Delil (hukuk)
Delil bir şeyi kanıtlamaya yönelik ipuçlarıdır. Kanıt; bir davanın, en basit olarak, mahkeme önüne gelen bir olayın (cinayet, kiranın ödenmemesi, satılan malın bozuk çıkması, bir trafik kazası gibi akla gelebilecek hemen her şey), kanunda o olayla ilgili olarak gösterilen duruma (adam öldürme suçu, kiracının temerrüdü, satım akdinde ayıpla ilgili hükümler, haksız fiil ve tazminat hükümleri) uyup uymadığını belirlemeye yarayan araçların genel adıdır. Delillerle yapılan somut olayı soyut kanun hükmüne uydurma faaliyetine ise ispat denir.
Mahkemeler iki hususu tespit etme yükümlülüğüne sahiptirler. Bu iki husus şunlardır.
Maddi vakalar (Maddi olay)
Mahkeme iki hususu tespit ederken önce dava konusu olayın meydana gelip gelmediği, ne zaman meydana geldiği, ne şekilde meydana geldiği, kimlerin ne sıfatla bu olayda rol aldıkları (kısacası maddi vakıalar) belirlenir. İşte bunların ispatı delil ile olur.
Hukuki sebepler
Hukuki sebepler ise zaten kanun, tüzük ve diğer mevzuat, mahkeme kararları, örf ve adet kuralları, evrensel hukuk kuralları gibi kaynaklardan doğan ve mahkemenin kendi takdirine göre uygulayacağı ilkelerdir. Bunlar için ispat, dolayısıyla delil sözkonu olamaz. Bunlara örnek olarak birkaçı aşağıda verilmiştir:
Örnekler
- Farazi bir kanun hükmü: Bir trafik kazası sonucu başkasının can sağlığı veya malı zarara uğrarsa, zarar veren motorlu araç sürücüsü sorumlu tutulur (bu bir hukuki sebeptir. Hakim mesleği gereği bu hükmü bilmektedir).
- A arabasıyla B'ye çarpmıştır (Bu maddi vakıaya bir örnektir. Hakimin bunu bilmesi beklenemez. İspatı gerekir. Delil: Örn. Trafik polisinin tuttuğu kaza tespit tutanağı, veya A'nın "B' ye çarptığım doğrudur" şeklinde ikrarı).
- B yaralanmıştır (Bu maddi vakıaya bir örnektir. Hakimin bunu bilmesi beklenemez. İspatı gerekir. Delil: Örn. Hastane raporu.)
Eğer deliller 2. ve 3. maddeleri doğruluyorsa, hakim bu olayın 1. maddedeki kanun hükmüne uyup uymadığını denetlemektedir.
|