Kore İşçi Partisi
Kore İşçi Partisi 조선로동당 朝鮮勞動黨 Chosŏn Rodongdang | |
---|---|
Ebedi Genel Sekreter | Kim Jong-il |
Birinci Sekreter | Kim Jong-un |
Prezidyum |
Kim Jong-un, Kim Yong-nam, Choe Yong-rim, Choe Ryong-hae, Ri Yong-Ho |
Merkez | Kim Il-sung Meydanı, Pyongyang, Kuzey Kore |
Gazete(leri) | Rodong Sinmun |
İdeoloji |
Juche Kore milliyetçiliği Songun Totalitarizm |
Siyasi pozisyon |
Aşırı sol (ekonomi) Aşırı sağ (toplumsal) |
Uluslararası üyelik | Uluslararası Komünist ve İşçi Partileri Toplantısı |
Yüksek Halk Meclisi |
601 / 687 |
İnternet sitesi | |
http://www.rodong.rep.kp/InterEn/ | |
Parti bayrağı | |
|
Kore İşçi Partisi, genelde Kuzey Kore olarak bilinen Kore Demokratik Halk Cumhuriyetinde iktidarda olan siyasi partidir. Parti, ülkenin kurulmasından beri iktidardadır, liderleri Kim Il-sung (1949-1994) ve oğlu Kim Jong-il (1994-2011) olmuştur. Partinin sembolü orak, çekiç ve yazı fırçasıdır. Merkez Komite sekreteri Kim Ki-nam olan parti, yabancı basın tarafından stalinist olarak değerlendirilmektedir. Ancak parti Marksizm-Leninizm'den daha yukarıda tuttuğu juche ideolojisini benimsediğini açıklamaktadır.
Parti tarihi
Kuruluşu
30 Haziran 1949 tarihinde Kuzey Kore İşçi Partisi ile Güney Kore İşçi Partisi Pyongyang’daki konferansta birleşerek Kore İşçi Partisini kurarlar. İki parti de geçmişlerini Kore Komünist Partisine götürmektedirler. Yeni partinin genel sekreteri Kim Il-sung olurken, Kore Komünist Partisinin üyesi ve Güney Kore İşçi Partisi lideri Pak Hon-yong ile Alexei İvanoviç Hegay da yardımcıları olurlar. Kuzey Kore resmi belgelerinde bu kuruluş toplantısının tarihi olarak 10 Ekim 1945 verilmektedir. Parti kendisini Kuzey Kore Bürosu ve Kuzey Kore İşçi Partisi geleneğinden kabul etmektedir, bu durum 1950’li yıllarda tasfiye edilen Güney Koreli komünistlerin etkisini azaltmak için yapılmıştır. Kore İşçi Partisinin ilk beş yıllık iktidarına Kore Savaşı damgasını vurur. Ekim 1950’de ABD ordusunun öncülüğündeki Birleşmiş Milletler kuvvetleri Kore Demokratik Halk Cumhuriyetinin büyük kısmını işgal etmiş, bu sırada Kore İşçi Partisi önderliği Çin’e sığınmıştır. Savaşa Çin Halk Cumhuriyetinin müdahalesiyle beraber dengeler alt üst olacak, Birleşmiş Milletler kuvvetleri geri çekilmeye zorlanacaktır.1951 Mart ayında ise Birleşmiş Milletler kuvvetleri son bir hamle yapacak ve ateşkes ilan edilecektir. Ateşkes ilan edildikten sonra Kore İşçi Partisi kuzeyde iktidara gelecektir.
Hizipler
Parti birleşmelerden meydana geldiği için bünyesinde birden çok grup bulunmaktaydı. Bu gruplar sayıları 4 olan ve birbirleriyle yarış halinde olan hiziplere dönüşecektir:
Sovyet hizbi
Liderleri önce Hegay daha sonra Pak Chang Ok olur. Rusya’da doğmuş veya büyümüş, 1870’li yıllarda Kore’ye göç etmiş Korelilerden oluşmaktadır. Bazıları 1920 ve 30’lu yıllarda istihbarat faaliyeti için gelen komünistler olsa da çoğunluğu II. Dünya Savaşından sonra Kuzey Kore’de kalan Kızılordu mensuplarıdır. Birçoğu çevirmen veya Rusça eğitmeni olarak gelmiştir.
Yerel hizip
Liderleri Pak Hon Yong’dur. Ülkeleri işgale uğradığında ülkeyi terk etmeyip Japon işgalcilere karşı savaşan Koreli komünistlerden oluşmaktadır. Grubun pek çok üyesi Japon askeri hapishanelerinde tutuklu kalmıştır.
Yanan hizbi
Liderleri önce Mu Chong, daha sonra Kim Tu Bong ve Choe Chang Ik olmuştur. Bu grup üyeleri Çin Halk Cumhuriyetinin Shannxi bölgesinde yaşayan Koreli sürgünlerdir. Çin’deyken merkezi Yanan’da bulunan Çin Komünist Partisine katılmışlardır. Kore’nin Bağımsızlığı için Kuzey Çin Birliği adı altında siyasi bir parti kurmuşlar ve sürgünden Kuzey Kore’ye döndüklerinde Kuzey Kore İşçi Partisini oluşturacak olan Kuzey Kore Bürosuna dahil olmuşlardır. Grup üyelerinin birçoğu Çin 4. Ve 8. Ordularında fiilen savaşmış, Mao Zedung’a yakın kişilerdir.
Gerilla hizbi
Liderleri Kim Il-sung’dur. 1931 yılında Japon işgaline uğrayan Mançurya’da savaşan Koreli gerillalardan oluşmaktadır. Grubun birçok üyesi direnişleri bastırılınca Mançurya’dan kaçarak Sovyetler Birliğine sığınacak ve Kim Il-sung da dahil olmak üzere Kızılorduya dahil olacaklardır.
Kore İşçi Partisi kurulduğunda her hizip Politbüro’da eşit şekilde temsil edilmekteydi. Partinin ilk yıllarında Kim Il-sung lider olsa da farklı hizipler mevcut olduğu için mutlak bir iktidara sahip değildi. Konumunu sağlama almak isteyen lider önce olası rakiplerini ortadan kaldırmak istedi. Sovyet hizbinin lideri Hegay’ı tasfiye etti. Kore Savaşı sırasında önce rütbesini düşürdü, daha sonra da ABD tarafından bombalanan bir barajı gerekçe göstererek görevden aldı. Kim Çin Halk Cumhurietinden gelen askeri kuvvetlerin etkisiyle savaşı kazandığı için Sovyetler Birliğinin ve buna bağlı hizbin etkisini kolaylıkla azaltabilmişti. Kim Il-sung bundan sonra Yanan hizbine saldıracak ve askeri başarısızlıklardan sorumlu tuttuğu liderliğini tasfiye edebilecektir. Görevden alınan ve partiden atılan Mu chong Çin’e kaçmak zorunda kalmıştır. Kim, Çin ve Sovyet hiziplerinin etkisini azaltsa da tümüyle grupları ortadan kaldırmaya yeltenmez, hala Moskova ve Pekin’e ekonomik ve askeri olarak bağımlıdır.
Tasfiye
Kore Savaşında sona yaklaşılırken Kim ilk olarak yerel hizip üzerine gitti. Sovyet hizbi Sovyetler Birliği, Yanan hizbi ise Çin tarafından desteklendiğinden en zayıf konumda bu hizip vardı. Kore Savaşından sonra Güney Kore’de yeraltı faaliyeti gösteren yerel hizip artık işlevsiz hale gelmişti. Aralık 1952’deki bir merkez komite toplantısında Güney Kore İşçi Partisi eski liderlerine karşı ideolojik bir saldırı başlatıldı. 1953 yılında ise Güney Koreli komünistlerin darbe planı peşinde oldukları iddiaları duyulmaya başlandı. Bunun sonucunda dışişleri bakanlığı görevini yürütmekte olan Pak Hon-yong görevden alınacak ve tutuklanacak, içişleri bakanı Yi Sung Yopo ise ABD lehine casusluk yapmaktan hapsedilecektir. Ağustos 1953’de Kore Savaşını sona erdiren ateşkesten sonra Yi ve 11 lider askeri darbe planlamak suçundan yargılanırlar ve ölüm cezasına çarptırılırlar. 1955 yılında ise Pak Hong-yong ABD ajanı olmak suçundan yargılanır ve verilen idam cezası hemen yerine getirilir. Pak ve Yi’den sonra gruba ait diğer üyeler kolaylıkla bertaraf edilir, tutuklanmayanlar kırsaldaki çalışma kamplarına gönderilecek, bu şekilde hizip ortadan kaldırılacaktır. Kim Il-sung’a bağlı birkaç hizip üyesi bunların dışındadır.
Ağustos Olayı ve sonuçları
Kim Il-sung artık Yanan ve Sovyet hiziplerine karşı yapacağı saldırının işaretlerini 1955 ve 56 yıllarında vermeye başlar. Sovyetler Birliği Komünist Partisi 20. Kongresinde Nikita Khruşçev’in yaptığı ve Stalin’i kıyasıya eleştirdiği gizli konuşma sorasında birçok komünist parti benzer açılımlar yapacak ve kişi kültüne karşı parti içinde kampanyalar düzenlenecektir. Özellikle Doğu Avrupa'daki sosyalist rejimlerde Stalin benzeri liderler alaşağı edilecektir. 1956 yaz aylarında Kim Il-sung Moskova’ya davet edilir ve ziyareti 6 hafta sürer. Bu süre zarfında Khruşçev tarafından yeni duruma uyması için uyarılır. Kim’in ülkede bulunmadığı dönem zarfında Pak Chang Ok önderliğindeki Sovyet hizbiyle Choe Chang-ik önderliğindeki Yanan hizbi, bir sonraki Merkez komite toplantısında Kim Il-sung’a kollektif önderlik ile ilgili leninist prensipi çarpıtmak, kişi kültü yaratmak gibi suçlamalarla saldırmayı planlarlar. Plandan haberi olan Kim, Moskova dönüşü toplantıyı erteler, kendisine bağlı Merkez komitesi üyelerine durumu anlatır ve karşı bir hamle planlar. En sonunda toplantı 30 Ağustos günü açıldığında hizip üyeleri Kim Il-sung’a parti ve devlet iktidarını sadece kendi elinde tutmaya çalışmasından dolayı suçlarlar, halkın yoğun bir şekilde yaşadığı kıtlığı görmezden gelerek sanayileşmeye kaynak aktardığını iddia ederler. Buna benzer birkaç suçlayıcı konuşmadan sonra Kim taraftarları konuşmacıları yuhalayacak ve sözlerinin dinlenebilmesini engelleyeceklerdir. Söz alan Kim yandaşları hizip üyelerini parti düşmanlığı yapmakla suçlayacak ve bu kişilerin partiden atılmalarını isteyecektir. Saha sonra konuşmasını yapan Kim Il-sung ise orta yolu bulacak ve eleştirileri değerlendireceğini açıklayıp duruma hakim olacaktır. Merkez Komitesinin ağılıklı çoğunluğu Kim’den yana olacak ve muhalefet bastırılacak, liderleri Choe ve Pak Merkez Komiteden atılacaktır. Yanan hizbine mensup birçok kişi Çin’e kaçacaktır. Yanan hizbinin önemli isimlerinden ve Kuzey Kore devlet kademelerinde önemli yerlerde görev yapmış olan Kim Tu-bong darbe girişiminin plancısı olarak tutuklanacak ve 1958 yılından sonra kendisinden haber alınamayacaktır. Bütün bu gelişmelerden sonra 1956 Eylül ayında Pyongyang’a gelen Sovyet-Çin ortak delegasyonu Kim Il-sung’a parti içinde tasfiye hareketini durdurması ve Yanan-Sovyet hiziplerinin liderlerini serbest bırakması için baskı yaparlar. Merkez komite yeniden toplantıya çağrılacak ve 23 Eylül 1956 günü yapılan oturumda suçlu hizip üyeleri affedilecektir. Buna rağmen tasfiye sürecek ve hizipler ezilecektir. Sovyet hizip üyeleri ise Sovyeter Birliğine dönmeye karar verirler. 1961 yılına gelindiğinde parti içinde kalan tek grup Kim’in gerilla hizbi olacak, partiye Kim liderliğinde dahil olanlar ise zaten onun liderliğine bağlı olan kadrolar olacaktır. Diğer hiziplerin başarısız olmalarının sebepleri arasında genç parti kadroları tarafından bu hiziplerin hep yabancılar olarak değerlendirilmesi ve Kim’in gerçek bir Koreli imajı çizmesi yer alabilir.
Sovyet-Çin ayrılığında Kuzey Kore
1960’lı yıllara kadar Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti geleneksel bir tek partili komünist ülke olarak değerlendiriliyordu. İktidarda komünist parti vardı, tüm sanayi kamulaştırılmış, tüm tarım kolektifleştirilmiş ve parti tüm ekonomiyi kontrolü altında tutmaktaydı. Tüm diğer siyasi partiler yasaklanmıştı. Bu aşamada bile Kim Il-sung ile ilgili bir kişi kültü vardı ancak bu ve diğer uygulamaların Polonya veya Doğu Almanya gibi bir Sovyet uyduluğu durumuyla aynı olduğu düşünülmekteydi. Ancak gerçekte ise bunun tersine Kuzey Kore 1956 yılından sonra böyle bir bağlılığa girmemişti. Sovyet-Çin ayrılığı Kim Il-sung’a Kore İşçi Partisini ne Moskova ne de Pekin’in istediği yoldan değil de kendi yolundan götürmesine yol açtı. Kim ve parti destalinizasyondan ve Khruşçev’in reformlarından çok rahatsızdı. Kuzey Kore sanayi hamlesinde Çin’i örnek alsa da kendi özgün açılımlarını yapmaktaydı. 1962 yılındaki 22. SBKP Kongresinde Sovyet liderler Çinlileri eleştirince Kore İşçi Partisi Çin ile daha yakınlaşmaya başlar. Hoşa gitmeyen siyaset sadece destalinizasyon değil, aynı zamanda Khruşçev’in barış içinde bir arada yaşama kampanyasıydı. Kuzey Kore’de Khruşçev’i yeren yazılar çıkarken, Kba Füze Krizinde Sovyetler Birliğinin yenilgiye uğradığına dair haberler yapılır. Bu eleştirel politikalar sonucunda Sovyetler Birliği ülkeye verdiği ekonomik vb yardımı durdurur. Bu yıllarda ise Çin’de kültür devrimi yaşanmakta ve ülke çok karışık durumdaydı. Çin’de gelişen aşırılıklar ve olaylar Kuzey Kore yönetimini hayrete düşürecektir. Bu yaşanan süreci de troçkist bir kesintisiz devrim teorisine bağlayan ve eleştiren Kuzey Koreliler, 1965 yılındaki Sovyet-Çin çekimesinde bundan sonra tarafsız olarak yer alacaktır. 1968 yılında Kuzey kore sahillerinde ele geçirilen ABD casus gemisi USS Pueblo sayesinde Kuzey Kore ülkenin kendi Soğuk Savaşını vermekte olduğu gerçeğini herkese ulaştırır.
Juche ve Kim Il-sung önderliği
1956 yılından sonra Kim Il-sung Sovyetler Birliğinin kuklası bir yönetim değildir. Sovyetler Birliğine bağlı olan halk demokrasisi devletlerden hızla uzaklaşır. Ayrıca Yanan hizbine verdiği örtülü destekten ötürü artık Çin Halk Cumhuriyeti ile de mesafelidir. Kim Il-sung bağımsız bir siyaset izleyecek ve ulusal olarak kendi kendine yetebilme olarak adlandırılabilecek juche programını başlatacaktır, bu şekilde Kuzey Kore iç siyasetinde Sovyetler Birliği ve Çin etkisini en aza indirmek amacındaydı. 1960’lı yılların sonuna doğru Kuzey Kore basını juche ideolojisinin leninizmden üstün olduğunu savunmakta ve büyük önderliklerine sarsılmaz bağlarla bağlı olduklarını belirtmekteydiler. Liderlik kültü hızla gelişmekteydi. Muhalif hiziplerin ortadan kalkmasıyla partide merkezi konumda kalan Kim, partiye kendi zamanında gelen yeni kadrolar ve teknoratlarla yeni hamlelere girişecektir. 1972 yılında Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti yeni bir anayasa benimseyecek, burada oluşturulan yeni bir konum olan Cumhurbaşkanlığa yine Kim Il-sung getirilecektir. Juche ile ilgili olarak Kim Jong-il 27 Aralık 1990 tarihinde Merkez Komitesinde yaptığı konuşmada partinin artık marksizm-leninizmden ayrılıp juche ideolojisini benimsediğini belirtecektir:
Gelişmiş Avrupalı kapitalist ülkelerin sosyolojik ve tarihsel durumlarına dayanan marksist teori ile kapitalizmin ikincil seviyede geliştiği Rusya’da oluşan leninist teoriyi kabul edemeyiz. Devrimimizde ortaya çıkan her soruna juche bakış açısıyla çözüm bulmak durumundayız.— Kim Jong-il
Juche siyasetinin pratik sonucu Kore Demokratik Halk Cumhuriyetinin Çin ve Sovyetler Birliği hariç yabancı dış ticaret alanında tamamen yalnızlaşması olur. Çin’de Deng Xiaoping tarafından 1976 yılında yapılan ekonomik reformlar ve 1991 yılında Sovyetler Birliğinin dağılması sonucunda Kuzey Korenin izolasyonu artar. Bu durumla beraber Ordu ve silahlanmaya aktarılan kaynaklardan ötürü sürekli ekonomik darboğaz hali sürmektedir.
Kim Jong-il’in yükselişi
1980 yılında yapılan Kore İşçi Partisi Kongresinde Kim Jong-il ilk kez partide yüksek kademelere getirilir. Bu zamana kadar Kim’den sonra Oh-Jin wu veya Başbakan Kim Il’in gelmesi bekleniyordu. Aslına bakıldığında Kim Il-sung’un hep ondan sonra oğlunun başa gelmesini planladığını ve bu yüzden oğlunu 1974 yılından itibaren orduda önemli kademelere getirdiğini görmekteyiz. Kim Il 1976 yılında görevden alınıp, Oh ise Kim ailesine bağlılığını bildirince Kim Jong-il’in önünde engel kalmaz. 1994 yılında Kim Il-sung’un öümünden çok önce Kim Jong-il ülkenin günlük yönetimini deralmış ve özellikle ordudaki önemli konumlara arkadaşlarını yerleştirmiştir. Partide yükseldikçe babasının eski kavga arkadaşları sırasıyla görevden alınmış ve partide gençleştirme yapılmıştır. Başa geçişi ise ancak babasının ölümünden sonra resmi olarak gerçekleşmiştir. Kore İşçi Partisinin devasa yapısına ve geniş örgütlülüğüne rağmen Kim Il-sung’un ölümünden sonra merkezi kurulların işlediği söylenemez. 1980 yılındaki kongreden sonra bir parti kongresi yapılmamıştır, parti tüzüğüne göre beş yılda bir yapılması gerekmektedir. Ayrıca Merkez Komite Plenumu Aralık 1993 tarihindeki 23.Plenumdan sonra toplanmamıştır. Plenum, genel sekreteri seçme yetkisi olmasına rağmen Kim Jong-il 1997 yılında genel sekreter olduğunda bile toplanmamıştır. Bunun yerine kendisi Merkez Komite ve Merkez Askeri Komite tarafından onaylanmıştır. Politbüro toplantılarının yapılıp yapılmadığına dair bir bilgi mevcut değildir. Parti karar verme yetkisindeki organların tüzükte belirtildiği gibi çalışmadığına dair güçlü kanıtlar bulunmaktadır.
Kim Jong-il'den sonra
2008 kış aylarından beri özellikle Batı basınında Kim Jong-il'in sağlığının bozulduğuna dair haberler yer aldı.[1] bu haberler olumsuz yanıt verilmiştir. 15 Ocak 2009 günü yapılan haberlere göre ise partinin başına Kim Jong-il'in üçüncü oğlu olan Kim Jong-un geçecektir.[2]. Kim Jong-il ise 17 Aralık 2011 tarihinde bir tren seyahatinde kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmiştir.
Örgütsel yapısı
Tüzüğe göre Ulusal ölçekte düzenlenen parti kongesi partinin en yetkili organıdır. Kongre parti organlarının raporlarını onaylar, parti siyasetine ve taktiklerine yön verirve Merkez Komitesini seçer. Pratikte ise tüm organlardaki yetkililer merkezi olarak belirlenir. Kore İşçi Partisi diğer iki siyasi parti olan Conghu Partisi ve Sosyal Demokrat Parti ile birlikte Anavatanın Yeniden Birleşmesi için Demokratik Cephe üyesidir.[kaynak belirtilmeli] Kore İşçi Partisi hükümette sadece birkaç koltuk hariç tüm bakanlıklara sahiptir. 1992 Eylül ayı itibarıyla Kore İşçi Partisinde 160 Merkez Komite üyesi ve 143 Merkez Komite aday üyesi bulunmaktadır. Merkez Komitesinin teorik olarak en az altı ayda bir toplanması gerekmektedir. Parti tüzüğünün 24.maddesi gereği Merkez Komite, parti genel sekreteri ve politbüro üyelerini, Merkezi Askeri Komisyon üyelerini seçmektedir. Parti kongesinin her beş yılda bir toplanması gerekirken Ekim 1980 tarihindeki 6.Parti Kongresinden bu yana kongre toplanmamıştır. Devlet kademelerindeki önemli konumlar ve askeri karar mekanizmalarındakiler için parti üyeliği şartı mevcuttur.
Amblemi
Partinin amblemi komünist semboller orak ve çekiçin yanı sıra geleneksel Kore güzel yazı sanatı aleti olan yazı fırçası da aydınları temsilen eklenmiştir.
Türkiye ile İlişkiler
Kore İşçi Partisi, 1990'lı yıllardan itibaren önce Sosyalist Parti (SP), bu partinin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmasının ardında ise yerine kurulan İşçi Partisi (İP) ile yakın ilişkiler geliştirmiştir. 1996 ve 2000 yıllarında İP'in düzenlediği Avrasya Konferansları'na katılan Kore İşçi Partisi ve İP arasında ayrıca imzalanan protokoller de bulunmaktadır. Bunların yanı sıra İP'lilerce kurulan "Kore Dostluk Derneği" de her yıl Türkiye'de Kuzey Kore'yi, sanatlarını ve tezlerini tanıtıcı sergiler ve Kore Günleri düzenlemektedir.
Doğu Perinçek ve İP yöneticilerinin Ergenekon operasyonları kapsamında tutuklanmasının ardından Kore İşçi Partisi, 26 Mart 2009'da Mexico City'de 35 ülkeden 78 partiyle birlikte imzalanan "Doğu Perinçek ile Dayanışma" metni imzacıları arasında başı çekenlerden olmuştur. Ayrıca Kuzey Kore tezlerini destekleyen uluslararası bir örgütlenme olan Kore'de Barış ve Birleşme İçin Uluslararası İrtibat Komitesi (CİLERCO) de Başkanlık Kurulu üyeleri de olan Perinçek'in serbest bırakılması için 28 Mart 2009 tarihinde Türkiye Adalet Bakanlığı'na bir mektup yazmıştır.
Kaynakça
Dış bağlantılar
Konuyla ilgili yazılmış eserler
- From Stalin to Kim Il-sung: The Formation of North Korea 1945–1960, Andrei Lankov, Hurst & Company, 2002
- On the Building of the Workers' Party of Korea, Kim Il Sung, Foreign Languages Publishing House, Pyongyang