Engereğin Gözündeki Kamaşma

Engereğin Gözündeki Kamaşma
Yazarı Ö. Zülfü Livaneli
Orijinal ismi Engereğin Gözündeki Kamaşma
Ülke Türkiye
Özgün dili Türkçe
Türü Roman
Yayınevi Can Yayınları
Sayfa sayısı 208 s.

Engereğin Gözündeki Kamaşma, Zülfü Livaneli'nin yazdığı konusu 17. Yüzyıl Osmanlı sarayında geçen psikolojik romandır.

Romanda 17. yy’da Osmanlı sarayında yaşamış Etiyopyalı bir hadımın ve annesi tarafından tahtından edilmiş bir Osmanlı Sultanı’nın hikayesi anlatılır. Eserin Osmanlı Padişahı İbrahim dönemini anlattığı varsayılır.

1997 yılında yazara "Balkan Edebiyat Ödülü"’nü getiren eser, çeşitli dillere çevrilerek İspanya(1998), İsviçre (2000), Yunanistan (2000), Kore (2001) ve Bulgaristan’da (2006) yayınlandı[1]

Konu

İstanbul’da çalışmaya başlayan bir Alman tarihçi, İstanbul Üniversitesi arşivinde bulduğu belgeleri inceler. Bir haremağasının el yazmaları olan bu belgeler, onu yazan haremağasının başından geçenleri anlatmaktadır.

Köle tüccarları tarafından çölde yakalanıp İstanbul’a getirilen Habeş Süleyman, yolda hadım edilmiş ve köle pazarında saraya satılmıştır. Köle, sarayda haremağası konumuna yükselir.

Haremağasının büyük bir sadakatle bağlı olduğu padişah, tahtından indirilip bir harem dairesine bir kadınla birlikte kapatıldığında haremağası, efendisinin yemek ve isteklerini karşılamakla görevlendirilir. Habeş Süleyman efendisine hizmet ederken kendisini basit ve değersiz bir köle olarak görmekle kraliyet ailesine denk birisi olarak görmek arasında gidip gelmektedir.

Padişahın hareme kapatılmasının ardında iktidar hırsına kapılmış Valide Sultan vardır. Oğlu gönlünü bir hanım sultan kaptırdığı için saraydaki hakimiyetini kaybetmekten korkan Valide Sultan, oğlunun yerine yedi yaşındaki torununu tahta geçirir. Ancak torununun kendisi yerine annesinin sözünü dinlediğini görünce onu öldürmeyi dener, başaramaz ve girişiminin cezasını yeniçeriler tarafından öldürülmekle öder.

Kapatıldığı harem odasında ölüm korkusuyla yaşayan eski padişaha saraydaki haberleri ileten haremağası ona, eğer isterse iktidarı tekrar eline alabilmesi için Osmanlı tahtında oturan oğlunu öldürebileceğini bildirir. Padişah ise bu vicdansızlığı yapamayacağına karar verir kendinin ölümü pahasına oğlunu yaşatır.

Kaynakça

This article is issued from Vikipedi - version of the 12/31/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.