Gölet, Kargı

Bu madde veya bölüm Karagöl, Gölet maddesine çok benzemektedir ve bu iki maddenin tek başlık altında birleştirilmesi önerilmektedir. Birleştirme işlemi yapıldıktan sonra sayfaya {{Geçmiş birleştir}} şablonunu ekleyiniz.

Koordinatlar: 40°16′N, 34°40′E

Gölet
  Köy  
Gölet Köyü
Arma
Çorum
Koordinatlar: 40°16′K 34°40′D / 40.267°K 34.667°D / 40.267; 34.667
Ülke Türkiye Türkiye
İl Çorum
İlçe Kargı
Coğrafi bölge Karadeniz Bölgesi
Rakım 892 m (2.927 ft)
Nüfus (2000)
 - Toplam 222
Zaman dilimi UDAZD (+3)
İl alan kodu 0364
İl plaka kodu
Posta kodu 19000
İnternet sitesi:
YerelNET sayfası

Gölet, Çorum ilinin Kargı ilçesine bağlı bir köydür.

Gölet köyüne, Karagöl mahallesi ile Akkaya ve Eğnicek yaylaları bağlıdır.

Tarihçe

1970'li yıllarda çekilmiş fotoğraf.

Gölet Köyü adını vakti ile köylünün yapmış olduğu göletten alır. Bu gölet yıllar önce önü açılarak tarlaya çevrilmiştir. Gölet köyü ilk çağlardan günümüze birçok medeniyetin yaşamış olduğu, nüfus yoğunluğu ve yerleşim yerinin merkezi olması sebebiyle Kargı ilçesinin büyük köylerinden biri olma özelliğini kazanmıştır. Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda askeri haritalarda gölet köyü bucak olarak kayıtlarda görünmektedir.

Gölet köyünün kuruluş tarihi kimler tarafından kurulmuş olduğu, etnik kökenleri hakkında kesin bir bilgi olmasa da çevrede yerleşim, ilk olarak Gölet köyünde başlamıştır.

1970'li yıllarda çekilmiş fotoğraf.

Yapılan araştırmalara göre bölgede Hititlerin, Gasgasların yaşadığı tespit edilmektedir. Aynı araştırmaya göre bölgenin Paflagonya olarak adlandırıldığı tespit edilmiştir. Türk boyları ilk olarak Danişmendliler zamanında bölgeyi yurt edinmişlerdir. Sonrasında sırası ile bölge Selçukluların, Osmanlıların yönetimi altına girmiştir.

1904 yılı Osmanlı sayımlarına göre köyde 75 hanenin var olduğu kayıt altına alınmıştır.

20. yüzyılın başlarından itibaren yöree insanının cuma namazlarını kılmak için Gölet köyüne geldiği o dönemde cuma namazı çıkışında dere cuma pazarı adıyla pazar kurulduğu ve köyde bulunan demir atölyesinde üretilen el ve tarım gereçleri; kazma, keser, kürek, saban, orak, tırpan vb. ihtiyaçları karşıladıkları bilinmektedir.

Gölet köyü 1921 yılında büyük bir yangın felaketi geçirmiştir. Bu yangında 60 evin yandığı bir yıl sonrada veba salgını sonucu köy nüsufusunun yarısının hayatını kaybetmiş olduğu kayıtlara geçmiştir.

1936 yılına kadar Boyabat'a bağlı bulunan köy, Boyabat ile birlikte Kastomonuya bağlı iken aynı yıllarda Kargı'ya bağlanarak 1953 yılında Kargı ile birlikte Çorum'a bağlanmıştır.

Kurtuluş Savaşında Gölet

Osmanlının zayıf düştüğü Türk topraklarının dört yandan işgal edildiği1915 - 1921 yılları arasında bölge insanının azmi ve vatanı müdafa'da candan vazgeçmesi bu toprakları hiçbir zaman düşman eline bırakmamıştır. 93 harbi denilen Osmanlı-Rus savaşından itibaren köy cepheye sürekli asker sevkıyatında bulunmuş. Gidenlerin büyük kısmı cephede şehit olarak bir daha geri dönememiştir. Kurtuluş savaşında Gölet, Kastamonu ve Samsun sancaklarına elinde bulunan yiyecek, giyecek gibi malları ulaştırmıştır. Erkekler cephede savaşırken kadınlar'da erzaklarını Vezirköprü'ye kağnılarla taşımışlar.

Çanakkale Savaşı gazilerinden olan Gölet'li Gazi Ali Sarsık (koca Ali) Çanakkale'de, Balkanlar'da, Yemen'de savaştığını ve Kut'ül Ammare de İngilizlere esir düştüğünü, Hindistan'a esir olarak götürüldüğünü ve orada esarette kaldığını yaşadığı süre içinde anlatırdı. İngiltere ile yapılan barıştan sonra diğer sağ kalan Türk tutsaklar ile birlikte memleketine dönebilmiştir.

Kültür

gölet sırık kebabı

Gölet köy evleri; Safranbolu evlerinin mimarisi ile yapılandırılmış bir Anadolu köyüdür. 1990 yılı nüfüs sayımına göre köyde yaşıyan halkın yüzde 81'i okur yazardır. Köyden büyük şehirlere göç eden halkın birçoğuda yüksek öğrenimlilerden oluşmaktadır. Köyün adet ve görenekleri tüm anadolu köylerinde olduğu gibidir.

Köyde 20. yüzyılın başında demir atölyesi olduğu bilinmektedir. Köyün yöresel yemekleri Sırık kebabı, Tarhana, Keşkek, pilav, incir uyuşturması

Bayramlarda bir tür yöresel yemek olan keşkek yapılır ve misafirlere ikram edilir.

Köyde kadın kıyafetleri

Başa takılanlar: Ahmediye Cenberi, Gök Yazma, Sarı Yazma , Al Yazma, Fes
Giyilenler: Göynek, Üç etek, bunların kenarlarına gayten denilen örme işlemeler yapılırdı.
İşlik: Kadife basma dan yapılır. Üzerine İbrişimle işleme nakış yapılır.
Ceket: Kumaştan dikilir üzeri çiçekli olanlar özellikle tercih edilir.
Tosya kuşağı, şal, kürt bağı bele bağlanır.

Bu, köye özgü kıyafetler yaşlılar tarafından günümüzde hala kullanımdadır, yeni kuşaklarda şehre göç ile birlikte bu adet ve göreneklerden vaz geçilmesine sebeb olmuştur.

Köyde önemli sayılan yerler

  1. Beşiktaş: Köyün 1 km kuzey batısında tepenin kuzeyinde yer alır. Tepenin üzerinde büyük bir kaya bulunmaktadır. İnanışa göre çocuğu olup yaşamıyan veya düşük yapan kadınların beşik taşta satılarak çocuklarının olması sağlanır. Çocuğu yapamayan kadın büyük bir çörek yapar. İçine durumuna göre Boncuk, altın, veya madeni para saklanır. Belirlenmiş bir kadın satma işlemini gerçekleştirerek çocuğu olmayan kişinin hazırlamış olduğu, gelenlere dağıtılır. Ekmeğin içine koyulan cisim kime çıkarsa ona ödül verilir. Sonrasında çocuğu olmayan kadının doğan erkek çocuğuna satılmış,kız çocuğuna ise satı ismi verilir.
  2. Türbe: Köy korusunun en yüksek yeridir.Bir mezar vardır. Köye ilk yerleşen Türk kavminden bu yana olduğu sanılmaktadır. Kutsal kabul edilir.Yağmur duaları için halk buarada toplanır, yağmur kurbanı burada kesilir. Çevresine çaputlar bağlanmıştır.
  3. Kanlı Dere: Bu dere ismini osmanlı zamanında köy halkı arasından iki aile arasında çıkan husumet sonucu derede işlenen cinayetten almıştır. Derenin uçurum ve gece gündüz karanlık oluşu geçmişten bu yana halkı tedirgin eder. Söylentilere göre dere cinlerin yer tuttuğu bir mekandır. Şuan yapılan karayolu çalışması derenin bir kısmının dolmasını sağlamıştır. Dere Karagöl mahallesi ile gölet arasında gölet'in girişindedir.
  4. Koca köknarın dibi: Akkaya yaylasına giderken yaylaya 1 km mesafededir. Kutsal kabul edilir ve inanışa göre yerli halk köknara dokunmaz. Kimseden habersiz bir gün köy ahalisinden biri köknarı yıkarak yayladaki evini tamamlamıştır.Bir müddet sonra evin tatamı yanarak kül olmuştur.Koca çınarın yıkılması ve yakılması hakkında birkaç duyum daha vardır.
  5. Hacattepesi: Fındıcak'ta yüksek bir tepedir. Tepede iki daet mezar vardır, bu mezarların hikâyesi'de Türbe ile aynıdır. Türbede yapılan törenler buradada yapılmaktadır.

Köyde çocuk oyunları

  1. Tot Oyunu'-: Takım halinde oynanır. 3–4 cm çapında, 6–7 cm uzunluğunda meşeden silindir biçiminde tot yapılır. Her oyuncu 40–50 cm boyunda sopa tedarik eder. Oyun sırası gelen oyuncular bir taşın üzerine totu diker. Tahmini 4,5–5 m den elindeki sopayı tota atar. Rakip oyuncular totu alıp oyuncunun sopasından evvel tota ulaştırırsa oyunu kazanmış olurlar, sıra onlara geçer.
  2. Dana oyunu: Malzeme ağaçtan yapılmış 6–7 cm çapindaki bir top, oyuncu sayısı kadar buz okeyi sopasını andıran sopa, oyuncular önlerine küçük delikler açarlar, daire şeklinde dizilerek ortadaki topu kendi çukurlarına sokmaya çalışırlar. Topu çukuruna sokan oyunu kazanır.
  3. Tot çevirme: Bildiğimiz Topaç yerine kullanılan isimdir.
  4. Bölme: Beştaş benzeri bir oyundur.
  5. Törtör:
  6. Çizgi: İki oyuncu ile oynanır. Her oyuncunun üçer taşı bulunur. İki oyuncu karşılıklı oturu ve ortaya bir kare çizerler dört'e bölerek taşlarını yerleştirirler. Taşların yan yana ve çapraz geldiği durumlarda oyuncu kazanır. Sos diye bildiğimiz kâğıt üzerinde oynanan oyunun dar olanda oynanması gibidir.
  7. Met: Çelik çomak oyunu'na verilen isimdir.
  8. Birdirbir: Takım oyunudur. Birbirlerinin üzerinden atlamalı bir oyundur.
  9. Saklambaç: Takım oyunudur. bir ebe olur diğerleri saklanır.Saklanamayanlar sobelenir. Bulunamayanlar ise seçilen kaleye sobelemiş olanlardır. Sobelenenler arasından yeni ebe seçilir.
  10. Çıngırşak: Tattirevalli benzeri tahtadan hazırlanan bir düneğin iki tatafına oyuncular geçer. Bu oyuncak 360 derece hareket alanı ve yukarı aşağı inmesi, tahta olması dolayısıyla çıkardığı ses şıngırdamayı anımsatır. Çıngırşak = Şıngırdamak
  11. Tahta başı: Kurulan salıncağın ortasına tahta konur. Salıncak ileri geri değilde sağa sola sallanır.
  12. Köprü: Köyde evler tahtadan imar edildiği için evlerin arasına salıncak kurmak kolaydır. Zincirden yapılan ileri geri hareket eden salıncak türüne köprü denir.
  13. Göde Oyunu: Baş üzerine bir tepsi aşınarak gödee, gödee diye söylenerek kapı kapı gezilir. Bu gezmede her varılan kapıdan yağ, tuz, buğday, arpa gibi ihtiyaçlar toplanır. İhtiyaçların toplanması sonunda bundan bir yemek yapılarak bu yemek yenir. Bu oyunda çocukların yağmur duası benzeri (yağmur yağsın) gibi istekleri olur.
  14. Güvercin Taklası: Dörder kişilik iki takım halinde oynanır.
  15. Beştaş: Bir birine hemen hemen eşit bulunan beş taş ile birlerden beşlere kadar süren bir oyundur. Oyuncu sayısında sınırlama yoktur. Oyuncular arasında birinci, ikinci... başlıyacak kişinin seçimi için (kamalar: tek-çift olarak ayrılır). Tek, taşlar havaya atılıp yere bırakıldığında tek elle tutuş. Çift, taşlar havaya atılıp yere bırakıldığında çift elle tutuş. Elin üzerinde kalan taş fazlalığına göre oyuncu önceliği belli olur. Birler: taşlar yere bırakılır. Bir ebe seçilir. Ebe ele alınarak havaya atılır, ebe havada iken yerden bir taş alınır ve ebe yere düşmeden tekrara kapılır. bu yerdeki taşlar bitene dek devam eder. İkilerde ikişer, üçlerde üçü bir, bir taş ayrı, Dörtlerde ise taşlar yere bırakılmadan ebe havaya atılır taşlar yere bırakılır. Ebe tekrar havaya atılarak yerdeki taşlar alınır. Beşler'de taşlar yere bırakılarak sol elle kale kurulur. Ebe yerden alınır. Karşı oyuncu yerde bir ebe seçer ve taşların 1 veya 2 itmede kaleye girmelerini söyler. Oyuncu buna göre elindeki ebeyi havaya attığında yerdeki taşı sürükleyerek kalenin içine sokar. Oyun bitiminde başlangışta yapılan kamalar uygulaması yapılır. Oyuncuların galibiyetleri bu sıralama ile ölçülür.
  16. Kız çocuklarının oynadığı evciliklerde kendi bebeklerini kendileri yapması oyunun en güzek yanıdır. Bir karış sopa parçasına bez sarılır, sopanın uç kısmına para koyularak üzerine bez geçirilir. Paranın üzerine kaplanan bezer kalemle veya iğine iplik ile kaş, göz - ağız yapılır. Her Kız çocuğu yapabildiği kadarıyla yöresel kıyafetlerini bebeklerine hazırlarlar. Bebeğin saçlarını ipleri örerek oluştururlar.

Köyün piknik alanları

Koğucak Soğuk Su
Kargı ilçesine 25 km köye 8 km uzaklıktadır. Koğucak deresinin kıyısına gölet halkı tarafından dinlenme yeri olarak yapılmıştır. Kargı ve çevresi kuzu kebabına ayrı bir önem verir, gölet halkı tüm ziyaretçiler için dinlenme yerine kuzu kebabının hazırlanıp pişirile bileceği alan inşa etmiştir.
Gölet Yaylası Akkaya
Ilgaz dağlarının üzerinde geniş çayırları bulunan gölet halkının Haziran ayının ilk haftasından başlıyarak üç ay burada konakladığı bilinir. Doğal suları ile gölet halkının uzun ömrünü sağladığı kanati yaygındır.
Tahtalı Pınar
Gölet köyüne 9 km mesafededir. Ormanın içinde,tabiatın tam içinde bir yerdir. Su doğan kavağının yanı piknik yapılabilecek yeridir.

Gölet köyü ağzı

Gölet köy ağzı ile ilgili örnekleri incelemek isterseniz ayrı bir madde olarak;

maddesinde bulabilirsiniz.

Köyde söylenen Bazı deyimler ve atasözleri

a- Doğah vardır sabanı kırdırır.
Doğah vardır öküzü durdurur.
b- Kargı'da tellal çağrılmış herkes yapıcağı işin başına.
c- Tosya'ya pirince giderken evdeki bulgurdan olmak.
d- Adamın biri İskilip'e tuza gider, geldiği günün ertesi günü eşi tuzu köylüye dağıtırmış, adamın canına tak demiş, bir seferde hanımı tuza götürmüş, İskilip yolunun çok yokuşlu, kadın tuzdan gelene kadar komşuları tuz istemeye gelmişler, kadın bu sefer İskilip'in yokuşu, ığıl ığıl akışı ille de tutçu yokuşu ille de tutçu yokuşu veremem ablam veremem demiş.

Gölette bayram kutlamaları

Ramazan ve Kurban Bayramı kutlamaları genellikle birbirine benzer.Kurban Bayramı Ramazan bayramından öncelikli bir kutlamaya sahne olur.

Kurban Bayramının Arefesinde Köyün erkekleri ikindi namazı sonrası topluca mezarlık ziyaretinde bulunarak, geçmişleri için kuran okurlar mezarlarının üzerini düzenlerler. Bayram sabahı sahah namazı öncesi evlerin önünde ateş yakılır. Bu ateş yakma işini çocuklar hevesle yaparlar arefeden odun çalı toplarlar. Bayram namazı öncesinde geçmişlerinin gelip abdest alıcağı inancı ile evlerin önüne ibrik ile su konur.
Bayram namazının ardından namazdan çıkanlar bayramlaşır. Cami çıkışı şeker veya lokum dağıtılır. Bayram süresince kadınlar kendi aralarında eğlenceler düzenler. Bu eğlenceler iki evin arasına kurulan köprü, Tahta başı, Salıncak, Harman yerinde Alaylar çömlek isimli oyunlardır.
Bayramın ikinci günü Öğle namazından sonra (Ziraat kesme) diye anılan toplu yemek yeme geleneği vardır. Bişi denilen sütle yağlanan ekmek yapılır. Her aile hatırladığı kadar ölen geçmişi kadar ekmek gönderir. Evlerde yemekler hazırlanarak ziraatın kurulduğu alana gönderilir.
Kadınlar tarafından oynanan oyun

Harman yerinde kadınlar karşılıklı dizilir, sayının önemi yoktur, hepbir ağızdan Alaylar alaylar bizim alaylar, içinizden bir güzel sevdik onu alırız, bunu daha çok karşı tarafta duran söyler. Diğer grup ise o güzelin adını söylen dadını söylen diyerek istedikleri güzelin ismini söylerler. Budurum iki kişi kalıncaya dek devam eder. Buna benzer Bezirgan isminde yine söyleşili bir oyun vardır.Bu oyunların benzeri tefle oynanan iki oyun daha vardır .Karasakız oyunu,Çifte telli.

Gölet köyü yayla şenlikleri

1990 yılında İstanbul'da kurulan Göletköyü Sosyal Yardımlaşma ve Kalkındırma Derneği, 1990 yılından 1996 yılına kadar istanbul'un çeşitli yerlerinde Yüksek katılımlı şenlikler düzenlemiştir. Dernek 1996 yılından itibaren şenlikleri Akkaya yaylasında düzenliyerek çevre köylere öncülük etmiştir.

Coğrafya ve iklim

Çorum iline 149 km, Kargı ilçesine 33 km, Boyabat ilçesine 40 km uzaklıktadır. Köy, Karadeniz Bölgesinin, Batı Karadeniz bölümünün güneydoğu iç kesiminde yer almaktadır.

Gölet Köyünün güney doğusunda Göletçetmi, güney batısında Cihadiye, kuzey doğusunda Göletdere, kuzey batısında Boyabat'ın Çalpınar köyleri vardır.

Gölet köyü ve çevresinde Batı Karadeniz iklimi gözlenmektedir. Kışlar soğuk yazlar sıcak geçer. Yıllık yağış ortalaması 60 cm'nin üzerindedir.

Köyü Kuzeybatı, Batı, Güneybatı, Güney ve Güneydoğu yönlerinde yükseklikleri 1200 metre ve üzeri olan Ilgaz dağının uzantısı ile çevrilmiştir. Bu dağlardan en heybetli olanları Güneybatıda Hoşar dağı zirvesi 1658 metre, Güneydoğuda Yergen dağı zirvesi 1550 metredir. Ormanlarla kaplı bu dağların arasında bulunan köy, yağış bakımından oldukça şanlı bir köydür.

Köy, Kuzeydoğu yönünde uzanan vadinin başlangıç noktasındadır. bu nedenle köy tipik bir yayla köyüdür.

Büyük bir bölümü ormanlarla kaplı olan köyde sırası ile şu ağaçlar yetişmektedir; sarıçam, karaçam, kızılçam, köknar, kayın, meşe, ardıç, kavak.

Aylar Oca Şub Mar Nis May Haz Tem Ağu Eyl Eki Kas Ara Yıl
Ort. En Yüksek °C 3 5 9 14 18 22 24 24 21 16 10 5 14
Ort. En Düşük °C -2 -1 0 4 7 10 12 12 9 6 2 0 4
Yağış Miktarı cm 13,6 9,6 11,6 10,2 10,4 7 5,8 4,8 4,6 7,3 11,9 14,3 110,6

Kaynak: Weatherbase

Akarsuları

  1. Kocaçay iki kolu vardır.
    1. Kogucak deresi
    2. Cihadiye çayı
    3. Çetmi Çayı bu çay sularını Su Doğan Deresi, Kuru Çay, Yemişli Çayının sularını alarak,Gölet köyünün kuzeyinde Arda çayında birleştirir.
Yukarıda bahsettiğimiz çaylar Arda çayında birleşerek Kızılırmak ın kolu Gök ırmaga karışırlar.
Yer altı su kaynakları
Koğucak
Su Doğan
Tahtalı pınar
Yayla suları
Meryemin Suyu bilindik yer altı kaynaklarıdır.Söylentiye göre içenin sağlık bulduğu söylenir.

Nüfus

Gölet köyünün nüfusunun nezaman bölgeye yerleştikleri hakkında yazılı belge bulunamamıştır, kargılıların gölet halkına yörük dediği en bilindik bilgidir. Köyün en büyük sülalesi olan Hacı Ahmet sülalesinin Yaşkabak sülalesi ile akraba oldukları ve dedelerinin Tatar olduğu araştırılarak, hacıahmettinde doğum tarihi ve geçen süreç ile karşılaştırıldığında Anadoluda yaşıyan tatar kavimleri ile göç yolunun sonunda göletde kaldıkları ve diğer akrabaları ile bağların koptuğu tespit edilmiştir.

Türkiye'de yapılan 1904 ilk nüfus sayımlarına göre Gölet köyün'de 75 aile defterde kayıtlıdır.

Günümüzde köyün yerleşik nüfusu az olmakla birlikte köy nüfusuna kayıtlı olup da köyde yerleşik olmayan köylülerin çoğunluğu Kargı, Boyabat, Kastamonu, Sinop ve büyük şehirlerden özellikle İstanbul'da yerleşik oldukları bilinmektedir.

Köy yerleşim merkezinin uzaktan toplu görünümü
Yıllara göre köy nüfus verileri
2007
2000 222
1997 173
1990 303
1985 387
1980 ?
1975 ?
1970 ?
1965 773
1950 1.000

Ekonomi

Balkabağı

Köyün ekonomisi tarım, hayvancılık ve orman işçiliğine dayalıdır.

Köyde yetiştirilebilen tarla ürünleri; buğday, arpa, çavdar, fiğ, şeker pancarı, yulaf, yeşil mercimek, nohut, bezelye, mısır, yonca ve korunga. Bahçe ürünleri olarak; domates, biber, patlıcan, soğan, salatalık, sakızkabağı ve bal kabağı, fasulye, kara bakla, ıspanak, kıvırcık, tere, dere otu, madımak akla gelen mahsüllerdir.

Meyve olarak ise Batı Karadeniz ikliminde yetişen tüm meyveler yetiştirilmektedir.

Köyde önemli gelir kaynaklarından birisi de orman işletmelerinin; sarıçam, karaçam, kızılçam, köknar, kayın, meşe, ardıç ormanlarında yıllık kesim, bakım ve taşıma işlerinde köylülerin işgücü olarak çalışması oluşturmaktadır.

Sulanan Arazi = 150 dönüm
Sulana bilir Arazi= 2000 dönüm
Kıraç Arazi= 6350 Dekar
Bahçe = 50 dönüm
Sebze = 200 dönüm
Mera = 20000 dönüm
Çiftçi= 70 aile
Köy yerleşim alanı = 100 dönüm

Yerel el sanatları

Marangozluk: Köyün ormanlık alanda bulunması buna paralel ağaç işçiliğinin gelişimini sağlamıştır. Evlerin ağaçtan yapımı tarım araç ve gereçleri yapımında usta marangoz lar yetişmiştir.
Satılmış Yaşkabak, İbişin Hüseyin Kamış, Selehattin Yılmaz, Yaşar Başkabak uata marangozlardır.
Karasaban: Karasaban yapımında Hasn Yılmaz ,Hasan Tepeci
Yaba: Yaba yapımında İbişin Ahmet Kamış, Hüseyin Sarsık, Mustafa Sarsık
Tırmık-Çeyiz Sandığı: Tırmık çeyiz sandığı yapımında Mustafa Akkaya
Demircilik: Demirciler sülalesi, şuan kullanılmamakla birlikte demir işleme atölyeleri hala ayaktadır.İbrahin Hamza Emin Aynı zamanda Kağnı tekeri de yapmakta idi.
Terzi: Terzi olarak Hasan Karagöl (Sarı Hasan), Ahmet ustanın Hasan SArsık,Hasan Karagöl mesleğini 1961 yılında göletten ayrılarak İstanbul tahtakale'de yapmış ve 1985 yılında vefat etmiştir.
Ayakkabı Tamircisi: Köyün ayakkabı tamirini, Yaşar Un (Beşiktaş Paşası) uzun yıllaryapmıştır.
şan yukarıda yazmış olduğumuz meslekler köyde yapılmamaktadır. Şehre göç ihtiyaçları ortadan kaldırmıştır.

Altyapı bilgileri

Köyde ilk olarak okul 1945 yılında eğitime başlamıştır. Sağlık ocağı 1992 yılında hizmete açılmıştır.

Köyde ilköğretim okulu var ve kullanım dışıdır ancak taşımalı eğitim sisteminden yararlanılmaktadır. Köyde, içme suyu şebekesi var ama kanalizasyon şebekesi yeni yapılmıştır ve kullanıma geçilmemiştir. PTT şubesi ve PTT acentesi yoktur.

Köyde elektrik ve telefon vardır. Köye ulaşımı sağlayan yollar asfalt kaplıdır.

Ayrıca köyde ibadethane olarak cami mevcuttur.

Gölet'ten Görüntüler

Dış bağlantılar

This article is issued from Vikipedi - version of the 11/16/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.