Keskin, Tepebaşı
Vikipedi'nin kalite standartlarına ulaşabilmesi için, bu maddenin veya bir bölümünün temizlenmesi gerekmektedir. Görüşlerinizi lütfen tartışma sayfasında belirtiniz. |
Keskin | |
— Mahalle — | |
Eskişehir | |
Ülke | Türkiye |
---|---|
İl | Eskişehir |
İlçe | Tepebaşı |
Coğrafi bölge | İç Anadolu Bölgesi.TEL.05069097656 |
Nüfus (2000) | |
- Toplam | 828 |
Zaman dilimi | UDAZD (+3) |
İl alan kodu | 0222 |
İl plaka kodu | |
Posta kodu | 26000 |
İnternet sitesi: |
Keskin, Eskişehir ilinin Tepebaşı ilçesine bağlı, Haydariyye ve Vefâîyye’ye ulaşan ve genellikle yukarıda işaret edildiği gibi Baba İlyas’ın halife ve müritlerinden oluşan bir grup olup, önceleri “Babâîler”'daha sonra da “Baba”, “Abdal” ve “Horasan Erenleri” adıyla meşhur olmuş Orta Asya'dan Türkistan'dan, Taptuk Emre ile birlikte, Şeyh Edebali ile gelen talebeleri tarafından kurulmuş bir mahalledir. Anadolu'nun ilk Müslüman Türk mahallesidir. 523 tarihli vakıf defteri parçasından anlaşıldığına göre zaviye Halil Veledi Beştaş tarafından babası adına kurulmuştur. Beştaş baba'nın da Baba İlyas müritlerinden biri olduğu ihtimali güçlüdür. Sakarya nehri vadisinden karşıya geçenleri denetim altında tuttukları ve rehberlik hizmeti yaptıkları göz önüne alınırsa Beştaş Baba'nın yol kavşağına yakın, aynı oranda gözden uzak bir yere konduğu görülmektedir.
Tarihçe
Osmanlı tarihinde Beştaşlar Derbent Zaviyesi, bukünkü ismiyle Keskin Köyü 'dür. İlk kurulduğu yer, Roma döneminden kalma, dikili vaziyette, beş sütun-taş bulunmaktadır[1] bügünkü Keskin ile Oluklu köyleri arasındadır. Osman Gazi sefere çıkarken Beştaş Zaviyesi'ne (Keskin Köyü’ne) gelmiştir. Beştaş zaviyesi, bugün Keskin ile Oluklu köyleri arasındadır[2].Beştaş Zaviyesi: Eskişehir'e 25 km. uzaklıkta olup kentin kuzeybatısında uzanan Beşkardeş Dağları üzerinde konuşlanmış bir derbent zaviyesidir. Eskişehir'in merkez köylerinden olan Keskin'le İtburun mahallesi arasında yer almış olup. İtburun mahallesine kuş uçuşu iki kilometre uzaklıktadır. Beştaş zaviyesi Selçuklu Devleti zamanında uçta kurulmuş bir derbent zaviyelerdendir. Zaviyenin bulunduğu mevki, eski çağlardan beri Bitinya'dan gelip güneye ve doğuya giden yolların Dorylaion'a ulaşmadan önce son durak yeridir. Beştaş zaviyesinin bulunduğu yerden Eskişehir ovası, Karacahisar kalesi ve Dorylaion aynı zamanda görülebilmektedir. Bu özelliğinden dolayı antik çağlardan beri gözetleme yeri olarak kullanılmıştır. Yaşar Ocak’ın ifadesiyle, “Türkmenlere Şiî eğilimli bir İslâmiyet cilası altında, Şamanizm kalıntıları ile karışık fikirler telkin eden bir Türkmen babası olan Baba İlyas ile başlayan bu dinî-tasavvufî hareket, Halife Baba İshak, Baba İlyas’ın oğlu Muhlis Paşa ve Şeyh Osman, Aynuddevle, Hacı Mihman, Bağdın Hacı, Şeyh Balı, Şeyh Edebali, Emirci (Emircem) Sultan ve Hacı Bektaş-ı Velî gibi halifeleri vasıtasıyla, özellikle Orta ve Batı Anadolu’da yayılmış ve hatta Osmanlılar devrinde meydana gelen dinsel gerginliklerde önemli rolleri bulunan çeşitli heterodoks ve zenâdıka10 zümrelerinin teşekkülüne zemin hazırlamıştır. Âşıkpaşazâde’nin (ö. 901/1495 ?) belirttiğine göre, Osmanlı Devleti'nin kuruluş dönemlerinde Anadolu’da “Anadolu Ahıları (Âhîyân-ı Rûm), Anadolu Gazileri (Gâziyân-ı Rûm), Anadolu Bacıları (Bâciyân-ı Rûm) ve Anadolu Abdalları (Abdalân-ı Rûm)” adıyla dört dini-tasavvufî grup bulunmaktaydı. Bunlardan Abdalân-ı Rûm, kökenleri itibariyle Yeseviyye-Kalenderiyye, Haydariyye ve Vefâîyye’ye ulaşan ve genellikle yukarıda işaret edildiği gibi, Baba İlyas’ın halife ve müritlerinden oluşan bir grup olup, önceleri “Babâîler”, daha sonra da “Baba”, “Abdal” ve “Horasan Erenleri” adıyla meşhur olmuşlardır. Özellikle yeni fethedilen topraklarda çeşitli tekke ve zâviyeler kurarak Anadolu’nun İslamlaşmasına önemli katkılarda bulunan bu gruplar, Osmanlı kronikleri Osman Bey'in yakın arkadaşı Köşe Mihal ile [3].
Toplumun çok büyük bölümü uçta Şeyh Edebali'ye saygı duyuyordu. Bir süre öncesine kadar Şeyh Edebali'nin İtburun mahallesinde oturan bir Ahi şeyhi olduğu kabul ediliyordu. Buna rağmen arşiv belgelerinde İtburun mahallesinde şeyhe ait zaviye kaydına rastlanmamaktadır. Şeyh Edebali ile İtburun mahallesi arasında kurulabilecek tek ilişkinin bu mahallede şeyhin oğluna tahsis edilmiş olan bir miktar toprağın mevcut olmasıdır. Burası daha sonra timara dahil edilmiştir. Vakıf kayıtlarında Şeyh Edebali'ye ait olan zaviyelerin ve zaviyelere ait vakıfların Eskişehir ile Bilecik'te olduğuna işaret edilmektedir. Osman Beyin öfkeli ve saldırgan yapısı, kayınpederi olan Şeyh Edebâli ve Ahi Teşkilatı tarafından kontrol altına alınıp eğitimden geçirildiği, tarihçilerin kabul ettiği genel kanıdır. Okyay ve Hammer'e göre yedi yıl süreyle, birinci talan akınından sonra Osman Beyin istirahat ettiği veya hiçbir eyleme girişmediği söylenir.
beraber Sakarya nehrinin karşı yakasında bulunan Mudurnu köylerine akın yapmadan önce Beştaş zaviyesine geldiğini, burada konakladığını ve zaviyenin dervişlerinden rehberlik istediğini kaydetmektedir.* Beştaş dervişleri* rehberliği kabul etmiş *ve Osman Bey ile arkadaşını nehrin kolay geçit verdiği yer olan Sakaraya nehrinden'dan karşıya geçirmişlerdir.sH ***** 1523 tarihli vakıf defteri parçasından anlaşıldığına göre zaviye Halil Veledi Beştaş tarafından babası adına kurulmuştur.{{<!>}} Beştaş babanın da Baba İlyas müritlerinden biri olduğu ihtimali güçlüdür{{<!>}} Sakarya nehri vadisinden karşıya geçenleri denetim altında tuttukları ve rehberlik hizmeti yaptıkları göz önüne alınırsa Beştaş Baba'nın yol kavşağına yakın, aynı oranda gözden uzak bir yere konduğu görülmektedir. Beştaş zaviyesinin vakıf toprakları Keskin mahallesinin arazisi içinde bulunmaktadır. Keskin mahallesinde 35 hanenin 3710 akçelik hasılı zaviyeye gelir yazılmıştır. Mahallenin arazisinden iki çiftlik yer i Bayezid nişanı ile Beştaş zaviyesi şeyhinin kızına verilmiştirm Fatih zamanında 1470 tarihinde düzenlenen vakıf defterinde bu konu kayıtlıdır. H.931/M. 1524 tarihinde Şeyh Mahmud Fakih veledi Yusuf Şeyh yaşlandığı için zaviyenin şeyhliğine Halil Fakih veledi Mahmud getirilmiştir.ss6 Beştaş zaviyesinde Ayende ve ravendeye (gelene geçenel hizmet ediliyor, daha önce belirtildiği gibi konaklama ve rehberlik hizmeti veriyorlardı. Kanuni dönemi kayıtlarında; bir derbent zaviyesi olan Beştaş zaviyesinin harcamalarının yüksek olduğu, bu nedenle vakıf mallarına 150 koyun ilave edildiği görülmektedir. Zaviye XiX. Yüzyılın başında faal durumdaydı. 1801 ılında zaviye şeyhi el-Hac Ebu Bekir ölünce zaviyedarlık ve vakıf yönetimi oğulları Mehmed ve Osman'a tevcih edildi. Bu belge şimdilik zaviye ile ilgili son belgedir. 1826 yılında II Mahmud'un emri ile yniçeri ordusu kaldırılınca 554 Aşık Paşazade, s. 99, Nesrl. ı. 91. Başbakanlık arşivinde bulunan bel~den anlaşlldlQına göre zaV1ye 1801 yılında hala faaliyette Idi. (8. A. Cevdet Tasnlfl. Evkaf 11/78 No. 15357 ve 7e, 1216). 555 8eştaş zaV1yesl hakkında bkz. 8DA.Kamll Kepeel, No. 3358, s. 5 BDA.TT. No. 438, s. 144, BDA.MAD. No. 18333, s. 11. 556 BDA.Kamll Kepeel. No. 3358, s. 5. BDA.TT. No. 438, S. 144, BDA.MAD. No 27, s. 18-19.
yeniçerilerle birlikte yeniçerilerin mensup olduğu Bektaşi Dergahları da gözlem altına alındı. Beli başlı büyük dergahlar dışında kalanlar yıktırıldı.Dervişler dağıtıldı. Devlet suçluların saklandığı, dervişterin içki ve uyuşturucu kullanarak toplumu huzursuz ettiği ve şimdi de yeniçerilerin sığınmak isteyeceği yerler olarak kabul ettiği Bektaşi dergahlarının yıkılmasını emretti. Yerleşim yerinden uzakta bir derbent zaviyesi olan Beştaş Zaviyesi de bundan nasibini aldı ve yıktınldı. Bektaşi zaviyelerinin izleri silinmek istense de toplum halen bazı törenleri sürdürerek anılarını taze tutmaktadır. Her yıl Hıdrellezde Keskin Eğriöz Oluklu İtburun köylerin yağmur duasına çıkılmakta, kurbanlar kesilerek şölen düzenlenmektedir. Yağmur duası, yağmurun yağıp yağmaması ile doğrudan bağlantılı olmayıp önceleri yapılan törenlerin yerini almaktan ibarettir. Bu gün Beştaş zaYiyesinin bulunduğu yerde zaviye ile ilgili herhangi bir kalıntı görülernemektedir. Ancak zaviyenin adını almış olabileceği tahmin edilen mermer sütün, sütun başlığı ve alınlıklar çevrede görülebilmektedir. Antik kalıntıların hemen yakınında halk arasında "Derbent" denilen yerde suyu çok bol akan bir çeşme bulunmaktadır[26.Karye-i Keskün, tabi-i mezbur, Vakf-ı zaviye-i Beş Taş ma'a nefsi Eskişehir, Hane:35, Mücerred:6, Pir-i fani:5, Hasll:3901.]
Keskin mahallesi büyümekte olup artık köy vasfından çıkmış, mahalle olmuştur
Köklü aileler ***** KaraHasanlar<!>AliEfeler, KaraAliler <!>ArifOsmanlar, EfeDayılar <!>ArapAhmetler, Muhsinler <!>Palalılar, Kadılar <!>BekirBeyler, Hacılar <!>KelAğalar, HacıOsmanlar<!>Çugullar, HacıHasanlar<!>Köseler, Yağcılar <!>ŞamOğuları, Felekler <!>İbrahimAğalar, AliAğalar <!>KuruEller, ÇakırOllar <!>Ballar, HaçıEfeler <!>YörükÖmerler, Çinollar Abidinler, Kaltaklar <!>Hesnalar Yusuflar <!>HacıAraplar, KaraMollalar<!>Hilmiler, Ömerler <!>Özcanlar, Bozkurtlar <↓>Memişler
Kültür
Bütün Türk coğrafyasındaki Türklerle örf-adetleri, görenekleri, yaşantıları, lehçeleri aynıdır.*****
Burası; Alperen derviş yetiştiren Ahi dergahıdır. Osman Gazi'ye kız vermişlerdir. Osmanlı'nın temeli burada atılmış ve Beştaşlar vakfı kurulmuştur. Vakıf, günümüzde de faaliyetlerine devam etmektedir. Orta Asya, Doğu Türkistan, Altaylar, Batı Türkistan, Kafkas, Kırım, Horasan ve Anadolu kültürü hakimdir. Ancak Ege gelenekleri ile karışmıştır.
1960'lı yıllara kadar geleneksel ata sporu cirit yapılmıştır. Ancak bir kişinin spor esnasıda gözünden yaralanması sebebiyle köy heyeti tarafından yasaklanmıştır.
En sevilen yemekleri patatesli kuru, mantı, kurufasülyeli kurumantı (çevremantı), haşhaşlı lokum böreği, kuru fasülye, ev yapımı tarhana çorbasıdır. Ayrıca fasulyeli ve patatesli cevre mantı, sulu mantı, gözleme, döndürme, gözleme, tatar böreği, göbele ve kuzu çevirme, kuzu doldurma, tontuş köfte (sulu köfte), yoğurt, inek peyniri, koyun peyniri, güveç sütlaç, baklava, köy ekmeği, pide, makgule, yufka, köy simidi, kurabiye özel yiyecekleri arasındadır.
Coğrafya
Eskişehir merkezine 15 Km. uzaklıktadır.
İklim
Mahallenin iklimi, karasal iklim etki alanı içerisindedir.
Nüfus
Yıllara göre mahalle nüfus verileri | |
---|---|
2007 | 1200 |
2000 | 860 |
1997 | 820 |
Ekonomi
Mahallenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Ayrıca sütçülük, tavukçuluk yapılmaktadır. Şehrin yakın olmasından dolayı halkın bir kesimi işçi ve memur olarak kamu ve özel şirketlerde ve az da olsa esnaflıkla geçimlerini sağlamaktadırlar.KESKİN AĞRİA PATATESİ Üretimi yapılmaktadır.
Altyapı bilgileri
Mahallede, ilköğretim okulu vardır ancak öğretmen yokluğundan kullanılamamaktadır. Mahallenin içme suyu şebekesi vardir kanalizasyon şebekesi 2010 BAŞLANMIŞTIR .DOĞALGAZ 2011 yılı itibaryle başlayaçaktır. PTT şubesi yoktur. PTT acentesi kapanmıştır. Sağlık evi vardır ancak sağlık ocağı 2008 yılı itibariyle kapanmıştır. Mahalleye ulaşımı sağlayan yol asfalt olup mahallede elektrik ve sabit telefon vardır.
Kaynakça
- ↑ Aşıkpaşazade, s:2337
- ↑ Ankara Tarih Araştırmaları
- ↑ 551 BDA.TT. No. 43B. 144, BDA.MAD. No. 18333, s. 8. BDA.MAD. No. 27. 552 ~ecdet Tunçbılek, 'Eskişehir Böıqeslnde Yerleşme Tarihine Toplu Bir Bakış, iktisat faküıtesi Mecmuası, YN/14 !Istanbul 19531, 198. 55J BDA.TT. No. 43B, 144, MAD. No. 18333, s. 2