Hardaliye

Hardaliye
Üretici Kırklareli Üzüm Üreticileri Tarımsal Bağ.,
Ellez Bağcılık
Köken Türkiye
Tat Tatlı (üzüm şırasına kıyasla daha güçlü ve yoğun[1])

Hardaliye, Kırklareli ve çevresinde olgunlaşmış yaş üzümden yapılan alkolsüz bir içecek türü.

Yapımında papazkarası cinsi olgunlaşmış yaş üzüm, vişne ve ayva yaprağı, kırılmış siyah hardal tohum kullanılır. Fermente bir içecektir ancak içerisine konulan hardal tohumları alkol oluşumunu engeller; bu şekilde damıtılmadan alkolsüz bir üzüm içkisi olarak tüketilir.[2]

Mustafa Kemal Atatürk, 20 Aralık 1930 tarihinde Kırklareli’ni ziyaretinde, hardaliyeyi tadarak bu içeceğin milli bir üretim haline getirilmesini öğütlemiştir.[3]. 2010 yılında bir grup müteşebbisin Kırklareli Kızılcıkdere Organize Sanayi Sitesinde bir hardaliye fabrikası kurması ile geleneksel üretimden seri üretime geçilmiştir.[3]

Hardaliye’nin geçmişi

Geçmiş yüzyıllarda bağcılık, Kırklareli için çok önemli bir ekonomik değer olmuştur. Öyle ki Kırklareli’nin eski isimlerinden birisi, Bulgarca “üzüm şehri” demek olan “Lozengrad”dır.”[1] Evliya Çelebi ünlü seyahatnamesinde Kırklareli ve civarında rastladığı “içinde adam yürüse kaybolur” diye anlattığı o üzüm bağlarından bahsetmiştir. Kırklareli’de bağcılığın en geliştiği yerlerden biri Üsküp beldesiydi. Trakya’nın iç kesimlerindeki ve Kırklareli’deki bağlardan toplanan üzümler çeşitli yollarla Üsküp’te toplanırdı. Istrancalar’ın güney etekleri boyunca Evciler köyü (Eski Adı Ayvacı), İslambeyli (Rumeli, Urunbeyli), Kızılağaç (Yatroz), Kışlacık (Urgaz) yollarını takip ederek Kıyıköy’e (Midye) kadar ulaşan yollar limanda gemiler yüklenerek Avrupa’nın liman kentlerine kadar ulaşmakta idi.[4]

Şarap üretimi Rumlar ve Yahudi azınlığın elinde yaygınlaşmıştı. Müslüman ahali ise üzümü pestil, pekmez, pelte, beyaz şıra, kehribar renginde kükürtlü şıra yapımında, yaprağını sarmalık olarak kullanmak suretiyle değerlendirmiştir. Hardaliye üretiminin Osmanlı döneminde geleneksel yöntemler yardımıyla üzüm şırasını koruyabilme amacıyla geliştirildiği düşünülmektedir.[1] 1900’lü yıllarda hardaliye içeceğinin İstanbul’da Kırk Kilise Hardaliyesi ismiyle satışının yapıldığı tespit edilmiştir.[1]

Cumhuriyet döneminde ise Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa, 20 Aralık 1930 tarihinde Kırklareli’ni ziyaretinde, kendisine bir belediye görevlisi tarafından sunulan hardaliyeyi çok beğenmiş ve dönemin Kırklareli Belediye Başkanı ve kentin eşrafının bulunduğu topluluğa Hardaliye'nin milli bir üretim haline getirilmesini öğütlemiştir.[3] Ancak uzun süre bu konuda bir girişim olmamış, 2000’li yıllara kadar hardaliye varlığını ev üretimi olarak sürdürmüştür. 2010 yılında bir grup müteşebbisin Kırklareli Kızılcıkdere Organize Sanayi Sitesinde bir hardaliye fabrikası kurması ile geleneksel üretimden seri üretime geçilmiştir.[3]

Hardaliye yapımı

Hardaliye, koyu renkli ve kokulu üzümlerin ezilip, cibresi (şıra ve ezilmiş üzüm tanelerinden oluşan karışım) ile birlikte içerisine vişne yaprağı, hardal tohumu ve koruyucu amaçla belli oranlarda KSorbat ve Na-Benzoat katılarak, belli koşul ve sürede fermente edilerek üretilmektedir.

Geçmişte hardaliye üretiminde papazkarası ve pamit cinsi üzümlerin tercih edildiği bilinir. Günümüzde ise cardinal ve alphonse cinsi üzümler daha çok tercih edilirken, nasıl sonuçlar alınacağının tesbiti için Cabarnet,Cinsaut ve Öküzgözü cinsi üzümlerle de üretilme yoluna gidilmektedir.[4]

Hardaliyenin hazırlanması üzümlerin en olgun dönemlerine rasgelecek şekilde bağbozumu sonrasında başlar. Bu sebeple Eylül ortalarından itibaren, Ekim ve Kasım ayları boyunca hardaliye yapımı sürdürülmektedir.

Hardaliye yapımındaki püf noktalardan birisi özellikle meşe odunundan hazırlan alt kısmından 10–12 cm yükseklikte bir de musluğu bulunan fıçılardır. Bu fıçılar gibi toprak küplerde de hardaliye üretimi yapıldığını biliyoruz. Ne yazık ki artık bu geleneksel gereçlerden biraz uzaklaşılmıştır.

Olgunlaşmış kendine has kokusu ve rengi olan üzümler yıkanıp, ezilmeden dikkatlice saplarından ayrılırlar. Hafif çatlatılan (fakat ezilmemesi şarttır) üzümler bir sıra fıçıya dizilir. Üzerine bir kat vişne yaprağı, onun üzerine de hafif çatlatılmış siyah hardal tohumu dizilir. Bu dizme işlemi fıçının üzerinde 5-6 parmak boşluk kalıncaya kadar sürdürülür. Dizme işlemi bitince üzerine üzümlerden dökülen şıra ve üzüm tozu dökülür. Hardal tohumu üzüm şırasının mayalanmasını engelleyecek, dolayısıyla alkole dönüşmemesini sağlayacaktır.

Hardaliyenin olgunlaşması için ortam ısısının 20-25 derece olması tercih edilir. Birer gün arayla musluktan alınan şıra, fıçının üst kısmından yine ilave edilir. Hardaliyenin içime hazır olması için 20-22 gün beklenir. Elde edilen şıra tortusundan arındırılması için süzülüp içime hazır hale getirilir.

Saklanması sırasında da serin gölge bir yerde muhafazasına dikkat edilir. Çok sıcak veya soğuk ortamlar hardaliyenin nefasetine olumsuz etki eder.

Hardaliye üreticileri

Kırklareli ilinde üretici kayıt belgesine sahip 2 adet hardaliye üreticisi bulunmaktadır. Bu üreticiler;[1]

Bu iki firmaya fason rüetimi yaptırarak kendi markasıyla hardaliye satışı yapan firamalar da mevcuttur:[1]

Kaynakça

This article is issued from Vikipedi - version of the 11/7/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.