Cemiyet-i Müderrisin

Cemiyet-i Müderrisîn, 15 Şubat 1919'da dönemin önde gelen din ve öğretim üyeleri tarafından kurulmuş olan ilmî bir dernektir.

Kuruluş amacı

Medreselerin hocaları, dînî ilimlerle ilgilenenler ve İslâmiyet’in yücelmesinin gereklerine inanmış gönüllülerden oluşan bu cemiyet, eğitim yöntemlerini uygulayarak Müslümanlara ilim ve İslâmiyet’i sevdirmeyi, öğrenmeye teşvik etmeyi, İslâmiyet konusunda yeterli bilgisi olan ve çağın ihtiyaçlarını bilip anlayabilecek derecede fen bilimleriyle uğraşan öğrenciler yetiştirmeyi ve onların maddî ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlamıştır.[1]

26 Eylül 1919 tarihli beyannâmesi

Cemiyetin kuruluş amacında siyaset yapmak bulunmamakla beraber siyasi partilere üye olabilecekleri belirtilmişti. Ülke içerisinde gelişen olaylar sonucu cemiyetin kuruluş beyannâmesinde yer alan siyasetle uğraşmama kararına uyulmadı. İkdam Gazetesi'nin 26 Eylül 1919 beyannâmeli nüshasında Kuva-yi Milliyeciler aleyhinde ağır ifadeler ve hakaretler içeren bir bildiri yayınlanmıştı.[2][3]

Cemiyet-i Müderrisîn'in siyaset yapmama kararı bu bildiri ile delinmişti. Siyaset sahnesinde adını duyurduğu ve bağlılık bildirgesi olarak nitelendirilen bu beyannâmeden sonra Said Nursî ve M. Tâhir Efendi gibi üyelerin de aralarında bulunduğu bazı üyeler istifa etmiştir.[4] Daha sonra Kasım 1919'da genel kurula giden cemiyet, adını Teâlî-i İslâm Cemiyeti olarak değiştirerek faaliyetlerini ağırlıklı olarak siyasal alanda sürdürmüştür.[5]

Teâlî-i İslâm Cemiyeti dönemi

Din ve devlet ayrılığına taraftar olmadan bilimsel, ahlaki ve sosyal yollarla siyasi hayata etkide bulunmaya çalışmış, Hürriyet ve İtilaf Fırkası’nı desteklemiş ve Anadolu hareketine cephe almıştır. Merkezi İstanbul’da bulunan bu cemiyet Konya ve civarında yoğun faaliyet göstermiştir. Halifecilikte çare aramışlardır. Kuruluşunda Kel Kazım olarak bilinen Polatlı doğumlu kişi rol almıştır.

Kurucular Kurulu

Yönetim Kurulu

Üyeler

Mustafa Sabri Efendi'nin Dâmat Ferid kabinesinde şeyhülislâm olarak görev alması üzerine boşalan başkanlığa İskilipli Mehmed Âtıf seçilmiştir.

Kaynakça

  1. Kemâl Gurulkan, Köprü Dergisi, Güz 2000, 72.sayı
  2. Gökbilgin, Tayyip (1919). T.C. İş Bankası Kültür Yayınları. http://kitap.antoloji.com/milli-mucadele-baslarken-i-ii-mondros-mutarekesinden-sivas-kon-kitabi/.
  3. Güner, Zekâi; Orhan Kabataş (1990). Millî Mücâdele Dönemi Beyannâmeleri ve Basını. Ankara: T.C. İş Bankası Kültür Yayınları. Sayı: 33, s. 218-223. "Nitekim bu defa da Anadolu’da Mustafa Kemâl ve Kuvâ-yı Milliyye maskaraları Yunan askerlerinin önünden nâmerdâne bir surette kaçarken,; kendinize ne hakla, ne yüzle, ne utanmazlıkla Kuvâ-i Milliye namını veriyorsunuz? … Utanmaz hâinler, artık yetişir, yakamızı bırakın: Cenâb-ı Hakk’ın gazap ve lâneti sizin üzerine olsun! ; Şimdi sulh imzalandı Kuvâ-yı Milliyye belâsının tevlit ettiği mecburiyetle gâlip devletlere karşı yeniden taahhüt altına girdik. Devletler şimdi bize: “Eğer Anadolu’da Kuvâ-yı Milliyye isyanını devam ettirir ve bastıramazsanız İstanbul’u da elinizden alacağız” diyorlar. Kuvâ-yı Milliyye eşkiyası ise İstanbul’u da elimizden çıkarmak ve memlekete son hizmet şeklinde son ihanetlerini de yapmak için çalışıyorlar."
  4. Mahfel, 1340 Ca., Sayı: 19
  5. İkdam, 25 Teşrinisânî 1335, No: 8185

Ayrıca Bakınız

This article is issued from Vikipedi - version of the 12/28/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.