Zerdüşt
Zerdüşt Zaraϑuštra Spitāma | |
---|---|
Üçüncü yüzyılda Zerdüştlük ve Zerdüşt'ün fikirleri Orta Doğu'da yayılmaya başladı. Zerdüşt'ün bu tablosu Suriye'de yapıldı. | |
Tanınma nedeni | Zerdüştlük |
Evlilik(ler) | Hvōvi |
Çocuk(lar) |
Freni, Pourucista, Triti; Isat Vastar, Uruvat-Nara, Hvare Ciϑra |
Ebeveyn(ler) | Pourušaspa Spitāma, Dughdova |
Ana konular |
Melekler ve felekler |
Ameşa Spenta · Yazata |
Yazılar ve ibadet |
Tutanaklar ve destanlar |
Denkard · Bundahişn |
Tarih ve kültür |
Zurvanizm |
Müritler |
İran'da Zerdüştlük |
Ayrıca bakın |
İlgili maddelerin dizini |
Zerdüşt (Avesta dilinde: Zarathustra, Farsça: Zartoşt) Zerdüştlük dininin kurucusudur. Bazı akademisyenlere göre gerçek adı Sipitama’dır. Zerdüşt'ün İranlı olduğu bilinse de doğum yeri hakkında ortak bir kanı yoktur. Antik İran'ın doğusunda doğduğuna dair genel bir düşünce hakimdir. Zerdüşt'ün Avesta'da toplanan ve Zerdüştçülük ile ilgili günümüze ulaşan tek belge olan kutsal Gatalar ve Yasna Haptanghaiti ilahilerinin yazarı olduğuna inanılır.
Etimoloji
Zerdüşt kelimesi, muhtemelen Avesta dilindeki yaşlı anlamına gelen zareta ile, deve anlamına gelen ustra kelimelerinden türetilmiştir. Anlamı "yaşlı develere sahip olan kişi"dir. Aynı zamanda ismin ilk bölümünün Avesta dilinde sarı anlamına gelen "Zaray"dan gelme olasılığı da bulunmaktadır. Bu durumda "sarı develere sahip olan" anlamına gelmektedir.Zerdüşt adı, muhtemelen Zerdüşt dinini ilan ettikten sonra edindiği bilinen adıdır.
Tarih
Zerdüşt'ün yaşadığı tarih ve eski Avesta gatalarının yazım tarihi tam olarak bilinmemektedir. Plutarch gibi klasik yazarlar milattan önce 600 yıllarını işaret eder. 17. yüzyılın sonlarına kadar Zerdüşt'ün yaşadığı tarih olarak milattan önce 6. yüzyıl civarları gösteriliyordu. Fakat yaşadığı tarih hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır.
Hayatı
3. Zerdüşt'ün M.Ö. 628 yılında Rey'de doğduğuna ve M.Ö. 551 yılında Tahran yakınlarında öldüğüne inanılır. Zerdüşt'ün hayatı ile ilgili bilgiler yetersizdir. Çoğunlukla efsanelere, tahminlere dayanır. Zerdüştçü inanışta İskender'den 258 yıl önce ortaya çıktığı kabul edilir. İskender Ahameniş Hanedanı'nın (MÖ 559 - 330) Merkezi Parsa'yı (Persepolis) MÖ 330'da aldığına göre Zerdüşt, Aral Gölü'nün güneyindeki Harezm'in kralı olduğu sanılan Viştaspa'ya kendi dinini M.Ö. 588'de benimsetmiş olmalıdır. O sırada 40 yaşında olduğu rivayeti doğruysa M.Ö. 628'de doğmuş olması gerekir.
Avesta, Eski İran’ın ve Hindistan’da yaşayan İran asıllı Parsîlerin kutsal kitabıdır ve dili Pehlevîcedir. Gathalar Zerdüşt’e nisbet edilen ve Zerdüştilerce kutsal sayılan kitaplardır.
Felsefesi
Zerdüştlüğün İ.Ö. 6. yüzyılda formunu tamamlamış en eski tek tanrılı dinlerden olduğu sanılır. Ancak keşfedilmiş olan Ketef Hinnom (Gümüş Muska Yazıtı), aynı yüzyıla tarihlendiğinden, 'formunu tamamlamış en eski tek tanrılı din' görüşü, bir iddia olarak kabul edilebilir olmuştur. Zerdüşt Gatalar'da insanı gerçek (asha) ile yalan (druj) arasında ruhsal mücadele veren bir varlık olarak görür. Asha'nın ana konsepti Zerdüştlük'ün temelini oluşturur.
Buna göre insanlığın diğer bütün yaratılanlar gibi tek amacı doğruluğu muhafaza edip ayakta tutmaktır. Bu amaca hayatın içinde aktif bir rol alarak ve yapıcı düşünce ve fikirlerle ulaşılabilir.
Zerdüştlük bilge dini olarak adlandırılır. Klasik Yunan filozoflarından Heraklitos'un Zerdüşt'ün fikirlerinden etkilendiğine inanılır.
İkonografi
Zerdüşt'ün resim ve heykellerde genelde beyazlar içinde sade bir halde tasvir edilir. Elinde barsom veya kitap ile tasvirleri de vardır.
Diğer dinlerde Zerdüşt
İslam
İslami teorisyenlere göre Ahura Mazda, Yüce Rabb’dir ve bütün zıtlıkların yaratıcısıdır. Zerdüşt, her şeyin yaratıcısı olan, insanlara iyilik yapan tek bir Tanrı’nın, Ahura Mazda’nın (Hürmüz’ün) peygamberidir. Ahura Mazda tarafından kendisine vahyedilmiş ve O da halka vaazlarda bulunmuştur. Zerdüşt, İran çok-tanrıcılığını, tek-tanrıcılığa doğru yöneltmiş ve yüksek ahlâkın kurallarını koymuştur.
İslami yorumlara göre başlangıçta tek tanrılı bir din olan Zerdüştlük Sâsânîler devrinde düalist bir özellik kazandı. Bu yorumlara göre başlangıçta Ahura Mazda’nın sıfatları olarak kullanılan kelimeler, sonraları özel isim olarak algılanmış ve böylece başka tanrılar ortaya çıkmıştır.
Zerdüşt’ün peygamber, Avesta’nın da kutsal kitap olduğunu düşünen bazı yorumcular Avesta’da Muhammed'le ilgili bir müjde aramışlar ve bulmuşlardır: Zerdüştî inancında bütün tarih, üç döneme ayrılmaktadır; her dönem dört bin yıldır ve her dönemin sonunda bir Saoşyant zuhûr eder. En son Saoşyant da gelecek ve sonra kıyamet kopacaktır. Yasht, 13, XXVIII, 129’da, putları kıracak olan Saoşyant adında biri ve Astuat-erata’nın geleceği haber verilmiştir. İslami yorumlara göre Saoşyant, ‘âlemlere rahmet’ anlamına gelir ve Muhammed’i anlatır. ‘Astuat-erata’ ifadesi de ‘bütün halkları tutan veya bir araya getiren’ anlamında Muhammed’le bağlantılanır.
Vendidad ve Yasht’ta, Zerdüşt’ün, kendinden sonra ortaya çıkacak bir nesebi olduğundan bahsedilmektedir. Bir kadının Kansava Gölü’nde yıkanacağı ve gebe kalacağı; söz verilen peygamberi, ‘Astuat-erata’ yani ‘Saoşyant’ı doğuracağı anlatılmaktadır. İslami yorumcular bahsedilen Kansava Gölünü Kevser ile eşleştirmişler ve O’nun Kur’ânın kendisi olduğunu iddia etmişlerdir.
Sosyal etkileri
Zerdüşt dinler tarihinde başlıca iki açıdan önem taşır: Bir yandan Yakın doğu ile Akdeniz bölgesinin Helenistik döneme (M.Ö. 323 - 30) özgü gizli bilimleri ve büyü uygulamalarıyla bağlantılı olduğuna inanılan efsanevi bir kişiliğe dönüşmüş, öbür yandan da tek tanrılı öğretisi ile batılı araştırmacıların ilgisini çekmiştir. Zerdüşt'ün ya da eski İran düşüncesinin Yunan, Roma ve Yahudi düşüncelerini etkilediği tezi tartışmalı olsa bile, Zerdüşt’ün dini düşüncelerinin yaygın etkisi malumdur. (bkn. Zerdüştilik) Zerdüşt dinini inceleyenlerin karşılaştığı sorunların başında, bu dinin ne oranda Zerdüşt'ün bağlı olduğu kabilenin dininden, ne oranda da onun kendi görüşlerinden ve yaratıcılığından esinlendiği konusu gelir. Sasaniler dönemindeki (224 - 651) Mazdekçilik'in ne ölçüde Zerdüşt'ün öğretilerine dayandığı bir başka tartışma konusudur. Avesta kitabının önemli bir bölümünü oluşturan Gathalar (Zerdüşt'ün sözleri olduğu sanılan şarkı ve ilahiler), Pehlevi dili'ndeki dini metinler "Bundahişn" ile "Dinkart" ve çeşitli Yunan yazarların eserleri gibi kaynakların Zerdüşt'ün görüşlerini ne ölçüde doğru yansıttığı da tartışılıyor.
Diğer dinlere olan etkileri
Zerdüştlüğün ‘kutsal bakire’ ve ‘su üzerinde yürüme’ motifleri [1] Hıristiyanlık içerisinde yer alan öyküler ile az da olsa benzerlik gösterir, miraca çıkma, tanrı ile yüz yüze görüşme, ölmeden cennet ve cehennemi görme, kansava gölü ve Çinvat köprüsü[1] motifleri İslamiyet tarafından benimsenmiştir. Zerdüştlük inancına göre bütün insanlar bakire bir kız ve köpek eşliğinde eğlenceli, şarkılı türkülü bir yer olan cennete gideceklerdir. Ancak günahkarların cehennemde üç gün kalarak temizlenmeleri gerekecektir.[2]