Polonya sineması

19. yüzyıla kadar uzanan ve neredeyse sinema tarihiyle aynı uzunlukta bir geçmişe sahip olan Polonya sineması, Polonya'nın 20. yüzyılda yaşadığı hemen hemen her siyasi değişimin etkisinde kalmıştır. Polonya sinemasının diğer Avrupa sinemalarına göre daha az ticari değerde eserler vermiş olmasına karşın, evrensel bir ün kazanmıştır.

Erken Dönem

Sessiz sinema döneminin yıldızlarından Pola Negri

Daha 1894'te, Kazimierz Prószyński, "fotoğrafı hareket ettiren" bir aygıt yaptı. Pleograf adındaki bu aygıtın ticarileştirilmesi, sinematografın başarısından ötürü olumlu bir sonuç veremedi. İlk sinematograf gösterisi, Kraków'da 14 Kasım 1896'da yapıldı. Bolesław Matuszewski, birçok tarihsel olayı filme çekti ve 1898'de, sinema üzerine ilk kuramsal bireşim denemelerinden birini yayımladı. Ama ulusal film üretimi, 1910'lu yıllardan önce kendini gösteremedi. Bu yıllarda Aleksander Hertz, becerikli bir yapımcı ve yönetmen (daha sonra büyük ün kazanacak iki yıldızı, yani Pola Negri ve Jadwiga Smosarska'yı da keşfetmişti), Włodzimierz Puchalski ise çalışkan bir sinemacı olarak dikkati çektiler. 1920'li yıllarda, Wiktor Biegański (Wampiry Warszawy, 1925), Leon Trystan, Henryk Szaro, Juliusz Gardan, Ryszard Ordyński ve Józef Lejtes (Huragan, 1928) filmler yaptılar.

Aleksander Ford, Leonard Buczkowski ve Eugeniusz Cękalski, sessizden sesli sinemaya geçiş döneminde yetiştiler. Ama Polonya sineması, bir süre sanat bakımından yüksek ürünler veremedi. Büyük klasiklerin uyarlanması (Stefan Żeromski, Henryk Sienkiewicz, Gabriela Zapolska) ve René Clair'in ya da Aleksandrov'un komedilerinin taklit edilmesiyle yetinildi.

1929'da kurulan küçük bir öğrenciler topluluğu (Start), bu duruma karşı çıkmaya çalıştı ve ileri sürdüğü görüşler, 1935'te Film Yönetmenleri Kooperatifi tarafından benimsendi. Bu akımın temsilcileri arasında Cękalski ve Ford'un yanı sıra, Wanda Jakubowska, Stanisław Wohl, Jerzy Zarzycki, Jerzy Bossak, Jerzy Toeplitz, Tadeusz Kowalski bulunuyordu. Józef Lejtes (Dzikie pola, 1932), Juliusz Gardan (Wyrok życia, 1934), Aleksander Ford (Legion ulicy, 1932; Ludzie Wisły, 1938), Michał Waszyński (Dybuk, 1937), ilginç yapıtlar verdiler.

İkinci Dünya Savaşı Sonrası

İkinci Dünya Savaşı, Polonya sinemasının da yıkımına yol açtı ve Ulusal Film Dairesi (Film Polski), bu yıkıntılar üzerinde 13 Kasım 1945'te kuruldu ve başına da Aleksander Ford getirildi. Bunun yanı sıra, Antoni Bodhiewicz Kraków Sinema Enstitüsü'nün (1945-47) müdürü oldu ve daha sonra bu kurumun yerini Łódź Sinema Okulu (müdürü Jerzy Toeplitz) aldı. 1947'de yalnızca iki film çevrildi. 1954'te bu sayı 10'a yükseldi. Wanda Jakubowska, Ostatni etap (1947) adlı Auschwitz toplama kampına ilişkin röportaj-filmiyle uluslararası bir başarı kazandı. Polonya sinemasının örgütlenmesinde derin bir değişikliğin gerçekleşmesi için 1954-55 yıllarını beklemek gerekti. Bu yıllarda, birçok yapımcı grup kuruldu. Yeni yeteneklerin ortaya çıkmasına daha elverişli bir ortam doğdu. "Baba" Aleksander Ford'un (Barska Sokağının Beş Çocuğu [Piątka z ulicy Barskiej], 1954) ardından, savaş sonrasının büyük Polonyalı yönetmenleri ortaya çıktı: Jerzy Kawalerowicz (Celuloza, 1953-54; Gece Treni [Pociąg], 1959), Andrzej Wajda (Pokolenie, 1954; Kanał, 1957; Küller ve Elmaslar [Popiół i diament], 1958), Andrzej Munk (Człowiek na torze, 1956; Eroika [Eroica], 1958; Zezowate szczęście, 1960). Ayrıca Wojciech Has, Kazimierz Kutz, Tadeusz Konwicki, Janusz Morgenstern dikkati çektiler. Bu yapıtlardan bazılarındaki gerçekçi ve eleştirel tavır, çok önemli temaların, kötümserliğin de karıştığı bir içtenlikle ele alınmasını olanaklı kıldı. Bunlar başarısızlığa mahkûm, ama ulusun kurtulması için gerekli olan bireysel kahramanlık, tarihin soğuk mantığı, kendi ulusal topluluğu içinde bir yer bulamayan insanın dramı gibi temalardı.

Polonya sinema okulunun en büyük isimlerinden Andrzej Wajda

1960'lı yıllarda başka yönetmenler kendini gösterdi: Roman Polański (Sudaki Bıçak [Nóż w wodzie], 1962) ve daha sonra Jerzy Skolimowski (Walkover, 1965). Aleksander Ford'un (Töton Şövalyeleri [Krzyżacy], 1960), Andrzej Wajda'nın (Popioły, 1965), Jerzy Kawalerowicz (Firavun [Faraon], 1965), Wojciech Has (Saragossa'da Bulunan Elyazması [Rękopis znaleziony w Saragossie], 1964) gibi yönetmenlerin ve Zbigniew Cybulski'nin (1967'de bir kazada öldü) ününe rağmen, ulusal film üretiminin niteliğinde bir düşüş görüldü. Bununla birlikte, Andrzej Wajda, Her şey Satılık'tan (Wszystko na sprzedaż, 1968) sonra başarılı filmler yaptı (Savaş Sonrası Manzaraları [Krajobraz po bitwie], 1970; Düğün [Wesele], 1972; Vaadedilmiş Topraklar [Ziemia obiecana], 1974) ve çevresinde birçok yeni yetenek yetişti. Bunların başlıcaları, Krzysztof Zanussi (Kristalin Yapısı [Struktura kryształu], 1969; Aydınlanma [Iluminacja], 1973) ve Andrzej Żuławski'dir (Trzecia część nocy, 1971). Günlük gerçeklere gittikçe daha fazla yönelen, ideolojik kalıplardan çok bireyin gözlemlenmesi üzerinde duran genç yönetmenler, ülkelerinin sinemasını yeni bir doğrultuya soktular, ama biçimsel araştırmalardan da geri kalmadılar. Wajda ve Zanussi 1970'li yıllarda Polonya sinemasının en önde gelen adları olmalarına rağmen, Henryk Kluba, Janusz Majewski, Andrzej Kondratiuk, Roman Załuski, Antoni Krauze, Grzegorz Królikiewicz ve Marek Piwowski'yi unutmamak gerekir. Andrzej Wajda, 1976'da, siyasal alandaki belli bir liberalleşmeyi başlatan Człowiek z marmuru'yu çevirdi (Człowiek z żelaza (Demir Adam) adlı filmi de beş yıl sonra Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye Ödülü'nü aldı). Bu arada yeni bir akım (Krzysztof Kieślowski, Agnieszka Holland, Janusz Kijowski) daha özgür ve ideolojik kısıtlamalardan daha sıyrılmış bir sinema önderdiler. Dayanışma'nın (Solidarność) yarattığı özgürlük hareketi, sinema yönetmenlerini de etkiledi. Aralık 1981'de, liberalleşme hareketi ansızın durdurulunca, Polonya sineması sallantılı bir durumda kaldı. Çünkü yönetmenlerin bazıları, ödün vermeden mesleklerine devam etmeyi istiyorlar, bazıları da hükümetin yeni talimatına uymaya yöneliyorlardı. Zanussi gibi Wajda da Polonya dışında birçok film çevirdi (Danton, 1982; Almanya'da Bir Aşk [Eine Liebe in Deutschland], 1983), ama ülkesini terk etmedi. Kieślowski’nin Musa’nın On Emri'nden hareketle Polonya devlet televizyonu için çektiği on bölümlük Dekalog (1989-1990) adlı dizi büyük ilgi çekmiştir.[1]

1989'dan itibaren başlayan demokratikleşme süreci ve rejim değişikliği, Polonya sinemasında bir kere daha verimli bir dönemin başlangıcı oldu. Andrej Wajda 1990'da Korezak ile sinemaya döndü. Bunun dışında, komünist yönetimin son günlerini ve 1981-83 arasındaki sıkıyönetim dönemini ele alan filmler yapıldı. Janusz Kijowski Stan strachu'da (Korku Hali) bir aile içindeki siyasi görüş ayrılıklarından yola çıkarak dönemin ahlaki yozlaşmasını yansıtıyordu. Waldemar Krzystek'in Ostatni Prom'u (Son Gemi) ise bir yolcu gemisiyle ülkeden kaçmayı planlayan bir grup insanın öyküsüydü. 1991'de, 25 yıldan bu yana kendi ülkesi Polonya'da ilk filmini yapan Jerzy Skolimowski, Witold Gombrowicz'in uyumsuz (absurd) romanı Ferdydurke'yi sinemaya uyarladı. Dorota Kędzierzawska'ya ait Diabły, diabły ise aynı yılın dikkat çekici bir başka filmidir.

1990’lı yıllar için Agnieszka Holland ve Kieślowski’nin yılları olduğu söylenebilir. Kieślowski önce sıradışı filmi Veronika’nın İkili Yaşamı (La double vie de Véronique/Podwójne życie Weroniki, 1991) ile en önemli filmlerinden birine imzasını atmıştır. Sonrasında ise yalnız kendisinin değil, sinema sanatının da en büyülü filmlerinden biri olan Üç Renk Üçlemesi (Trois couleurs, 1993-1994) filmlerini tamamlayarak sinemayı bıraktığını açıkladı. Europa Europa (1990), Olivier Olivier (1992), Gizli Bahçe (The Secret Garden, 1993) gibi filmleri anında kült statüsüne erişen Holland, Avrupa sinemasının 1990'lı yıllardaki önemli yönetmenleri arasında yer aldı. Eski ustalardan Wajda, Pan Tadeusz (1999) ; bir diğer usta Zanussi ise Dörtnala (Cwał, 1996) ile 90’lı yıllardaki en önemli filmlerine imzalarını attı.[1]

Wajda'nın Katyń (2007) filmi 2008 yılında Yabancı Dilde En İyi Film kategorisinde Oscar’a aday gösterilidi; Oscar adaylığı kazanmasının haricinde çeşitli festivallerden ödüllerle de döndü. Zanussi’nin İstenmeyen Adam (Persona non grata, 2005), Skolimowski’nin Anna ile Dört Gece (Cztery noce z Anną, 2008), Esential Killing (2010); Jan Jakub Kolski’nin Pornografia (2002) adlı filmleri Polonya sinemasının 2000'li yıllardaki öne çıkan başlıca yapımlarıdır.

Yönetmenler

  • Tadeusz Konwicki
  • Krzysztof Krauze
  • Jerzy Kucia
  • Kazimierz Kutz
  • Jan Lenica
  • Marcel Łoziński
  • Juliusz Machulski
  • Janusz Majewski
  • Lech Majewski
  • Janusz Morgenstern
  • Andrzej Munk
  • Jerzy Passendorfer
  • Marek Piwowski
  • Roman Polanski
  • Stanisław Różewicz
  • Zbigniew Rybczyński

Kaynakça

This article is issued from Vikipedi - version of the 8/24/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.