Jüpon
Jüpon, (Fransızca: Jupon/ iç etek) kadın giyiminde eteğin bedene yapışmaması ya da kabarık durması için kullanılan iç etek. Avrupa'da ortaçağın sonlarında ortaya çıkmış, çeşitli biçimleriyle uzun süre kadın giyiminin görünür bir parçası ya da dış eteğin görkemini vurgulama aracı olarak kaldıktan sonra, 20. yüzyılda önemini yitirerek sıradan bir iç giysiye dönüşmüştür.
Önceleri tümüyle eteğin altında kalan jüpon, 16. yüzyıl başlarında eteklerde ters "V" biçiminde bir açıklık bırakılmaya başlanınca görünür hale geldi ve işlemlerle bezendi. 17. yüzyılda dış etek jüponu gösterecek biçimde yukarı tutturuluyordu. 18. yüzyılda önü gene ters "V" biçiminde açılan etek arkada toplanarak jüponun belirgin olarak ortaya çıkması sağlandı. 19. yüzyıl başlarında ise birbirine tutturulmuş iç içe jüponlar giyilerek eteğin kabarıklığı artırıldı.
Eteği kabarık tutmak için jüpona belden aşağı doğru sıra sıra genişleyen çember kasnakların dikilmesi, 1545'ten başlayarak İspanya'dan öteki Avrupa ülkelerine yayıldı. Kasnaklar balen, ahşap ya da telden yapılıyor, eteğe yarım küre, koni, çan ya da fıçı görünümü verecek biçimde jüpona dikiliyordu. Eteğin bütün süslerinin ve kumaşının güzelliğinin ortaya konmasına olanak veren bu moda 1620'ye değin Avrupa saraylarının çoğunda geçerliliğini korudu. 1710 dolayında İngiltere ve Fransa'da çemberli iç etekler yeniden ortaya çıktı. Dış eteği kabarık tutacak biçimde balenden, saz ya da söğüt dalı sepet örgüsünden yapılan bu kafesler 5 m genişliğinde olabiliyordu. Kafes çember iç eteklerin 1850'lerde geliştirilen bir türü ise at kılından dokunuyor ve balenlerle destekleniyordu. 1856'da at kılı ve balenlerin yerine hafif metaller kullanılmaya başladı. Çan biçimli geniş etek, korseyle daraltılmış belin inceliğini vurguluyordu. 1850'lerin sonlarıyla 1860'ların başlarında çok yaygınlaşan bu moda, varlıklı kesimin yanı sıra hizmetçi ve işçi kızlarca da izlenir oldu. Bu tip etekler 1878'den sonra pek kullanılmadı. Kumaşın desen ve süslerini görünür kılan çember etekler dans sırasında hareket serbestliği sağlamakla birlikte, küçük mekanlarda ve araba içinde rahatsızlık veriyordu. Bu arada "yürüyüş" için daha küçük iç etekler geliştirildi.
Eteğin arkasının kabarık durmasını sağlayan etek yastıkları 14. yüzyıldan başlayarak çeşitli dönemlerde kullanıldıysa da, asıl 19. yüzyılda yaygınlaştılar. Önceleri etek kumaşı kalça hizasında bol tutulurken, sonraları jüpona tel bir kafes tutturulmaya başladı. Arkaya doğru çıkıntı yapan bu kafesin üstü kumaşla örtülüyordu. 1780'lerde Fransa'da ortaya çıkan kalçaya yastık takma modası ise 1860'larda ve 1870'lerde yeniden canlandırıldı.
1900'lerden sonra eteklerin daralmaya başlamasıyla jüpon giderek önemini yitirdi. 1950'lerde, diz boyu, kabarık eteklerle birlikte bir süre gene moda oldu.
Kaynaklar
- Bu maddenini yazılmasında Encyclopædia Britannica Fifteenth Edition ve Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi'ndeki Jüpon maddelerinden yararlanılmıştır.
|