Rüzgâr gücünün çevresel etkileri

Rüzgâr türbini ile aynı arazide besi hayvanı yetiştirme

Rüzgâr enerjisinin başlıca etkisi, fosil yakıtlı santrallerin elektrik üretiminde neden olduğu kirliliği göstermemesidir. Değişik enerji kaynakları, klasik enerji kaynaklarıyla yer değiştirebilirken, rüzgâr enerjisinin çevresel maliyeti çok daha düşük olabilir.

Rüzgâr gücünden doğrudan yararlanıldığı için yakıt kullanılmaz ve fosil yakıtlı güç kaynakları gibi hava kirliliğine neden olmaz. Rüzgâr türbinlerinde, karbondioksit (CO2), kükürt dioksit, cıva, partikül veya fosil yakıtlardaki gibi hava kirliliğine neden olan sera gazları emisyonu yoktur.

Rüzgâr türbinlerinin kurulacağı alanları seçerken kuşların göç yolları üzerine denk gelmemesine dikkat edildikten sonra canlılara kayda değer bir zararları olduğu görülmemiştir.

İrlanda ulusal şebekesindeki bir çalışma, "Rüzgârdan üretilen elektriğin, fosil yakıtın tüketimini azalttığını ve böylece emisyon korunumuna yol gösterdiğini" ve her bir MWh için CO2 emisyonunu 0,59'dan 0,33'e düşürdüğünü ortaya koydu.

Genel Hususlar

Net enerji kazancı

Kullanılan enerjideki ilk kardon dioksit emisyonu, yerleşim yeri dışındaki türbinlerde yaklaşık 9 ay içinde "geri kazanılıyor". Her uygun büyük ölçekli enerji kaynağı, inşaatında kullanılan enerjisi karşılamalıdır. Rüzgâr enerjisi için yatırımdan sağlanan enerji (EROEI), toplam üretilen elektriğin bir türbin inşa etmek için gereken birim enerjileri toplamına bölümüdür. Rüzgâr oranları için EROEI 5 ile 35 arasında olmakla birlikte, rüzgâr enerji kayıtlarında ortalama 18 civarındadır. EROEI, türbin hacmiyle orantılıdır ve daha büyük eski nesil türbinler bu oranın daha üstünde veya 35'ten büyüktür. Üretilen enerji, yapımda tüketilen enerjinin birkaç katı olduğunda, Net enerji kazancı vardır.

Kirlilik Maliyetleri

Fosil yakıtlar ve nükleer güç santrallerinde soğutma için buharlaşma veya herhangi bir sebeple çok miktarda su kullanılır. Bunun aksine rüzgâr türbinlerinde elektrik üretimi için suya ihtiyaç yoktur.

Ekoloji

Yaban hayata etkileri

Kuşlar

Kurulum yapılacak sahaların daha iyi analiz yapılması, modern türbinlerde kuşların görebilecekleri kadar hızda kanatlarının dönmesi, kuşların dikkatini çekecek boya ve işaretler ile kuşların göç yollarına yakın bölgelerde ultrasonik uyarıcılar kullanılması[1] sayesinde kuş ölümlerini diğer insan elinden çıkan yapılara nazaran nadir düzeye indirmiştir, modern türbinlerde bu sayı ekosisteme etkisine bakıldığında yok denecek kadar azdır.[2] Günümüzde ölümler giderek azalmaktadır; ölümlerin ciddi kısmı 1970'lerden 1990'lara kadar ki zaman da San Francisco'nun doğusunda bulunan Altamont Pass gibi yerlerde kurulan eski türbinler sebep olmaktadır. Sanayi ve teknoloji bakımından gelişmiş San Francisco'ya fazla uzak olmayan, yer şekilleri ve yerleşim yerleri kuruluma ve test yapılmasına engel teşkil etmeyecek bu ve bunun gibi bölgelere yaban hayata etkileri incelenmeden yapılan, çoğu araştırma ve geliştirme için birbiri içerisine geçmiş binlerce türbin kurulmuştur.[3] Bu eski türbinlerin kulelerinin pek çoğu kuşların göremediği teller ile desteklenmiş, kule yapıları elektrik direklerinde olduğu gibi kuşlara ciddi engel çıkartan kafes yapı şeklindedir; modern türbinlerde tel ve kafes yapı yerine tüp şeklinde (monopol) kuleler kullanılmaktadır. Bunun gibi çarpık şekilde oluşmuş tarlalardaki türbinler bugün devlet destekleri ile kaldırılmakta ve yerlerine modern türbinler kurulmaktadır.[4]

                    
California'daki eski ve kullanım dışı kalmış, karmaşık konumlandırılmış rüzgâr türbinleri                      Konumlandırma analizi yapılmış modern rüzgâr türbinleri

İklim ve hava durumu değişikliği

Robert Vautard'ın başını çektiği bir grup Fransız araştırmacı tüm Avrupa'da kurulu rüzgâr enerjisi kapasitesinin iki katına çıkmasının iklim modellemesi yazılımı kullanarak yaptıkları hesaplama sonucunda AB'nin sera etkisi gazları emisyonunun 2020'de %20'ye düşeceği sonucuna ulaştı. Araştırmaya göre tüm rüzgâr türbinlerinin inşası sadece kış süresince önemsiz ölçüde iklim etkiledi ve sıcaklık 0.3 °C'dan daha fazla yükselmedi. Bu değişimler kesin olarak yıldan yıla gözlemlenebilecek doğal aralıkta kalmakta ve uzun etkisi küresel iklim değişikliğine neden olan sera gazları emisyonundan çok daha az, önemsiz ölçüde.[5]

Alan kullanımı

Türbinler arasındaki engellerin neden olduğu kayıpları azaltmak için bir rüzgâr tarlası, açık alanda Megawatt başına kabaca 0,1 km2. 200 MW'lık rüzgâr tarlası yaklaşık olarak 20 km2'lik bir kullanım sahası olmalıdır.

Kaynak

This article is issued from Vikipedi - version of the 9/16/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.