Kurtuluş Savaşı'nın düzenlenmesi

Bu madde veya bölüm Amasya Genelgesi maddesine çok benzemektedir ve bu iki maddenin tek başlık altında birleştirilmesi önerilmektedir. Birleştirme işlemi yapıldıktan sonra sayfaya {{Geçmiş birleştir}} şablonunu ekleyiniz.
Bu madde veya bölüm Erzurum Kongresi maddesine çok benzemektedir ve bu iki maddenin tek başlık altında birleştirilmesi önerilmektedir. Birleştirme işlemi yapıldıktan sonra sayfaya {{Geçmiş birleştir}} şablonunu ekleyiniz.
Bu madde veya bölüm Sivas Kongresi maddesine çok benzemektedir ve bu iki maddenin tek başlık altında birleştirilmesi önerilmektedir. Birleştirme işlemi yapıldıktan sonra sayfaya {{Geçmiş birleştir}} şablonunu ekleyiniz.
Bu madde veya bölüm Kurtuluş Savaşı maddesine çok benzemektedir ve bu iki maddenin tek başlık altında birleştirilmesi önerilmektedir. Birleştirme işlemi yapıldıktan sonra sayfaya {{Geçmiş birleştir}} şablonunu ekleyiniz.

Düzenli ordulardan oluşan işgalci güçlere karşı, bugünkü deyimiyle bir gerilla savaşı uygulamıştır. Yerel sivil örgütlenmeler, çeteler olarak ortaya çıkan Kuvayımilliye ile, ilk direniş olayları Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde Fransızlara karşı görülmüşse de, örgütlü direniş İzmir'in düşmanca ele geçirilmesinden sonra Ege Bölgesi'nde Kuva-yi Milliye olarak başlamış ve bağımsız yerel örgütlenmeler olarak yayılmıştır. Bölgesel kuruluşlar, daha sonra TBMM'nin kurulması ile birleştirilmiş ve I. İnönü Savaşı sırasında da düzenli orduya dönüşmüştür.

Mustafa Kemal Paşa Kuvayımilliye'nin kuruluşunu şöyle açıklar:

Hükûmet merkezi, düşmanların şiddetli çemberi içindeydi. Siyasal ve askerî bir çember vardı. İşte böyle bir çember içinde yurdu savunacak, ulusun ve devletin bağımsızlığını koruyacak kuvvetlere emrediyorlardı. Bu biçimde yapılan emirlerle, devlet ve ulusun araçları temel görevlerini yapamıyorlardı.Yapamazlardı da... Bu araçları savunmanın birincisi olan ordu da, 'ordu' adını korumakla birlikte, elbette temel görevini yerine getirmekten yoksundu. İşte bunun içindir ki yurdu savunmak ve korumak olan temel görevi yerine getirmek, doğrudan doğruya, ulusun kendisine kalıyor. Buna Kuva-yi Milliye diyoruz...

Amasya Tamimi (22 Haziran 1919)

12 Haziran 1919’da Havza'dan Amasya'ya gelen Mustafa Kemal Paşa buradan yayınladığı bildiri ile ülkenin içine düştüğü durumu açıklıkla saptıyor, çözümün bütün güçlerin birleşmesinden geçtiğini vurguluyordu. M.Kemal Amasya'da Anadolu ve Rumeli’de kurulan Mudafaa-i Hukuk Derneklerini birleştirme, kongreler yaparak tüm ulusun kesin kararına dayalı yeni bir yönetim kurma amacıyla Amasya Tamimi’ni hazırlamıştır. Bu tamimin önemli maddeleri:

Amasya Tamimi’nin önemi:

Bu tamim ulusal egemenliğe dayalı yeni Türk devletinin kurulması yolunda atılan ilk adımdır. Ulusun teşkilatlandırma ve mücadele yöntemleri belirginleşmiştir. Ulusal egemenlik ve ulusal bağımsızlık fikri ilk kez ortaya atılmıştır.

Amasya Genelgesi'nde imzası ve onayı olanlar:

Erzurum Kongresi (23 Temmuz - 7 Ağustos 1919)

Vilayet-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti Erzurum Şubesi ile Trabzon Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti ortak bir kongre düzenlemek için çalışmalar yapıyorlardı. 3 Temmuz’da Erzurum’a gelen Mustafa Kemal, 7-8 Temmuz 1919’da İstanbul’a görevinden ve askerlikten ayrıldığını bildirerek, Osmanlı Hükûmeti ile tüm ilişkilerini sona erdirmiştir. Mustafa Kemal ertesi gün Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Erzurum Şubesi’nin başkanlığına seçildi. Erzurum, Sivas, Bitlis, Van ve Trabzon’u temsil etmek üzere 56 delegenin katıldığı Erzurum Kongresi 23 Temmuz 1919’da Mustafa Kemal’in başkanlığında toplanarak aşağıda yazılı tarihi kararı almıştır.

Erzurum Kongresi Kararları:

Kongrenin Önemi:

Sivas Kongresi(4 Eylül - 11 Eylül 1919)

Ulusal direnişi oluşturmada ikinci büyük adım Sivas’ta atılmıştır. Bu kongre, Heyet-i Temsiliye’nin yanı sıra bazı vilayetlerden seçilmiş temsilcilerle birlikte 38 delegenin katılımı ile 04/11 Eylül 1919’da yapılmıştır. İstanbul Hükûmeti’nin Sivas’ta kongrenin yapılmasını önlemek için uyguladığı tüm baskılar sonuçsuz kalmıştır.

Sivas Kongresi Kararları:

Önemi:

Mustafa Kemal Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Derneği'nin başkanı olarak seçilmekle Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın yetkili lideri haline gelmiştir.

Amasya Görüşmeleri(20 Ekim - 22 Ekim 1919)

Mustafa Kemal, İstanbul Hükûmeti ile yaptığı yazışmalarda; Hükûmetin Erzurum ve Sivas Kongreleri’nde alınan kararlarına bağlı olmasını, Meclis-i Mebusan toplanana kadar hükümetin önemli kararlar almamasını, atamalarda Heyet-i Temsiliye’ye danışılmasını istemiştir. Ancak bütün bu yazışmalar bir sonuç vermedi. Bununla birlikte, İstanbul Hükûmeti Mustafa Kemal ile görüşmek üzere Anadolu’ya bir temsilci gönderdi.(Bahriye Nazırı Salih Paşa). İstanbul Hükûmeti ile Heyet-i Temsiliye arasında yapılan Amasya görüşmelerinde taraflar şu esaslar üzerinde anlaşmışlardır:

Sonuç:

Heyet-i Temsiliye'nin Ankara'ya gelişi(27 Aralık 1919)

27 Aralık 1919’da Ankara’ya gelen Mustafa Kemal burasını Anadolu’daki direniş hareketinin merkezi olarak seçmişti. Gerçekten de Ankara coğrafi konum bakımından Anadolu’nun ortasına yakın bir yerde bulunuyordu. Ayrıca o dönemin en önemli ulaşım aracı olan demiryolu Ankara’ya kadar uzanıyordu. Batı cephesine yakındı. Haberleşmede olanakları daha avantajlıydı. Ankara'da halkın kurtuluşa ve direnişe desteği tamdı.

This article is issued from Vikipedi - version of the 5/1/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.