Küçükcamili, Bala
Vikipedi'nin kalite standartlarına ulaşabilmesi için, bu maddenin veya bir bölümünün temizlenmesi gerekmektedir. Görüşlerinizi lütfen tartışma sayfasında belirtiniz. |
Küçükcamili | |
— Mahalle — | |
Ankara | |
Ülke | Türkiye |
---|---|
İl | Ankara |
İlçe | Balâ |
Coğrafi bölge | İç Anadolu Bölgesi |
Nüfus (2000) | |
- Toplam | 439 |
Zaman dilimi | UDAZD (+3) |
İl alan kodu | 0312 |
İl plaka kodu | |
Posta kodu | 06720 |
İnternet sitesi: |
Küçükcamili, Ankara ilinin Balâ ilçesine bağlı bir mahalledir.
Tarihçe
Kürtçe : Camiliya Cuk -Aşiret :Heciban
Köyümüzün tarihine başlamadan önce İç Anadolu Kürtleri hakkında biraz ön bilgi verelim. İç Anadolu Kürtleri milli özeliklerini yüzyıllardır korumuşlardır. Kapalı toplum yapısına sahip oldukları için kendi aralarında dayanışma içinde hayatlarını idame ettirmişlerdir. Kürtlerin İç Anadolu’ya muhtelif tarihlerde geldikleri hatta Mele Abdullah VARLI’ya göre 950 yılında Çankırı’da KANGIRI CUMHURIYETI kurmuşlardır. Kürtlerin 1200 ve 1400’lü yıllarda Yıldırım Beyazıt ve Timur Leg ile Ankara Meydan Muharebesinde öncül savaşçı olarak yer aldığı söyleniliyor. Hatta o dönemlerde ilk kürt mahallesi Çamlıdere ilçesinde “YABANAD” Kürt mahallesi olduğu söyleniliyor.
Kürtlerin Anadolu’ya diğer bir gelişi ise 1600 ve 1700 yılları arasıda aşiretler halinde zorunlu bir göç değilde,kürtler hayvancılıkla uğraştıkları için konar-göçer olarak Anadolu’nun verimli topraklarına göç ettikleri varsayılıyor.Aşiret kelimesinden de anlaşılacağı gibi gerçek ya da zahiri soy kütüğüne ve akrabalığa dayalı sosyo ekonomik örgütlenme biçimidir.Tabi bugün Iç Anadolu’da aşiterler ve reislikler yoktur,sadece aşiret köyleri mevcuttur. Bunlar arasında önemli olan aşiretler ŞIXBIZINLI(ŞIHBIZIN),RESIAN(RISWAN) ve MILLI aşiretler federasyonu olarak karşımıza çıkıyor. Bunların diğer kolları ise REŞIYEN, CANBEG, ZIRKA, TERIKI, SIXAN, HECIBAN, SEWEDE, PISIYAN(PSIYAN), ADMANI, XOÇIYAN aşiretleri mevcuttur. Iç Anadolu’ya Kürtlerin göç tarihleri daha çok Osmanlı Imparatorluğu dönemi 18’nci yüzyılın sonları ile 19’ncu yüzyılın ilk yarısına tekabül eder. Bu göçler siyasal ve ekonomik nedenlerden kaynaklanmaktadır.Osmanlı Imparatorluğunun ikinci döneminde yani gerileme döneminde isyanların çoğu kimliksel nedenlerden dolayı değilde ekonomik nedenlerden kaynaklandığı görülüyor. Imparatorluğun ekonomik ve sosyal olarak gerilemesi bu süreç içerisindeki Kürtlerin özerk ve bağımsız olması dolayısıyla askere gitmemekte ve imparatorluğa vergi vermemektedirler. Aynı zamanda Kürtlerin konar-göçer aşiretsel yapılarından dolayı gittikleri yerlerde talancılık, yağmacılık ve kavgacı yapılarından dolayı imparatorluğun yönetici kadroları tarafından hoş karşılanmamasına neden olmuştur. Özellikle Osmanlı Imparatorluğunda bu sürgünlerin esas nedeni Kürtleri dağıtmak, eritmek ve imparatorluğa bağlı asker yapıp ayrıca göçerler üzerinde vergi deposu yaratmaktır. Çünkü Osmanlı Imparatorluğu dağılma sürecine girmiş, bir yandan balkanlarda olmak üzere birden çok cephede komşularıyla bağımsızlıklarını elde etmek isteyen halklarla savaşa girmiştir.1863’den beri devam eden savaşlardan dolayı masraflar artmış, hazinesi boşalmış, ordusu zayıflamış bir imparatorluk haline gelmiştir.Bu sebeplerden dolayı Osmanlı Imparatorluğu hazineyi tekrar doldurmak,vergi mükellefleri yaratmak ve savaş cephesine asker göndermek için ilk akla gelen potansiyel konar-göçer kürt aşiretleri olmuştur. Bunun yasal bir çerçeveye oturması içinde 1793 yılında zorunlu iskân kanunu çıkarılarak kürtlerin yerlerinde kalmaları esas alınıp imparatorluğa vergi vermeleri amaçlanmıştır.
Kürtler konar-göçer yaşam koşullarına alıştıkları için uzun bir süre bu zorunlu iskâna direnmişlerdir. Daha sonra 1800 yılların başlarında ilk olarak KÜRTOĞLU mahallesi yani bugünkü adıyla GÖRDOĞLU olup KULU’ya bağlı bir köy olarak yerleşmişlerdir. Bundan sonra COPLER(COPLI), KIRKPINAR, CELEP, YENICEOBA(INCOVE), TAVŞANÇALI(OMERAN) yerleşim alanları kurulmuştur. Kürt aşiretlerinin konar-göçer olması dolayısıyla yaylak, sulak, kışlak bölgeler arasında hep hareket halinde olmuşlardır. Tabiî ki mevcut KÜÇÜKCAMILI KÖYÜ’de bu tarihsel süreç içerisinde yerini almıştır. Köyümüzün kuruluş aşamasıyla ilgili fazla tarihsel akademik bir derinlik mevcut değildir. İnşallah bir gün Osmanlı arşivleri açılırsa herkes gerçek ve saklı olan bilgilere ulaşacaktır. Yalnız MILLI aşiretine bağlı XECIBAN’ların URFA, SURUÇ ve SIVEREK’ten başlayarak KAYSERI’nin Amaros dağlarının kuzeyine yerleştikleri, buradanda TOKAT, NIĞDE, KIRŞEHIR, KESKIN, KAMAN üzerinden CAMLI mahallesine yerleştikleri söyleniliyor. O dönemde mahallesimüzün bulunduğu coğrafyanın çok güzel bir tabiata sahip olduğu ormanlık, mera, otlak alanların ve doğal su kaynaklarının bol olduğu bu bereketli toprakların hayvancılığa elverişli olması dolayısıyla zorunlu olarak iskan edildikleri söyleniliyor. Mahallenin ilk oluşum aşamasında Nebioğullarından köye göç ederek mahallesi kurmuşlardır.27.08.1922 Eşkiyaya yiyecek yardımında bulunmaktan dolayı 5 yıl kürek cezasınamahkum olan Bala'nın Cami-i Sağir mahallesinden Battal'ın geri kalan cezasının affı. HECİBANLI/Sawikî aşiretine mensuptur.
Günümüz çağdaş ve iletişim dünyasına girerken bu şirin Küçük camili mahallesimüzün insanlarıda uygar dünyada saygın bir şekilde yerlerini almışlardır. Mahallenin başlıca geçim kaynakları çiftçilik ve hayvancılıkla beraber yeraltı demir madeni rezervlerine sahip olmasıdır.1980 yılı sonrası tarımın gerilemesiyle beraber mahalleden kente yoğun bir şekilde göç başlamıştır. Ve şuan büyük şehirde tekstil, inşaat ve gıda sektöründe mahallesimüz insanları çalışmalarını devem ettirmektedirler.
Köyümüz Küçükcamili Ankara ilinin Balâ ilçesine bağlı bir mahalledir. Ankara iline 115 km. Balâ ilçesine 46 km. uzaklıktadır.2007 yılında yapılan nüfus sayımına göre mahallesimüzün nüfusu 550 kişidir.Köyümüzde Ilköğretim Okulu vardır.Kanalizasyon şebekesi mevcut olup,eskiyen yetersiz olan su şebekesinin yenilenmesi ihale işlemleri bitmiş,yer tespiti aşamasına gelmiştir.Köyümüzün Muhtarlığını 4 dönemdir Nevzat Konukçu yapmaktadır. Köyümüz halkının başlıca gelir kaynağı tarım,hayvancılık ve OPAL A.Ş. tarafından işletilen personelin %80-90 köylülerimizin çalıştığı Demir Madeninde elde ettiği gelirdir.Köyümüzde hemen hemen her aileden bir S.S.K. emeklisi vardır. Köyümüz arazilerinin pek çok tarım ürünü üretimine elverişli olmasına rağmen, Köyümüzde buğday ve arpa üretimi yaygındır. Bunun nedeni bu ürünlerin makineli tarıma uygun olması,fazla insan gücüne ihtiyaç gerektirmemesidir.Son yıllarda çok zahmetlide olsa Köyümüzde ayçiçeği,kimyon,nohut ve mercimek gibi ürünlerde üretiliyor. Daha önce kendi ihtiyaçlarını karşılamak için üretilen üzüm bağları bakımsızlık nedeniyle tarlaya dönüştürülmüş,dileğimiz yeniden bu alanların üzüm bağcılığına tekrar dönüştürülerek üretime geçmesidir.Köyümüze ulaşım her gün iskitlerden bala belediyesine ait araclarla baladan aktarma yapılmak suretiyle sağlanmaktadır
Kültür
Köy İç Anadolu mozaiği olup her türlü kültüre ev sahipliği yapabilecek şekildedir.
Coğrafya
Ankara iline 115 km, Balâ ilçesine 46 km uzaklıktadır.
İklim
Karasal İklime haiz olup ağaçlandırmaya yönlendirilmek üzere beklemektedir.
Nüfus
Yıllara göre mahalle nüfus verileri | |
---|---|
2007 | Tahmini 550 |
2000 | 439 |
1997 | 472 |
Ekonomi
Mahallenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Son Yıllarda Biraz daha yoğun olarak işletilen Demir Cevheri Madeni Ekonomiye Önemli Katkıda bulunmaktadır. Ayrıca turizm ve nükleer enerji alanındada çalışmalar yapılmaktadır.
Altyapı bilgileri
Mahallede ilköğretim okulu vardır. Mahallenin içme suyu şebekesi vardır ancak kanalizasyon şebekesi vardır. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Mahalleye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup mahallede elektrik ve sabit telefon vardır.
2010 yılı hedef seçilerek mahallede turizmi artırıcı çalışmalar yapılacaktır. Özellikle yayla şenlikleri düzenlenerek hem Kızılırmak hem de Hirfanlı ve Kesikköprü barajlarına günlük seyehatlerle turizm Potansiyeli artırılacaktır. Ayrıca dışarıdan gelen konuklar için köy evleri ve dinlence bahçeleri yapılacaktır.