1939 Erzincan depremi

1939 Erzincan Depremi
Tarih 27 Aralık 1939
saat: 01:57
Büyüklük 7,9 Ms
7,2 ML[1]
Derinlik 20 km
Merkez üs Erzincan Ovası
Etkilenen ülkeler/bölgeler Türkiye Türkiye
Sonuçları 32.962 ölü ve 100.000 yaralı

1939 Erzincan Depremi, 26-27 Aralık 1939 tarihinde Erzincan’da oluşan çok şiddetli yer sarsıntısıdır. Yüzey dalgası büyüklüğü 7,9 richter ölçeği'ne göre büyüklüğü 7,2 olan[2] deprem sonucunda toplam 32.962 kişi hayatını kaybetmiş, yaklaşık 100.000 kişi de yaralanmıştır. Oluşan deprem neticesinde 116.720 bina yıkılmıştır. Dünyanın büyük depremleri arasında sayılan bu deprem Türkiye'nin en ciddi deprem felaketlerinden birisi olarak tarihe geçmiştir. Can kayıplarının fazla olmasını bir nedeni de zorlu kış şartlarından dolayı yardımların güç koşullar altında ulaşmasıdır.

Nedenleri

Türkiye’nin birinci derece deprem bölgesinde bulunan Erzincan, Kuzey Anadolu deprem kuşağının çok etkin bir bölümü olan Erzincan Ovası içindedir. Tarihi belgelere göre Erzincan son bin yılda 11 kez tümüyle yıkıma uğramıştır. Yerleşmenin bulunduğu zemin, akarsu çökellerinden oluşmuştur. Bu malzeme kentin yukarı kesimlerinde konglomeralaşmıştır. Orta bölümlerde birbirini izleyen çakıl ve kum katmanlarına rastlanır.Bu katmanlar oldukça yerleşmiş ve sıkı yapılıdır. 1939 depreminden sonra yerleşim alanı dışında bırakılmış olan eski şehrin zemini, kalın bir tarihi enkaz örtüsüyle kaplı yerleşmemiş akarsu birikintilerinden oluşmuştur. Erzincan'daki ilk bilinen deprem pontus zamanında olmuştur.

Konumu

1939 Erzincan depremi sonrası yerle bir olan Erzincan kent merkezinden görünüm

39 80 kuzey enlemi ve 39 51 doğu boylamı, odak derinliği 20 km olan depremin etkilediği alan doğuda Erzincan Ovası'ndan batıda Kelkit Vadisi'ne kadar uzanır. Hasara uğramış bölgelerin uzunluğu 400 km(Erzincan’ın doğusundan Amasya’ya kadar), genişliği ise (güneyde Sivas’tan kuzeyde Karadeniz'e kadar) 200 km'dir. Bu depremde Erzincan’dan Kelkit Vadisi'ni izleyerek Niksar’a kadar uzanan yaklaşık 350 km’lik bir kırık sistemi oluşmuştur. Kırıklar boyunca 1 m’lik düşey (atım) ve 4 m’lik yatay hareketler görülmüştür. Bu geniş alanı sarmış olan 35 deprem merkezi yaklaşık doğu-batı doğrultusunda dizilmiş başlıca dört sarsıntı çizgisi üzerinde etkinlik göstermiştir. Bunlar; Yukarı Yeşilırmak çizgisi, Kelkit-Deliçay çizgisi, Yaylalar ve Orta Yeşilırmak çizgisi ve kıyı çizgisidir. Bu çizgilerin hepsi de kırıklara karşılık gelmektedir. Kelkit Irmağı kırığı, Reşadiye’de doğu-güneydoğu ve batı-kuzeybatı doğrultusunda alçalmış ve yükselmiş ve böylece iki blok arasında 380 cm’lik bir düzey farkı doğmuştur. Deprem sırasında kıyı çizgisi Çarşamba ilçesinin kuzeyi ile Giresun arasında 15–100 m kadar geri çekilmiş ve Fatsa’da da bir deprem dalgası oluşmuştur.

Kültürel etkiler

Türk halkını derinden yaralayan deprem Kelkit ırmağı boyundaki tüm şehirleri vurmuş, en fazla[3] can kaybının yaşandığı yerleşim birimlerinden biri de Tokat'ın Reşadiye ilçesi olmuş, köy ve mahalleriyle yerle bir olan kentte çoğu enkaz altında kalarak, bir kısmı da yanarak 2100 kişi hayatını kaybetmiştir.[4] Zorlu kış şartlarından dolayı depremden 15 gün sonra bir doktor, 25 gün sonra da Kızılay yardımı gelir. Dönemin Reşadiye Belediye Başkanı Tahir Bey'de ailesiyle birlikte hayatını kaybetmiş. Anısına ağıt yakılmıştır. Daha sonra ağır Sevda Gül tarafından "Reşadiye Irmağı" isimli türkü olarak seslendirilmiştir.[5]

Kaynakça

Dış bağlantılar

This article is issued from Vikipedi - version of the 7/24/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.