İran Petrol Borsası

İran Petrol Borsası (Farsça: بورس نفت ایران‎‎), İran'ın Kiş Adasında 20 Mart 2006'da açılması planlanan ancak açılışı 2007 Mart ertelenen ayına petrol borsası.

İran'a Tahran'da bir Körfez Borsası kurulması fikrini aşılayan kişi Londra Uluslararası Petrol Borsası (London International Petroleum Exchange) başkanı Chris Cook'tur.

İran, Dünyanın üçüncü büyük petrol rezervlerine sahip ülkesi ve OPEC'in ikinci büyük üreticisi olan petrolün fiyatını belirleyebilen ender ülkelerden biri olup günde 4.4 milyon varil ham petrol üreten, bunun 3 milyonunu ihraç eden bir ülkedir. İran ayrıca Orta Asya ve Hazar petrol ve doğalgazının taşınması ve dünya pazarlarına ulaştırılması için (Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattından sonra) en iyi seçenektir.[1]

İran petrol borsasının, şu anda petrol opsiyon işlemlerinde iki isim olan Londra Borsası (IPE) ve New York Borsası'nın oligopolünü kıracağı bildirilmektedir.

ABD Doları ve Dünya petrol piyasası

ABD Doları gücünü büyük oranda dünya petrol ticaretinin dolar cinsinden yürütülmesinden almaktadır.[2]

2001 yılı itibariyle 77 milyon varile ulaşan günlük petrol tüketiminin %26’sı sadece ABD tarafından yapılmaktadır. Avrupa’nın toplam tüketimi ise genel toplamın %22’sini oluşturmaktadır.[3]

Enflasyon vergisi

Tarih boyunca, vergiye tabi olan milletlerin vergilendirilmesi altın ve gümüşün toplanması şeklinde olmuştur. Ancak köle, ekin, büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar gibi imparatorluğun ihtiyaç duyabileceği ve tebaanın sağlayabileceği diğer tarımsal ve doğal kaynaklar da vergi olarak alınmıştır. Tarihsel açıdan imparatorlukların vergilendirmesi daima doğrudan olmuştur, tebaa iktisadi malları doğrudan imparatorluğa vermiştir.

Tarihte ilk kez, Amerika Birleşik Devletleri dünyayı enflasyon sayesinde doğrudan vergi koymak yerine malların karşılığı olarak maddi değeri olmayan Amerikan Dolarını dağıtmış ve böylelikle dolar fazlalığı oluşturmak, doların değerini düşürmek ve böylelikle her doların karşılığı olarak daha az mal verme suretiyle aradaki farkı Amerikan emperyal vergisi olarak elinde tutmuş, dolaylı olarak vergilendirmeye başlamıştır.

İmparatorluğun doğuşu

1945 Bretton Woods kararıyla doğan Amerikan İmparatorluğu, Amerikan dolarını altına tam olarak çevrilemese de, yabancı devletler için doların altın karşılığının olduğunu ilan etmiştir.

II. Dünya Savaşı'ndan sonraki yirmi beş yıl, dünyada, karşılığı altın olarak garanti edilen dolar kullanımı üzerine kurulu Bretton Woods finansal sistemi, Charles de Gaulle’un büyük miktarda doları bir uçağa atarak Amerika’ya götürüp altın karşılığını istemesine kadar sürmüş, 1970-71 yıllarında yabancılar ellerindeki doların karşılığı olarak altın istediklerinde 15 Ağustos 1971'de bunu yapamayacağını beyan eden Amerika bir imparator olduğunu ilan etti. Bu aslında Amerikan hükümetinin iflası anlamına geliyordu. Amerika dünyanın kalan kısmından, karşılığı olmayan çok büyük miktarda malı çekti ve dünyanın geri kalanı buna cevap verecek durumda değildi. Dünya vergiye bağlandı ve buna itiraz edemedi.

Suudi petrolü

1945 yılında, ABD Başkanı Roosevelt ve Suudi Kralı arasında imzalanan antlaşma ile Amerikan şirketlerinin Suudi petrolü üzerindei hakimiyetini başlatan adımı atılmıştır.

Başkan Roosevelt, Yalta Konferansı’nın ardından Şubat 1945'te Suudi rejiminin kurucusu Kral Abdül Aziz Suud ile Süveyş Kanalı’nda bir ABD savaş gemisinde buluşmuştu. Görüşmede Roosevelt, Suudi petrolüne ayrıcalıklı erişim karşılığında Kral'a Amerikan koruması garanti etmişti. Görüşmede Kral ile Başkan Roosevelt arasında çevirmenlik görevini üstlenen Kudüs doğumlu Albay Willam Eddy, daha sonraki yıllarda Dahran’da Aramco danışmanı sıfatıyla bir CIA yetkilisi olarak çalışmaya devam etmişti. 1971 yılında Amerikan hükümetinin doların karşılığını altın olarak veremeyeceği anlaşılınca, 1972-1973 yıllarında Amerikan hükümeti Suudi kraliyet ailesiyle, kraliyet ailesinin hükümranlığını koruma karşılığında petrolü yalnız dolarla satmaları hususunda bir anlaşma yaptı. Diğer OPEC ülkeleri de bunu takip etti ve petrol karşılığı olarak sadece dolar kabul eder oldular.¹Veysel Ayhan, İmparatorluk yolu: Petrol Savaşalrının Odağında Orta Doğu, Nobel Yay, 2006.

İran Petrol Borsası'nın etkileri

ABD ile İran arasındaki sürtüşmenin asıl nedeninin İran'ın kurmakta kararlı olduğu avro-petrol borsası olduğu dile getirilmektedir.[4]

İran-ABD gerginliği

Dünya petrol piyasalarını yakından takip eden çevreler ABD'nin İran'a nükleer enerji araştırmalarından dolayı takındığı tutumun altındaki ana nedenin nükleer silah yapımı kaygısının değil İran'ın Mart ayında açmayı planladığı petrol borsası olduğunu dile getirmektedirler [5]

ABD'nin, ekonomisinin çarklarını çevirebilmek için, her yıl 500 milyar dolar taze paraya gereksinimi vardır. ABD ekonomisini büyük ölçüde finanse eden Çin ve Japonya, petrol gereksiniminin çok büyük bölümünü İran'dan sağlıyorlar. Çin, yakın bir geçmişte İran'la 70 milyar dolarlık bir petrol anlaşması imzaladı. İran düşlediği petrol borsasını hayata geçirir ve sattığı petrolün karşılığını avro olarak istemeye başlarsa, ABD ekonomisinin iki önemli finansörü ellerindeki dolarları satıp avro almaya başlayacaklarından dolar, dolayısıyla ABD büyük ölçüde saygınlıklarını yitireceklerdir. 80 trilyon dolar borcu olan ABD ekonomisinin, İran'ın avro bazında kurmak istediği petrol borsası şokundan çok olumsuz etkileneceği bilinmektedir.[6]

Dolar yerine avro'ya bağlı bir petrol borsası kurulması ile;

İran, ihracatında önemli bir kısıntı yaptığında petrol fiyatlarında büyük bir sıçrama olmaktadır. Çünkü, dünyada yalnızca günlük 1.5 milyon varil kapasite fazlası vardır. Örneğin, 1978-79, devrim yıllarında (henüz Irak tam kapasite ihracat yaparken) İran'ın petrol ihracatı 1.1 milyon varil düşünce, dünya petrol fiyatları hızla yükseldi, ABD II. Dünya Savaşı sonrasının en sert resesyonunu yaşamış, işsizlik oranı yüzde 10.8'e yükselmiş, gelişmekte olan ülkelerde bir borç krizi patlak vermiştir.

İran Borsası ve Avro

Dünya üzerindeki önemli mal ve hizmet satışlarının güvenilir para ile yapılmaktadır.

Euro ile işlem yapılması durumunda ABD istediği miktarda değeri olmayan banknot basamayacak, tam tersi durum Avro lehine işleyecektir. Kıta Avrupası yani AB kısa zamanda iktisadi açıdan ABD'yi yakalayabilecek konuma gelecektir.

Dış basın

Bakınız

Referanslar

Dış bağlantılar

This article is issued from Vikipedi - version of the 12/26/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.