Güzelcehisar, Bartın

Güzelcehisar
—  Köy  —
Bartın
Ülke	Türkiye
İl	Bartın
İlçe	Merkez
Coğrafi bölge	Karadeniz Bölgesi
Nüfus (2000)
- Toplam	928
Zaman dilimi	UDAZD (+3)
İl alan kodu	0378
İl plaka kodu
Posta kodu	74000
İnternet sitesi: YerelNET sayfası

Güzelcehisar, Bartın ilinin Merkez ilçesine bağlı bir köydür.

Tarihçe

Hikaye, Amasra’nın Cenova’lılardan Osmanlı hakimiyetine geçtiği döneme rastlar. O zamanlar Amasra, zaman zaman korsan gemilerinin ama genellikle büyük ticaret gemilerinin sıkça uğradığı, bölgenin en önemli limanlarındanmış ve bu önemli liman kasabasının birde, büyük bir kalesi varmış. Daha sonra, olabilecek saldırıları önceden haber alabilmek için bölgede deniz yolu üzerinde başka bir noktaya daha kale yapmak istemişler. İşte, hikâye, beklide bu kalenin yapılması ile başlamış. Şimdiki adıyla Güzelcehisar olan bu köyün koyuna doğal bir nöbetçi kulesi gibi hakim olan kayalıklara bir hisar inşa etmişler. Bu hisar, köyü, o bölgenin en önemli köyü haline getirmiş. Kalenin içerisinde hamamlar, fırınlar, evler yapmışlar. Kalenin dışında ise kalenin su ihtiyacını karşılamak için su yolları evler ve bir de küçük bir saray inşa etmişler.

İşte bu dönemde, aslında asıl geçim kaynağı denizcilik olan bu köyde, nedendir bilinmez, denizden uzaklaşmış, köyün yukarılarına doğru, denizden uzakça bir yerde türbenin yakınlarında ailesi ile birlikte yaşayan güzel bir kız varmış. Öyle güzelmiş ki görenlerin tekrar görebilmek için yollarını değiştirdiği, kalbini kaptıranların karasevdalara tutulduğu ama hiç kimsenin, kalbini kazanamadığı bir güzel kız.

Bir gece, herkes uykudayken, Karadeniz her zamankinden daha hırçın patlamış. Gecenin zifiri karanlığında, Amasra’ya varabilmek için yola çıkmış büyük bir ticaret gemisi kendisini yutmaya çalışan dev gibi dalgalarla savaşırken tamda yorgun düştüğü bir anda bu köyün kalesindeki ışıkları fark etmiş. Kaptan son bir çabayla gemisini köye doğru çevirmiş ve Karadenizin hırçın dalgalarından bu köyün sakin ve güvenli koyuna sığınarak kurtulmuş. Gün ağarmak üzereymiş, deniz ise geminin koya girmesi ile hırçınlığından vazgeçmiş, sakinleşmiş.

O gün kaptan gemiyi onartmak ve bir an önce yola tekrar çıkabilmek amacıyla geminin ihtiyaçlarını karşılamak için köye çıkmış. İşte ne olduysa o zaman olmuş, köyün en güzel kızını, köylülerin dediği gibi, güzelce kızı görmüş. O anda o da kalbini güzelce kıza kaptırmış. Birkaç gün içerisinde gemi onarılmış ama kaptan kalbini güzelce kıza kaptırmış birkere, ne o gün nede ondan sonraki günlerde köyden ayrılamamış. Köyden ayrılamıyormuş ama zaman zaman kızın kaçamak bakışlarını yakalasa da sanki birileri ya da bir şeyler varmış kızla arasında. Ve sonunda aşkını kalbine gömerek köyden ayrılmaya karar vermiş.

Hazırlıklar tamamlanmış ve kaptan denizi gözlemek ve güzelce kızın oturduğu yeri uzaktan da olsa son bir kez daha görebilmek için bıldırcın boğazının hemen yanındaki en yüksek hisara çıkmış. Bir süre sonra, gemisine dönmek için arkasını döndüğünde, güzelce kızı kendisini seyrederken bulmuş. Ve orada, ufkun ve denizin şahitliğinde, aşklarını dudakları ile mühürlemişler.

Kaptan köye yerleşmiş, sevdaları ve mutlulukları bütün köyde konuşulur olmuş. Çıktığı seferden döneceği gün Güzelcekız mutlaka Bıldırcın boğazının yanındaki o hisara çıkar, sanki kaptanı denizin elinden birkere daha kurtarması gerekecekmiş gibi ve koyun yolunu bir deniz feneri gibi göstermek istercesine, gemi koya girene kadar bekler ondan sonra kaptanı karşılamaya gidermiş. Güzelcekızı hisarın üzerinde görenler o gün kaptanın mutlaka döneceğini bilirlermiş. Kaptan o gün mutlaka dönermiş.

Bir gün, kaptanın dönmesi gerektiği gün, Güzelcekız hisarda her zamanki yerinde beklemeye başlamış. Bütün gün beklemiş ve bütün gece. Gemi bir türlü ufukta görünmüyormuş. Güzelcekız ertesi gün ve ertesi gecede beklemiş ondan sonraki günlerde ve gecelerde de ama ne gemisi ufukta görünüyormuş kaptanın, nede gelen gemilerde bir haber varmış.

Güzelcekız artık gözünü ufuktan ayırmıyor, kendisine zarar vereceğinden korkup onu bu bekleyişten vazgeçirmeye çalışan köylüleri duymuyormuş bile.

Çok geçmeden bir sabah, köylüler kızın hisardaki yerinde olmadığını görmüşler, umutla ama daha çok endişeyle hisara çıkmışlar fakat orada Güzelcekızın beyaz mendilinden başka hiçbirşey yokmuş. O günden sonra ne kaptandan nede Güzelcekız’dan bir daha haber alan olmamış.

Bu olaydan sonra köylüler hisarı Güzelcekız ile birlikte anmaya başlamışlar ve demişler ki; “Güzelcenin Hisarı” Güzelce Hisarı… GÜZELCEHİSAR

(Derleyen ve yazan Bülent Çakmak)

Güzelcehisar Lav Kayaları

Tarih ve doğanın iç içe olduğu Güzelcehisar denince akla "Lav Sütunları" gelir. Bugün bilinen Karadeniz dağ kuşağı, günümüzden 80 milyon yıl önce volkanların yer aldığı bir yay şeklinde idi. Bölge derin bir vaziyette Tetis Okyanusu ile kaplıydı. Anılan okyanus tabanının kuzey yönünde dalıp batması, her iki tabanın yerin derinliklerinde eriyip yüzeye çıkması sonucunda, Bulgaristan sınırında başlayıp Gürcistan'a kadar varan bir alanda, volkanlar serisine sebep olmuştur. Volkanlardan akan lavlar soğuyup kristalleşerek kaya haline dönüşürken, soğuma ve katılaşmanın doğal sonucu olarak büzülmüştür.
İşte bu büzülme kayada gerilim yaratmaktadır. Bunun doğal sonucu olarak çatlaklar meydana gelmiş ve bu çatlaklar giderek büyümüştür. Altıgen, beşgen ya da dörtgen biçimli bir yapıya dönüşen bu düzgün geometrik yapıya Lav Sütunu adı verilmektedir.
Güzelcehisar lav sütunlarının çapları 50–100 cm olup, boyları 30 metrenin üzerindedir.
Kuzey İrlanda, İskoçya ve Kalifornia'da bulunan lav sütunları koruma altına alınarak doğal miras kabul edilmişlerdir.
Türkiye'de Jeolojik Miras Envanteri Önerileri içersinde bulunan Güzelcehisar lav anıtları, dünyanın ender gelişmiş doğal oluşumlarındandır.

Kültür

Gelenek ve görenekleri hakkında bilgi yoktur.

Yemekleri; börekli köy tavuğu, saç ekmeği, halışka; diğer adıyla; malak, merdanoz köftesi, balık çeşitleridir.

Coğrafya

Bartın merkezine 17 km uzaklıktadır. Bartın boğaz yolunu takip ettinten sonra 2 km yol sonra bir cennet harikası. Güzelcehisar Köyü üç mahallenin birleşmesinden meydana gelmektedir.Bu mahallelerden ilki merkez mahalle olan Kapaklı Mahallesi, ikincisi deniz sahilinin bulunduğu Hisar Mahalesi, ve üçüncüsü Yaylacık Mahallesidir^[1].

İklim

Karadeniz iklimi içerisindedir. Her mevsim yağışlıdır.

Doğu Karadeniz Bölümünde maksimum yağış sonbaharda, minimum yağış ilkbaharda düşer. Yıllık yağış miktarı 2000-2500 mm’dir.

Batı Karadeniz Bölümünde maksimum yağış sonbaharda, minimum yağış ilkbaharda düşer. Yıllık yağış miktarı 1000-1500 mm’dir.

Orta Karadeniz Bölümünde ise maksimum yağış kışın, minimum yağış yazın düşer. Yıllık yağış miktarı 800-1000 mm’dir.

Karadeniz ikliminin görüldüğü alanlarda kar yağışlı günlerin ortalaması 18 gündür.

Yıllık ortalama sıcaklık 13-15 °C’dir.

Ocak ayı ortalama sıcaklığı 6-7 °C’dir.

Temmuz ayı ortalama sıcaklığı 21-23 °C’dir.

Yıllık sıcaklık farkı 13-15 °C’dir.

Doğal bitki örtüsü ormandır. Yüksek alanlarda Alpin çayırlar görülür

Nüfus

Yıllara göre köy nüfus verileri
2007	950
2000	928
1997	952

Ekonomi

Köyün ekonomisi ÇİLEK ve FINDIKtan gelmektedir.Ayrıca köyde mandalina ,portakal ,kestane ,ıhlamur,yeşil sebze yetiştirilmektedir ve köyde ek olarak arıcılık da yapılmaktadır. Köye katkı sağlayan birçok öğretmen,bir polis , şoför vardır ayrıca köyde 2 market 3 kıraathane bulunmaktadır.

Altyapı bilgileri

Köyde, ilköğretim okulu vardır ancak kullanılamamasının yanı sıra taşımalı eğitimden yararlanılmaktadır. Köyün içme suyu şebekesive yeraltı şebekesi vardır . PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık vardır. Köye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup köyde elektrik ve sabit telefon ve ADSL vardır.

Kalınabilecek yerler

Köyde, 17 odalı, 60 yatak kapasiteli Hisar Pansiyon bulunmaktadır. Odalarının büyük bir bölümü deniz manzaralı ve balkonludur.yaz aylarında kalınabilecek kiralık çadırlar vardır.Balık yenebilecek deniz manzaralı yerler mevcuttur.merkez mahallede internet cafe mevcuttur.Denize bakarak ayran ve çay içmenin tadını çıkarmak için mükemmel bir yerdir.

Kaynakça

1. 2009 yılının temmuz ayında yaşadığı selden dolayı bartın ili ve çevre iller zarar görmüştür. Hatta bazı bölgelerde ölen olmuştur.Fakat köyümüz böyle bir sorun yaşamamıştır