Ney
Vikipedi'nin kalite standartlarına ulaşabilmesi için, bu maddenin veya bir bölümünün temizlenmesi gerekmektedir. Görüşlerinizi lütfen tartışma sayfasında belirtiniz. |
| ||||||||||||||||||||||
|
Ney (Farsça: نی; Arapça: ناي; Türkçe: ney; diğer: nai, nye, nay, gagri tuiduk, ya da karghy tuiduk), üflemeli çalgıdır. Kaşgarlı Mahmut, Divân-ı Lügati't-Türk adlı Türk kültür ve dilini anlatan eserinde, Sagu denilen, "Erler" için düzenlenen, ölüm, erdem ve acıları anlatan tören'lerde kullanıldığını aktarmıştır.
"Ney", yakın zamanlarda Farsça'ya geçmiş olup nâ veya nay (kamış) adını almıştır. Arap toplumunda da üflemeli çalgıların hemen tümü için kullanılan mizmâr sözcüğü ise, (nefes borusu, ses organı anlamında) ney için de kullanılmıştır. Türkçede ise hemen her zaman ney olarak anılmıştır. Kavimler Göçünden çok eski zamanlardan kalan, Runik Harfler'in aslının henüz anlaşıldığı; Proto Türk Yazıtları zamanından kaldığı düşünülen kültür'izleri gibi miras kalmış olan, çok az kültürel öğelerin devamı olarak ise, bugünkü Romanya’da nayu olarak adlandırılır..
Sümer toplumunda MÖ 5000 yıllarından itibaren kullanıldığı sanılan bu çalgıya ait elimizdeki en eski bulgu, MÖ 3000-2800 yıllarından kalan bugün Amerika'da Philadelphia Üniversitesi Müzesi'nde sergilenen neydir. Çalgının o dönemlerde de dinsel törenlerde kullanıldığı sanılmaktadır.
Günümüzde ney, Türk sazı olarak anılmaktadır ve tasavvuf müziğinin bir simgesi haline gelmiştir. Bir müzik aleti için kullanılan çalmak yerine, Ney için üflemek tabiri kullanılır. Burada üflemenin mecazi bir anlamı vardır. Kaynağını İslam'da Allah'ın insanı yaratırken ruhu üflemiş olmasından alır. Bu mecazdan etkilenilmesini sağlayan bir unsur da; flüt çalarken "Tü", yan flüt için "Fü" seslerinin ağızdan çıkması gibi ney üflenirken ağızdan "Hû" sesi çıkarılmasıdır. Hû, tasavvufta "O" demektir.
Yapımı
Kargı denilen bir çeşit budaklı kamıştan yapılır. Bu kamışın tür olarak Latince ismi arundo donax'tır. Türkiye'de güneydoğu, Akdeniz ve Ege bölgelerinde yetişir. Ayrıca Mısır (Nil nehri civarı), Suriye (Asi nehri civarı) ve Kuzey Kıbrıs'tan da neylik kamış toplanmaktadır. Akortlarına göre çeşitli boylarda olan ney, dokuz boğumdan meydana gelmiştir. Üzerinde altısı üstte biri altta olmak üzere 7 delik mevcuttur. Bu delikler, açkı ile delinerek elde edilir. Buselik (Natürel Si) perdesinin düzgün çalınabilmesi için alt tarafa bir delik daha açılabilmektedir.
Neye son yüzyıllarda eklenmiş üflemeyi kolaylaştırıcı önemli bir bölüm de başparedir. Başpareler manda boynuzundan, fil dişinden, şimşir gibi bazı sert ağaçlardan ve son zamanlarda yaygınlaşan delrin denilen bir cins sert plastikten yapılır. Alt kalite neylerin başparelerinde normal plastik, PVC gibi malzemeler de kullanılmakla birlikte bir profesyonel için sayılan dört malzeme önerilmektedir.
Manda boynuzu başparenin kalitesini belirleyen en önemli etmenler, boynuzun 25 yaşlarında yani doğal ömrünün sonlarında ölmüş bir mandadan alınmış olması, yapısında çatlak ve kırık olmayacak şekilde sıkı olması ve ölçülere uygun olarak özenle hazırlanıp doğru şekilde cilalanmış olmasıdır.
Bir neyin düzgün akortlu olabilmesi için 9 adet boğumdan oluşması ve bu boğumların her birinin birbirlerine eşit olması şarttır ki böyle bir kamışın sazlıkta bulunması çok enderdir. Bu sebeple ney yapımcıları perde deliklerini açarken kaydırma denilen bir yöntem kullanarak neyin akordunu istenilen frekanslarda ayarlamaktadırlar. İdeal ölçülerde bir neyin fiyatı çok yüksektir ve bulunması çok zordur.
Profesyonel kalitede bir neyde aranacak özellikler; kamışın sarı renkli ve sık lifli olması, çok kalın ya da ince olmaması, boğum genişliklerinin ve boylarının orantılı biçimde azalmasıdır. Neyin kalın veya ince olması, inebildiği en kalın sesi ve çıkabildiği en tiz sesleri etkilemektedir.
Mesnevi'de Ney
Mesnevi ilk 18 beytinde neyden bahseder, sonraki 6 cildinde de bunu açıklar. Burada ney sembolü altından bir dünya görüşü ve bir medeniyet anlatılır. Neyzen olmakla bu dünya görüşünü öğrenmeye de talip olmak da ilişkilendirilmektedir.
Ney çeşitleri
Başlıca 13 çeşit ney vardır. Kısadan uzuna doğru ana ahenk ve ara ahenk (mabeyn) ney çeşitleri aşağıdaki gibidir:
Ney Çeşidi | Ortalama Boyu | Karar Perdesi (Osmanlıca) | Karar Perdesi (Türkçe) | Karar perdesi (Batı musıkisi) |
---|---|---|---|---|
Bolahenk nısfiye | 520 mm | Hüseyni | La | E / Mi |
Bolahenk-süpürde mabeyni | 550 mm | Hisar | Sol diyez | E♭ / Mi bemol |
Süpürde ney | 580 mm | Neva | Sol | D / Re |
Müstahsen | 620 mm | Nim Hicaz | Fa diyez | C♯ / Do diyez |
Yıldız ney | 665 mm | Çargah | Fa | C / Do |
Kız ney | 710 mm | Buselik | Mi | H / Si |
Kız-mansur mabeyni | 745 mm | Dik Kürdi | Mi bemol | B♭ / Si bemol |
Mansur ney | 780 mm | Dügah | Re | A / La |
Mansur-şah mabeyni | 820 mm | Zirgüle | Do diyez | G♯ / Sol diyez |
Şah ney | 860 mm | Rast | Do | G / Sol |
Davud ney | 910 mm | Irak | Si | F♯ / Fa diyez |
Davud-bolahenk Mabeyni | 970 mm | Acem Aşiran | Si bemol | F / Fa |
Bolahenk Ney | 1 m 40 mm | Hüseyni Aşiran | La | E / Mi |
Not: Neylerin uzunlukları yaklaşık ölçülerdir. Kamış çapına ve hacmine bağlı olarak bu oranlar artı ya da eksi değişkenlik gösterirler.
Neylerin boyları uzadıkça ses elde edilmesi, kontrolü ve parmakların perdelere rahatça ulaşıp kıvrak hareket edebilmesi zorlaşmaktadır. Bu nedenle neye yeni başlayacak bir kişiye mansur veya kız neyi gibi orta-üst uzunlukta neyler tavsiye edilmektedir. Bu neylerde hakimiyet sağlayan kişi daha kısa neylerde kolayca başarılı olabilir. Şah ney günümüzde bazı usta neyzenler tarafından solo olarak kullanılmakta, Davud ney çok nadiren kullanılmakta, Davud-Bolahenk Mabeyni ile Bolahenk neyler ise hemen hiç kullanılmamaktadırlar. Klasik Osmanlı Musıkisi icracıları genellikle mansur, kız, yıldız ve sipürde ahenklerinde icra ettiklerinden bu ahenklerdeki neyler en çok kullanılanlardır.
İcrası
Nefes[2] | Parmaklar | Hertz | Nota |
---|---|---|---|
● ● ● ● ● ● ● | 587 | La | |
● ● ● ● ● ● ○ | 660 | Si | |
● ● ● ● ○ ● ○ | 739 | Do | |
● ● ● ○ ○ ● ○ | 783 | Re | |
● ○ ● ○ ○ ● ○ | 880 | Mi | |
○ ● ○ ● ○ ● ○ | 927 | Fa | |
○ ○ ○ ● ○ ● ○ | 1043 | Sol | |
● ● ● ● ● ● ● | 1174 | La | |
● ● ● ● ● ● ○ | 1321 | Si | |
● ● ● ● ○ ● ○ | - | Do | |
● ● ● ○ ○ ● ○ | 1566 | Re] | |
● ● ● ● ● ● ● | 1761 | Mi | |
● ○ ● ○ ○ ● ○ | 1761 | Mi | |
● ● ● ● ● ● ○ | - | Fa | |
● ● ● ● ○ ● ○ | - | Sol | |
● ● ● ○ ○ ● ○ | 2348 | La | |
● ● ● ● ● ● ● | 2348 | La | |
● ● ● ● ● ● ○ | - | Si | |
● ○ ● ○ ○ ● ○ | - | Si | |
● ● ● ● ○ ● ○ | - | Do | |
● ● ● ○ ○ ● ○ | 3132 | Re | |
● ○ ● ○ ○ ● ○ | 3522 | Mi | |
● ● ● ● ○ ● ○ | - | Fa | |
● ● ● ○ ○ ● ○ | - | Sol | |
● ○ ● ○ ○ ● ○ | 4696 | La | |
● ● ● ○ ○ ● ○ | - | Si | |
Ney icra olanakları açısından zengin ve teknik yönden güç bir çalgıdır. Neyden sağlıklı bir ses çıkarılması bu çalgıya yeni başlayan birinin karşılaşacağı ilk engeldir. Kişisel seçime bağlı olarak sağ ya da sol üflemeyi seçtikten sonra neyzen adayının kendi dudak ve diş yapısına uygun dudak pozisyonunu ve üfleme açısını deneme yanılma yoluyla bulması ve bu pozisyonu pürüzsüz bir ses çıkartacak şekilde oturtması ilk aşamada kazanılması gereken bir alışkanlıktır. Bu sebeple neyden çıkarılması en kolay ses olan neva sesi üzerine yoğunlaşılmalıdır. Daha sonra perdeler gittikçe kapatılarak peste doğru nim hicaz, çargah, segah, kürdi, dügah ve rast sesleri sürekli üflemek suretiyle oturtulmalıdır. Bu aşamadan sonra neyzen adayı zor yolu seçerek dem sesler denilen ve acem aşiran perdesinden aşağıya doğru pestleşen perdelere yoğunlaşabilir ya da nevadan tiz perdeleri ekleyerek ses üflemeye devam edebilir. Neyde eser icra edilmesi, aşılması kişinin yeteneğine göre ortalama iki, üç ya da dört yıl süren teknik zorlukların ortadan kalkmasından sonra anlam kazanır. Çünkü teknik zorlukları aşmamış bir neyzen adayının ses rengi, müzikalite, nüanslar ve ney tavrı gibi ileri aşama noktalarda başarı göstermesi beklenemez. Bu süreç geride kalana kadar bazı icrası kolay eserler etüd olarak çalışılabilir. Ney perdesiz ve öğrenilmesi güç bir çalgı olduğu için musiki konusunda yeteri kadar eğitimi olmayan birinin mutlaka bir eğitmen gözetiminde çalışması gerekir.
Neyde sesler dem ses denilen temel sesler ve bunların doğuşkanlarından elde edilir. Perde olarak da adlandırılan delikler nefesin çıkacağı noktaları belirtip neyin iç kısmındaki hava sütununun uzunluğunu tayin ederler. Üfleme şiddetine göre aynı perdeden doğuşkanlar sırasına göre pek çok ses elde edilir. En hafif üflemede önce sesin kendisi ya da temel ses, daha şiddetli üflendiğinde onun sekizlisi, sonra bir önceki sesin beşlisi ve son olarak aynı oktavın sekizlisi en çok kullanılan sesleri oluşturur. Bundan daha şiddeti üflendiğinde çıkan tüm sesler bir fisagor koması pes çıkacağı için dik düşünülerek üflenmelidir. Böylece kaba rasttan tiz nevaya kadar iki buçuk oktav olan ses sahası, üç oktava yakın bir noktaya kadar genişletilebilir. Tampere sisteminde icra edilirken perdelere yarım basma ya da dudak - başpare açısını değiştirme gibi yöntemler uygulanır.
Neye özgü süslemeler çarpma denilen parmak süslemeleri, triller, mordanlar ve kaydırma denilen glissando ve portamento hareketleridir. Bu kaydırmalar üflenilen seslere hakim olmayı ve ahenkli bir dudak - parmak uyumunu gerektirir.
Neyin sesi pek çok enstrumanda olduğu gibi çalındıkça güzelleşir. Ancak tınısal karakterdeki bu değişim neyde çok belirgindir. Üflendikçe neyin ses kutusu denilen ilk boğumundan başlayarak kamışın iç kısmı zamanla kararır. Yanma denilen bu olay neyzenin soluğundaki asidin kamış yüzeyine nüfuz ederek ince bir tabakayı hafifçe yakmasından kaynaklanır. Bu durum çok yavaş bir süreç içinde gerçekleşir ve ney üflenmeye başlandıktan ortalama 6 ay sonra genellikle küçük bir leke olarak başlar. Bu süreç tamamlanana yani neyin tüm iç kısmı kararana kadar geçen zamanda neyden çıkan ses gittikçe farklılaşarak yanık ve doğuşkanlar yönünden zengin, etkileyici bir karakter kazanır.
Ney perdesiz bir çalgıdır. Dolayısıyla Klasik Osmanlı Musıkisi yanında Batı Musıkisi, Popüler ve Caz musikileri, Halk Musıkisi gibi pek çok türün ses sistemlerinde icra edilebilir. Neyde transpozisyon (göçürüm) farklı boylarda neylerin eserin ahengine (tonuna) göre seçilmesi yoluyla ya da neyzenin çok zor olan dudak transpozisyonunda icra etmesiyle elde edilir. Neyin ortalama 2,5 oktav olan ses genişliği neyzenin ustalığına bağlı olarak 3 oktava kadar çıkabilmektedir.
Ney bakımı ve korunması
Ney, doğal ve hassas bir malzeme olan kamıştan yapıldığı için bakımı ve korunması uzun ömürlülüğü ve verimliliği açısından çok önemlidir. Çalgı darbelerden, ani sıcaklık değişimlerinden, çok soğuk ve çok sıcak ortamlardan korunmalıdır. Ney üflenmeden önce ağız temizliğine dikkat edilmeli ve ağız içinde yemek artığı olmamalıdır. Neyin bir diğer düşmanı ise nemdir. Çok nemli ortamlardan korunması yanında ney üflendikten sonra mutlaka oda sıcaklığında açık ortamda bir süre tutulmalı ve nefesin kamış içinde yoğunlaşmasından ortaya çıkan suyu atması sağlanmalıdır. Buna dikkat edilmediğinde ve yemek yedikten hemen sonra üflendiğinde neyin içinde ortaya çıkan küf ve bakteri plağı gibi oluşumlar neyin sesinin kapanmasına yol açabilir. Ses kutusu içinde oluşan bu katmanlar pamuklu bir kulak temizleme çubuğuyla nazikçe temizlenebilir. Ancak bu yapılırken ses kutusunun hemen dibindeki deliğe müdahale edilmemelidir. Bu delik etrafında oluşan katmanların üfleme yoluyla kendiliğinden ortadan kalkması beklenmelidir.
Neyin bakımında önemli bir başka nokta da neyin yağlanmasıdır. Bu işlem için kullanılabilecek en iyi yağ çok ince ve tortu bırakmayan bir yağ olan susam yağıdır. Ancak çok pahalı bir yağ olması nedeniyle susam yağı temin edilemediğinde katkısız yemeklik fındık yağı veya tatlı badem yağı kullanılabilir. Yağlama işleminden önce neyin iç kısmında hiç nem olmamalıdır. Bu sebeple yağlanacağı gün neyin üflenmesi tavsiye edilmez. Yağlama metodu olarak en sık kullanılan yöntem neyin boyundan daha uzun ve çapından daha geniş ve alt kısmı kör tapayla kapatılarak yalıtılmış bir PVC borunun içine yağ konularak neyin başparesi çıkarılmış halde bu tankın içine ses kutusu alta gelecek şekilde batırılması yöntemidir. Burada yaklaşık 10 dakika tutulan ney, çıkartılarak fazla yağın bir süre akması beklenmeli, daha sonra gazete kâğıdı gibi bir örtünün üstüne yatırılarak dış kısmındaki fazla yağ silinmelidir. En son olarak ney en alt kısmından başaşağı duracak şekilde bir sicim yardımıyla sabit bir noktaya asılmalı ve altına süzülen yağı toplayacak bir kap konulmalıdır. Bu şekilde yaklaşık 7-8 saat tutulan neyin iç kısmındaki yağın emebileceği kadar kısmını emmesi ve kalan tüm fazla yağı atması sağlanır.
Neyin yağlanmasında yapılabilecek bir yöntem de, deliklerin kapatılması yoluyla olmaktadır. Bant yardımı ile deliklerin kapatılmasından sonra, yağın ney içine dökülmesi ve ney içinde baştan uca gezdirilmesi gerekir. Yağ neyin içinde gezdirildikten sonra kabına bir huni yardımıyla geri konulabilir ve bantlar çıkarıldıktan sonra ney sızdırılmak üzere bekletilir. Fakat bantların ney yüzeyini tahrip etmesinden kaçınmak gerekir.
Yağlama periyodları yeni bir neyde ilk 3 ay için haftada bir, ikinci üç ay için 15 günde bir, sonrası içinse ayda bir uygulanmalıdır. Yaşı bir yılı aşan neylerde genellikle 3 ayda bir yağlama yeterli olmaktadır. Çünkü bir yıldan sonra neyin iç kısmı büyük ölçüde kararmış olacak ve bu yanık tabaka aynı zamanda koruyucu bir katman oluşturacaktır ve iç kısmı kaplayan zar ortadan kalkacağı için ney yağı daha fazla oranda emebilecektir.
Başparelerin bakımında kullanılan malzeme önemlidir. Delrin başpareler hiç bakım gerektirmezler. Manda boynuzu ve ağaç başparelerin ise yağlanmaları malzemeyi ve titreşime duyarlılığı korumak açısından şarttır.
Son yıllardaki gelişmeler
Ney sazının tasavvuf musikisi dışında Türk Sanat musikisinde de kullanımı ve Sanat musikisi bestakârlarının Tasavvuf Musikisi de bestelemelerinin sonucunda ney ile üflenemeyen ara değer notalar için bir arayışa girilmiştir. Özellikle "Kutb-ün Nayi" Niyazi Sayın ile ney için olmayacak bir ses olan Hisar (Mi bemol) artık üflenebilir hale gelmiştir. Deliklerin belli ölçülerde kapatılması ve kafanın içe veya dışarı çevrilmesi ile Türk Sanat Musikisindeki 9 komalık sistemdeki ara sesler icra edilebilmektedir.
Cam ney tasavvufla cam sanatını bir araya getiren çalışmadır. Türkiye'de ilk kez 2006 yılında yapılmıştır.
Tanınmış neyzenler
Bugün hayatta olmayan tanınmış neyzenler:
Kutb-ün Nayi Osman Dede, Kutb-ün Nayi Aka Gündüz Kutbay, Sultan 3. Selim, Şeyh Yusuf Dede, Şeyh Mustafa Nakşi Dede, Kazasker Mustafa İzzet Efendi, Mehmed Said Dede, Neyzen Yusuf Paşa, Neyzen Dede Sâlih Efendi, Neyzen Aziz Dede, Neyzen Tevfik (Kolaylı), Neyzen Emin Dede (Yazıcı), Rauf Yekta Bey, Hüseyin Fahreddin Dede, Ressam Halil Dikmen, Halil Can, Süleyman Erguner (dede), Emin Kılıç Kale, Hayri Tümer, Gavsî Baykara, Ulvi Erguner, Burhanettin Ökte, Ahmet Polatöz , Polat Kale, Fuat Türkelman, Doğan Ergin, Ârif Biçer, Sencer Derya, Ekrem Vural ve Şemsettin Güvey olarak sıralanabilir.
Bugün hayatta olan neyzenler:
Kutb-ün Nayi Niyazi Sayın, Sıtkı Emeklican, Ahmet Yâkuboğlu, Selâmi Bertuğ, Fikret Bertuğ, Ömer Erdoğdular, Sadrettin Özçimi, Kudsi Erguner, Süleyman Erguner (torun), Ümit Gürelman, Ârif Erdebil, Mahmut Bilki, Uğur Onuk, Ali Sezâî Balakbabalar, Yavuz Akalın, Murat Sâlim Tokaç, Yusuf Kayya, İbrahim Benlioğlu, Bülent Özbek, Sâlih Bilgin, Aziz Şenol Filiz, Mustafa Güvenkaya, Yavuz Ballıoğlu, Hüseyin Kutsî Sezgin, Fahrettin Acar, Ahmet Şahin, Arif Şenyüz, Abdullah Güneş, Cevdet Yıldız, Ömer Bildik, İlhan Barutcu, Kâşif Demiröz, Zinnur Kanık olarak sıralanabilir.
Kaynakça
- ↑ Satilmis Yayla. "Fingering of two popular scales on two common Turkish ney types". fromnorway.net. 24 Ağustos 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20130824012408/http://www.fromnorway.net:80/yaylas/zurna/neyfings.html. Erişim tarihi: 2016-10-08.
- ↑ http://www.srh.noaa.gov/jetstream/synoptic/sfc_plot_symbols.htm#ddff Nefes yön ve şiddeti A.B.D. ulusal hava durumu kurumu tarafından rüzgar yönü ve şiddeti için önerilmiş semboller kullanılarak yaklaşık temsil edildi.
|
|