Fanya Kaplan
Fanni veya Fanya Yefimovna Kaplan (Rusça: Фанни Ефимовна Каплан) (10 Şubat 1890 – 3 Eylül 1918) Rus devrimci ve Bolşevik lider Lenin’i öldürmeye çalışan suikastçi.
Gençliği
Kaplan, Yahudi bir ailenin yedi çocuğundan birisidir. Küçük yaşta siyasetin içine girer ve Sosyalist Devrimci Parti (SR) üyesi olur. Çarlık polisi tarafından 1906 yılında Kiev’de yakalanır ve bir bombalama olayına karışmaktan dolayı ömür boyu kürek cezasına[1] çarptırılır. Sibirya’daki Nerchinsk katorgasındaki Maltsev ve Akatuy Hapishanelerinde yatar. Burada gözlerinden rahatsızlanacak ve görme yetisini neredeyse kaybedecektir (gözleri daha sonra iyileşecektir). Maltsev Hapishanesinde yoğun işkence görür. 1917 Şubat Devrimi ile Çarlık rejiminin devrilmesiyle beraber 3 Mart günü salıverilir. Gördüğü yoğun işkencelerden dolayı sürekli başağrısı ve görememe sorunları çekmektedir.
Bolşevik iktidarına muhalefet
Kaplan, SR üyesi olması nedeniyle Bolşeviklerin artan etkisinden ve özellikle Lenin’den rahatsız olur. Bolşevikler Sovyet organlarında çoğunlukta olmalarına rağmen SR’ların çoğunlukta bulunduğu Kurucu Meclisi kapatmaları onu derinden etkiler. Ocak 1918’de Kasım ayındaki seçimlerden sonra toplanan Kurucu Meclis’de SR’ların ardında ikinci parti konumuna düşen Bolşevikler Meclis’den Sovyet iktidarını tanımasını istemiş, red cevabını alınca da Meclisi kapatmıştır. 1918 yılı Mart ayında Almanya İmparatorluğu ile imzalanan Brest Litovsk Antlaşması Bolşeviklerin müttefikleri konumundaki Sol SR’ların hükümetten çekilmelerine yol açar. Bolşevik iktidarına karşı yapılan ve Alman Elçisi Wilhelm von Mirbach’ın öldürülmesiyle başlatılan Sol SR darbe girişiminden sonra Kaplan Lenin’i öldürmeye karar verir.
Suikast
Resmî raporlara göre 30 Ağustos 1918 günü Moskova’daki Orak Çekiç adındaki fabrikada yaptığı konuşmasını tamamlayan Lenin fabrikadan ayrılıp arabasına girmeden önce Kaplan tarafından üç kez ateş edilerek vurulur. Bir kurşun hedefini bulmazken kurşunlardan ikisi Lenin’i, sol omzundan ve çenesinden vurur. Lenin derhal Kremlin’deki odasına götürülür. Suikast girişiminin örgütlü olmasından şüphelenildiği için tedavi için hastaneye gidilmez ve Kremlin’de tedavi altına alınır. Doktorlar Kremlin’e gelseler de hastane ortamı olmaksızın kurşunları çıkartamayacaklarını söyleyerek Lenin’i hastaneye yatırırlar. Lenin ağır yaralanmasına karşın kurtulur. Buna rağmen Lenin hiçbir zaman tam olarak iyileşemeyecektir, son dönemlerindeki rahatsızlıkları da bu suikaste bağlanmaktadır.
Yargılanışı
Kaplan derhal gözaltına alınır ve Çeka tarafından sorgulanır. Sadece aşağıdaki açıklamaları yapar:
“ | Benim adım Fanya Kaplan. Bugün Lenin’i vurdum. Bunu tek başıma gerçekleştirdim. Silahı kimden temin ettiğimi söylemeyeceğim. Hiçbir ayrıntıyı söylemeyeceğim. Lenin’i öldürmeye çoktandır karar vermiştim. Bence o devrime ihanet etmiştir. Kiev’de Çarlık yöneticisine suikast girişiminden ötürü Akatui’ye sürgüne gönderilmiştim. Burada 11 yıl kürek mahkûmu oldum. Devrimden sonra serbest kaldım. Kurucu Meclis’den yanaydım ve hala da öyleyim. | „ |
— Fanya Kaplan |
Kaplan’ın suç ortaklarını ifşa etmeyeceği anlaşılınca 3 Eylül 1918 günü kurşuna dizilerek idam edilecektir.
Sonuçları
Resmî açıklamalarda Kaplan’dan SR üyesi olarak bahsedilir. Lenin’in vurulduğu gün Petrograd Çeka şefi ve Sovnarkom İçişleri Halk Komiseri Moisei Uritski öldürülecektir. İki silahlı saldırı arasında doğrudan bağ bulunmasa da Bolşevik iktidarına karşı sertleşen iç savaş koşullarında Sovyet iktidarına yönetlik tehdit önemsenir. Bolşevikler, Kızıl Terör olarak adlandırılacak bu dönemde rejim muhalifleri tutuklanacak ve devrim düşmanlarına karşı şiddetli tedbirlere başvurulacaktır[2]. Tarihçiler tarafından Stalin dönemindeki Büyük Temizlik adı verilen tasfiyelerle Lenin dönemindeki Kızıl Terör arasında benzerlik kurulmaya çalışılsa da iki süreç de farklı koşullarda ve farklı amaçlarla gerçekleştirilmiştir.
Geleneği
Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra Kaplan’ın kişilik haklarının iade edilmesi ve suçundan dolayı affedilmesi yönündeki talep Rusya Federasyonu mahkemelerince reddedilmiştir.