Nişantaşı, Şişli

Koordinatlar: 41°03′06″K 28°59′29″D / 41.05167°K 28.99139°D / 41.05167; 28.99139

<tr class_"mergedrow">

Nişantaşı
  Semt  

Nişantaşı′nda 2011 Yılbaşı hazırlıkları

Koordinatlar: 41°03′06″K 28°59′29″D / 41.05167°K 28.99139°D / 41.05167; 28.99139
Ülke Türkiye Türkiye
Bölge Marmara
İl İstanbul
İlçe Şişli
Zaman dilimi DAZD (UTC+2)
Alan kodu (+90) 212
Plaka kodu 34

Nişantaşı, İstanbul'un Şişli ilçesinde, merkezi, Valikonağı Caddesi ile Teşvikiye Caddesi-Rumeli Caddesi'nin kesiştiği kavşakta yer alan anıt taş olan, Meşrutiyet ve Teşvikiye mahallelerinin Vali Konağı çevresindeki bölümlerini kapsayan, ev sahipliği yaptığı dünyaca ünlü markaların mağazaları, cafeler ve eğlence mekanlarıyla tanınan semt. Gerek kuruluşu ve tarihi, gerekse coğrafi ve idari sınırları Teşvikiye ile büyük ölçüde iç içe geçmiş olan Nişantaşı, güneydoğusundan Maçka, güneybatısından Harbiye, batısından ve kuzeybatısından Osmanbey ve doğusundan Teşvikiye semtleriyle sınırlıdır.

İsmi

"Nişantaşı" adı, İstanbul'un semt adları tipolojisinde kökeni bir alamete dayalı olanlar arasında yer alır. Teşvikiye Camii'nin avlusunda bulunan iki nişan taşından III. Selim'e ait olan en eskisi 1790-91, II. Mahmud'a ait olan ikincisi 1811 tarihini taşır. 1811 tarihli bir diğer taş da, bugün Topağacı'nda Nişantaşı-Ihlamur Yolu'nda, bir apartmanın ön bahçesinde kalmıştır.[1]

Daha önce meskûn olmayan yöreye III. Selim'in ilk nişan taşını diktirmesinden sonra, 1794-95'te, bugünkü Teşvikiye Camii'nin bulunduğu yerde bir mescit yaptırdığına dair bilgiler vardır. Bu mescit, padişahın kalabalık topluluklar halinde nişan talimine çıktığı günlerde gündüz namazları için yapılmış olmalıdır.

Tarihçe

Teşvikiye Caddesi üzerinde Art Nouveau tarzdaki Modern Apartmanı

III. Selim'den sonra gelen padişahlardan II. Mahmud ile Abdülmecid'in de yöreye aynı amaçlı ilgiyi sürdürdükleri biliniyor. Ancak Abdülmecid yörenin iskana açılması, başka bir deyişle şenlendirilmesinde ilk adımları atmış olmasıyla öncekilerden ayrılır.

Abdülmecid 1853-54'te Teşvikiye Camii'ni yenilettiği gibi burada bir mahalle kurulması isteğini de iki anıt taşa kazıttığı yazıyla belgelemiştir. Bugün biri Teşvikiye Caddesi'nde Harbiye Karakolu'nun yanındaki küçük boşlukta, diğeri Teşvikiye Caddesi-Rumeli Caddesi ile Vali Konağı Caddesi'nin kesiştiği kavşakta yer alan taşların üstünde "Eser-i avâtıf-ı Mecidiyye/Mahalle-i Cedide-i Teşvikiyye": günümüzün Türkçesiyle söylenirse "Abdülmecid'in karşılıksız iyilikseverliğinin eseri olan yeni Teşvikiye Mahallesi" yazısı vardır.[2]

Abdülmecid'in yöreyle ilgisi Dolmabahçe Sarayı'na taşınmasıyla daha da artmış, 1857'de şehzadeleri Reşad Efendi (V. Mehmed Reşad), Kemaleddin Efendi, Burhaneddin Efendi ve Nureddin Efendi'nin sünnet düğünlerinin "Nişantaşı Sahrası"nda yapılmasını emretmiş, on iki gün süren "sûr-ı hümayun" gayet görkemli olmuştu. Ertesi yıl da kızları Cemile ile Münire sultanların düğünleri yine Nişantaşı'nda yapılmış, çadırlarla donatılan alanda on beş gün süreyle tam bir şenlik yaşanmıştı.

Aradan bir on yıl geçtikten sonraki kayıtlarda ise artık Nişantaşı'nın imara açıldığı, ilk konakların yapılmaya başlandığı görülür. 1860-70'li yıllardan itibaren Nişantaşı bir konaklar ve saraylar semti olarak gelişecek, 1910'lardan başlayarak buna apartmanlar eklenecektir.

Nişantaşı'nın gelişmesi, İstanbul'un 19. yüzyılın ikinci yarısındaki gelişmesiyle tam bir uyum içersindedir. İki temel gelişme, iki ana aks üzerinde Nişantaşı'nı etkilemiştir. İlki sarayın önce Dolmabahçe'ye sonra da Yıldız'a taşınmasıdır. Bu olgu hanedan mensuplarını ve yüksek devlet görevlilerini yöreye çekmiştir. İkincisi, Nişantaşı'nın kentin en modern kesimi olan Pera'ya (Beyoğlu) yakınlığıdır. Batılılaşma yolundaki İstanbul'da Pera'ya yakın olmak, oradaki hayat tarzına karışmak bakımından da bir fırsattı. Bunu ifade eden iki ana aks, Maçka-Osmanbey ve Taksim-Nişantaşı aksıdır. Nişantaşı, meskûn hale gelmeye başlamasından bugüne kadar bu iki aks çevresinde gelişmiş, ama bu gelişme 1950'lere kadar kır-kent iç içeliği biçiminde sürmüştür. Topağacı ile bugünkü Vali Konağı Caddesi'nin sonu, yani Fulya Deresi vadisi 1970'lere kadar kırsal görünümü korumuştur.

1930'lardan sonraki gelişme bütün İstanbul'da olduğu gibi apartmanlaşma yönünde olmuş, Nişantaşı çevresindeki Taksim, Harbiye, Osmanbey ve Şişli gibi semtlerle birlikte İstanbul'un en hızlı apartmanlaşan semtlerinden biri durumuna gelmiştir. Ama bu apartmanlaşma seçkin bir yapılaşma olarak sürmüş, semt özellikle üst gelir grubunun tercih ettiği bir yerleşme yeri kimliğini korumuş, anacaddeler boyunca sıralanan mağazalar da bu kimliği desteklemiştir. 1970'lerde İstiklal Caddesi'nin eski niteliğini yitirmeye başlaması ünlü mağazaları da Nişantaşı'na çekmiştir. Aynı dönemlerde yaşanan önemli ve çarpıcı bir diğer gelişme ise konfeksiyon ve tekstil imalathanelerinin bu semte (özellikle Meşrutiyet Mahallesi) yerleşmeye başlamasıdır. 1970'lerde başlayan bu gelişme bugünde devam etmektedir. Semtin seçkinliğini zedeleyen bu gelişme, insan dokusunu da etkilemiştir.

Günümüzdeki semt

Günümüzde hem İstanbul'un yoğun trafikli, canlı, kalabalık bir bölgesi olmayı, hem de lüks mağazaları, galerileri, lokantaları ve zarif vitrinleriyle seçkin bir semti olmayı sürdürmektedir. Abdi İpekçi, Teşvikiye ve Vali Konağı caddeleri İstanbul'un en yüksek gayrimenkul kira bedellerine sahip caddeleri arasındadır.[3] Üst gelir grubuna hitap eden dünyaca ünlü markaların Türkiye’deki faaliyetlerine başlayacakları zaman ilk olarak yer aradıkları en ünlü cadde olan Abdi İpekçi Caddesi, 2009 yılı itibariyle m² kira fiyatı olarak dünyanın en pahalı 25. caddesidir.[4] 2000'li yıllara kadar büyük ölçüde alışveriş bölgesi olarak bilinen Nişantaşı son zamanlarda açılan eğlence mekanlarıyla da anılmaya başlanmış, 2002'den beri İstanbul'daki yılbaşı kutlamalarının merkezlerinden biri haline gelmiştir.[5]

Galeri

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Dış bağlantılar

This article is issued from Vikipedi - version of the 9/1/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.