Unutma Beni Apartmanı
Yazarı | Nermin Yıldırım |
---|---|
Kapak tasarımı | Geray Gençer |
Ülke | Türkiye |
Özgün dili | Türkçe |
Türü | Roman |
Yayınevi | Doğan Kitap |
Anadilinde basım tarihi | Mart 2011 |
Sayfa sayısı | 420 |
Anadilinde ISBN | 978-605-09-0012-5 |
Nermin Yıldırım’ın 2011 senesinde Doğan Kitap tarafından yayımlanan ilk romanı.
Yıldırım, cesurca bir yaklaşımla aile kavramını masaya yatırırken aşkı, insan ilişkilerini, toplumsal çalkantıların bireylerin iç dünyalarında yarattığı kopuşları ve yabancılaşmayı keskin bir gözlem gücüyle aktarıyor. Türkiye'nin yarım yüzyıllık tarihine mercek tutan, kişisel ve toplumsal bellek ekseninde kurgulanan Unutma Beni Apartmanı, 2011 senesinde Saint Joseph Fransız Lisesi tarafından yılın en iyi romanı seçildi.
Konusu
Unutma Beni Apartmanı, annesinin sesini hayatında ilk kez kırk üç yaşında telefonda duyan Süreyya’nın hikayesini anlatıyor. Romanın büyük kısmı annesiz büyüyen Süreyya’nın ağzından, onun bakış açısıyla kaleme alınmış. Ama aralarda annesiyle yaptığı o ilk telefon konuşmasını okuyoruz. Bu kısımlar kırk üç yıl sonra kızının karşısına çıkan anne Mesude’nin ağzından yazılmış. Bu bölümlerde onun dünyasına ve başından geçenlere tanık oluyoruz, olayları onun açısından görüyoruz.
Anne çocuk ilişkisi üzerinden, bireylerin kendilerine ve birbirlerine söyledikleri yalanları ve modern dünya insanının yalnızlaşmasını anlatan roman, fonuna yakın tarihin popüler isimlerini ve 60 İhtilali, 11 Eylül Saldırıları, 17 Ağustos Depremi gibi önemli olayları alıyor. Unutma Beni Apartmanı’nda Yıldırım, kadının kutsiyet atfedilen annelik kimliğini alışılmışın dışında bir perspektifle ele alırken, aile kurumuna da ciddi eleştiriler getiriyor.
Bu maddenin VikiSöz'e taşınması gerektiği düşünülmektedir. Bir ansiklopedi maddesinden çok, özlü sözlere benzeyen bu metni VikiSöz kriterlerine göre düzenleyerek, VikiSöz'e taşıyabilirsiniz.ara Eğer maddeyi düzenleyerek ansiklopedik bir yapıya kavuşturabilirseniz, bu uyarıyı lütfen kaldırınız. |
Romandan Alıntılar
- “Acımak, başkalarının çektiği azaba bakıp, onların yasını tutarmış gibi yaparak kendi mutluluğuna şükretmektir çünkü. Acımak, kendinde olmayan mutsuzluğun sadakasını vermektir. İşte bu sadaka, iki damla gözyaşı ya da kimsenin bir işine yaramayacak anlık bir yürek burkuntusu kadardır. Acıyan, kendini yüce duygulara malik, iyi yürekli bir insan olduğu yalanına inandırmaya çalışır. Halbuki bencilin tekidir. Pek tabii bununla yüzleşmeyi aklının köşesinden bile geçirmez. Acınmaktan nefret ederim. Peki ben kimseye acır mıyım? Ben de insanım. Benim de iyi hissetmeye, şükretmeye ve vicdanlı bir mahluk olduğum rüyasını görmeye ihtiyaç duyduğum zamanlar oluyordur muhakkak. Bunun için günah çıkaracak değilim.”
- “Yalnızlık kaçınılmaz bir son değil, ulaşmaya gayret ettiğim bir mertebeydi kimi zaman. Sahip olduklarımın esaretinden kurtulmak için terk etmemiş miydim sevdiklerimi, seveceklerimi, sevenlerimi? Korkmamış mıydım vazgeçemeyecek kadar alışmaktan?”
Dış Bağlantılar ve Kaynaklar
- Bir suç örgütü olarak aile Radikal gazetesi - 21 Nisan 2011.
- Nermin Yıldırım İlk Kitabını Anlattı Hürriyet Aile - 29 Temmuz 2011
- Doğan Kitap web sayfasında kitaba ait sayfa
- Yazarın kişisel sayfasında kitaba ait sayfa