Topçu Ocağı

Topçu Ocağı, Osmanlı İmparatorluğu'nda Kapıkulu Ocakları'nın yaya kısmına mensup, top dökmek ve kullanmakla vazifeli askerlerin bağlı olduğu ocaktır.

Sultan I. Murad devrinde yeniçeri ocağının teşkilinden hemen sonra, acemi ocağından alınan askerlerle ilk olarak topçu ocağı kuruldu. İstanbul’un fethinden sonra, Galata suru dışında Tophane denilen yerde topçu kışlaları ve sabit top dökümhânesi yapıldı. Zaman içinde, Belgrad, Budin, Temaşvar, İşkodra, Gülamber, Provişte gibi yerlerde ihtiyaca göre tophaneler kurulup top döktürüldü.

Topçu ocağına sertopi adıyla da anılan topçubaşı nezaret ederdi. Onun emrinde bulunan dökücübaşı (serihtegân), dökümhâneden sorumluydu. Onun da maiyetinde; yardımcısı, tâmirci, dökümcü, burgucu, yamacı, demirci, marangoz gibi zanaatkârlar bulunurdu.

Tophanenin, hesap ve alım-satım işlerine tophane emini bakardı. İmalât ve ihtiyaçlarından da Tophane Nazırı mesuldü. Topları kullanmak ise, ağa bölükleriyle cemaat ortaları'nın vazifesiydi. Beş ağa bölüğü ve yetmiş cemaat ortası vardı. Her orta veya bölükte bir çorbacı, bir odabaşı ve diğer küçük rütbeli subaylar bulunurdu. Ocak kethüdası, ocak çavuşu ve katibi de, bu ocağın büyük amirleriydi. Topçu ocağı, sarı-kırmızı bayrak taşırdı.

Topların üretilmesi,muhafazası ve savaşlarda kullanılması işlerinden sorumlu tutulan birliğe topçu ocağı denilirdi Topçu ocağının Osmanlı ordu teşkilatı içinde yer alması II. Murad devrinde olmuştur . Topçu ocağı, kapıkulu ocaklarının yaya kapıkulu ocaklarının üçüncü kısmını oluşturan bir teşkilât olup, ocağın 16 ve 18. ortalarını teşkil ederdi .Topçu ocağına acemi ocağından asker alınır ve bunlara şagirt denilirdi .Topçu ocağı da yeniçeri ocağı gibi ağa bölükleri ve cemaat ortaları olarak iki kısımdan müteşekkildir. Ağa bölükleri beş tane ve cemaat ortaları yetmişiki tane idi. Her orta ve bölükte bir çorbacı, bir odabaşı ve diğer küçük rütbeli kişiler bulunurdu . Topçu ocağı efradının kuruluşundan itibaren zamanla çoğaldığı ve buna bağlı olarak da mevâciblerinin arttığı görülür.

Topçu ocağının kendine has sarı kırmızı renklerden oluşan bir bayrağı bulunmaktaydı. Kırmızı zemin üzerine beyaz sim ile işlenmiş bir top ve bunun ağız tarafında bulunan üç gülle resmi mevcuttu. Kenarları ise sarı işlemeleydi. Bu sebeble sefere giden topçulara hazineden yirmibeş zira kırmızı ve yirmibeş zira sarı bayraklık ‘dârayî’ adı verilen bez verilmesi kanun idi

Galeri

This article is issued from Vikipedi - version of the 12/24/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.