Savaş ve Barış

Savaş ve Barış

Rusça ilk baskısının kapağı
Yazarı Lev Tolstoy
Orijinal ismi Война и миръ
(Voyná i Mir)
Çevirmen Leyla Soykut
Ülke Rusya
Özgün dili Rusça ve Fransızca
Türü Roman
Yayınevi Russkii Vestnik
Türkçe
basım tarihi
1968 (Cem Yayınevi)
Anadilinde
basım tarihi
1869
Sayfa sayısı 1225 (Rusça)

Savaş ve Barış Rus yazar Lev Tolstoy tarafından yazılmış ve ilk kez 1869 yılında yayınlanmış roman. Roman dünya edebiyatının en önemli başarılarından ve önemli eserlerinden biri olarak değerlendirilir[1][2][3]."Savaş ve Barış" L.Tolstoy'un diğer eseri olan "Anna Karenina" (1873 - 1877) ile birlikte yazarın edebi yaratıcılıkta zirvesi olarak kabul edilir.

"Savaş ve Barış" Rusya'nın Fransa tarafından istilası döneminde yaşanmış olayları ve Napoleon döneminin Rusya'da Çar toplumuna etkisini, bu etkinin doğurduğu sonuçları beş asil aileden örnekler vererek tarif etmektedir. Romanın ilk sürümü 1865 - 1867 - yıllarda "Rus Haberci" gazetesinde dizi halinde "On yıl 1805"[4] adı ile yayınlandı. Roman tam olarak ilk kez 1865 - yılında yayımlanmıştır.[5] 2009 - yılında "Newsweek" tarafından hazırlanan "Top 100 Kitaplar" sıralamasında "Savaş ve Barış" birinci olmuştur.[6]

Tolstoy , eser hakkında biraz karışık ifade ile, "Savaş ve Barış" "roman değil, bir manzume, daha çok ise, tarihi günlüklerdir" demiştir. Romanın bazı bölümleri ise tasvircilikten tamamen uzak olmakla, felsefi vatanperverlik karakteri taşır.[7]

Özellikleri

Yazarın 1908 yılında, Sergey Prokudin-Qorski tarafından Yasnaya Polyanada çekilmiş tek renkli fotoğrafı.

Dünyanın uzun romanları arasında on yedinci sırada gösterilmiş "Savaş ve Barış", dünyada daha çok uzun roman olarak biliniyordu. Toplamda dört kitaptan oluşan romanın her bir kitabı da ayrıca bölümlere ayrılmıştır.

Tolstoy Kırım Savaşı' na iştirak etmiş ve "Savaş ve Barış" romanından da önce savaş sahneleri ile zengin kısa hikayeler yazmıştır. Romanı'nı yazmaya , aile hayatı kurduktan sonra başlamıştır. Yazar eserin ilk bölümünü "1805" adı altında kaleme almıştır.

Tolstoyun "Savaş ve Barış" eserinin elyazması kayıtları (1864)

İkinci bölümün yazılması sırasında, romanı yazarken etkisi altında olduğu esas kişilerden biri Schopenhauer'ın yaratıcılığına başvurmuş ve ona eserlerini okumuştur. Fakat Tolstoy eserde tarihe dair kişisel görüşlerini kaleme almıştır.

Roman daha çok Tarihi roman olan eserler arasında gösterilir. Fakat , aynı zamanda XVII-XIX yüzyıl literatüründe yaygın olan birçok karakterler nedeni ile, Sevgi romanı'nın bazı özelliklerine de sahiptir. "Savaş ve Barış" kendi edebi statüsüne daha çok, kendine özgü tarzı ile yükselmiştir.

Tolstoy romanda yeni bilgi verme, nakil etme yolunu kullanmıştır. Onun nakil yapısı kıyasa dayalı olarak okuyucuya, yaşanan olaya ilişkin her iki tarafın konumunu açıp göstermektedir. Yazar hızlı ve dikkate çarpmayan şekilde olayların arka planında kendi kahramanlarının özelliklerini okuyucuya iletmiştir. Olayların derin ve ayrıntılı tasvirine dikkat ederek, özellikle savaş sahnelerinin ve ziyafet salonlarının okuyucuda dramatik ilgi oynatmasını sağlar. Bu, roman sanatında yeni bir adım olmakla, XIX yüzyılın ikinci yarısından itibaren birçok yazar tarafından tekrarlandı ve bu adımı ilk defa atan kişi olarak Tolstoy bir daha kendi üstünlüğünü kanıtlamış oldu.[8]

Gerçekçilik

Tolstoy "Savaş ve Barış" romanında önemli tarihi olayların yaşandığı dönemi tarif etmek için ciddi tarihi araştırmalar yapmış ve dönemin gerçeklerini öğrenmeye çalışmıştır. Aynı zamanda, birçok tarihi romanları inceleyerek yazılma stilleri hakkında bilgi toplamıştır. Kırım Savaşı gazisi olan Tolstoy "Savaş ve Barış" romanında standart tarihe, özellikle standart harp tarihine çok eleştirel yaklaştı. Tolstoy Napolyon Savaşları hakkında hem Fransız, hem de Rus dilinde yazılmış tüm tarihi araştırma eserlerini okumuş ve edindiği bilgileri romanda kullanmıştır. Yazar, eserin üçüncü cildinden başlayarak, tarihe dair kişisel görüşlerini de kaydetmiştir. Eserin ikinci cildinde belirttiği gibi, o efsane-mit nitelikteki bilgileri ve gerçek tarihi olguları karşılaştırarak, karanlıklar arasından gerçeği ortaya çıkarmaya çalışmıştır.

Eserde Tolstoy'un da "bizim dedelerimiz yaşadığı dönemlerde" ifadesiyle belirttiği gibi, romanın kaleme alındığı dönemden altmış yıl önceki olaylar tasvir edilmiştir. Tolstoy romanı yazmadan önce Rusya'nın Fransa tarafından istilası döneminde yaşamış birçok kişilerle görüşerek kayıtlar yapmış, tarihi araştırmalardaki bilgileri bu kayıtlarla karşılaştırarak asıl gerçeği ortaya çıkarmaya çalışmıştır. O, Napolyon başta olmak üzere, romanda anlattığı tarihi kişilere ait mektupları, dergileri, otobiyografik ve biyografik eserleri okumuş ve bu yazara tasvir figürlerin gerçek karakterini yaratmaya imkan vermiştir. Genelde, "Savaş ve Barış" romanında 160 tarihi şahıs sanatsal imge olarak kullanılmıştır.[9]

Tanıtım

"Savaş ve Barış" ın ilk nüshası 1863 - yılında tamamlanmıştır. 1865 - yılında ise eserin birinci bölümü "1805 yılı" adı ile basında - "Russkiy Vestnik" gazetesinde yayımlandı. Gelecek yılda ilk sürümü yeniden basılmıştır. Fakat bu ilk sürümü Tolstoy'un hoşuna gitmemiş, bununla birlikte yazar, 1867 - yılına kadar eserin belirli bölümlerinin farklı sonlarla yayınına izin vermiştir. Yazar 1866 - 1869 - yıllarında yeniden roman üzerinde ciddi bir çalışma yapmıştır. Tolstoy'un eşi Sofya Tolstaya yazılarında belirttiğine göre, elde olan yedi farklı kopyalar üzerinde çalışan yazar, uzun çabadan sonra romanı yayına hazır duruma getirmiştir. Russkiy Vestnik" gazetesinde yayınlanan sürümü, 1869 - yılında "Savaş ve Barış" adıyla yayınlanmış versiyondan farklı sona sahipti. Roman'ın tam sürüm "Savaş ve Barış" olarak adlandırılmıştır.

Eserin 1805 - tarihli elyazması (bazen "orijinal" Savaş ve Barış "" de denir) 1983 - yılında ilk kez Rusya'da yayınlanmış, bundan sonra İngilizce, Almanca, Fransızca, Hollanda, isveç, Fin, Arnavut ve Kore dillerine tercüme edilerek yayınlanmıştır. Roman'ın günümüze kadar ulaşmış çeşitli versiyonlarının olması, eserin büyük yazarın yaratıcı üslubunu nasıl geliştirdiğini öğrenmek açısından değerli bir kaynak olarak gözden geçirilmesine imkan vermiştir.

Eserin perakende şekilde yayınlanmış ilk sürümünü Rusyada yayınlandı eserin ilk baskısı çok büyük hızla satıldı. İlk yayından sonra roman kısa zamanda birçok dillere tercüme edilerek yayımlandı.

Romanı okuduktan sonra İzak Babel : "Eğer dünya kendisi hakkında yaza bilseydi, Tolstoy gibi yazardı". demiştir.[10] Tolstoy "temiz gerçeklikle, karakterlerin ilginç detaylarını ve realizmin çok başarılı ve eşsiz kombinasyonunu oluşturmaya başarmıştır".[11]

Dil

"Savaş və Barış" italyanca baskı (1899)

Tolstoy romanı Rus dili'nde yazsa da, diyalogların büyük bir bölümü (açılış paragrafı da dahil) Fransızca'dır. Bu romanda anlatılan dönemin Rus aristokratiyasına özgü özelliğinden kaynaklanmaktadır. Öyle ki, bu dönemde Rusya asil ortamında Fransızca konuşmak prestij sayılır ve Fransız dili Rusçaya üstün tutuluyordu. Bu tamamen tarihi gerçeklere dayalı bir olaydır.[12] Öyle ki, hatta Fransa kralı XIV. Louis in Rusya asalet temsilcilerini kabul etmesi sırasında, kendi ana dillerinde çok zayıf konuştukları ortaya çıkmıştır. "Savaş ve Barış" romanında da, örneğin, hanım kız Mariyanın arkadaşı Jüli Karagina kendi ana dili olan Rusça öğrenmek için özel öğretmenin yardımı alıyordu.

Tolstoy'un karakterlerin dili ile Fransızca cümlelere yer vermekte, edebi açıdan daha canlı karakterler yaratmaktan başka, aynı zamanda romanın yazıldığı dönemde Rus dilinin halen Rusya'da hak ettiği pozisyonu alabilmemesine gizlice işaret etmek istediği düşünülüyor. Bu, Pierre ve diğer imgelerin Bonapartistlerle tartışması sırasında fransız ifadelerine yer vermeleri ve kendi fikirlerini Fransızca ifade etmeleri ile ironik şekilde dikkate alınıyor. Bu bazen Napoleona karşı hiciv gibi de kullanılır. Romanda, Pierre, Elene'ye evlenme teklif ederken Fransızca konuşuyor ve "Je vous aime" (Ben sizi seviyorum) diyor. Aynı zamanda evlilikten sonra, Ela'nın ihaneti ile ilgili skandal sırasında da, Pierre eleştirel ve sinirli fikirlerini Fransızca bildirir.

Fransızca olan diyaloglar olayların gelişimi sırasında, özellikle Fransa ile sorunun şiddetlenmesinden sonra azalır ve Moskova'nın yakılması ile yok seviyesine indiriliyor. Fransız dilinin romanda giderek azaltılması Rusya'nın kendisini Fransız kültürü'nün etkisinden muaf tutmaso anlamına gelir.

Tercümeler

"Savaş ve Barış" romanı birçok dile tercüme edilmiştir. İngilizce'ye roman, birkaç çevirmenin ortak çabaları sonucunda tercüme edilmiş ve bu anlamda fransızcadan çeviriyi Klara Bell gerçekleştirmiştir. Diğer çevirmenler Köstenceli Qarnett ve Luis, aynı zamanda Almer Mod Tolstoy'u bizzat tanımışlardır. Tolstoy'un bileşik ve alışılmamış söz ve cümle düzeni, aynı zamanda tekrar ifadelerin farklı anlamlarda kullanılması nedeniyle, çeviri süreci çok ağır olmuştur. "Savaş ve Barış" romanının yaklaşık 2% -si fransız dilindedir. Roman'ın 1873 - yılında ki baskısı sırasında ise Tolstoy Fransızca metinleri tamamen romandan çıkarmış, sonraki yayınlarda bu metinler yeniden restore edilmiştir.[13] Eserin birçok tercümanları dahil (eseri Türkçe diline tercüme edenlerde) fransızca'da metinleri olduğu gibi tutarak, kayıtlarda bu metinlerin çevirisini vermiş ve böylece Tolstoy'un kullandığı orijinal üslubu saklamışlardır.

Tarihi bağlam

1812-yılı, rus rəssamı İllarion Pryanişnikov.

Eserde olaylar 1805 - yılında Çar I. Aleksandr (Rusya) ın iktidara gelmesi ile başlar ve 1812 - yılında Napolyon'un Rusya'ya saldırısı ile doruk noktasına ulaşır. Paris in Batı Avrupa uygarlığının merkezi olarak algılandığı[14] II. Katerina'nın hakimiyeti döneminde (1762 - 1796) ilişkiler henüz yeterince ılımlıydı. Yekaterina kendisi Fransız diline ve kültürüne meyilliydi. Ruslar'ı da büyük Avrupa ailesinin bir temsilcisi olarak görmeyi arzuluyordu ve Fransızcayı Rusya'da saray dili seviyesine yükseltmişti. Gelecek yüzyıl boyunca Fransızca konuşmak ve Fransız kültürünün taşıyıcısı olmak Rusya asaletinin temel özelliği gibi deyerlendilirdi. İşte bu tarihi ve kültürel bağlam "Savaş ve Barış" romanına yansır. II. Katerina'nın torunu I. Aleksandr iktidara 1801 - yılında, 24 yaşında gelmişti. Romanda onun annesi Mariya Fyodrovna Rusya'da iktidara etki imkanı olan, güçlü kadın olarak tasvir edilir.

"Savaş ve Barış" beş asil ailenin - Bezuxovlar, Bolkonskilər, Rostovlar, Kuraginlər ve Drubetskoy ailelerinin temsilcilerinin 1805 - 1813 - yılları arasındaki yaşam ve yaşamlarından, ilişkilerinden, 1812 - yılında Napolyon'un Rusya'ya saldırısından ve bu olayın Rusya ve asillerinin yaşamına etkisinden bahsediyor. Bezuxovlar, asil, zengin, fakat parçalanmış bir ailedir. Ailenin başkanı Kiril Vladimiroviç ömrünün sonunda, yasadışı doğmuş oğlunu resmen halefi ilan ederek, tüm variyetini ona verir. Bolkonskilər eski, saygın ve zengin bir ailedir. Ailenin reisi olan ihtiyar knyaz Nikolay Andreyeviç Bolkonski II. Katerina'nın döneminde orduda hizmet etmiş ve general rütbesine yükselmiştir. Rostovlar Moskova da yaşayan, çok mülke sahip olsa da, maddi açıdan zor bir yaşam süren ve genç evlatları vasıtasıyla zengin ailelerle akrabalık kurup kendi maddi durumlarını düzene sokmaya çalışan bir ailedir. Kuragin ailesi üç evlada sahip ve her üçü romanın en tartışmalı ve muğlak kişilikleridir. Drubetskoy ailesi fakirleşmiş asil bir ailedir. Ailenin iki temsilcisi var: yaşlı anne ve onun asker kariyeri kurmayı arzulayan oğlu Boris.

Tolstoy eserde kullandığı bilgi ve gerçekleri toplamak için birkaç yıl zaman harcadı. ilk kaynakları (röportajlar ve diğer belgeler) üzerinde çalışmış, aynı zamanda tarih kitaplarını, felsefi metinleri ve bu konuyla ilgili olan diğer romanları incelemiştir.[15] Rusya ordusunun yapısını ve genel savaş sahnelerini tasvir ederken Tolstoy Kırım Savaşı sırasında kazandığı kendi kişisel deneyimlerinden istifade etmiştir.

"Savaş ve Barış"'ın Rusça olan standart metni dört kitaptan (elli bölümden) ve birinci bölümü esasen narrativ, ikinci bölümü ise tematik içerikli olan iki bölümlüden ibarettir. Roma'nın yarısına kadar esasen uydurma kahramanların hayatını konu olsa da, ikinci yarısında, gerçek tarihi kişilerin yaşamından, savaştan, güçten bahsedilmiştir.

İçerik

Kitap / Birinci cilt

Mariya Fyodrovna -Çar I. Alexander'ın annesi olan bu kadın romanda rus sarayının en etkili figürü gibi sunuluyor

Roman 1805 - yılında Petersburg da, Mariya Pavlovna tarafından kraliçe ana Mariya Fyodrovnanın onuruna verilen ziyafetle başlar. Romanda yer alan esas karakterlerin çoğunluğu ve asil ailelerin temsilcileri Anna Pavlovnan'ın meclisinde katılırlar. Pierre Bezuxov knyaz'ın yasadışı doğmuş oğludur. Birçokları Pierre, zengin mirasın tek varisi olduğu için yaranmaya çalışırlar. Annesinin ölümünden sonra, yüksek eğitim alması babasının maddi desteği ile sağlanmış Pierre, açık yürekli, fakat yüksek toplum içinde kendini gösteremeyen, kendisinin saf ve naif huyu ile Petersburg asalet hayatına uyumda zorlanan biridir. Ziyafete davet edilen misafirlerin hepsi bilir ki, Pierre, babası ihtiyar knyazın tüm çocukları arasında en çok sevdiği oğludur.

Yemekte aynı zamanda Pierre'in dostu, akıllı ve asil knyaz Andrey Nikolayeviç Bolkonski ve onun, asil meclislerinin ünlü simalarından olan eşi Liza da yer alıyor. Petersburg'un asil hayatını aşırı gösterişli, bununla bile sıkıcı bulan knyaz Andrey karısının da içinin boş ve yüzeysel düşünceli olduğu kanısında. Bu üzücü hayatından canını kurtarmak amacıyla Mihail İlarionoviç Kutuzovun ordusuna yazılan Knyaz Andrey Napolyona karşı savaşta yer alıyor.

Daha sonra olaylar Rusya'nın eski şehri ve eski başkenti Moskova da devam ediyor. Petersburg'un yüksek asil ortamından farklı olarak, bu şehir Rus milli özelliklerini daha çok koruyabilmiştir. Kentte yaşayan Rostov asil ailesi açıklanmıştır. Knyaz İlya Andreyeviç Rostovun dört çocuğu var. Onlardan biri olan on üç yaşındaki Nataşa (Natalya İliyiçna) Rus ordusunda subay olarak hizmet etmek arzusunda olan Boris Drubetskoyun onu sevdiğine inanır. On iki yaşındaki Nikolay İliç ise yetim olan ve Rostovlar ailesi tarafından evlat alınan kuzeni Sonyan'ı (Sofya Aleksandrovna) seviyor. Ailenin büyük çocuğu Vera İliyiçna biraz soğuk karakterli olsa da, başarılı bir evlilik yaparak rus-alman zabiti Adolf Karloviç Bərqə ile evlenmiştir. Ailenin en küçük temsilcisi olan Petya (Pyotr İlyiç) ise ağabeyi gibi, yaşı tamam olduğunda orduda hizmet etmek arzusundadır. Ailenin başkanları olan Knyaz İlya Rostov ve Knyaginya Natalya Rostova mutlu, ama her zaman ailenin maddi durumu hakkında endişe duyan bir çift.

Bald tepelerinde, Bolkonskilərin hakemlik yaptığı ilimizde ise başka olaylar yaşanıyor. Knyaz Andrey kendi sıkıcı karısı Lizani, zalim babası Knyaz Nikolay Andreyeviç Bolkonskini ve dindar, sakin kızkardeşi Mariya Nikolayevna Bolkonskayanı terk ederek orduya, göreve gidiyor.

İkinci bölüm Rusya-Fransa savaşının hazırlık sahnelerinin tasviri ile başlıyor. Artık orduya çağrılmış Nikolay Rostov Hollabrunne savaşı'ında ilk savaş deneyimini yaşıyor. Burada o, Knyaz Andreyle karşılaşmaktadır ve aceleciliği yüzünden ona karşı saygısızca davranır. Birçok genç asker gibi, Nikolay da Çar I. Alexander'ın emrindedir. Nikolay hizmet ettiği bölüyün subayları Vasili Dmitriyeviç Denisov ve sonradan psikolojik sorunları olduğu belirginleşen Fyodr İvanoviç Doloxovla dostur.

Kitap / İkinci cilt

Fransua Jerar - Austerlis savaşı

İkinci kitap Nikolay Rostovun Moskova'ya, evlerine dönmesi ile başlar. O, Rostov ailesinin tamam müsrifleşmek arifesinde olduğunun ve kötü maddi durum yaşadıklarına tanık olur. O, kışı evlerinde geçiriyor ve bakım yaptığı Pavloqrad alayından dost olduğu Denisovla ilişkilerini daha da geliştirir. Nataşa güzel, çekici ve genç kızdır. Denisov ona aşık olur ve evlenmeyi teklif etse de, onun bu teklifi reddedilmektedir. Aynı zamanda annesi Nikolaya zengin kız bularak, onunla evlenmeyi öneriyor. Fakat bu fikre kulak asmayan Nikolay kendi gençlik sevgisi olan Sonya ile evlenmek istiyor.

Babasından kalan mirasa sahip olduktan sonra, Piyer Bezuhov nihayet, Rus elit kesim tarafından kabul edilir ve imparatorluğun nüfuzlu, zengin ailelerinden birine dönüşüyor. İçten içe o, bunun yanlış adım olduğunu düşünse de, Knyaz Kuraginin genç ve çekici kızı Elenlə (Elena Vasilyevna Kuragina) evlenir. Asil ortamının en popüler ve çekici kadını olan Elen, yakında Piyer'e ondan çocuğu olmasını istemediğini bildirir. Elen Dolohov'la ilişkiye giriyor ve buna dayanan Dolohov Piyer'i kitle içinde aşağılamaya çalışır. Kendisine kontrolü kaybeden Piyer Dolohov'u düelloya çağırır ve düello sırasında onu ölümcül yaralar. Bu olaydan dehşete düşen Elen Pyeri katil olarak görür ve yaşanan karmaşadan sonra Piyer Elen'i bırakmaya karar verir. Karışık ruhsal durum yaşadığı bir dönemde, Piyer masonluk toplumuna katılır ve masonların uluslararası politikasından kaynaklanan fikirlerin yayıcısı gibi davranır. İkinci kitapta, Pyerin iç ızdıraplarının, iyi insan olmak ve ideal insan aramalarının tasvirine geniş yer veriliyor. Şimdi bu zengin asil Tolstoy aracılığıyla bir felsefi soru etrafında düşünür: bir insan akılsızlarla çevrili bir ortamda nasıl ahlaklı yaşam sürülebilir? Soru Pyerin sonraki hayatının devamına dayanak olur. O, kendi köylülerini tahliye etmeye ve onların yaşam koşullarını iyileştirmek için çalışmaya başlar.

Leonid Pasternak - Nataşa ilk defa baloda

Nihilist ruhaniyeti çökmüş Andrey orduya dönmez ve mülklerin yönetimi ve Rus ordusunun durumunun iyileştirilmesi için yasa tasarısının hazırlanması ile meşgul olur. Aynı dönemde Piyer yeniden Andrey'le görüşür ve ona yeni bir soru ile gelir: Bu ahlaksız dünyada Tanrı nerede? Piyer panenteizm ve Ölümden sonra yaşam ile ilgilenmeye başlar.

Piyer'in uzun süre kendinden uzaklaştırdığı karısı Elen yeniden onu kabul etmesi için rica ediyor ve bu dönemden itibaren Peterburqun yüksek toplumunda saygın ev hanımlarından biri olarak tanınmaya başlar.

Knyaz Andrey hazırladığı yeni askeri yasanın kabul edilmesi ve doğrudan imparatora ulaştırılması için girişimler yapıyor. Aynı dönemde Petersburg'da olan genç Nataşa Rostova ilk kez Petersburg asalet balolarından birbirine katılır ve bu mecliste Knyaz Andreyle tanışarak onu kendine hayran ediyor. Knyaz Andrey Nataşa ile görüşmesinden sonra yeniden adeta hayata döndüğünü hissediyor ve birkaç ailevi görüşmeden sonra Nataşaya evlilik teklif ediyor. Fakat oğlunun Rostovlarla akraba olmasına karşı çıkan ihtiyar Knyaz Bolkonski düğün için bir yıl beklemesi gerektiğini söylüyor. Bu olaydan sonra Knyaz Andrey Nataşanı terk ederek yeniden orduya döner. Bundan ciddi sarsıntı geçiren Nataşanın moralini düzeltmek için Knyaz Rostov onu ve Sonyanı yanına alarak Moskova'ya gidiyor.

Nataşa Moskova'da operaya gelir ve burada Elen ve kardeşi Anatol ile tanışıyor. Aynı dönemde Anatol yeni polifonik bir kadınla evlenmiş ve onu Polonya da bırakarak Rusya'ya kaçmıştı. O, Nataşa'ya çok yakın alaka gösterir ve onunla ilişki kurmaya çalışır. Elen ve Anatol bunun için bir plan hazırlarlar. Anatol Nataşanı öpüyor ve ona sevgi mektupları yazarak onunla birlikte kaçmayı teklif eder. Uzun düşünceden sonra, Nataşa Anatolu sevdiği karar verir ve Knyaz Andreyin ablası Mariyaya mektup yazarak nişanı bozduğunu belirtiyor. Son anda kaçmak planından haber alan Sonya, bu planın hayata geçmemesine neden olur. Piyer önce Nataşa'nın davranışından korksa da, sonradan onun aşık olduğunu anlayarak bunu normal kabul ediyor. 1811-1812 yılları Büyük kuyruklu yıldızını Moskova semalarında gördükten sonra Piyer için yeni hayat başlar.

Knyaz Andrey Nataşa'nın nişanı bozmasını soğukkanlılıkla karşılıyor. Piyer, giderken Nataşa'ya özgür seçim imkanı vermişti. Ama yakında Nataşanın yaptığından çok pişman olduğunu ve çok ağır rahatsızlandığını duyar.

Kitap / Üçüncü cilt

Borodino Muharebesi (ressam Lui Fransua Lejen)
Fil toplantısıyla Moskova'nın terk edilmesi karara alınmıştı(Tretyakov qalerisi, Moskva)
1812- yılı Moskva yanğını (rəssam A. F. Smirnov)

Ailesinin, özellikle Sonya'nın desteği ve dini inançlarının aracılığıyla Nataşa hayatının zor döneminden kurtulur. Aynı zaman artık tüm Rusya yaklaşan tehlikeden ve Napolyon ile olacak savaştan konuşmaya başlamıştı. Pierre ise kendini Napolyon'un Antixrist olmasına inandırır. Kendi topraklarını Fransızlardan korumak için köylü ordusu yaratmakla uğraşan ihtiyar knyaz Bolkonskinin durumu ağırlaşır ve o ölmektedir. Rus ordusunun geri çekilmesi sonunda Bolkonskilərə ait arazinin Fransızların eline geçmek ihtimalinin yaşandığı günlerde, köylü isyanı nedeniyle bölgeyi terk edemeyen hanım kız Mariya, tesadüfen o bölgede olan Nikolay Rostov tarafından görülmüştür. Nikolay Mariyaya karşı yakınlık duysa da, yakında Sonya'ya verdiği sözü hatırlar.

Savaşın başladığı dönemde çarın Moskova ya kadar gitmesi tüm Rus gençlerini şevke getirir ve herkes orduya yazılmaya çalışır. Böyle bir zamana genç Petya Rostov da nihayet, orduya yazılmak için ebeveynlerinin rızasını alabiliyor.

III cildin temel kahramanlarından biri Napolyon Bonapart dır. Yazar bu ciltte imparatorun kişisel kalitelerini, alışkanlıklarını detaylarıyla tasvir ediyor, hatta onun sık sık itüzümü Koklamasını gösterir. Aynı zamanda 400 000 kişi kadroya sahip olan ( sadece 140 000 kişiyi fransızlardandı) Fransa ordusu ve onun Smolensk e kadarki savaş yolu, Fransızların Rusya topraklarına sokulmaları, Smolenskin işgali açıklanmıştır.

Pierre Moskova'yı terk ederek Borodino Savaşı'nı izlemek için savaşa giden orduya yollanır. Bir süre savaş ortamında yaşadıktan sonra pierre'de ağır ruhsal sarsıntı oluşur. İnsanların birbirini öldürmesi, ölümün bir karış yakında olması onu teemmülde ve bu zamana kadar yaşamadığı yeni ve çok korkunç duygular yaşamasına neden olur. Savaş her iki tarafın çok büyük - orduların yok olması seviyesinde - kayıp vermesi ile sona erer. Napolyon'un dev ordusu karşısında durabilmekle, büyük kayıplar pahasına olsa da, Ruslar avantaj elde ediyorlar. Fakat stratejik nedenler ve ordunun ciddi kayıpları ile ilgili olarak, savaşın ertesi günü Ruslar geri çekilir ve Fransız ordusunun Moskova'ya doğru yolunu açıyorlar. Savaşta eserin iki ana kahramanı da ciddi yaralanır. Anatol Kuragin ayağını kaybediyor, Andrey Bolkonski ise füze patlaması sonucuna ölümcül yaralanır. İkisinin ölüm haberi yayılır, fakat ailelerine hiçbir resmi bilgi verilmez.

Kitap / Dördüncü cilt

Fransız ordusu Moskova'ya yaklaştıkça şehir nüfusu arasında çalkalanmalar olur ve Moskvalı'lar şehri terk ederek kaçmaya başlarlar. Şehri terk ederken cemaat evlerini yakarlar. Bu ise kentte büyük yangının ortaya çıkmasına neden olur. Rostovlar şehri en son terk eden ailelerden biri olur. Yürürken kendileriyle sadece önemli eşyaları götüren aile, yaralıların şehirden çıkarılmasına yardımcı olur. Yaralıların arasında knyaz Andrey Bolkonski de vardır. Fakat Nataşa'nın bundan haberi olmuyor.

Napolyon'un ordusu Moskova'yı fethettiği zaman şehri terk etmeyen azsayıda ki Ruslar'dan biri de Pierredir. Moskova'ya girmiş Napolyon'u öldürmeye karar vermiştir. Bunun için de , asıl kimliğini gizleyerek dilenci kılığına girer . Daha sonra Fransız askerlerinden birini kurtaran Pierre askerler, hem de esirler arasında nüfuz kazanıyor. Burada o, esirlerden Platon Karatayevle dost olur. Karatayevlə sohbetleri Pierre'in moral yönünden zenginleşmesine ve dünyaya bakışının değişmesine neden olur. Fransız askerlerinin Moskova'yı yağmalaması ve silahsız Ruslara eğlence için ateş açmalarının tanık olduktan sonra, Piyer Bezuhov ordu ile beraber harekete zorlanır ve bu sırada ağır Rusya kışına maruz kalan Fransız ordusu acilen geri çekilerek Rusya'yı terk etmeye çalışır. Bir süre sonra, Rus ordusu ile küçük çarpışmalar meydana geldiğinde ve Pierre tahliye edilir. Aynı zamanda Petya Rostov fransızlar tarafından öldürülür.

Bu arada, Napolyona karşı savaşta ağır yaralanmış Andrey tesadüfen Rostovların evine getirilir. Aile diğer yaralılarla birlikte onu da kendileri ile Moskova'dan Yaroslavl a götürür ve ilgilenir. Nataşa yakında Andreyin onlarla olduğunu öğrenir, bir süre sonra Marya Bolkonskaya da kardeşinin yanına gelir. Ölmeden önce Andrey Nataşa Rostova'yı bağışlar.

Romanın sonunda Elen Kuragin Fransız askerlerinin birbirinden geçen hastalıktan ölmektedir. Pierre yeniden Nataşa'yı buluyor, Nataşa ona Andreyin ölümünden, Pierre ise Karatayevin ölümünden konuşuyor. Onlar her ikisi karşılıklı sevgiye sahip olduklarını anlar ve evlenirler.

Karakterler

Nataşa Rostova (ressam Elizabet Bom)
I. Aleksandr (Rusya) (rəssam V. L. Borovikovski)

Piyer

İri yapılı, cesur bir adamdır, fakat biraz çekingendir. Babası Prens Bezukof’un nikahsız bir kadından olma çocuğudur. İlk olarak Elen’i sevmekteydi fakat daha sonra Nataşa’ya değişik duygular hissetmeye başlamıştır. Fakat Andre’den dolayı ona açılamamaktadır. Karısının ölümünden sonra ona daha da aşık olmaya başlamıştır. Andre öldüğünde evlenmişlerdir.

Andre

Kısa boylu cesur ve akıllı bir askerdir. Prenses Liza ile evlidir. Karısı doğururken öldükten sonra Nataşa’ya açılmaya karar vermiştir. Son savaşta ağır yaralanması sebebiyle hayatını kaybetmiştir. Arkasında yetim bir çocuk bırakmıştır. Piyer’in iyi bir dostudur.

Nikola

Çok büyük bir vatanseverdir. Ailesine çok düşkün, hep onların dediğinin olmasını isteyen bir karakterdir. Hatta bu sebepten dolayı, biraz da çıkan aksiliklerden dolayı sevdiği kızı, Sonya’yı terk etmiştir. Daha sonra gönlünü Prenses Mari’ye kaptırıp onunla evlenmiştir. Savaşa askerlik yapmaya gitmiştir.

Nataşa

Yaşadıklarından çok çabuk etkilenen bir kızdır. Aşk bakımından kararları çok değişmektedir. Önce Boris’e gönlünü kaptırır, daha sonra Andre’ye, sonrasında Anatol’a ve sonra tekrar Andre’ye dönmüştü, fakat Andre aynı günlerde ölür. Bunun etkisini üzerinden attığında Piyer’le evlenmiş ve mutlu bir yaşam sürmüşler.

Sonya

Fakir ama çok güzel bir kızdır. Kuzeni Nikola’yı sevmektedir ve aşkı karşılıksız değildir, fakat bir süre sonra ona bir mektup yazarak ayrılmıştır. Nikola, Mari ile evlendiğinde Mari’den nefret etmeye başlmıştır.

Mari

Biraz çirkindir, fakat vefalı bir insandır. Babasının ona o kadar çektirmesine rağmen onu ölümüne kadar yalnız bırakmamıştır. Nikola’yı sevmektedir.

Elen

Çok güzel, fakat huysuzdur. Erkeklerin hepsi ona hayrandır. O yaşadığı yanlış bir şeyden dolayı Piyer’le kısa süreliğine bozuşur. Daha sonrasında anjinden ölür.

Liza

Andrey’nin eşidir ve ona çok bağlıdır. Çok güzel bir kadındır ve bir o kadar da güzel huyludur. Doğum yaparken ölür.

Denisof

Oldukça cana yakın ve samimi bir insandır. Nataşa’yı sevmektedir, fakat Nataşa ona yüz vermeyince vazgeçer.

Dolohov

Denisof’un tam tersine bir adamdır. Bir zamanlar Piyer’in arkadaşı idi, fakat Piyer’in karısı Elen’i lekelemesi sebebiyle Piyer onu arkadaşlıktan siler. Daha sonra Sonya’ya bir evlilik teklifinde bulunur fakat Sonya onu kabul etmeyince vazgeçer.

Uyarlamalar

Film

Roman üzerine çekilmiş ilk Rusya filmi "Война и мир" ("Savaş ve Barış") adlı 1915 - yapımı filmdir. Filmin yönetmeni Vladimir Gardin dir. Başrolleri ise qardin kendisi ve Vera Karalli adlı rus balerin canlandırmışlardır. 1947 - yılında F.Kamei bu filmin Japonya sürümlerini sunmuştur.

Roman Savaş ve Barış (film, 1956) ABD yapımı 1956 - yılında izleyicilere sunulmuştur. Yönetmenliğini King Vidor un yaptığı filmin başrollerini Audrey Hepburn Nataşa Rostova , Henry Fonda (Piyer Bezuhov) ve Mel Ferrer Andrey Bolkonski canlandırmıştır. Bu filmde canlandırdığı role göre ünlü aktris Audrey Hepbern "En iyi İngiliz aktris" dalında BAFTA ödülüne ve "Dramada en iyi kadın rolü" dalında Altın Küre Ödülleri ne layık görülmüştür.

SSCB döneminde ise 1966 yılında sinema tarihinin en görkemli filmlerinden biri olarak Savaş ve Barış (Voyna i Mir) filmi Sergey Bondarchuk'un yönetmenliğinde çekilmiştir. Bu film 1966 Moskova Film Festivali Büyük Ödülünü ve 1968 yabancı film Oscar'ını almış olup, yapım tarihi itibariyle sinema tarihinin en büyük bütçeli filmi olmuştur. 427 dakika süreli bu uzun film Türkiye'de 3 DVDlik bir takım olarak sunulmuştur. Filmde  Nataşa rolünü Lyudmila Saveleva, Andrey rolünü Vyacheslav Tikhonov ve Piyer rolünü ise yönetmen Sergey Bondarchuk oynamışlardır.

Kaynakça

  1. Moser, Charles. 1992. Encyclopedia of Russian Literature. Cambridge University Press. pp. 298–300.
  2. Thirlwell, Adam "A masterpiece in miniature." London: Guardian UK, October 8, 2005
  3. Briggs, Anthony. 2005. "Introduction" to War and Peace. Penguin Classics.
  4. Pevear, Richard (2008). "Introduction". War and Peace. Trans. Pevear; Volokhonsky, Larissa. New York City, New York: Vintage Books. s. VIII–IX. ISBN 978-1-4000-7998-8.
  5. Knowles, A.V. Leo Tolstoy, Routledge 1997.
  6. Newsweek's Top 100 Books: The Meta-List, yoxlanılıb 27 avqust 2012
  7. Introduction?. Wordsworth Editions. 1993. ISBN 978-1-85326-062-9. http://books.google.com/?id=c4HEAN-ti1MC&pg=PR10. Erişim tarihi: 2012-08-27.
  8. Emerson, Caryl (1985). "The Tolstoy Connection in Bakhtin". PMLA 100 (1): 68–80 (68–71). DOI:10.2307/462201. JSTOR 462201.
  9. Pearson and Volokhonsky op cit.
  10. "Introduction to War and Peace" by Richard Peaver in Peaver, Richard and Larissa Volokhonsky, War and Peace, 2008, Vintage Classics.
  11. Greenwood, Edward Baker (1980). "What is War and Peace?". Tolstoy: The Comprehensive Vision. London: Taylor & Francis. s. 83. ISBN 0-416-74130-4. http://books.google.com/?id=taQOAAAAQAAJ&printsec=frontcover&pg=PA83.
  12. Flaitz, Jeffra (1988). The ideology of English: French perceptions of English as a world language. Walter de Gruyter. s. 3. ISBN 3-11-011549-2, 9783110115499. http://books.google.com/?id=E5fotqsglPEC&dq=French+language+in+Russian+aristocracy. Erişim tarihi: 22 November 2010.
  13. Figes O (November 22, 2007). "Tolstoy's Real Hero". The New York Review of Books 54 (18). http://www.nybooks.com/articles/archives/2007/nov/22/tolstoys-real-hero/?pagination=false.
  14. Inna, Gorbatov (2006). Catherine the Great and the French philosophers of the Enlightenment: Montesquieu, Voltaire, Rousseau, Diderot and Grim. Academica Press,LLC. s. 14. ISBN 1-933146-03-6, 9781933146034. http://books.google.com/?id=9sHebfZIXFAC&dq=catherine+the+great+introduce+French+language+to+Russian+court. Erişim tarihi: 3 Aralık 2010.
  15. Kathryn B. Feuer; Robin Feuer Miller; Donna Tussing Orwin (January 2008). Tolstoy and the Genesis of War and Peace. Cornell University Press. ISBN 978-0-8014-7447-7. http://books.google.com/books?id=xf7umXHGDPcC. Erişim tarihi: 29 Ocak 2012.

Dış Bağlantılar

This article is issued from Vikipedi - version of the 7/26/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.