Alemdar, Kıbrıscık
Alemdar | |
— Köy — | |
Bolu,Kıbrıscık | |
Ülke | Türkiye |
---|---|
İl | Bolu |
İlçe | Kıbrıscık |
Coğrafi bölge | Karadeniz Bölgesi |
Rakım | 1.239 m (4.065 ft) |
Nüfus (2000) | |
- Toplam | 300 |
Zaman dilimi | UDAZD (+3) |
İl alan kodu | 0374 |
İl plaka kodu | |
Posta kodu | 14610 |
İnternet sitesi: |
Alemdar, eski ismi Kara Kise[1], Bolu ilinin Kıbrıscık ilçesine bağlı bir köy.
KÜLTÜR
Alemdar köyü kültürel açıdan Batı Karadeniz Bölümünün gelenek görenek adet ve örf töresine göre şekillenmiş bir kültürü bulunmakla birlikte TÜRKMEN-YÖRÜK kültürünün halen sürdürüldüğü yerlerden birisidir.Bölge halkına genellikle çeşitli yöreler KIŞLAK,ÇITAK lakabını takmışlardır.Kıbrıscık ve çevresinin kışlak çıtak olarak tanınmasının en önemli özelliği göçebe bir yaşam sürmesi olarak görülür ve çoğunlukla hayvancılık yapılmaktadır.Köy erkekleri kışın bölgenin soğuk geçmesi ve hayvanların kırılması ile birlikte kışları Polatlı,Haymana,Sivrihisar,Emirdağ bölgelerini kapsayan HAYMANA OVASINA kışlamaya giderler.Bahar olunca hayvanlarla beraber tekrar Kıbrıscık yaylalarına göçerler.Bu durum 1960 yıllara kadar sürmektedir.1950 yıllardan sonra bölge halkının büyük bir kısmının Polatlı ve civarına göç ettiğini ve köyler kurduğunu görmekteyiz.Bölgedeki bu göçebelik etnik kökenlerinin Yörüklere kadar uzandığını görmekteyiz.Yayladan inince köy yakınlarındaki orman içi çayırlarda çadır kurup buralarda bir süre konaklamaları da bunu kanıtlar.Karabük,Kastamonu,Bartın,Zonguldak,Düzce yörelerinin büyük kültürel özelliklerine sahip olan Bolu ve civarı bir bütünlük kazanır.Alemdar köyünün aslının ayrıca Polatlı,Haymana,Sivrihisar,Emirdağ yörüklerine kadar uzandığı da bilinmektedir ancak kültürel,ağızsal bakımdan Batı Karadeniz bölümünün özelliğini gösterir.Kültür bazında HEYBE,KESE,TORBA,KİLİM,KIVRAK dokuması yörede el tezgahlarında dokunmakta olup Kıbrıscık,Seben ve Bolunun merkez ilçeleri bu özellikleri ile dikkat çeker.Heybe,kese,torba koyun ve keçi kılından tezgahlarda dokunan ve yöresel motiflerle şekillendirilen günlük kullanılan eşyalardandır.Kilim,ÇUL,ve NAMAZLA dokumaları da aynı şekilde el tezgahlarında dokunmakla birlikte yöresel motifleri barındıran kilim ve namazla evin yerini süslemekle ve namaz kılınması için yapılan bir seccadedir.Heybe Kültürümüzde önemli br yere sahip olup eskilerde kız istemeye giderken dahi heybenini içine çay,şeker,çörek vs. şeyler konularak görücülüğe çıkıldığı bilinir.Görücülükte heybe eğer geri verilirse o işin olmayacağı heybe kabul edilirse o işin olacağı simgelenmiştir.
KIVRAK DOKUMALAR genellikle yöresel kıyafetlerde GÖYNEK,ÜÇETEKlerde görülen dokumadır.Bu dokuma genellikle alaca renklerden oluşan kumaşlarla dokunur.Alaca renkler ise yörede yetişen çeşitli bitkilerin kaynatılıp KÖK BOYASI haline getirilmesiyle ve kumaşın kök boyasına batırılmasıyla şekil verilir.
FOLKLÖR
Bolu ili içerisinde folklör ve yöresel kıyafetler açısından en zengin bölge Kıbrıscık ve çevresidir.Folklör de oyunlar çok çeşitlilik göstermektedir.Eskilerde kadın ve erkeklerin ayrı mekanlarda oyunlar oynadığı ayrıca gençler ve yaşlıların da farklı zamanlarda oyunlara kalktığını görmekteyiz.Halk oyunlarında genellikle omuz silkme,sürtme,ayak oyunları,göbek atma,silkinme gibi hareketler görülüp oyunlar kıvrak hareketli ve canlıdır.Genel olarak oynanan oyunlar:
Ördek oyunu,
Göktepenin Çamları(Karaköy Sekmesi),
Kıbrıscık yolu diken,
Vur Zillere,
Ereğlinin Üstünden,
Değirmenin Bendine,
Cezayir,
Men Men,
Yılan,
Evlerinde Makine,
Ada yolu Kestane,
Estireyim mi,
Halimem vs. oyunların oynandığı görülmektedir.
Köçek adı verilen oyuncular düğünlerde oynatılmakta kadın kılığına giren erkeklerin sergilediği oyunlardır.Köçeklerin giyiminde alt kısmı fırfırlı çiçekli basmadan genellikle canlı ve alacalı renklerden olan ETEKler giyilmekkedirEteği ACEM ŞALI tamamlar üst kısmında genellikle beyaz göynek ve bunu tamamlayan KOLSUZ İŞLİK veya KOLSUZ FERMANE giyilir..Köçek oyunlarının Kastamonu ve çevresinde de çok yoğun olarak görmekteyiz.Kıbrıscık ve çevresinde özellikle Kaval,def,klarnet,davul,kabak kemanenin düğünlerde çalgı olarak kullanıldığını görmekteyiz.Oyuncularda kişi sayısı 6 yı geçmemekle birlikte oyun aracı olarak şimşirden yapılan TAHTA KAŞIKLAR kullanılmaktadır.
YÖRESEL GİYSİLER
Bolu ili içerisinde yöresel kıyafetler bakımından en çok zenginliğin görüldüğü yöre Kıbrıscık yöresidir.Yöresel giysiler önemli günlerde,yaşa bağlı olarak değişmekle birlikte aynı karakteristik özellikleri gösterir.
Kadınlardaki yöresel kıyafetlere bakarsak başta kullanılan ÇEMBER örtüsü dikkati çeker.Çember genellikle turuncu işlemeli renklerde pamuklu kumaşa işlenen desenlerden olan büyük bir örtüdür.Çemberler genellikle turuncu renge sahip olmakla birlikte çok yaşlılarda yeşil renkte kullanılabilmektedir.Aynı şekilde sarı renkte olan çemberlerde mevcuttur.Genç kızlarda çember yerine NAKKIŞLI YAZMA adı verilen gül motiflerinin barındıran beyaz örtü bulunmaktadır.Nakkışlı yazmanın altından çıkan saçlar ince örü yapılamk üzere 40 ı geçmeyen saç örgüleri bele kadar uzanır.Bu örgülere nazar değmemesi için NAZAR BONCUĞU takılır.Ayrıca süs olarak tepelik kenarından sarkıtılmak suretiyle saçlar kakül biçiminde salırı ve buna yöede ZİLİF denir.Ayrıca köylerde yabancı erkeklere yüzün görünmemesi için YAŞMAK denilen bir biçimde NAKKIŞLI YAZMA veya ÇEMBER yüz kısmından geçirilerek bağlanır.FES çemberin içinde yer almakla birlikle genellikle çuhadan olup rengi bordo veya kırmızıdır.Fesi dizili altınlar ve tepelik (takka) şekillendirmektedir.Fesin üzerine TEPELİK(TAKKA) kullanılır.Tepelik çemberin içine fes şeklinde konulur ve çemberin dolanmasıyla işini görür.Tepeliğin üstünden sarkan dizili altınlarda süs olarak kadınlarda kullanılan bir takıdır.Tepeliğin düzgün sabit durmasını sağlayan ÇEKİ de dikkat çeker.Çember bağlama biçimi kadınlarda boyundan baş üstüne geçirilerek bağlamayla olurken genç kızlarda ve çocuklarda boyunun arkasından geçirilerek bağlanır.Ayrıca genç kızlar tepelik taktığı da nadir görülür.Dizili altınların çokluğu veya olması ise maddi duruma bağlı olarak değişir.Günlük hayatta kadınlar göğüsün ve dize kadar olan kısmını kaplayan AKÇAGÖYNEK giyerler.Akçagöyneğin göğüs kısmı düğmeli olup yaka kısmında işlemeler mevcuttur. kol uzunluğu bileklere kadar uzanır.Göbekten dize kadar olan kısmı işlemeli motiflerle kaplı olan akça göyneğin adı da motif biçimine göre değişir.Örneğin:esiranyüzü,koyungözü,kediayağı gibi...Akçagöyneğin icine atlet gorevini goren kirmizi beyaz kareli kumastan İÇ GÖYNEK giyilir.İç göynegin kenar kisimlari.islemeli olup cesitli yoresel motifler bulunur.Akçagöyneğin üstüne genellikle kırmızı-siyah veya kırmızı-lacivert kareli dokuma kumaştan dikilen ÜÇETEK giyilir.Yörelere göre değişen üçetek bazı köylerde çizgili bazı köylerde kareli desenli olabilmektedir.Göbek kısmında gümüş döğülmüş KEMER bulunur.Bunun başı KURBAĞA BAŞI,TOKALI vs. adlandırılabilir.Göğüste ayrıca maddi duruma göre BEŞİ BİR YERDE DİZİLİ ALTINLAR da takılır.Üçeteğin üstünde hırka ve kollu yelek vazifesi gören FERMANE veya İŞLİK giyilir.Fermanenin kadifeden olanina SALTA denir ve genellikle özel gunlerde giyilmektedir ve genellikle kizlarda gorulen bir kiyafettir.Fermane çoğunlukla mavi ve bazen yeşil,kırmızı,bordo renkte olup üzeri simli iple işlidir.Kollarında gül işlemesi ve göğüslerde yöresel motifler bulunmaktadır.İŞLİK ise fermane yerine bazı zamanlarda giyilen bir kıyafettir.İşlik kırmızı ve bordo renkte olmasına karşı turuncu,mavi,sarı renkte olabilmektedir.İşlik kenarlarındaki motiflere göre isim alır.Örneğin:Oturma,Kaz ayağı,Düz didi vs.Kızlarda fermaneden biraz uzun kadifeden fermane görevini gören SEFAHİR de giyilmektedir.Sefahir rengi genellikle kahverengi olup dokuması da kadifedendir.Kadınlarda akçagöyneğin altına üçetek kumaşından dikilen kırmızı-siyah veya lacivert-kırmızı kareli kıvrak kumaştan DON dikilmektedir.Bu donlar ise çeşidine göre KIRMIZI ALACA DON,MAVİ ALACA DON,ÇİĞER ALI gibi isimler alır.Ayakta koyun ve keçi kılından beş şişle örülen yöresel motiflerle bezenmiş beyaz çoraplar giyilir.Ayağa genellikle YEMENİ adı verilen kundura giyilir.Kadınlar düğünlerde farklı kıyafetler giymekle birlikte çember,dizili altınlar,göğüs altınları,tepelik aynı şekilde giyilir.Çember de genellikle turuncu işlemeli çember tercih edilir.Göğüste ÜÇETEK giyilmekle birlikte günlük kıyafette giyilen üç etekten farklıdır.Bu üç etek MECİDİYE,ALLI GUTNİ adı verilen kumaştan dikilerek giyilen bir üç etektir.Üçetek burda BİNDALLI görevini görür.Üçeteğin altına genellikle açık ve su yeşili olan PATİSKA cinsinden FİSTAN giyilmekle birlikte patiska cinsi FİSTAN rengi bazen mavi,yeşil,turuncu gibi renklerde olabilir.Altta gine çorap ve kundura tamamlar.Gelin giyimi ise daha farklı olmaktadır.Gellin giyiminde kullanılan YEŞİL ÇEVRE sadece gelin başında kullanılır ve geline özgüdür.Bu yazma ayrıca Kıbrıscık yöresine özgü olup başka yörelerce bilinmez.Yeşil yazma gül ve çiçek motifleriyle kaplıdır.Gelinin yüzünü örten AL TÜTEK ayrıca başta UĞUR ÇEMBERİ taçlandırılır.
Erkek giyimi genellikle tek tip olup kadınlarda olduğu gibi farklılıklar görülmez veya çok az görülmektedir.Erkekler başta genellikle KASKET kullanmaktadır.Daha önceleri kasket yerine KEÇE KÜLLAH ve keçe küllahı saran sarı,yeşil,mavi,mor,turuncu şeritler halinde dokuma bez dolamaktaydılar.Bu dokuma beze Batı Anadolu da yörükler arasında genellikle KEYFİYE denmektedir.göğüs kısmında erkelerde kıvrak kumaştan bordo,mor,kırmızı renk karışımı olan ALACA bezden kareli GÖYNEKLER giyilmektedir.Göyneklerin yakaları HAKİM YAKADIR.Göynekler ayrıca düz beyaz,sarı,turuncu renklerde de olabilir.Göynek üzerine erkeklerde FERMANE giyilir.Fermane bazen kollardan yırtmaçlı bir şekilde oluırken bazende bileklere kadar uzanan fermane giyilmektedir.Fermane rengi genellikle mavi ve siyah renklerdedir.Fermane üzerinde yöresel motifler de dikkat çekmektedir.Göynek altına İNGİLİZ KUMAŞTAN dikilen dar kesimli ve ayak bileklerinden düğmeli PANTOLON giyilmekle beraber fermane kumaşından dokunan ve üzerinde yöresel motifler olan ŞALVAR da giyilmektedir.Bele ALACA renklerden dokunan ve Anadolunun çoğu bölgesinde de rastlanan ACEM ŞALI veya ACEM kuşağı dolanmaktadır.Acem şalı dışında bazı yörelerde bununu dışında kahve, krem renkli şallar bele dolanmaktadır.Erkeklerde ayakta kullanılan çorap KEÇİ VE KOYUN KILINDAN beş şişle örülen ve dize kadar uzanan çoraplar dikkat çeker.Yörenin kış şartlarının çok zorlu geçtiğinden dolayı çoraplar dize kadar çekilmekte ve kalın olmaktadır.Çorabı tamamlayan kundura kadınlarda olduğu gibi YEMENİdir.Bu kundura siyah renkte olup klasik bir ayakkabıdır.Maddi duruma göre bölgede gücü kuvveti hayvanı bol olan kişiler bunun yerine KÖRÜKLÜ ÇİZME de giymektedir.
TARİHÇE
Samra yakınlarında çıkarılan tarihi eserler Roma hakimiyetinde olduğunu ifade etmektedir. Köyün ismi kiliseden geldiği öylenir. Samra yakınlarındaki kilise kalıntıları bunu ifade etmektedir.
Selçuklu döneminde Anadolu'ya gelen TÜRKMEN yörükleri bu topraklara yerleşmiştir. Orhan gazi döneminde osmanlı hakimiyetine geçen köy bolu sancağına bağlı kütahya eyaletine bağlıdır. Ankara savaşı sonrası bölgeye yerleşen kara tatarlar dan sonra 15ve 16 yy larda polatlı-haymana ovasından gelen kışlaklar yerleşmiştir. Tanzimattan sonra Kastamonu vilayeti bolu sancağı kıbrus kazasına bağlanmıştır. Kayıtlarda Kiliselü olarak geçer. Cumhuriyetin ilanından sonra bolunun merkez ilçesine bağlanan köy 1949 yılında seben ilçesine 1958 yılında Kıbrıscıkın ilçe olmasıyla buraya bağlanmıştır. 1960-1965 yıllarında köyden bazı aileler Polatlı-Haymana ovasına göç etmiştir. Polatlı Sivrihisar Haymana yöresindeki köy ve kasabalarda Kıbrıscıklı olan çoktur. Kıbrıscığın büyük birçoğunluğu Polatlı Haymana ovasına göç etmiştir. Kıbrıscıklılar yaşamlarını daha iyi geçirmek için Polatlı'nın Yaralı, avdanlı, Karahamzalı, Eski Karsak, çanakçı, beylik köprü, Hacı muslu, Toydemir, iğciler, eskipolatlı, yassıhöyük, türkkarsak gibi köylere göç etmişlerdir. günümüze kadar göçler yaşanmaya devam etmiştir.
Coğrafya
Bolu iline 79 km, Kıbrıscık ilçesine 13 km uzaklıktadır. Köy sırtını köroğlu dağına yaslamıştır. Tipik Batı Karadeniz orman köyüdür. Köy bitki örtüsü bakımından zengindir. Arkası çam ve küner ağaçlarıyla sarılıdır. Köyün önüde meşe ağaçlarıyla çevrili olup, engebellidir. Cuma deresi köyün yakınlarından geçer. Köy kıbrıscığın en yüksek yeşil köylerindendir. Köy alageriş, samra, ekiz, domuzlu, sekiyurt mevkileriyle çevrilidir. Alçak kesimlerde söğüt, aluç, erük, kiraz, vişne, şimşir, üvez, ardıç, karaağaç, kızılağaç, kavak, bodur çam, meşe, ceviz, dişbudak yüksek kesimlere çıkıldıkça karaçam, sarıçam, küner (köknar), porsuk, adi ardıç, dağ erüğü, yabani kiraz, karamuk, yabani elma, gürgen,kayın, ıhlamur, ak söğüt, titrek kavak, kuşburnu, ahududu, kızılcık, kestane, dağ çileği, dağ fındığı, ahlat, böğürtlen, gibi ağaçlar vardır. Daha yukarılarda hiç ağaç yetişmeyip yıl boyunca yeşil kalan dağ çayırları bulunur.en yukarıda da köroğlu dağının zirvesi vardır.köyde yeşilin her tonu vardır.köy evleri tamamen ahşaptır.köyün çevresinde samra ve ekiz çayırları vardır.bu çayırlar hayvan otlatmak için verimlidir.çevresi tamamen ormandır.köylü yaz ayları içinde 26 km uzaklıktaki güneyoluk yaylasına çıkar.güneyoluk yaylası yamada kurulu olup çevresi tamamen dağlarla ve ormanlarla çevrilidir.köy engebeli bir yere kurulmuş olup dağ ve orman köyüdür.tarım arazileri yok denecek kadar azdır.bu nedenle hayvancılık ve ormancılık geçim kaynağıdır.çevresinde karacaören,deveören,yazıca köyleriyle çevrilidir.kuzeyde dörtdivan ilçesi ve köroğlu dağlarıyla komşudur.köy yukarı divan köylerindendir.köy dağınıktır.köroğlu dağlarının güney eteklerinde kurulmuştur.ankaraya 155 km,beypazarına 50 km,sebene 63 km,kıbrıscığa 13 km,boluya 79 km dir.ticari ilişkileri daha çok beypazarı iledir.fakat bolu ilinin karakteristik özelliklerini taşır.köyün yaylası dörtdivan ilçesine yakındır.kıbrıscık-beypazarı yolundan 5 kmlik stabilize bir yolla köye ulaşılır.köyde sabahları sis hadisesi görülür.yaylada yazları bile sis kalkmaz.köy ilkbahar aylarında çok yağış alır.köy havyan varlığı yönünden de zengin olup dağlarda kızıl geyik,ala geyik,yaban domuzu,kurt,kızıl tilki,çakal,sansar,boz ayı,kara ayı,kahveregi ayı,boz ayı,porsuk,kirpi,köstebek,karaca,zerdeva,avrasya vaşağı,yaban kedisi,sazlık kedisi,tavşan,ada tavşanı,gelincik,kaya kartalı,şah kartal,paçalı şahin,kızıl şahin,bayağı şahin,doğan,atmaca,leylek,kara leylek,kuzgun,bıldırcın,keklik,ağaçkakan,yalıçapkını,sincap,kerkentele,küpeli yılan,kemirgenler sularda mercan balığı,ala balık,su samuru,sazan gibi canlılar yaşar. gibi birçok canlıya ev sahipliği etmektedir.köy doğuda çamlıdere güneyde güdül,karaşar,beypazarı kuzeyde dörtdivan,batıda ilçe merkezi ve köyleriyle çevrilidir.
ŞİVE
Köyde kullanılan şive tüm batı Karadeniz bölgesinde kullanılan şivedir. köyde kullanılmakta olan şive bolu ilinde kullanılan şiveyle aynıdır. Bolu şivesi de düzce, zonguldak, bartın, kastamonu, karabük şivesiyle eşdeğerdir. Bölgede 3 grup ağızlar kullanılmaktadır.
Iklim
Köyün iklimi, Karadeniz iklimi etki alanı içerisindedir. İklimi Karadeniz ardı iklimidir. Köyde ne Karadeniz ikliminin ılıman yapısı görülür ne de iç anadolunun karasal iklimi görülür. Köyde geçiş iklimi görülür. Yaylada Karadeniz ikliminin ılıman etkisi görülür. Hem İç Anadolu'nun karasal ikimi hem de Karadeniz'in ılıman iklimi görülür. Geçiş iklimi arasındadır. Fakat İç Anadolu'dan ziyade daha çok Karadeniz ikliminin etkileri görülür. Çünkü doğal bitki örtüsü ormandır. Fakat İç Anadolu'nun karakteristik bozkırıda görülür. Köyde İç Anadolu iklimine özgü ceviz, söğüt, kavak, geven, otsu bitkiler görülürken aynı zamanda Karadeniz iklimine has fındık, köknar, kestane, ıhlamur ağaçları da görülür. Bu nedenlidir ki her iki iklimin özellikleri de taşır. Zaten köyün görünüşü tipik Karadeniz köylerini andırır. Köy evleri ormanın ve yağışın bolluğundan dolayı tamamen ahşaptır. Köyde yağışlar genellikle ilkbaharın sonu, yaz başlarında ve sonbahar mevsiminde yoğundur. Kışları soğuk,çetin geçmekle beraber yazları serin geçer. Eskilerde yazları bile yaylada kar yağdığı söylentisi vardır. Fakat artık şimdiki kış mevsimi eskilere göre azalmış ve yitirmiştir.
Nüfus
Yıllara göre köy nüfus verileri | |
---|---|
2007 | |
2000 | 307 |
1997 | 251 |
Ekonomi
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa (büyük baş hayvancılık ve tavukçuluk) dayalıdır. Ormancılık 1970'den sonralarda önem kazanmıştır. Tarım çok az yapılır. Çünkü tarım yapılabilecek arazi yok denecek kadar çok azdır. Son yıllarda tavukçuluk gelişmiştir. Hayvancılık eskisi kadar sık yapılmamaktadır.
Altyapı bilgileri
Köyde, ilköğretim okulu vardır egitime devam. Köyün içme suyu şebekesi vardır kanalizasyon şebekesi vardır. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Köyde elektrik ve sabit telefon vardır.
Kaynak
Dış bağlantılar
|