Ilısu, Sarıkaya
Ilısu | |
— Köy — | |
Yozgat | |
Ülke | Türkiye |
---|---|
İl | Yozgat |
İlçe | Sarıkaya |
Coğrafi bölge | İç Anadolu Bölgesi |
Nüfus (2000) | |
- Toplam | 266 |
Zaman dilimi | UDAZD (+3) |
İl alan kodu | 0354 |
İl plaka kodu | |
Posta kodu | 66650 |
İnternet sitesi: |
Ilısu, Yozgat ilinin Sarıkaya ilçesine bağlı bir köydür.
Coğrafya
Yozgat iline 76 km, Sarıkaya ilçesine 2 km uzaklıktadır. Ilısu Köyü Boğazlıyanİlçesine bağlı Köy iken . 1957 yılında Sarıkaya, nın ilçe olması ile bu ilçeye bağlı bir köy haline gelmiştir. Köy İç Anadolunun orta yerinde Yozgat ilinin güneyinde yer almaktadır .Köy Kayseri - Yozgat karayoluna üzerindedir. gelirinin çoğunu tarım ve hayvancılıktan sağladığı için, imar yönünden gelişmemiş ve çok fazla göç vermiştir .Köy Sarıkayanın mahallesi gibi olmakla berber köy tüzel kşiliğini şimdilik korumaktadır.
İLİ-SU TARİHİ...Ilısu köyü bugünkü değirmen tepesinde(Tuğla ve Un Fabrikası karşısı yamaç ve Çövenhüyüğü Mevkinde) 1000 li yıllardan önce Ermenilerce kurulmuştur.Göç ederek bu ermeni köyüne gelen Hun Türkü olan bu köylüler 1071 yılında Büyük Selçuklu Sultana Alpaslan, Malazgirt Savaşı’nı kazanarak Anadolu kapılarını Türklere açtıktan sonra .Ermenileri bu günkü terzili köyünü göçe zorlayıp bu bölgenin tek hakimi oldular. Danişment Gazi, Sivas,Amasya, Tokat, Kayseri, Malatya, ve Çorum’u ele geçirdi. Bu topraklar üzerinde Büyük Selçuklu Devleti’ne bağlı Danişment’ler Beyliği’ni kurdu.Ilısu toprakları bu beyliğe ait oldu.
1077 yılında Süleyman Şah Anadolu Selçuklu Devleti’ni kurdu. Anadolu Selçuklu Devleti; Giyasettin Keyhusrev, birinci İzzettin Keykavus, özellikle l. Alaaddin Keykubat zamanlarına eriştiği parlak devirlerinden sonra, iç sarsıntılar ve dış saldırılarla zayıfladı. Nihayet 1243 yılında Kösedağı Savaşı ile Moğollar’a yenilmeleri üzerine bir girmek zorunda kaldı. Bu felaketten bir türlü kendini kurtaramayan Selçuklular 1308 veya 1318 tarihinde yıkılıp gitti. Kösedağı bozgunu ve Moğol istilasının bu kötü sonuçlarına, rağmen Anadolu’nun Türkleşmesinde önemli derecede rol oynadığı görüldü.
Moğolların önünden kaçan göçebe Oğuzlar(Türkmenler) dalgalar halinde Anadoluya gelmişlerdir. Bu istila ile Anadolu Selçuklu Devleti çökerken, yeni gelen büyük Oğuz kitleleri Anadolu’nun fethini ve Türkleşmesini tamamlamıştır.Nasıl Malazgirt Zaferinden sonra Anadolu’ya yoğun bir Türk akımı olmuşsa, Moğol istilası sırasında da Anadolu’ya adeta bir insan seli gelmiştir. Kaynaklara göre Oğuz boylarının büyük bir kısmı doğu, orta, güney, batı ve kuzey Anadolu’ya yerleşmişlerdir. Vali Demirtaş, Anadolu’nun büyük bir kısmını işgal altına almışlardır. Fakat kendisi yerini kayınbiraderi Eratna’ya bırakıp Mısır’a kaçınca civarda Eratna Devleti kuruldu.
1281 yılında ise bu toprakların Kadı Burhanettin Hükümeti kuruldu. (Kayseri) Kadı Burhanettin kısa bir saltanat devrinden sonra, Akkoyunlu Hükümdarı Osman Bey tarafından öldürülünce Sivas ’lılar Boğazlıyan ve Ilısu bölgesini böylece Yıldırım Beyazıt’a teslim edilmiştir.(Bu iki bölge Akdağın birer kasabası konumunda idiler ( Akdağ’ın bir bucağı durumunda olan Boğazlıyan, daha sonra Akdağ’ı içine alan büyük bir ilçe oldu.ILISU luların nufusu artmadığı gibi savaşlardan ötürü azalmıştır)Savaşı ve savaşçı kimliğini ön planda tutan bu köylüler Türklükde bölge önderidirler.) Bu gelişmenin nedeni Oğuz Boyları’nın Boğazlıyan ve çerçevesine daha fazla yerleşmelerindendir. Nüfusu çok artan(Enver Ziya Kara’dan “Osmanlı İmparatorluğu’nda ilk Nüfus Sayımı” isimli eserinde Boğazlıyan ilçe merkezini 2745 nüfusa sahip olduğunu o dönemde 113 köyden birinide Ilısu olduğunu Akdağ bucağının da 13 köyü olduğunu öğreniyoruz. (1831) 1892 tarihli salnameden ) boğazlıyan merkez olunca Ilısunun da yönetimi akdağla beraber buraya verilmiş ve topraklarında kurulmuş Hamam Köyü Sarıkaya adı ile 1957 yılında ilçe olunca buraya idare olarak bağlanmıştır.(Prof. Dr. Faruk Sümer’in “Bozuk Tarihine ait araştırmalar” adlı eserinde “) (1393) 1402 Ankara Savaşı ’ndan sonra Yıldırım Beyazıt’ın yenilmesi ile Bölge Timur’un eline geçti. Fakat kısa bir süre sonra bu bölgeyi çelebi Mehmet tekrar Osmanlı topraklarına kattı.1071 Malazgirt savaşından sonra Ermenilerin Terzili tarafına göç etmeleri sağlayıp yerlerine Kafkaslardan gelen Moğol istilası sırasında Anadolu’nun çeşitli yerlerini (özellikle İçanadolu’ya yerleşen Kara Tatarların (Moğul) büyük bir bölümü, Ankara Savaşından sonra Timur tarafından Türkistan’a götürüldü. Timur’un 1404 yılın Kara Tatarların Anadolu’dan göç etmesi üzerine Yozgat ve komşu yöreler, eskiden beri Sivas’ın güneyinde ve Kayseri’nin doğusunda(özellikle uzun yayla) yaylayan Dulkadirli Türkmenleri tarafın işgal ve iskan edildi. Türkmenler, Oğuz elinin Boz Ok koluna mensup olduklarından Yozgat ve Komşu yörelerinde (Boğazlıyan dahil) Yurt tuttuktan sonrada Boz Ok adını taşımaya devam ettiler.XV. ve XVll. yüzyıllarda Boz Ok adı bölgeyi değil, orda yaşayan halkı ifade ediyor. Ancak daha sonra BOZOK bölge adı anlamını taşımaya başladı. Bu Cumhuriyet devrine kadar devam etti.XV. yüzyılda Yozgat ve komşu yörelere yerleşen ve Boz Ok adıyla anılan oymakların başlıcaları şunlardır: Kızılkocalu, Selmanlu, Agçalu,Çiçeklu, Zakirlu, Mes’udlu, Ağça Koyunlu,Kavurgalı, Demircilu, Şam Bayadı, Söklen Hisar Beglu ili-su kralu ve diğerleridir.Kara Tatarların yerleşmeleri ön ayak olmaları neticesi bu bölgede Ankara savaşına kadar barış içerisinde tarım ve özellikle hayvancılık'(At yetiştirme Selçuklu ve Selçuklu beyliği(Danişmentliler)) la meşgul olmuşlardır. Timur'un Osmanlıyı yıkması ve orta Asya kökenli kara tatarları zorla tekrar orta Asyaya götürmesi ile orada barınamayan hun Türkü aileler Bu günkü Sarnıç cıvarına yerleşmişler ancak buranın eski sulak arazilere uzak olması nedeniyle at sürülerinin haremilerce talanına engel olmanın güçlüğü nedeniyle bu günkü Küçük hüyük (Örübey- Önen yeri diye köylülerce bilinen yere) yerleşmişlerdir.Kale tepe olarak bilinen tepede de gözetleme yeri kurmuşlardır.(Kale tepe bu günkü tuğla ve un fabrikasının bulunduğu alan sulak ve çayırlıktı Hamam özü yoktu bu öz Ilısulu Hüseyin kahyanın oğlu İsmail tarafından1930 lu yıllarda açılmıştır) Uzun yıllar Osmanlı imparatorluğunun istikrarlı yönetimi ve barış yılları süresince refah içerisinde bu geniş bölgede yaşamlarını sürdürüp çoğalmış lardır. Bu istikrarlı dönem. 1828-1829- osmanlı Rus_Savaşı ile 1829 yılında edirne anlaşması ile yunanistan devleti tanınınca Ilısulular batısında ki bu günkü sorgun ve şefaatli bölgesindeki rumları göçe zorlamışlardır.Bu yıllardan önce 1789 yıllarında Osmanlı-Rus ve Osmanlı- Avusturya-Macaristan savaşları ile erkek nüfusun tamamına yakınının savaşta şehit olması neticesini doğurmuştur. Savaştan dönenlerin çok az olması varlıklı köyün korunmasının çok zor sağlanabilmesi neticesi göçen rumların yerine osmanlı toprakların dan gelen göçerleri(Batı muhacirleri özellikle Şark muhacirlerinin) yerleşmeleri için arazilerinin bir bölümünü bunlara tahsis etmişler veBoğazlıyan kaymakamı Osman Efendiden bunu Ilısu köyünü ziyaretinde .1831 yılında istemişlerdir o yıllardan başlayıp 1884 yılına kadar dönemin Boğazlıyan kaymakamı Akif Bey in çabaları ile Hamam köyü,Domarca köyü,Toprakpınar köyü,Kavgacıoğlu köyü, Kayapınar köyü ve kadılı köyleri ile diğer köylerin (Selimli Hozman ,Küçükçalağıl,Büyükçalağıl,Şıklar,Deredoğan ve Tepe doğan,Kayapınar,Yahyalı,Arpalık Baraklı,Konurlu Alifakılı Kötüköy,Kerpiççik Akbucak) kurulmasını zamanla Ilısulular istenmiş olmakla bu bölgelerde bu günkü köyler (Ahıska Türkleri,kürtler,çerkezler,avşar Türkleri ve Boşnak, arnavut ve diğer muhacirleri)( 1780 ve 1901 tarihleri arasında) yukarıda sayılan köyler köy statüsü almışlardır.Ilısu oymağı komşularının artması Türk varlığının Anadolu da devamını sağlamayı kendine görev bilen Hun Türkü köylüleri; döneminin oymak yöneticileri ABDURRAHMAN KAHYA (Bu gün ARSLAN soy isimliler)ve NABİ ağayı(Bugün KOÇAK soy isimliler) ve onların atalarını hiç unutmamışlardır. 1901-1923 tarihlerinde özellikle Çanakkale ve kırım savaşlarında yeni kuşağı da şehit vermeleri neticesi orta Anadolunun en eski ve tarihi tek mezarlığı olan köyün mezarlığı(Sit alanı ilan edilip iyi bir duvarla korunmalı) yakınlarındaki bu günkü Ilısu köyü hudutlarına çete ve eşkıyadan korunmak maksadıyla Kırım savaşı sonrası sellik denen yere yerleşmişlerdir.(Selliğe uzak olan evler cumhuriyetle köye gelenlerdir. Sellik cıvarın da bahçesi ve evi olanlar asıl Ilısu'ludur) Sonra sellik etrafına yayılan Ilısu köylüleri cıvar il ve ilçeler ve köylerden göç almış olmakla beraber bu günkü görünümüne kavuşmuşlardır. Soy adı bazında kim hangi köyden veya şehirden geldiği belirli olmakla birlikte burada zikredilmeyecektir.Zaten buna da gerek olmamakla birlitte İstenmesi halinde aile fertlerine kaynakçalı olarak bu siteden mesaj olarak iletilebilir.İli-su oymağına ait olan ve Hun İmparatorluğunun öncüsü ve akıncısı olan bu köylüler. Batıda sivri dağı küzeyde Çomak dağlarına kadar olan Doğusunda Hisar Beglü oymağına,(Karamağra ve hasbeğe kadar)güney ve batıda çiçeklü oymağı çiçeklu’ların en büyük obaları Taf olup,İkincisi Yapalak tır muftelif etkinliklerde Ilısulular gibi çiftçilik yapmaktadır ve Ilısuluların arazisi bu bölge ve batıdada kellere kadar uzanmaktadırlar.Ilısulular bu bölgenin TÜRK leşmesini sağlamışlardır. Alevi bektaşi aşireti Türkmenleri(Sarıkaya'nın Türkmen köyleri) koruyup bu bölgedekileri bu günkü görünümüne kavuşturmuşlardır.Danişmentliler tarafından yapılan ve Boz okun en büyük oymağının adı verilen (İLİ-SUKAPLICALARI) eski kaynaklarda ve osmanlı karşivlerinde Ilısu kaplıcaları olarak yer alan bu günkü yanlış bilgi ile Roma Hamamı denmesi(Yada terzili kaplıcaları) tarihi mesnetten mahrumdur. Burası Osmanlı arşivlerinde ve Yıldız sarayında asılı fotoğraflarıyla ILISU KAPLICALARIdır.İki han olarak yapılmış 2 kaplıca mevcut olup yarı gün yüzüne çıkartılmış eski kaplıca yakınındaki tarihi yer ile 1987 yılında dönemin ilçe yönetimlerince yanlış bir kararla betonla hapsedilen halk arasında UYUZ HAMAMI denen yerde eski tarihi bir hamam mevcut olup bu su sonradan Mahmutoğulları hamamına(Yeni) taşınmıştır.Ilısu halkı ile tüm Sarıkaya halkının bu hamamı tekrar gün yüzüne çıkartılması için çaba vermesini yine Ilısu köyü halkı haklı yere istemektedir.Bu hamamın İLİ-SU oymağına sonradan yerleştirilen hamam köyü ve diğer türkmen köylerince köprü, ev temeli veya mezarlık da Musalla taşı ihtiyaçları için sökülüp götürülerek talan edilmiştir.Bu talanda bu bölgenin sahibi olan Ilısuluların savaşla nufuslarının yok olmaya yüz tutması büyük rol oynamış zira bu görkemli Danişmentli eserinin koruyucusu kalmamıştır.Kuzey ve doğu komşu oymağı Hisar beglü(Hasbek ve cıvarı) ile Çicekli oymağı (abdilli yapalak boğazlıyan ve ötesi) nın nüfusu 10000 leri geçtiği halde batı komşusu Ermenilerin (Burunkışla-Keller) nufusu bu gün mevcut olmamakla birlikte Ilısu oymağının toplam nüfusu 1000 civarındadır.
İklim
Köyün iklimi, karasal iklim etki alanı içerisindedir.
Nüfus
Yıllara göre köy nüfus verileri | |
---|---|
2007-2011 | 244 -226 |
2000 | 266 |
1997 | 209 |
Ekonomi
Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.
Dış bağlantılar
İLİ-SU TARİHİ...Ilısu köyü bugünkü değirmen tepesinde(Tuğla ve Un Fabrikası karşısı yamaç ve Çövenhüyüğü Mevkinde) 1000 li yıllardan önce Ermenilerce kurulmuştur.Göç ederek bu ermeni köyüne gelen Hun Türkü olan bu köylüler 1071 yılında Büyük Selçuklu Sultana Alpaslan, Malazgirt Savaşı’nı kazanarak Anadolu kapılarını Türklere açtıktan sonra .Ermenileri bu günkü terzili köyünü göçe zorlayıp bu bölgenin tek hakimi oldular. Danişment Gazi, Sivas,Amasya, Tokat, Kayseri, Malatya, ve Çorum’u ele geçirdi. Bu topraklar üzerinde Büyük Selçuklu Devleti’ne bağlı Danişment’ler Beyliği’ni kurdu.Ilısu toprakları bu beyliğe ait oldu.
1077 yılında Süleyman Şah Anadolu Selçuklu Devleti’ni kurdu. Anadolu Selçuklu Devleti; Giyasettin Keyhusrev, birinci İzzettin Keykavus, özellikle l. Alaaddin Keykubat zamanlarına eriştiği parlak devirlerinden sonra, iç sarsıntılar ve dış saldırılarla zayıfladı. Nihayet 1243 yılında Kösedağı Savaşı ile Moğollar’a yenilmeleri üzerine bir girmek zorunda kaldı. Bu felaketten bir türlü kendini kurtaramayan Selçuklular 1308 veya 1318 tarihinde yıkılıp gitti. Kösedağı bozgunu ve Moğol istilasının bu kötü sonuçlarına, rağmen Anadolu’nun Türkleşmesinde önemli derecede rol oynadığı görüldü.
Moğolların önünden kaçan göçebe Oğuzlar(Türkmenler) dalgalar halinde Anadoluya gelmişlerdir. Bu istila ile Anadolu Selçuklu Devleti çökerken, yeni gelen büyük Oğuz kitleleri Anadolu’nun fethini ve Türkleşmesini tamamlamıştır.Nasıl Malazgirt Zaferinden sonra Anadolu’ya yoğun bir Türk akımı olmuşsa, Moğol istilası sırasında da Anadolu’ya adeta bir insan seli gelmiştir. Kaynaklara göre Oğuz boylarının büyük bir kısmı doğu, orta, güney, batı ve kuzey Anadolu’ya yerleşmişlerdir. Vali Demirtaş, Anadolu’nun büyük bir kısmını işgal altına almışlardır. Fakat kendisi yerini kayınbiraderi Eratna’ya bırakıp Mısır’a kaçınca civarda Eratna Devleti kuruldu.
1281 yılında ise bu toprakların Kadı Burhanettin Hükümeti kuruldu. (Kayseri) Kadı Burhanettin kısa bir saltanat devrinden sonra, Akkoyunlu Hükümdarı Osman Bey tarafından öldürülünce Sivas ’lılar Boğazlıyan ve Ilısu bölgesini böylece Yıldırım Beyazıt’a teslim edilmiştir.(Bu iki bölge Akdağın birer kasabası konumunda idiler ( Akdağ’ın bir bucağı durumunda olan Boğazlıyan, daha sonra Akdağ’ı içine alan büyük bir ilçe oldu.ILISU luların nufusu artmadığı gibi savaşlardan ötürü azalmıştır)Savaşı ve savaşçı kimliğini ön planda tutan bu köylüler Türklükde bölge önderidirler.) Bu gelişmenin nedeni Oğuz Boyları’nın Boğazlıyan ve çerçevesine daha fazla yerleşmelerindendir. Nüfusu çok artan(Enver Ziya Kara’dan “Osmanlı İmparatorluğu’nda ilk Nüfus Sayımı” isimli eserinde Boğazlıyan ilçe merkezini 2745 nüfusa sahip olduğunu o dönemde 113 köyden birinide Ilısu olduğunu Akdağ bucağının da 13 köyü olduğunu öğreniyoruz. (1831) 1892 tarihli salnameden ) boğazlıyan merkez olunca Ilısunun da yönetimi akdağla beraber buraya verilmiş ve topraklarında kurulmuş Hamam Köyü Sarıkaya adı ile 1957 yılında ilçe olunca buraya idare olarak bağlanmıştır.(Prof. Dr. Faruk Sümer’in “Bozuk Tarihine ait araştırmalar” adlı eserinde “) (1393) 1402 Ankara Savaşı ’ndan sonra Yıldırım Beyazıt’ın yenilmesi ile Bölge Timur’un eline geçti. Fakat kısa bir süre sonra bu bölgeyi çelebi Mehmet tekrar Osmanlı topraklarına kattı.1071 Malazgirt savaşından sonra Ermenilerin Terzili tarafına göç etmeleri sağlayıp yerlerine Kafkaslardan gelen Moğol istilası sırasında Anadolu’nun çeşitli yerlerini (özellikle İçanadolu’ya yerleşen Kara Tatarların (Moğul) büyük bir bölümü, Ankara Savaşından sonra Timur tarafından Türkistan’a götürüldü. Timur’un 1404 yılın Kara Tatarların Anadolu’dan göç etmesi üzerine Yozgat ve komşu yöreler, eskiden beri Sivas’ın güneyinde ve Kayseri’nin doğusunda(özellikle uzun yayla) yaylayan Dulkadirli Türkmenleri tarafın işgal ve iskan edildi. Türkmenler, Oğuz elinin Boz Ok koluna mensup olduklarından Yozgat ve Komşu yörelerinde (Boğazlıyan dahil) Yurt tuttuktan sonrada Boz Ok adını taşımaya devam ettiler.XV. ve XVll. yüzyıllarda Boz Ok adı bölgeyi değil, orda yaşayan halkı ifade ediyor. Ancak daha sonra BOZOK bölge adı anlamını taşımaya başladı. Bu Cumhuriyet devrine kadar devam etti.XV. yüzyılda Yozgat ve komşu yörelere yerleşen ve Boz Ok adıyla anılan oymakların başlıcaları şunlardır: Kızılkocalu, Selmanlu, Agçalu,Çiçeklu, Zakirlu, Mes’udlu, Ağça Koyunlu,Kavurgalı, Demircilu, Şam Bayadı, Söklen Hisar Beglu ili-su kralu ve diğerleridir.Kara Tatarların yerleşmeleri ön ayak olmaları neticesi bu bölgede Ankara savaşına kadar barış içerisinde tarım ve özellikle hayvancılık'(At yetiştirme Selçuklu ve Selçuklu beyliği(Danişmentliler)) la meşgul olmuşlardır. Timur'un Osmanlıyı yıkması ve orta Asya kökenli kara tatarları zorla tekrar orta Asyaya götürmesi ile orada barınamayan hun Türkü aileler Bu günkü Sarnıç cıvarına yerleşmişler ancak buranın eski sulak arazilere uzak olması nedeniyle at sürülerinin haremilerce talanına engel olmanın güçlüğü nedeniyle bu günkü Küçük hüyük (Örübey- Önen yeri diye köylülerce bilinen yere) yerleşmişlerdir.Kale tepe olarak bilinen tepede de gözetleme yeri kurmuşlardır.(Kale tepe bu günkü tuğla ve un fabrikasının bulunduğu alan sulak ve çayırlıktı Hamam özü yoktu bu öz Ilısulu Hüseyin kahyanın oğlu İsmail tarafından1930 lu yıllarda açılmıştır) Uzun yıllar Osmanlı imparatorluğunun istikrarlı yönetimi ve barış yılları süresince refah içerisinde bu geniş bölgede yaşamlarını sürdürüp çoğalmış lardır. Bu istikrarlı dönem. 1828-1829- osmanlı Rus_Savaşı ile 1829 yılında edirne anlaşması ile yunanistan devleti tanınınca Ilısulular batısında ki bu günkü sorgun ve şefaatli bölgesindeki rumları göçe zorlamışlardır.Bu yıllardan önce 1789 yıllarında Osmanlı-Rus ve Osmanlı- Avusturya-Macaristan savaşları ile erkek nüfusun tamamına yakınının savaşta şehit olması neticesini doğurmuştur. Savaştan dönenlerin çok az olması varlıklı köyün korunmasının çok zor sağlanabilmesi neticesi göçen rumların yerine osmanlı toprakların dan gelen göçerleri(Batı muhacirleri özellikle Şark muhacirlerinin) yerleşmeleri için arazilerinin bir bölümünü bunlara tahsis etmişler veBoğazlıyan kaymakamı Osman Efendiden bunu Ilısu köyünü ziyaretinde .1831 yılında istemişlerdir o yıllardan başlayıp 1884 yılına kadar dönemin Boğazlıyan kaymakamı Akif Bey in çabaları ile Hamam köyü,Domarca köyü,Toprakpınar köyü,Kavgacıoğlu köyü, Kayapınar köyü ve kadılı köyleri ile diğer köylerin (Selimli Hozman ,Küçükçalağıl,Büyükçalağıl,Şıklar,Deredoğan ve Tepe doğan,Kayapınar,Yahyalı,Arpalık Baraklı,Konurlu Alifakılı Kötüköy,Kerpiççik Akbucak) kurulmasını zamanla Ilısulular istenmiş olmakla bu bölgelerde bu günkü köyler (Ahıska Türkleri,kürtler,çerkezler,avşar Türkleri ve Boşnak, arnavut ve diğer muhacirleri)( 1780 ve 1901 tarihleri arasında) yukarıda sayılan köyler köy statüsü almışlardır.Ilısu oymağı komşularının artması Türk varlığının Anadolu da devamını sağlamayı kendine görev bilen Hun Türkü köylüleri; döneminin oymak yöneticileri ABDURRAHMAN KAHYA (Bu gün ARSLAN soy isimliler)ve NABİ ağayı(Bugün KOÇAK soy isimliler) ve onların atalarını hiç unutmamışlardır. 1901-1923 tarihlerinde özellikle Çanakkale ve kırım savaşlarında yeni kuşağı da şehit vermeleri neticesi orta Anadolunun en eski ve tarihi tek mezarlığı olan köyün mezarlığı(Sit alanı ilan edilip iyi bir duvarla korunmalı) yakınlarındaki bu günkü Ilısu köyü hudutlarına çete ve eşkıyadan korunmak maksadıyla Kırım savaşı sonrası sellik denen yere yerleşmişlerdir.(Selliğe uzak olan evler cumhuriyetle köye gelenlerdir. Sellik cıvarın da bahçesi ve evi olanlar asıl Ilısu'ludur) Sonra sellik etrafına yayılan Ilısu köylüleri cıvar il ve ilçeler ve köylerden göç almış olmakla beraber bu günkü görünümüne kavuşmuşlardır. Soy adı bazında kim hangi köyden veya şehirden geldiği belirli olmakla birlikte burada zikredilmeyecektir.Zaten buna da gerek olmamakla birlitte İstenmesi halinde aile fertlerine kaynakçalı olarak bu siteden mesaj olarak iletilebilir.İli-su oymağına ait olan ve Hun İmparatorluğunun öncüsü ve akıncısı olan bu köylüler. Batıda sivri dağı küzeyde Çomak dağlarına kadar olan Doğusunda Hisar Beglü oymağına,(Karamağra ve hasbeğe kadar)güney ve batıda çiçeklü oymağı çiçeklu’ların en büyük obaları Taf olup,İkincisi Yapalak tır muftelif etkinliklerde Ilısulular gibi çiftçilik yapmaktadır ve Ilısuluların arazisi bu bölge ve batıdada kellere kadar uzanmaktadırlar.Ilısulular bu bölgenin TÜRK leşmesini sağlamışlardır. Alevi bektaşi aşireti Türkmenleri(Sarıkaya'nın Türkmen köyleri) koruyup bu bölgedekileri bu günkü görünümüne kavuşturmuşlardır.Danişmentliler tarafından yapılan ve Boz okun en büyük oymağının adı verilen (İLİ-SUKAPLICALARI) eski kaynaklarda ve osmanlı karşivlerinde Ilısu kaplıcaları olarak yer alan bu günkü yanlış bilgi ile Roma Hamamı denmesi(Yada terzili kaplıcaları) tarihi mesnetten mahrumdur. Burası Osmanlı arşivlerinde ve Yıldız sarayında asılı fotoğraflarıyla ILISU KAPLICALARIdır.İki han olarak yapılmış 2 kaplıca mevcut olup yarı gün yüzüne çıkartılmış eski kaplıca yakınındaki tarihi yer ile 1987 yılında dönemin ilçe yönetimlerince yanlış bir kararla betonla hapsedilen halk arasında UYUZ HAMAMI denen yerde eski tarihi bir hamam mevcut olup bu su sonradan Mahmutoğulları hamamına(Yeni) taşınmıştır.Ilısu halkı ile tüm Sarıkaya halkının bu hamamı tekrar gün yüzüne çıkartılması için çaba vermesini yine Ilısu köyü halkı haklı yere istemektedir.Bu hamamın İLİ-SU oymağına sonradan yerleştirilen hamam köyü ve diğer türkmen köylerince köprü, ev temeli veya mezarlık da Musalla taşı ihtiyaçları için sökülüp götürülerek talan edilmiştir.Bu talanda bu bölgenin sahibi olan Ilısuluların savaşla nufuslarının yok olmaya yüz tutması büyük rol oynamış zira bu görkemli Danişmentli eserinin koruyucusu kalmamıştır.Kuzey ve doğu komşu oymağı Hisar beglü(Hasbek ve cıvarı) ile Çicekli oymağı (abdilli yapalak boğazlıyan ve ötesi) nın nüfusu 10000 leri geçtiği halde batı komşusu Ermenilerin (Burunkışla-Keller) nufusu bu gün mevcut olmamakla birlikte Ilısu oymağının toplam nüfusu 1000 civarındadır.
|