Sokrates'in Savunması
Sokrates'in Savunması (Antik Yunanca: Άπολογία Σωκράτους, Apología Sokrátus), Yunan filozof Platon tarafından yazılmış, Sokrates'in bir grup Atinalı tarafından şehrin tanrılarına inanmayışı ve gençlerin ahlakını bozması gerekçesiyle suçlanışını, Atina demokrasisi tarafından yargılanışını ve cezalandırılmasını konu alan diyalog. Euthyphron adlı diyalogun devamı niteliğindedir. Eser, Euthyphron ve Kriton ile birlikte bir üçleme oluşturur. Euthyphron mahkemenin hemen öncesini, Savunma mahkeme sürecini, Kriton ise mahkeme sonrasını anlatır.
Atina-Sparta arasındaki Peloponez Savaşı ve sonrasında binlerce insanın öldürülmesine veya sürgününe sebep olan[1] Otuz Tiran'ın kovulmasının ardından MÖ 403 yılında Atina demokrasisi yeniden yapılanma sürecine girdi. Farklı kesimlerden Atinalılar, genç nüfusunu kaybetmiş ve salgınlarla boğuşan şehri tekrar inşa edebilmek için birlikte çalışmaya başladılar. Şehrin yasaları revize edildi.[2] Böyle bir dönemde yaşam tarzı “felsefe yapmak” olarak özetlenebilecek olan[3] Sokrates; soruları, eski hikmetleri bazen denetleyen, bazen çürüten sorgulayıcılığı ve Atina’nın önde gelenlerine yönelttiği eleştirileri ile birçok düşman kazandı. Oligarşinin yerine demokrasi gelmiş olmasına rağmen hâlen yeniden yapılanmaya çalışan Atina demokrasisi; arkasında Otuz Tiran'ın kovulmasında etkin rol oynamış, Atina ordusunda komutan olarak hizmet etmiş Anytos ve Atinalı aristokrat Lykon olan, Euthyphron diyalogunda hakkında silik bir delikanlı olarak söz edilen Meletos adlı bir genç tarafından[4] "gençlerin ahlakını bozmak ve dinsizlik" suçlamalarıyla açılan dava sonucunda, 500'ler Meclisi kararıyla,[5][6] 70 yaşındaki[7] Sokrates'i MÖ 399'da ölüme mahkûm etti.[8]
Etimoloji
Apología Sokrátus eserin orijinal adıdır. Antik Yunancadaki Apologia kelimesi savunma anlamına gelmektedir. Sokrates’in Savunması’nın İngilizcesi apology, Fransızca ve Almancası ise apologie olarak geçer. Bu kelimeler kendi dillerinde özür dileme anlamını içermesine karşın Apologia kelimesi Yunancada batı dillerinde olduğu gibi özür dileme anlamını taşımamaktadır.[4] Yani İngilizcedeki Apology kelimesi bir çeviri değil bir “transliterasyon” yani “başka alfabeyle yazma ”dır.[9] Eser içersinde de görülebileceği gibi Sokrates konuşmasında özür dilemez veya pişmanlık göstermez. Sadece inandığı değerler adına savunmasını yapar.
Diyalog
Suçlamalar üzerine yapılan konuşma (1. bölüm)
Sokrates, kendisini suçlayanları ikiye ayırır: mahkemede suçlayanlar ve "eskiler".[10] Kendi savunmasını yaptığı bu ilk bölüm eski suçlayıcılarına karşı gelişir. Davayı açan Meletos’un da bu eski suçlayıcıların sözlerine kandığını iddia eder.[10] Sokrates suçlayıcılarının kendisi hakkında şöyle konuştuklarını iddia eder: “Sokrates hem yerin altındakileri hem de göktekileri araştırır. İşgüzarın biridir. Bu nedenle de suçludur. Başkalarına da aynı şeyleri öğreterek, kötüyü iyiymiş gibi gösterir.”[11] Bu eski suçlayıcılardan sadece komedya yazarı Aristophanes’in adını verir.
Sokrates'e göre Atina’da adının çıkmasının bir sebebi vardır: bilgeliği. Ancak bunu kendini beğenmişlik olarak değil, bir olgu olarak sunar. Bilgeliğini ise Delphoi’deki kahinin sözlerine dayandırarak şu olayı anlatır:
Sokrates'in arkadaşlarından Khairephon Delphoi'a gider ve dünyada Sokrates'ten daha bilge biri olup olmadığını sorar. Aldığı yanıt ise olmadığıdır.[12] Bu kehaneti kabullenemeyen Sokrates kendinden daha bilge olabileceğini düşündüğü devlet adamları, ozanlar ve zanaatkârlar ile konuşmak ve kehaneti çürütmek için yollara koyulur. Sokrates, bilge olduğunu sandığı ya da kendini bilge sanan bu insanların aslında bilge olmadıklarını anladıktan sonra, onlara bilge olmadıklarını ispatlamaya başlar. Böylece kendine birçok düşman edinir. Hiçbir şey bilmediği halde kendini bilge sanan bu insanlardan tek farkının “hiçbir şey bilmediğini bilmesi" olduğunu söyler. İşte onun gerçek bilgeliği bu bilinçtir. Ancak bu tutum bilgeliklerini çürüttükleri insanlar tarafından bir bilge olarak sanılmasına yol açar.[13] Edindiği düşmanlıkların sebebi de budur.
Sokrates; Meletos, Anytos ve Lykon’un tüm bu anlatılanları temel alarak kendisine saldırdıklarını söyler. Meletos’un ozanlar, Anytos’un zanaatkarlar ve devlet adamları, Lykon’un ise hatipler adına ona karşı olduklarını belirtir.[14] Eski suçlayıcılara karşı savunmasını bitirdikten sonra şimdi sıra yeni suçlayıcılara gelmiştir. Baş suçlayıcısı Meletos'a yönelik ilk eleştirisini sunar: “ Ben de ey Atina erleri, Meletos’un ordubozanlık yaptığını söylüyorum. Çünkü ciddi konuları alay konusu yapıyor, insanları kolayca mahkemeye vermeye kalkışıyor, aslında hiç ilgilenmediği konularda kendini gayretli ve endişeli gösteriyor.”[15]
Daha sonra, Meletos ile soru cevap şeklinde gelişen diyaloga girer. İnsanların hiçbir kötülüğü bilerek yapmadıklarından bahseder. Eğer ölüme mahkûm edilirse, soylu ama hantallığı ve miskinliğiyle bir at sineğinin sokarak uyandırmasına muhtaç kocaman bir ata benzettiği bu kente kendini adamış birinin kaybedileceğinden bahseder.[16] Gençleri yoldan çıkarttığı iddialarına karşı, yoldan çıkarılanları ya da onların yakınlarını mahkemede göremediği argümanını dile getirir. Kötü bir muamele görmüşlerse, neden kendisinden intikam alma peşinde olmadıklarını sorar. Savunmasının sonlarına doğru yargıçlara neden gözyaşı dökerek yalvarmadığını, çocuklarını veya evinden herhangi birini neden merhamet dilemek için şahit olarak çıkarmadığını açıklar.[17] Tüm bunları yapmanın kendisine yakışmayacağını belirtir.
Karar
Sokrates az bir farkla suçlu bulundu. Platon eserde yargıç sayısından veya oy sayısından bahsetmez ancak Sokrates, 30 oy daha almış olsa serbest kalacağını belirtir. Pek çok akademisyene göre hakimlerin oranı 281'e 220'dir ve Sokrates 361'e 140 oyla ölüm cezasına mahkûm edilir.[18][19]
Ceza üzerine yapılan konuşma (2. bölüm)
Antik Yunan medeniyetinde hem savunmanın, hem de iddia makamının bir ceza önermesi geleneği vardı. Mahkeme heyeti bunlardan birini seçebiliyordu. Bu bölümde Sokrates ceza önerisi ile mahkeme heyetini daha da fazla kızdırır.
Sokrates konuşmasına sonuçtan dolayı öfkelenmediğini söyleyerek başlar. 30 oy daha almış olsa serbest kalacağını söyler. Meletos'un 1'e 5 oranını zar zor yakaladığını ve bin drahmi para cezasından kurtulduğunu hatırlatarak kara mizah yapar[20] (O günlerde mahkemelerin önemsiz davalarla meşgul edilmesini önlemek için; yargıçların oyları 1'e 5 oranına ulaşmazsa, iddia makamı ağır cezalara çarptırılıyordu).[21]
Meletos, Sokrates için idam cezası ister; Sokrates ise ceza yerine kendisine Prytaneion’da (Atina'daki önemli konsey binalarından biri) sürekli bedava yemek verilmesini teklif eder.[22] Neden başka bir şey teklif etmediğini ise şu şekilde açıklar: Hapis cezası teklif etmez çünkü bir otorite altında bir köle gibi yaşamak istemez. Para cezasını ödeyemeyeceğini söyler. Sürgünü şiddetle reddeder. Atina’da bile dili yüzünden zor barındığını, gideceği yerlerde de aynı şeyle karşılaşacağını ifade eder.[23]
Mahkeme üyelerine yönelik yapılan konuşma (3. bölüm)
Sokrates lehine ve aleyhine oy verenler için konuşmalar yaparak savunmasını sonlandırır.
Ölüm cezası lehine oy verenlere
Zaten az ömrü kalmış biri için ölüm cezasını uygun görenlere bu kararlarının doğuracağı neticeleri gösterir. Yaşlı ve aslında öyle olmamasına karşın “bilge” birini öldürmekten başkalarının ceza verenleri sorumlu tutacaklarını belirtir. Mahkeme huzurunda kendini küçük düşürmemesinin ve yalvarmayışının aslında gerçek öldürülüş sebebi olduğunu açıklar. Bunları yapmaktansa ölmeyi yeğleyeceğini belirtir.[24] Cezasına oy verenlere son olarak bir kehanette bulunur. İdamından sonra başlarına çok daha büyük belalar açılacağını söyler.[25]
Ölüm cezası aleyhine oy verenlere
Yaşaması lehine oy verenlerle Sokrates sohbet eder. İlahi gücün sesinin ona yanlış bir şey yaptığında hep karşı çıktığını, ancak tüm bu olaylar içinde hiç karşı çıkmadığını, yani aldığı bu kararın iyi bir şey olduğunu ve bir işaretle engellenmediğini söyler. Ölümü iki ihtimalle değerlendirir: Hiçlik veya ruhun göç etmesi. Ölüme soğukkanlılık ile yaklaşır hatta memnuniyetini dile getirir.[26]
Son olarak yeniden suçlayıcılarına dönerek onlara kızgın olmadığını söyler ve onlardan bir şey rica eder. Eğer gelecekte oğulları erdem yerine paraya daha çok değer verir ya da sahte bir bilgelik hissine kapılırlarsa, kendilerini bilmezlerse, yapmaları gerekeni yapmazlarsa; oğullarına, kendisinin suçlayıcılarına davrandığı gibi davranmalarını öğütler.
Cezanın infazı
Sokrates mahkeme karşısında savunmasını yapar. Hayatının geri kalan kısmını felsefeden yoksun veya sürgünde geçirmektense; başlangıçta kimsenin idam etmeyi düşünmediği, sadece susturulması ve af dilemesi hedeflenen filozof, prensiplerine ters düşmeyerek ölümü tercih eder.[27]
Antik Atina’da, bahar aylarında Apollon onuruna kutlanan bayramlara gemiyle bir elçi gönderilirdi. Yasalara göre geminin gidiş-geliş süresi içerisinde ölüm cezalarının infazı yasaktı. Gemi limandan ayrıldıktan 1 gün sonra mahkûm olan Sokrates’in infazı 30 gün gecikmeyle yerine getirildi.[28] Bu süreç içerisinde başta Kriton’un olmak üzere arkadaşları yardımıyla kaçabilme şansı olmasına karşın Sokrates kaçmayı reddetmiş[29] ve yasalara uymuştur. Bu sayede kendi düşünce ve değerlerine aykırı bir tutum sergilememiştir.[30] Bu yaklaşım ve karar Sokrates’in Savunması’nın devamı niteliğinde olan Platon tarafından yazılmış Kriton diyalogunda açıkça sergilenir. Sokrates baldıran zehirini kendi isteğiyle içerek hayatına son vermiştir.[31]
Mahkeme kayıtları üzerine
Mahkeme kayıtları günümüze ulaşmamıştır.[6] Sokrates’in konuşmasına yönelik günümüze ışık tutan iki kaynak vardır. Bunlar Platon ve Xenophon tarafından yazılan savunmalardır. Platon mahkeme esnasında orada bulunmuştur ancak eseri bir mahkeme tutanağı olarak görmek hatalı olur.[32]
Ayrıca bakınız
Dış Bağlantılar
- Yapıtın, Cumhuriyet Gazetesi Dünya Klasikleri Dizisi'nde yayımlanan baskısının çevrimiçi okunabileceği bağlantı.
Kaynakça
- Taylor, C.C.W. (2002). Sokrates, Altın Kitaplar Yayınevi, İstanbul ISBN 975-21-0189-5
- Zannos, Susan (2005). The life and times of Socrates, Mitchell Lane Publishers ISBN 1-58415-282-6
- Platon (2006). Sokrates’in Savunması, (Çev. E. Gören), Kabalcı Yayınevi, İstanbul ISBN 975-997-076-7
- Law, Stephen (2010). Felsefe, (Çev. H. Yuvalı, E. Ö. Gültekin), İnkılap Kitabevi ISBN 978-975-10-2996-6
- Platon (2001). Sokrates’in Savunması ve Şölen, (Çev. C. Eyi), Gün Yayıncılık, İstanbul ISBN 975-6658-00-2
- Plato (1999). Great Dialogues of Plato, (Çev. W.H.D. Rouse), Signet Classic ISBN 0-451-52745-3
- Platon (2006). Kriton, (Çev. F. Öktem, C. Türkkan), Kabalcı Yayınevi, İstanbul ISBN 975-997-086-4
- Plato (2000). The Trial and Death of Socrates, (Çev. G.M.A. Grube), Hackett Publishing Company ISBN 978-0-87220-554-3
- Cevizci, Ahmet (2009). Felsefe Tarihi, Say Yayınları, İstanbul ISBN 978-975-468-833-7
- Höffe, Otfried (2008). Felsefenin Kısa Tarihi, İnkılap Kitabevi, İstanbul ISBN 978-975-10-2771-9
Dipnotlar
- ↑ Taylor, 2002, s.19
- ↑ Zannos, 2005, s.39
- ↑ Platon, 2006, s.14
- 1 2 Platon, 2006, s.9
- ↑ Platon, 2006, s.163
- 1 2 Taylor, 2002, s.21
- ↑ Law, 2010, s.242
- ↑ Taylor, 2002, s.12
- ↑ Plato, 2000, s.20
- 1 2 Platon, 2006, s.37
- ↑ Platon, 2006, ss.37-39
- ↑ Plato, 2001, s.138
- ↑ Platon, 2006, s.49
- ↑ Platon, 2006, s.53
- ↑ Platon, 2006, s.55
- ↑ Platon, 2006, s.75
- ↑ Platon, 2006, ss.83-87
- ↑ The Philosophers Way
- ↑ Brickhouse & Smith, Socrates on Trial, sf. 26.
- ↑ Platon, 2006, s.91
- ↑ Platon, 2006, s.164
- ↑ Platon, 2006, s.93
- ↑ Plato, 1999, ss.442-443
- ↑ Platon, 2006, ss.97-99
- ↑ Platon, 2006, s.101
- ↑ Platon, 2006, ss.103-107
- ↑ Cevizci, 2009, s.72
- ↑ Platon, Kriton, 2006, s.59
- ↑ Höffe, 2008, s.38
- ↑ Platon, Kriton, 2006, s.11
- ↑ Zannos, 2005, s.43
- ↑ Platon, 2006, s.12
|