Gündoğdu, Türkeli
Gündoğdu | |
— Köy — | |
Sinop | |
Ülke | Türkiye |
---|---|
İl | Sinop |
İlçe | Türkeli |
Coğrafi bölge | Karadeniz Bölgesi |
Nüfus (2000) | |
- Toplam | 250 |
Zaman dilimi | UDAZD (+3) |
İl alan kodu | 0368 |
İl plaka kodu | |
Posta kodu | 57900 |
İnternet sitesi: |
Gündoğdu, Sinop ilinin Türkeli ilçesine bağlı bir köydür. Karadeniz Sahili'nde yer alan Gündoğdu Köyü, İsfendiyar Dağları eteklerinde bir yerleşim yeridir. Köy Kirtozaltı denilen sahil mahallesinden başlayıp dağ yamacında orman alanlarına kadar uzanmaktadır.
Tarihçe
Köyün Adı
Köyün eski adı halk arasında Kirtoz, Osmanlı resmi kayıtlarında ise Kirtos'tur. Daha sonra Cumhuriyet devrinde (1928) Gündoğdu olarak değiştirilmiştir.[2] Buna rağmen köy ve çevre halkı eski adı kullanmaya devam etmektedir. Kirtoz aslen 'kyrtos' ('κυρτός') şeklinde Rumca (Eski Yunanca) bir kelime olup 'bükümlü' veya 'çıkıntılı' anlamına gelmektedir.
Yaygın olan efsaneye göre, köyün adı Kirkor isimli (halk arasında 'Kirkör Gâvuru' tabir edilen) bir gayrimüslimden gelebilir.[3] Ancak dilbilimsel olarak Rumca bir kelime olan 'kyrtos' ile Rumca 'Grēgorios' (Γρηγόριος)[4] isminden türeyen Ermenice ad olan 'Kirkor' arasında bir bağ yoktur. Bununla beraber tahrir kayıtlarının incelenmesi henüz tamamlanmamıştır.
Bir kaynakta ise 'Kirtoz' isminin eski şeklinin 'Kirkos' olduğu iddia edilmekte ise de herhangi bir isnat belirtilmemiş.[5] Bunun haricinde 1487 ve daha sonraki yıllarda tahrir kayıtlarında 23 köy veya yerleşim yeri içeren 'Kiragos/ Kirakos Divanı' Kirtoz köyü ile bağlantılı değildir.[6]
Türklerden önceki devre ait bulgularla ilgili henüz yeterli kazı çalışmaları yapılmamıştır. Basında çıkan habere göre 2010 yılında ormanlık alanda Sinop Müzesi tarafından başarısız bir kazı çalışması olmuştur.[7] Ancak köyde Kilisearkası denilen ormanlık yerdeki çömlek buluntuları gibi kadim tarihe ait bulgulara rastlamak mümkün. Hatta köy içinde topraktan işlenmiş taşlar ve işaretler ortaya çıkabilmektedir.
Vahdettin Yıldız (d. 1919, Kirtoz; ö. 2013, Gündoğdu) muhtarlığı zamanında köyün adını 'Yeşil Gündoğdu' olarak gösterme çabaları olmuştur. Kirtozaltı'nda onun zamanında yapılmış olan bugün metruk olan şehirlerarası otobüs durağında hâlen Yeşil Gündoğdu Köyü yazmaktadır. Ancak bu çabalar resmiyete dönüşmemiştir.
Selçuklu Fethi ve sonrası
Köy ve bölgesi ilk defa 1085'te ve daha sonra kalıcı olarak 1214'te yıllarda Selçuklu devrinde fethedilmiştir. Fetih ile birlikte köy Türkmen sülâlelerin iskânına açılmış, kısa zamanda Türkleşmiştir. Kayıtlara göre bölgeye (yani eski Ayandon kazası, bugün Abana, Çatalzeytin, Türkeli ve Ayancık) ilk gelen taifelerin Çepni Türkmenleri olduğu anlaşılmaktadır.[8] Daha sonraki iskân tarihi henüz tam araştırılamadı. Köyde bulunan çoğu sülâlelerin 1800'lerde köye yerleştiği düşünülmektedir.[3]
Köy ve civarı 1259'da Anadolu Selçuklu Devleti'ne bağlı Pervaneoğulları Beyliği'nin, 1292'de önce uç beyliği daha sonra bağımsız olan Candaroğulları Beyliği'nin eline geçmiştir. Bu beylikte yaşanan bölünme ile Sinop merkezli İsfendiyaroğulları Beyliği'ne bağlanmıştır. Köy ve bölgesi 1461'de Fatih Sultan Mehmed tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır.
Osmanlı devrinde arazi yapısından kaynaklanan dağınık yerleşimin yaygın olduğu Batı Karadeniz Bölgesi'nde karye olarak adlandırılan köyler 50 ile 100 hane sayısına kadar 'divan' adında üstmuhtarlıklarda birleştirilirdi. Üstmuhtarlar 'divanbaşı' olarak adlandırılırdı.[9] Bu bağlamda 'Kirtos Karyesi' (köyü) 1841 nüfus sayımına göre 'Ayandon Divanı' üyesiydi.[10] Daha önceki kayıtlara göre ise Kirtos karyesi ile bugün Alagöz olarak adlandırılan Sırtuvan (halk: Sırtıvan) ile 'Kirtos Divanı' adı ile ayrı bir divan idi.
1864 yılındaki Büyük Kafkas Göçü'nde köy halkı muhacirlere kucak açmış, Geriş adlı mahallesine Çerkez asıllı olup Şıpsıh boyundan gelen vatandaşları yerleştirmiştir.
Balkan Savaşı'nda bir kaç şehit vermiş olan köy Birinci Dünya Savaşı'nda bilhassa Çanakkale Cephesi'ne birçok vatan evlâdını gönderirken, bunların çoğunluğu şehit olmuştur. Köy ise Rus savaş gemilerinin top ateşine maruz kalmıştır. Rus savaş gemileri bilhassa 'Çayyanı' boyu ve 'Kirtozaltı' mahallesindeki sahilde kızaklara çekilmiş olan sandal ve çekdirmeleri hedef almıştır.
Kurtuluş Savaşı'na köyden katılım olmuştur.
Köy 1530'a ait kayıtlardan anlaşıldığına göre Ayandon kazası, 1860'lardan itibaren Ayancık ve 1957'de bir nevi tarihi Ayandon kazasının devamı olup Ayandon Burnu'nda kurulu olan Türkeli ilçesine bağlanmıştır.
Kültür
Gündoğdu (Kirtoz) Köyü kültürel bakımdan oldukça zengindir. Köyün kültürel birikimi henüz araştırılıp yazılı ortama geçirilmemiştir.
Köy ağzı ve edebiyatı
Köy ahalisi Sinop-Kastamonu yöre ağzının bir örneğini konuşup, bilmeceler, hikâyeler, türküler, maniler gibi zengin ve güçlü bir sözlü geleneğe sahiptir, ancak yazılı ortama henüz geçirilmemiştir.
Bilmeceler
'Masal masal matlı masal, oturmuş da pakla satar' örneğin cevabı kurbağa olan bir bilmece örneğidir. Cevabı keten iplik üretimde kullanılan bir yanı tahta olan demir tarak olan bilmece ise şöyledir: Biz biz idik, 32 kız idik, Yazıldık büzüldük, Bir tahtaya dizildik.
Deyimler
Köy ve çevresinde kestane ormanlarının bolluğu dile de etkisini göstermiş. İplere dizilen kestanelere 'dizin' dendiği için 'kestane dizini gibi' diye bir tabir vardır. Kestanenin hoş görünmeyen iğneli dış kabuğuna geven derler. Aslını inkâr edenler için, 'kestane gevenden çıkmış, ben senden çıkmadım demiş' diye bir benzetme yapılır.
Evliya hikâyeleri - menkıbeler
Köyde yatır, evliya ve şehit vb. hikâyeleri vardır. Hayatta olan veya vefat etmiş köy sakinleri ile ilgili zaman zaman anlatılan olağanüstü olarak sayılabilecek olayların gerçekten yaşanmış olduğuna inanılır.
Yemek Kültürü
Köyün yemekleri keşkek (buğdaylı, mısırlı), kuru fasulye (pakla çorbası), köy tarhanası, tirit, cevizle servis edilen bir çeşit mantı olan kulaklı, istet, gözleme (yağlı), mamalik, karalahana (karamancar) dolması, aşure, sütlaç, nokul, un helvası (top şeklinde olur), zırva (kestane ve pekmezli tatlı), gozlu börek (soğanlı ve cevizli vs.) ve başka börek (pirinçli, mantarlı vs.) çeşitleridir. Düğünlerde ve bayramlarda pekmez böreği yapılır. Ormanda yetişen galaytun mantarının közlemesi ve turşusu yapılır.
Bolca yetişen meyvelerden yapılan pekmezden (bilhassa kızılcık ve dut) 'soğukluk' olarak adlandırılan su karışımı bir içecek yapılır.
Giyim - Kuşam
Köyde giyim bütün ülkede olduğu gibi zamanla köklü değişime uğradı.
Eskiden yörede erkekler 'zıpka' adı verilen paçaları dar üzeri bol bir çeşit şalvar pantolon karışımı giysi, üste ise yakasız 'mintan' olarak adlandırılan gömlek giyerlerdi. Gömlek üzerine bir çeşit cepken giyilirdi.
Kadınlar içlerine 'göynek' giyerler. Göyneklerin yakası nakış ile süslenirdi. Göyneklerin etek kısmı da işlenmektedir. Göynek üzerine bir başka giysi giyilirdi. Bele yün ya da pamuktan dokunmuş kuşak bağlanırdı. Bunların üzerine de 'peştemal' bağlanırdı. Peştemallar 1980'li yılların başlarına kadar kullanagelmiştir. Günümüzde peştemalın yerini uzun etek almıştır.
Kadınlar başa 'bürgü' adı verilen, kenarları oyalı olabilen büyük fakat hafif olan beyaz bir örtü sararlar. 1970'lerin sonuna kadar bürgünün altına üstü işlemeli 'nezgep' adlı bir başlık takılırdı. Nezgep başı daha zarif ve uzun gösterirdi. Eskiden genç kızlar tülbent olan başörtüsünü arkadan bağlar, evlilikle birlikte bürgü kullanırdı. Bugün iki tarz örtünme de kadınlarda yaygındır.
Ayak giyimi ise manda veya sığır derisinden yapılan çarık idi.
Çul kilimi
Köyde köylünün ihtiyacını karşılayacak şekilde çul kilimi tezgâhları var idi. Bu tezgâhlarda eski giysi ve kumaşların uzun ince şerit hâlinde kesilmesiyle birlikte, şeritler tezgâhta dokunurdu. Çul kilimleri genellikle yolluk olarak kullanılır. 'Hayat' olarak adlandırılan salonda veya avluda olan sedirler üzerine de serilir.
Yardımlaşma ve Dayanışma Kültürü 'İmece'
Önemli işler için köylünün biraraya gelip yardım ve dayanışmasına 'imece' denir. Tarlada, hasat vaktinde, ev yapımında ve birçok işte imece usulü kullanılır. İmeceye gidene 'imeci' denir. İmeceye çağırmaya 'okumak' adlandırılır. Bir kaç gün evvel imeci adayının evine imeceye okumaya bir kişi gönderilir ve genellikle davete icab edilir. İmece genellikle bir veya bir kaç gün sürer. Ev sahibi imecilere yemek ve içecek ikram eder. Birçok Tarihi Kirtoz Evi'nin inşaatında usta öncülüğünde imeciler çalışmıştır.
Geleneksel Bıçak
Bıçak köy kültürünün önemli unsurlarından biriydi. Tarımla ve hayvancılıkla uğraşanların yanında olmazsa olmazı köylünün 'kömüş bıçağı' olarak adlandırdığı bıçaktır. Bu bıçaklar bilhassa manda (kömüş) yetiştiricilerin hayvanda olası bir kan tutulmasında kullanacağı ilkyardım gereci idi. Eğer hayvanın kulağına atılan bir kesik ile kurtarılamıyor ise, o halde kesim şart olmuştur.
Bunun dışında hançer olarak nitelendirilebilecek üstü yivli 'Sinop Bıçağı' vardı. Bu bıçak yiğitliğin bir nişanesi olarak bele kuşanırdı.
Türbe ve yatırlar
Köyde Seyyid Ali Efendi adına olduğu düşünülen türbe olarak adlandırılan bir mezar vardır.[5] Bu köyde şehit düşen Konyalı Şeyh Ali Efendi diye de rivayet edilir.[11] Mezarın 600 senelik olduğu iddia edilmektedir. Türbe köylünün inanç kültüründe önemli bir yer arzetmektedir.
Başka 'yatır' olarak adlandırılan tarihi mezarların varlığından bahsedilmekte, ancak konu henüz tam anlaşılmış değil.
Halk İnançları
Bütün yörede olduğu gibi köyde de cin peri hortlak vb. metafizik olgularla ilgili inançlar mevcuttur. Bunların daha çok ahır, samanlık, değirmen, mezarlık, köydeki bazı evler, çeşme ve su kaynakları gibi yerlerde veya denize yakın alanlarda görüldüğüne inanılır. Bu varlıkların eşek veya başka kılığa girerek insanları büyüleyip denize doğru götürüp zarar vereceğine inanılır. Bu tür şeylerin bulunabileceğine inandıkları yerlerden geçerken dua veya ayetler okuyarak kendilerine zarar vermelerini önlemeye çalışırlar. Cin ve perilerin musallat olduğu düşünülen insanlar hocaya veya yatıra götürülür. Bunlar için muska yazdırılır ve bu kişiler hocaya okutturulur. Ancak cin ve perilerle evlilik yapıp çocukları olduğuna inanılan meczupların kesinlikle iyileşmeyeceğine inanılır.
Ayrıca köydeki türbe ve yatırların günümüz insanlarına etkileri olabileceği, bilinen türbe sahibinin iyiniyetli olduğu, diğer var olduğu söylenilen ancak kesin bir şekilde bilinmeyen yatırların olumsuz etkileri anlatılır.
Önemli Günler
Hıdrellez
6 Mayıs Hıdrellez günü geleneksel bir bayram olmakla beraber, şehirleşmenin getirdiği etkiyle, eski önemine sahip değildir. Köy sakinleri bu geleneği devam ettirmeye çalışırlar. Bu gün için özel keşkek pişirilir. Yumurta tokuşturma gibi eğlenceli tarafı vardır. Yumurtası güçlü çıkan karşı tarafın yumurtasını alır. Bu yumurtalar özel olarak hazırlanır. Yumurta haşlanırken suyuna soğan kabuğu konulur ve yumurta rengini değiştirir, 'boyanır'.
Aşure Günü
Hicrî Muharrem ayının 10'uncu günü olan Aşure köyde de idrak edilir. Bu gün için pişirilen Aşure tatlısı ziyaretçilere ikram edilir.
Morza Pazarı
400 yıllık mazisi olan Morza Pazarı her yıl 9 Ağustos'ta düzenlenir. Bu panayır Düzler Köyü'nün Yılanlık mevkiinde olmasına rağmen, Gündoğdu (Kirtoz) Köyü'nün sakinleri için de yılın en önemli olaylarından biri idi. Morza Pazarı'nda bilhassa kumaş vs. temin edilir. Ayrıca buradaki hayvan pazarında köylü yetiştirdiği sığır, manda vb. hayvan satar, kışı geçirmek için yetiştireceği büyük ve küçükbaş hayvanları satın alırdı.
Düğünler
Düğünler davul zurnalı olur. Davul zurna ekibine 'meyter' derler.
Düğün davetleri okuma yöntemi ile yapılır. Helva pişirme, kına gecesi, düğün günü ve gelin alma gibi çokgünlü düğün tertibi vardır.
Bayramlar
Dini bayramlar bütün ülkede olduğu gibi köyde de önemli yer arzeder. Bayramlar için hazırlıklar arefe gününden başlar. Baklava, sütlaç, keşkek ve dolma (yaprak veya karalahana) gibi bayram yiyecekleri bayram ziyaretçileri için hazırlanır. Bayram günü erkekler camide toplanır, Bayram namazını eda ettikten sonra, caminin avlusunda dizilir ve bayramlaşma merasimi başlar. Daha sonra evlere dağılır aile fertleri ile bayramlaşma başlar ve gençler ziyaretlere gider, yaşça olgunlar ise gelecek ziyaretleri bekler. Bayramın ikinci veya üçüncü günü yaşça olgunların kendilerinden daha yaşlı olanları ziyaret etmelerini gerektirir.
Bayramın son günü ise köylünün mezar ziyaretlerine gittiği gündür. Mezar ziyaretlerine aile fertleri birlikte gider, mezar başında Kur'an okur. Bu bağlamda köyde 'türbe' olarak adlandırılan yatır da ziyaret edilir.
Tarihi ve Kültürel Açıdan Görülmeye Değer Yerler
Tarihi Kirtoz evleri
Tarihi Kirtoz Evleri ahşap olan yörenin mimari tarzını yansıtmakla beraber, köylerde bu yapıların zamanla korunamaması, Gündoğdu (Kirtoz) Köyü'nün bu örneklerine özel bir durum arzetmektedir. Köyün ahşap evlerinde kullanılan başlıca ağaç türleri dayanıklılığı esas alınarak meşe veya kestanedir.
Bu evler genellikle zemin, orta ve çatı kat olmak üzere üç katlıdır. 'Soğaltı' olarak adlandırılan zemin kat ahır bölümü olarak kullanılır ve araç gereç muhafaza edilir. Hayvanların ahır bölmeleri 'dam' olarak adlandırılır. Orta kat insanların yaşadığı bölümdür. Genellikle 'hayat' olarak adlandırılan büyük salondan 'ev' olarak adlandırılan odalara ayrılır. Mutfak 'ocaklı ev' olarak tabir edilir.
Eski çatılar genellikle kayrak taşı ile kaplıdır. Ancak bu tarz çatı örtüsü maalesef yörenin yağışlı iklim şartlarına göre su geçirir. Bunun için 70'li yıllarda birçok ev kiremitle örtülmüştür. Taş örtülü evlerin sayısı çok azdır.
Tarihi Kirtoz Evleri genellikle yöre evleri (Kastamonu - Sinop Yöresi) gibi heyelan tehlikesi olan kaygan zeminde kurulduğu için esnek olmaları gerekmektedir. Ahşap geçmeli olarak yapılan evlerin esneme payı çok fazladır. Bu şekilde istenildiği takdirde defalarca yapboz misali yeniden kurulabilir. Heyelana ve depreme karşı oldukça güvenli ev tipidir. Bu evler ahşap olduğu için sürekli nefes almakta, içi kışın ılık yazın ise serindir.
Tarihi Kirtoz Evleri'nin etrafında olan bahçeye 'evaltı' denilir.
Tarihi Kirtozaltı evleri
Kirtozaltı mezrası 1920'lerden itibaren ticari önem kazanmaya başladığında, buraya dükkân ve ev işlevini karşılamak için çatma kargir (direk arası) binalar inşa edilmiştir. Ayandon Burnu'nda kurulu Gemiyanı Köyü (Yarna) Türkeli adıyla 1957'de ilçe olmasıyla Kirtozaltı zamanla ticari önemini yitirmiş, ilk önce dükkânlar yeni ilçeye taşınmış, daha sonra ise sakinleri. 1980'lerdeki büyük sel felâketi ile tamamen terkedilmiştir.
Kirtozaltı Mahallesi'ndeki yeni evler bu tarihi mıntıkanın dışında Yalıbaşı ve Kaptanyeri mevkilerinde kalmaktadır.
Gündoğdu Köyü Camii
1960 yapımlı eski köy mezarlığı alanı içinde kalan Gündoğdu Köyü Camii çok eski olmamakla beraber, dönemin köy camii mimarisini yansıtan kargir yapıdır. Bir minare ve çatısı olan cami çini kaplıdır. Tavanı düz ve ahşaptır. Camii Gencek köyünden bir usta tarafından inşa edilmiştir. 1960 senesinde eski cami yıkılıp yerine mevcut bina yapılmıştır.
Son yıllarda eklemeler yapılarak bayanlar bölümü ve başka odalar yapılmıştır. Ayrıca camiye ait bir imam evi vardır.
Tarihi samanlıklar
Gündoğdu (Kirtoz) Köyü'nde eski yöre mimarisine uygun ahşap samanlıklar vardır. Duvarlar üst üste sıralanan geçmeli kütüklerden oluşur. Çatı ise geleneksel olarak kayrak taşı ile kaplıdır. Ancak çatılar daha sonra kiremit ile kaplanmıştır. Bu samanlıkların örneklerine Merkez'de 'Hacımer Harmanı' mevkiinde rastlanabilir. Bir başka örneği yine Merkez'de 'Köseler' mevkiinde vardır.
Maalesef samanlıkların birçoğu yıkıldı veya yıkım tehlikesi ile karşı karşıyadır.
Eski Değirmenler
Gündoğdu (Kirtoz) köyü ve çevre köylere hizmet eden iki değirmen çayyanında (Kirtoz Çayı) idi. Çay suyunun çalıştırdığı değirmen taşı ile çalışan değirmenlerde mısır ve buğdaydan un ve bulgur üretilirdi. Değirmenci ücret olarak getirilen tahıldan payını alır (20'de bir), müşteriye teslim ederdi.
60'lı yıllarda göç nedeniyle değişen ekonomik çerçeve Hacımer Değirmeni'ni de etkilemiş, kaderine terk edilmiştir. 1980'lerdeki büyük selde ise tamamen yıkılmıştır. Sahile yakın olan 'Kâya Âmet Değirmeni' ise 1980'lerin başına kadar faaliyet gösterdi. Gündoğdu (Kirtoz) Değirmenleri genellikle Kirtoz Çayı'nın su durumuyla bağlantılı olarak yalnız Mayıs ayına kadar çalışırdı.
Harmanlar ve Meydanlar
Tarımcılıkta harmanlar bilhassa tahılın değerlendirebilmesi için önemli yer teşkil ederdi. Zamanımızda buğday, çavdar gibi tahıl türleri yetiştirilmese de köyde eski zamanlardan kalan 'harman' olarak isimlendirilen meydanlar kalmıştır. Bunlardan bir kısmı çitlerle çevrili olmadığı için ziyaret edilebilir. Bilhassa Hacımer Harmanı'ndan muazzam bir deniz manzarası vardır.
Geriş mahallesinde de büyük bir meydan bulunmakta. Bu meydana bir yakın zamanda Geriş girişinde inşa edilen bir kemerden geçilmektedir. Geriş'in harmanı meydandan denize doğru giderken aynı düzlemden kenarı yamaç olan bir yerdedir. Buradan deniz kenarındaki komşu köylere bağlı Güllüsu ve Dırbat mıntıkaları görülmektedir.
Zeytinlikler (Zeytünler)
Köyde 'Zeytünler' olarak adlandırılan zeytinlikler vardır. Bunlar 5-6 ağaçtan müteşekkil bir öbek oluşturur. En göze çarpan 'Zeytünler' Hacılar mıntıkasının üstünde 'Arpalık' mıntıkasının kenarında 'Yukarıköy' mahallesinin yamacında bulunan Hacılar sülâlesine ait olan Zeytünler'dir. Etrafı çevrili olmayan alan ziyaret edilebilir, asırlık zeytin ağaçlarının gölgesinde muhteşem deniz manzarası seyredilebilir.
Anıtsal Ağaçlar
Köyün merkezinde Hacımerköyü mezrasında 'Hacımer Harmanı' olarak adlandıran mevkide bulunan oldukça kalın olan bir zeytin ağacı vardır. Bu ağacın bir metreden daha kalın gövdesine ve zeytin ağacının genellikle yavaş büyümesine bakılırsa, ağacın yaşının bir kaç yüzyıllık olduğu düşünülebilir.
Mezarlıklar
Camiyanı Mezarlığı içinde barındırdığı 600 yıllık olduğu söylenen türbe olarak mezarla birlikte çok eski olması muhtemel köy mezarlığıdır. Mezarlığın bitişiğinde cami ve imam evi vardır.
'Küçük Mezarlık' anayol ile Öteköy yol ayrımında, Köseler'in tam karşısında bulunmaktadır. Eskiden ani çocuk ölümleri ve 'ölet' olarak adlandırılan salgınlar nedeniyle yaşamını yitiren çocuklar bu mezarlıkta defnedilirdi.
Köy içinde dağınık bulunan aile mezarlıklarına yer vermemek için Yeni Köy Mezarlığı eskiden tarla olan 'Damlar' mıntıkasına kurulmuştur. 'Damlar' Geriş mahallesinin bitişiğindedir.
Köyde zaman içinde farklı yerlerde çok sayıda aile mezarlıkları veya bir tarla veya evaltı olarak adlandırılan ev bahçesi kenarında sayısızca münferit mezarlar oluşmuştur.
Çeşme ve kuyular
Eskiden 'poyra' adı verilen evlerin dışında mahalle veya münferit evler için içme ve kullanma suyu sağlanan ilkel olan su sağlayıcıları vardı. Poyraların yerini daha sonra çeşmeler aldı.
Bunların dışında köyde bir kaç yerde bulunan kuyuların içme ve kullanma suyu için çok önemliydi. Ayrıca kuyular elektrik olmayan devirde buzdolabı görevi de üstlenmekteydi. Karpuz veya kavun bir file içinde kuyu içine salınıp bir müddet bekletildikten sonrs istenilen soğukluğa erişir ve sevis edilirdi.
Eski İlkokul
Çınarlık mevkiinde bulunan 'Gündoğdu Okulu', 28 Şubat sürecinde eğitim düzeninin değişmesiyle kapatıldı. Okul binası şu an metruk haldedir.
Koşum yolları
Eskiden öküz veya mandaların çektiği kağnılar ve boyunduruğa koşulan hayvanları ev tarla arası gidip gelmek için halkın kazma kürekle açtığı yollara halk koşum yolu olarak isimlendirmekte. Bunlar stabilize değildir. Yağmur yağdığında ulaşım zorlaşır.
Gündoğdu (Kirtoz) Köyü'nde bu tarz yol en az üç yerde görülebilir: 'Misevyanı Yolu', Aşağıköy'deki 'Moğan Yolu' ve eski stabilize köy yolunun 'Meşelik' mıntıkasında paralelinde kalan küçük bir kesit.
Çömlek ve işlenmiş taş buluntuları
Köyde zaman çömlek ve işlenmiş taş buluntuları gibi tarihi özelliği olabilecek buluntulara rastlansa da henüz sistematik arkeoloji yapılmamıştır.
Coğrafi Özellikler
Sinop merkeze 93 km, Türkeli ilçesine 3 km uzaklıktadır. Köy Karadeniz sahilinde İsfendiyar Dağları'nın eteklerinde kurulmuştur. Türkeli yönünden Çatalzeytin yönüne giderken deniz kenarında sahil boyunca devam eden Kirtozaltı Mahallesi'ne ait Türbealtı mevkiinden başlayıp, Kirtoz Çayı, Kirtoz Burnu, Kirtozaltı, Topuzyeri, Yalıbaşı, Kaptanyeri Topuzyeri ve Gavlacukderesi mevkilerine uzanmakta, bir yandan çay boyu Çorak'a bir yandan yol boyu Karagöl ve Kilisearkası mevkilerini de içine alarak dağın zirvesine kadar uzanıp kestane ormanları ile köye tabii bir sınır oluşturmaktadır.
Yerleşim Düzeni
Köyün yerleşim düzeni ile ilgili resmi tanımlama ile halk arasındaki adlandırma tam uyuşmamakla beraber, Gündoğdu (Kirtoz) Köyü'nün resmiyette kayıtlı 4 mahallesi vardır: 1- Merkez, 2- Geriş, 3- Yukarı Mah. 4- Yalı (Kirtozaltı) Mah.
Halk arasındaki tanımlama ancak şöyledir: Kirtozaltı, Öteköy, Aşağıköy, Yukarıköy, Hacımerköyü ve Geriş. Bunun haricinde tek veya iki üç hane gibi daha ufak yerleşimler için 'Misevyanı' gibi isimler mevcuttur.
Kirtoz Çayı ve akarsular
Gündoğdu (Kirtoz) Köyü'nün konumu su bakımından nispeten uygundur. Bir yandan köyün alt tarafından akan Kirtozaltı'ndan Kirtoz Burnu'nda denize dökülen Kirtoz Çayı vardır. Çayın üstünden geçen devlet yolu için bir köprü vardır. Kirtoz Çayı Çorak mıntıkasının üst tarafında Sırtıvan ve Haçıköyü çayları ile birleşir.
Bunun dışında köyde çıkan tabii su kaynakları vardır. Özellikle ormanlık alanda dağ kısmında Karagöl mıntıkasında çıkan kaynak suyu çok önemlidir. Ayrıca köyde sayıları bir düzineden fazla olan 'dere' olarak adlandırılan çok küçük akarsular vardır.
Artık mandacılık yapılmadığı için, mandaların kendilerinin yerden çıkan su kaynaklarını eşeleyerek oluşturdukları 'kömüş gölü' olarak adlandırılan göletler kaybolmuştur.
Arazi Yapısı
Köyün batısında Işıklı (Moğan) köyü, güneyinde ise Alagöz (Sırtıvan) köyü vardır. Işıklı (Moğan) ve Alagöz (Sırtıvan) arasında kalan Kuz'a sınırdır. Işıklı'ya sahilden geçen devlet yolu haricinde Aşağıköy mahallesinden başlayan bir koşum yolu vardır. Bu yol Kabaarmut mevkiine gider, buradan patika yola dönüşür ve Moğan Çayı'ndan geçerek Işıklı'ya varılır. Ayrıca Işıklı'ya bir patika yol Geriş mahallesinden gider. Buradan bir diğer patika yol Kuz'a bağlar. Patika yollardan yürüme mesafesi 20-25 dakikadır. Öteköy mahallesinin bir yanı 'Çorak' olarak adlandırılan eskiden tarımsal alan olarak kullanılan mıntıka vardır. Buradan bir patika yol Hacıköy'e 25-30 dakika yürüme ile götürür. Türkeli köyün doğusunda 20-25 dakika yürüme mesafesinde kalmaktadır. Genellikle YSE köy yolu ve sahildeki devlet yolu kullanılır. Eskiden tarla olarak kullanılan çayyanındaki (Kirtoz Çayı) Gümüşdüzü mevkiinden bir patika yoldan da Türkeli'ye gidilirdi.
İklim
Köyün iklimi, Karadeniz iklimi etki alanı içerisindedir.
Açık denize bakan köy, deniz tarafından gelen poyraz ve lodos gibi rüzgârların etkisinde kalır.
Nüfus
Yıllara göre köy nüfus verileri | |
---|---|
2007 | ? |
2000 | 150 |
1997 | 129 |
Göçten dolayı Gündoğdu (Kirtoz) köyünden olup da gurbette yaşayanların sayısı köyde yaşayanların yaklaşık olarak 5 katı kadardır.
Altyapı bilgileri
Eğitim
Eskiden köyde 5 yıllık eğitim veren ilköğretim okulu (ilkokul) vardır, fakat kapalıdır.
Su İşleri
Köyde, içme suyu şebekesi var ama kanalizasyon şebekesi yoktur.
Yollar
Köyün Kirtozaltı mahallesinden D010 numaralı devlet yolu geçmektedir. Köye ulaşımı sağlayan YSE köy yolu asfalt olup, yan yollar ise kısmen yapılmıştır. Ayrıca bunun dışında kısmen kullanılan eskiden kalma koşum yolları ile patika yollar vardır.
Devlet Yolu
D010 numaralı Kirtozaltı'nın 'Türbealtı' mevkiinden başlar, Eski Kirtozaltı, Topuzyeri, Yalıbaşı, Gavlacukderesi ve Kaptanyeri'ni içine alarak devam eder. Yol daha sonra Işıklı (Moğan), Oymayaka (Coray) ve Gencek'ten Çatalzeytin'e devam etmektedir.
Köy Yolu
YSE köy yolu Kirtozaltı mahallesinden bir yanı Topuzyeri, bir yanı Yalıbaşı olmak üzere köyün bulunduğu yamaca doğru çıkar, 250 m sonra keskin bir dönemeçten sağa doğru eski köy okulunun bulunduğu Çınarlık mevkiine gelir. Burada yeni yol ile kesişen okul önünden geçen hamyol olan eski yol parçası vardır. Buradan biraz ileride Marazyeri yol ayrımına gelinir. Buradan sağa hayli dik olan eski yol Marazyeri ve Meşelik üzerinden Aşağıköy mıntıkasına gider, Camiyanı'ndan geçerek Köseler'de yeni yol ile birleşir. Buradan eski yolun düz devamı Yukarıköy (Yukarı Mah.) ve Öteköy'e devam eder. Aşağıköy'de mahalle arası koşum ve patika yollar vardır. Yeni yol Marazyeri'nden Karakirez üzerinden mezarlıklar bölgesini alttan dolanır Köseler'deki yol ayrımında Küçük Mezarlık mevkiinde eski yol ile kesişir. Buraya varmadan Karakirez mevkiinden çaya doğru bir yol payı vardır, henüz hamyoldur. Mezarlık bölgesinden Köseler'e varmadan hamyol olan bir mahalle yolu Öteköy'e bağlamaktadır. Yeniyol Köseler'den Hacımerköy'den Hacımer Harmanı ve Hacılar'ın alt tarafından Cincidağı'na bağlanıp, Çevcek ve Gozlar üzerinden Damlar'daki yeni köy mezarlığından geçip Geriş mahallesine ulaştırır. Buradan yol sola dağ tarafına döner ormanlık alandaki Karagöl'den geçerek dağ sırtından doğru köy arazisini terk eder.
Eski Kirtozaltı Yolu
Eski Kirtozaltı mevkiine inen yol, köy yolundan Çınarlık mevkiin altarafından deniz kıyısına doğru iner. Yol çok dik ve çamurlanmayı önlemek için taşlıktır.
'Misevyanı' ile 'Hacılar' arası koşum yolu
Misevyanı yolu köy yolu çalışmaları yapılırken 1980'lerde genişletilmek istenmiş, maalesef ihtilaflardan dolayı mümkün olmamıştır. Eskiden beri koşum yolu olarak kullanagelmiş yol 'Misevyanı', 'Abazalar' ve 'Hacılar' mevkilerini yatay olarak bağlamaktadır. Hacılardan ise anayol istikametine 'ağlo' olarak adlandırılan çitlerden geçilir ve Hacımer Meydanı'na inilir.
Elektrik ve İletişim
Köyde elektrik ve sabit telefon vardır. Köyde internet de vardır.
Köy Evi
Köyün idari işlerinin yönetildiği hemen camiin karşısında bulunan 'Köy Evi' vardır.
Köy Derneği
İstanbul'da 'Türkeli Gündoğdu Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği' vardır.
Dış bağlantılar
|
- ↑ Abdullah Özçelik Arşivi No:01-15
- ↑ Index Anatolicus http://www.nisanyanmap.com/?y=Kirtoz&t=&lv=2&u=1&ua=0
- 1 2 Kaynak kişiler
- ↑ Behind the name http://www.behindthename.com/name/gregory
- 1 2 Abdulhalim Durma, Evliyalar Şehri Sinop, Ankara 2013 - Ancak kaynakta birçok konu için tarihsel isnat belirtilmemiş.
- ↑ Bkz. Cevdet Yılmaz (2010). "Türkiye de Tarihçiler ve Coğrafyacılar Tarafından Farklı Anlamlarda Kullanılan Bir Terim: Divan". International Journal of History 2: 273-309, S.280.
- ↑ Köyde kazı yapıldı, Türkeli Haber, 09.11.2015, http://www.turkelihaber.com/turkeliofset/news.php?readmore=1709
- ↑ Kurucaşile Yerel Tarih Araştırmaları http://www.kurucasile.gen.tr/kastamonu-ve-bolu-sancaklarinda-cepniler
- ↑ Cevdet Yılmaz (2010). "Türkiye de Tarihçiler ve Coğrafyacılar Tarafından Farklı Anlamlarda Kullanılan Bir Terim: Divan". International Journal of History 2: 273-309.
- ↑ Mucize Ünlü; Pelin İskender Kılıç: Ayandon Kazasının 1841 Yılı Nüfus Yapısı; Turkish Studies, 9/4. S.597-617, 2014, Ankara
- ↑ Kaynak kişiler, 'Hacı Kasım'ın rüyası'
- ↑ Nuh Özçelik Arşivi, No:155
- ↑ Yusuf Özçelik Arşivi, Kirtoz-102
- ↑ Yusuf Özçelik Arşivi, Kirtoz-101
- ↑ Yusuf Özçelik Arşivi, Kirtoz-105