Selahattin Ülkümen

Selahattin Ülkümen (d. 14 Ocak 1914, Antakya - ö. 7 Haziran 2003, İstanbul), Türk diplomat.1914 yılında Antakya’da dünyaya geldi. Yükseköğrenimini tamamladıktan sonra 1936’da Dışişleri Bakanlığı’nda göreve başladı. 1943 yılında Rodos Başkonsolosu olarak atandı.

II. Dünya Savaşı sırasında Türkiye'nin Rodos başkonsolosu olan Selahattin Ülkümen, Osmanlı hüviyeti olan birçok yerli Yahudinin toplama kamplarına gönderilmesini engellemiştir[1]. Bu çabası ve kararlı tutumundan ötürü “Türk Schindler’i” olarak anılan Türk diplomatlardan birisidir. Yahudileri kurtaran gayri-Yahudilere verilen Uluslararası Dürüstler unvanına sahiptir.

Arka Plan

Yahudiler, 1917’ye kadar Rodos Adası’nda, Osmanlı egemenliğinde ve 1943’e kadar İtalyan işgali altında refah içinde yaşadılar. 1943 Alman işgali esnasında, adadaki Yahudi sayısı yaklaşık olarak 1700 kadardı.[2] İçlerinde Türk, Yunan, İtalyan ve birçok Akdeniz ülkesinden Yahudiler vardı.

Alman işgalinden sonra Yunan ve Türk Yahudiler Korfu Adası’ndan ölüm kamplarına gönderildi; ama Rodos Adası’nda Türkiye başkonsolosluğu görevi yapan Selahattin Ülkümen, yaklaşık 1700 nüfusluk Yahudi toplumundan 42 kişinin hayatını kurtardı.[3]

Ülkümen’in Yahudileri kurtarma çabaları

19 Temmuz 1944’te, Gestapo adadaki bütün Yahudilerin üslerinde toplanmasını istedi. Neden olarak onların geçici bir süre için daha küçük bir adaya gönderileceklerini söylediler ama gerçekte Auschwitz’deki gaz odalarına gönderileceklerdi.

Ülkümen karargaha gitti ve general Kleeman’a Türkiye’nin savaşta tarafsız olduğunu hatırlattı. Sadece Türk Yahudilerinin ve eşlerinin -ki bir çoğu İtalan ve Yunandı, serbest bırakılmalarını istedi[4]. Önce bu isteği kabul etmeyen Kleeman, Nazi kanunlarına göre Yahudi Yahudidir ve hepsinin toplama kampına gitmesi gerekmektedir cevabını verdi. Ülkümen ise cevap olarak; “Türk kanunlarına göre ise bütün vatandaşlar eşittir. Biz vatandaşları dini farklılıklarına göre ayırmıyoruz” dedi [5]. Ülkümen ayrıca Yahudilerin bırakılmaması durumunda Türk hükümetine durumu bildireceğini ve bununda uluslararası bir kriz doğuracağını belirtti ve böylece Kleeman bırakılmalarını kabul etti [6].

Rodos Başkonsolosu Ülkümen'in tutumu, Nazilerde intikam duygusu uyandırmıştı [5] Türkiye müttefiklerin yanına yer alıp Alman ittifakına savaş ilan eder etmez, Almanya Rodos’taki Türk konsolosluğunu bombaladı. Bombardıman, Ülkümen’in hamile eşi Mihrinnisa Hanım ile iki görevlinin hayatlarını kaybetmesine neden oldu. Mihrinnisa Hanım, ölmeden önce sağlıklı olarak bir erkek çocuğu dünyaya getirdi. Selahattin Bey’in tek çocuğu Mehmet böylece dünyaya geldi. Ülkümen, 1944 Ağustos’unda Nazi yönetimi tarafından Rodos’tan sınır dışı edildi [7] Savaşın geri kalanında Pire'de tutuklu kaldı [1]

İkinci Dünya Savaşı sonrası

Selahattin Ülkümen, 1945’te Almanların teslim olmasından sonra Türkiye’ye dönebildi. II. Dünya Savaşı’ndan sonra diplomatik kariyerine devam etti. Beyrut ve Kahire’de başkonsolosluk, CENTO’ da Genel Sekreter Yardımcılığı yaptı. 1979 yılında emekli olduktan sonra yaşamını İstanbul’da sürdürdü[8]

Ülkümen, Rodos Başkonsolosluğu sırasındaki kahramanlığından ve fedakarlığından ötürü 13 Aralık 1989’da İsrail Devleti'nin Naziler tarafından Holokost’a maruz kalan Yahudileri kurtaran gayri-Yahudilere verdiği Uluslararası Dürüstler onursal unvanına layık görülmüştür [9]. Bu ödülü alan ilk Müslüman'dır [10]

1990 yılında, Türkiye Hahambaşı lığı binasında düzenlenen bir törenle kendisine şükran plaketi sunuldu. 2001 yılında "Nazi soykırımı döneminde Musevilere yardımı" nedeniyle Namık Kemal Yolga ve Necdet Kent ile birlikte Selahattin Ülkümen'e Dışişleri Bakanlığı Üstün Hizmet Plaketi" verildi [11] .

Anılarını “Bilinmeyen Yönleriyle Bir Dönemin Dışişleri” (1993) adlı kitabında toplayan Ülkümen, geçirdiği solunum yolları rahatsızlığı nedeniyle 7 Haziran 2003’de İstanbul’da hayatını kaybetti. Cenazesi, Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.

1998 yılında Ülkümen’in de portresinin yer aldığı, Yahudilerin hayatlarını kurtaranların portrelerinden oluşan posta pulları serisi İsrailde piyasaya sürüldü [12].

2004 yılında Almanya'nın Köln kentinde kurulan Türk-Yahudi Dostluk Cemiyeti, Ülkümen ve 15. yy.'da yaşamış Yahudi din adamı İzak Sarfati anısına Ülkümen-Sarfati adını aldı [13].

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Dış bağlantılar

This article is issued from Vikipedi - version of the 6/25/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.