinda yer alan Turhal ve Zile yöreleri gibi, her dönemde fitne ocagi olmustu. Amasya, daha önce de , 1239-1240’da Baba Ilyas ayaklanmasinin merkezi idi. Bu yöreler, Sah Kulu ve Nur Ali ayaklanmalariyle de aydinlanmisti: Her sarsinti ve kargasaya karsi duyarli yerler idiler.

Sah Veli, bir süre, Turhal yöresinde bir inde barindiktan sonra, kendisini Mehdi-i Halife-i Zaman ve Mehdi-i Devran ilân ederek, görevini yerine getirmek üzere ortaya çikti.Dogaüstü gücünü söze getirerek birçok taraftar toplamayi ve hükümet ordusunu birçok kez yenilgiye ugratmayi basardi. I. Selim, bunun üzerine Rumeli Beylerbeyi Ferhad Pasa’yi, ayaklanmayi bastirmakla görevlendirdi. Ferhad Pasa, 3000 Yeniçeri ve çok sayida Sipahi ile yola çikti. Ordusunun çok basarili olmadigi birkaç girisimden sonra, ayaklanma nihayet, 1520 Nisan’inda , Kayseri yakininda, Sizir ve Kara Özü arasinda, Aksar ovasinda, Ferhad Pasa ve Sehsüvaroglu Ali Beg tarafından bastirildi. Sah Veli, kaçarken yakalandi. Sultan, sorguya çekilmek üzere, Istanbul’a sag olarak gönderilmesini istedigi halde, Sehsüvaroglu Ali Bey, acele öldürülmesine gayret etti. Vücudu parçalandi ve kafasi sultana gönderildi. Bu, Ferhad Pasa ile aralarinin gerginlesmesine yol açti. Sehsüvaroglu Ali Bey, tutssaginin öldürülme sebeplerinde hakli çikmak için epeyce zorlanmis görünmektedir. Hatta, bu hareketi yasamina mal olmus olabilir. ... Yenilgiyi, âsîlerin kadinlarinin ve çocuklarinin da paylarini aldiklari, korkunç kiyim izledi. Kalan Kizilbaslar da, Rumeli ve Balkan eyaletlerine dogru, bir kez daha sürgüne gönderildiler."

Ilave olarak S. Tansel’in Yavuz Sultan Selim (Ankara, 1969) adli eserinin 94-99. Sayfalarina da bakilabilir. Ayrica Suraiya Faroqhi, 1976, "the Tekke of Haci Bektas: social position and economic activities", Journal of Middle East Studies, 7, s.183-208.

Dış bağlantılar

This article is issued from Vikipedi - version of the 11/30/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.