Yaylıca, Samandağ
Yaylıca Mahallesi, Hatay'ın Samandağ ilçesine bağlı bir mahalledir. 1997 yılında belde olmuştur.12 Kasım 2012 büyük şehir yasa tasarısıyla Hatay'ın büyük şehir olmasıyla birlikte belde statüsünden mahalle statüsüne girmiştir. Nüfusu yaklaşık olarak beş bin civarındadır.
Coğrafi yapısı
Mahalle bir yükseltinin yamacında kurulmuştur. Evler birbirine bitişik toplu haldedir. Evler taş ve topraktan kurulmuştur. Yeni yapılar şehir tipi betonarme yapılar olarak inşa edilmektedir. Bu yapıların ilk katları işyeri depo olacak şekilde yapılmaktadır. Merkezin dışında yeni yeni evler yapılmaya başlanmış böylece mahallenin yerleşim alanı genişlemiştir. Mahalle toprakları yağmur sularının sebep olduğu erozyondan etkilenmiş, zamanla bazı tarım alanları taşlık kayalık durumuna gelmiştir.
Mahallenin doğusunda Çubukçu Köyü, batısında Teknepınar (Batıayaz), güneyde Tomruksuyu, Fidanlı Köyü, kuzeyde Musa Dağı yer almaktadır. Mahallenin merkez ilçeye uzaklığı 17 km’dir.
Mahallenin topraklarından Büyük Karaçay, Küçük Karaçay çayları geçmektedir. Küçük Karaçay çayı üzerinde Karamanlı Baraji bulunmaktadir. bu kadar
Tarihi
Mahallenin kuruluş tarihi hakkında kesin bir bilgi yoktur. Ancak Osmanlı Şer’iye Sicillerinde Antakya’nın idari bölünüşü haritasında Saylıca İslam adıyla yer aldığını görüyoruz. İsmindeki İslam kelimesine rağmen beldede bir kilise kalıntısının bulunduğunun söylenmesi ilginçtir. Buradan şu sonucu çıkarabiliriz; burası bir Hiristyan yerleşim yeri iken bir şekilde Müslümanlar gelip yerleşmiş ve bunu belirtmek maksadıyla adının önüne İslam kelimesi konmuştur. Mahallenin çevresinde yıkık bir kasır olduğu belde yaşlıları tarafından dile getirilmiştir. Ayrıca okulun kuzey-batısında çok eski devirlerden kalma bir mağara kalıntısı, mağaranın çevresinde bir su yolu ve altında nereye gittiği tespit edilemeyen bir tünel mevcuttur. Mahallenin halkı eski medeniyetlerin bu tünelin ucuna ham altın gömdüklerini zannetmektedirler. Mahallenin civarında daha yakın zamanlardan kalma su değirmenleri ve üzüm sıkma tekne harabeleri mevcuttur. Ancak bu yapıların tarım alanları içinde kalmış olmaları onların tahrip edilmelerine neden olmuştur. Çevrede kazı çalışmaları yapılmadığından bölgenin eski medeniyetleri hakkında pek bilgi yoktur.
Mahallenin komşu Batıayaz Mahalleninde Ermenilerin yaşadığı bilinmektedir. Ancak Hatay’ın anavatana katılmasıyla bu insanlar kâğıt para-altın takası ile mallarını bırakıp, altınlarını alarak deniz yolu ile Fransa’ya göç etmişlerdir. Köy halkı değişik yerlerden gelen birkaç aileden oluşmuştur. Bu küçük topluluk zamanla çoğalmış, evlilikler yoluyla kaynaşmıştır. Şu anda yaklaşık olarak 4000 nüfusa sahiptir. Yurt içi ve yurt dışı göçler nedeniyle bu rakam yıllar itibariyle değişiklikler göstermektedir. Mahallenin halkının isteği üzerine 1994 yılında yapılan yerel seçimle belediye kurulmuştur. İlk belediye başkanı öğretmen kökenli idi.
Kültür
Mahallede ilkokul 1954 yılında kurulmuştur. 1960 lı yıllarda bir hasta hane ve bir kütüphane kurulmuşsa da sonraları değişik nedenlerden dolayı kapanmıştır. Birkaç yıl önce ilkokul İlköğretim Okuluna dönüştürülmüş, 1979 yılından beri kurulmuş olan Orta Okul ile birleştirilmiştir. 1996 yılında yeni bir bina inşa edilmiş; İlkokul ile Orta Okul İlköğretim Okulu olarak birleştirilmiştir. Beldede yüksek tahsil yapmış 50 ye yakın kişi bulunmaktadır. Bunlardan 16’sı öğretmen, 5’i ebe, 1’i savcı, 4’ü mühendis, 2’si diş tabibi, 4’ü teknisyen, 1’i doktor, 1’i sosyal hizmet uzmanı, 1’i avukat, 1’i öğretim görevlisi 5’i özel sektörde 7’si devlet kuruluşlarında çalışmaktadır. Son yıllarda ulaşım sorununun halledilmesi sonucu ortaöğrenim kurumlarında okullaşma oranı artmıştır. Ayrıca şu anda üniversitelerin değişik bölümlerinde okuyan birçok öğrenci vardır. Mahallede 14 Temmuzda bir yöresel bayram kutlanmaktadır. Bunun dışında birkaç yıl öncesine kadar panayır niteliğinde etkinlikler düzenlenmekte idi. Bu panayır etkinliklerine komşu köyler katılmakta idi. Bu panayırda köy meydanında çeşitli yöresel yiyecek, içecek ve tatlılar sergilenmekte öte yandan yöreye özgü ilginç şans oyunları düzenlenmekte idi. Fakat bu güzel gelenek bugün terk edilmiştir. Mahallenin kendi kültüründen doğan bir folkloru yoktur. Düğünlerde Türkiye genelinde oynanan oyunlar oynanmaktadır. Düğünler kızlı erkekli karışık kent düğünleri gibi yapılmaktadır. Düğünlerde birkaç yıl öncesine kadar yardımlaşma ve dayanışma amaçlı “Çaboş Toplama” adlı bir yardım toplama geleneği vardı. Bu gelenek de terk edilmiş durumdadır. Düğünler belde halkının tek toplu eğlence etkinlikleridir. Mahallede hakim dil Arapça’dır. Günlük olaylar ve konuşmalar hep bu dille yapılmaktadır. Bu nedenle okuma yazma oranı düşüktür. Beldede adı olan ama faaliyeti kısır bir Tarımsal Kalkınma Kooperatifi mevcuttur. Ayrıca Yaylıca Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma adlı bir dernek faaliyet göstermektedir. Bu derneğin finansmanını beldenin okumuş aydınlarının gönüllü katkıları sağlamaktadır. Dernek yeni yeni sosyal ve kültürel etkinlikler düzenlemeye çalışmaktadır. Mahalle gençleri belde içi ve yakın yörelerden evlilikler yaparken bu olgu değişmiş hatta yabancı uyruklu bayanlarla evliliklerde son yıllarda hızlı bir artma yaşanmıştır. Bu durumun mahallenin sosyal ve kültürel yaşamında nasıl bir değişim ve gelişme göstereceği ileride belli olacaktır.
Ekonomisi
Mahallenin ekonomisi zayıftır. İşsizlik oranı yüksektir. Buna bağlı olarak kahvehaneler ve kahve kültürü gelişmiştir. Gençler altın çağlarını buralarda ziyan etmektedirler. Mevsimlik göç yaygındır. Bu göçler Amik Ovasına, Çukurovaya yapıldığı gibi Antalya, Marmaris, Bursa’ya yapılmaktadır. Sürekli göç de çoktur. Sürekli göç alan illerin başında Mersin gelmektedir. Onu sıra ile İstanbul, Adana, İzmir, Ankara ve diğer büyük şehirlerimiz izlemektedir. Yurtdışına da geçici göç vardır; Almanya, Suudi Arabistan, Suriye (eğitim amaçlı), İngiltere başlıca göç alan ülkelerdir.
Ticaret yollarına sapa kaldığı için burada ticaret gelişmemiştir. Tarım ilkel metotlarla yapılmaktadır. Miras yoluyla tarım arazileri bölünmüştür. Hiçbir modern sanayi kuruluşu mevcut değildir.
Tarım arazileri verimsizdir. Engebeli yapıdan dolayı yağmur suyu erozyonundan çok etkilenmiştir. Mahallenin sulama suyu mahalle halkının çabaları sonucu sağlanmıştır. Ancak sürekli patlayan borular, sellerden hasar gören şebeke sulama suyunun maliyetini yükseltmektedir. İçme suyunda bir sorun yoktur.
Mahalle üretilen başlıca tarım ürünleri şunlardır; zeytin, defne, turunçgiller, nar, mersin, erik, incir ve asma gibi Akdeniz iklimi meyveleridir. Zeytin meyvesinden sofralık salamura zeytin ve zeytinyağı üretilmektedir. Bu amaçla belde içinde teknolojiden yoksun üç atölye vardır. Defne ağacı meyvesinden defne sabunu elde edilmektedir. Maalesef bu ürünün üretim alanları gittikçe daralmaktadır. Meyve tarımı yanında sebze tarımı da yapılmaktadır. Ancak turfanda sebze üretimi yani seracılık gelişmemiştir.
Mahalle içerisinde kıt kanaat geçinen çeşitli meslek grupları vardır. Bunlar; marangozluk, demircilik, terzilik, tuhafiyecilik... gibi. Çevre insanı çevrenin özelliğinden dolayı meslek seçimini işçilik ve zanaat alanında yapmaktadır.
|