Senato (Bizans)
Senato (Yunanca: Σύγκλητος, Synklētos ya da Γερουσία, Gerousia) Roma İmparatorluğu'ndaki Senato'nun devamıdır. I. Konstantin tarafından 4. yüzyıl'da kurulmuştur. Yüzyıllarca varlığını sürdürmesine rağmen etkisi giderek azalmış ve en sonunda 13. yüzyıl'da ortadan kalkmıştır.
Doğu Roma İmparatorluğu'nun senatosu, doğuda yaşayan, ya da Konstantinopolis' taşınmayı kabul etmiş senatörler ile senatoya atanmış birkaç bürokrattan oluşuyordu. Konstantin, doğuya taşınmaya istek gösteren senatörlere bedava toprak ve tahıl önermiştir. Konstantin, Byzantion'da Senato'yu kurduğu zaman, bu kurum, Roma Senatosu'ndan ziyade Antakya gibi önemli şehirlerin konsillerini andırıyordu. Oğlu II. Konstantin, bu kurumu, şehir meclisi görünümünden imparatorluğa hitap eder hale getirdi, ancak kurumun yetkileri Roma Senatosu'nun yetkileri kadardı. II. Konstantin, senator sayısını 2.000'e çıkardı. Bunlar arasında kendi arkadaşları, saray mensupları ve çeşitli vilayet yekilileri vardı.
Kabul ve üye dağılımı
Geleneksel prensipler, Senato derecelendirilmesinin kalıtım yoluyla intikal etmesi ve normal olarak nüfuz bölgesini elinde tutarak Senato'ya üye olmaktı.[1] 395 yılında, Roma İmparatorluğu'nun kalıcı olarak bölünmesinden sonra, Praetorlerin sorumlulukları azalarak, sadece şehir seviyesine indi.[1] Onların yegâne görevi, halka açık gösterilere ya da kamu çalışmalarına para harcamaktı. Fakat, Tribünlük gibi diğer geleneksel Roma kurumlarının önemleri azalırken, Praetorlük hala Batı ya da Doğu Senatolarında güç kazanmanın önemli bir kapısı olarak kaldı. Praetorlük, parasal bir pozisyondu, Praetorlerden, onların şehir ile ilgili görevlerini icra etmelerinde kullanılmak üzere fonlar ayırabilecekleri bir hazineleri olmaları beklenirdi. Doğu Roma İmparatorluğu'nda bilinen sekiz Praetor vardı, bunlar mali sorumluluğu aralarında paylaşırlardı. Geç Bizans Senatosu, Cumhuriyet Senatosundan farklıydı. Aedilis ve Tribün kurumlarının kurallarının uygulanmasından vazgeçildi. 4. yüzyıl sonlarında kaybolma noktasına gelen quaestorlük vilayet nüfuz bölgesini koruyabildi.[1] İmparator ya da Senatonun kendisi, senato kurallarına göre Senato'da koltuk hakkı olacak şekilde doğmayan insanlara üyelik ihsan edebilirdi. Senatör yapılan bu kişiler bu yolla, praetor'ün pahalı pozisyonundan muaf tutulurdu.
Senato, çoğunlukla devlet adamları ve bürokratlardan oluşurdu, Magister Militum gibi İmparatorluğun en önemli devlet adamından vilayet valilerine ve emekli devlet personeline göre bir sıralama vardı. Konstantinopolis'teki senota aileleri, Batı'ya göre, daha az zengin ve seçkindiler (4. yüzyılda senatonun üye sayısı 2000 kişi oldu). Bazı soylular, senatör olarak, Diocletianus (284–305 AD arası hükümdar) gibi geç Roma İmparatorlarının zorladığı zor şartlardan kaçmak için kullanırlardı. Curiales (Roma Orta Sınıfı), sıklıkla Decurion olmaya zorlanırdı. Bu görev, toplanan vergiler yanında kendi masraflarını karşıladıkları ve bütçe açıklarını kendi ceplerinden ödedikleri yerel idareye katılmaktı. Birçok kişi, decurion'un bu zor görevlerini yapmaktan kaçmak için Senato'sa koltuk peşine düşüyorlardı. I. Theodosius'un aldığı bir karar ile, senatör olsalar bile, kişilerin bu kamu görevini tamamlamak zorunda kaldılar.
Senato, İmparator ile tüm iletişimi sağlamaktan sorumlu Konstantinopolis şehir prefecti tarafından yönetilirdi. Üç tür üye vardı: Vir illustris, vir spectabilis ve vir clarissimus. İllustris üyeleri, Magister Militum ve Praetorian Prefects gibi Doğu Roma'nın en yüksek kurumlarını ellerinde tutarlardı. Spectabiles, Senato'nun orta sınıfıydı ve Prokonsüller, Vicariuslar ile vilayetlerin askeri valileri gibi önemli devlet adamlarından oluşurdu. Clarissimi, Senato'nun alt sınıfıydı ve vilayet valileri ve diğer daha düşük mevkilere sahip kişilerden oluşurdu. Daha düşük iki sınıf üyeleri, imparatorluk içerisinde herhangi bir yerde görev yaptıkları için genellikle aktif olmayan senatörlerdi. Senato'da ki aktif üyelerin çoğunluğu, Konstantinopolis'te ikamet eden ve sıklıkla Senato'ya katılabilen illustres sınıfından oluşurdu. 5. yüzyılın sonunda, daha düşük iki sınıf Senato'da oturmaktan tamamen men edildi. I. Justinian'in hükümdarlığında, clarissimi üye sayısı önemli ölçüde artırıldı ve birçok görevli spectabiles derecesine yükseltildi. Bu durum, devamında, Senato'nun elit sınıfı olan illustres üye sayısının artmasına neden oldu. Sonuçta, Vir gloriosus isminde en yüksek dereceli senatörlerin içinde bulunduğu yeni tür bir üyelik ihsas edildi. Önemli bir not ise, senatörlüğün, imparatorluğun idari mekanizması içerisinde önemli görevlere sahip birçok Senato üyesi için genellikle ikinci bir kariyer olmasıdır.
Gücü ve fonksiyonları
Bizans Senatosu'nun güçleri sınırlı gücüne rağmen, İmparator'un kabul edip ferman olarak yayınladığı yasama kararları (senatus consulta) geçirebilirdi. İmparatorluk yasamasına öneride bulunur, zaman zaman danışman bir kurum olarak hareket ederdi. Bazı İmparatorluk yasaları, "Senato'ya Söylev" formunu alırdı ve yasalaşmadan önce yüksek sesle okunurlardı. Batı Roma İmparatoru III. Valentinianus, 446 yılında, yeni bir yasama düzeni getirdi. Buna göre, Senato'ya, yeni bir kanun İmparator tarafından onaylanmadan önce, Konsil ile bir araya gelip tartışabileceği bir işbirliği hakkı verildi. Bu düzen, Doğu'da tamamen uygulanıp uygulanmadığı belirsiz olsa da, Justinian'in kanunları arasınnda yer alıyordu. Ayrıca, İmparatorlar, Senato'yu yüksek ihanet suçları için mahkeme olarak da kullanırlardı. Sıradan suçlular ise sıklıkla, şehir Prefect'i ve Senato üyelerinden seçilen beş senatör tarafından yargılanırdı. Senato'nun bir başka önemi ise, hükümdarlık kalıtım ile geçsede, resmi olarak, imparatorları, orduyla beraber seçerlerdi.
İmparatorlar ile ihtilafları
Senato'nun İmparator'un halefi ile ilgili seçme hakkı olduğunu ileri sürmesinden dolayı İmparator ile ihtilafa düştüğü bazı olaylar vardır. 457 yılında, ordu başkomutanı ("magister militum") rütbeli barbar Alan asıllı Aspar'ı İmparator olmasını teklif ettiler, fakat Aspar'ın astı Tribün ve senatör olan I. Leon tahta ulaştı. 532 yılında, bazı senatörler, varlıklı Senato'dan hoşlanmayan ve güvenmeyen I. Justinian'a karşı Nika ayaklanmasını desteklemişlerdir. 541–542 yılları arasında Konstantinopolis'i etkileyen veba salgını sırasında Senato'nun birçok üyesi ölmüş ve ekonomik kargaşayı neden gösteren Justinian kalan senatörlerin mallarına kanunen el koymuştur. 608 yılında, İmparator Phokas hükümdarlığında, Senato Herakleios'u konsil ilan etti. Herakleios, daha sonra imparator seçildi. Önceki imparator Phokas, Senato tarafından görevden alındı ve iki senatör tarafından bir kilisede tutuklandı.[2]
641 yılında, Herakleios öldüğü zaman, imparatorluğu iki oğluna bıraktı. Bunlardan biri, ilk evliliğinden III. Konstantin; diğeri ise ikinci evliliğinden Heraklonas idi. Herakleios'un ikinci karısı ve Heraklonas'un annesi Martina, büyük ihtimalle kendi oğlunu kayıracağı aşikar olmasına rağmen, imparatorluk gücünün kendisine verilmesini talep etti ve bunu, Hipodromda, Senato, diğer yüksek rütbeli görevliler ve Konstantinopolis halkının katılımı ile görkemli bir törenle ilan etti. Fakat dört ay sonra Konstantin öldü ve baba bir kardeşi Heraklonas tek hükümdar kaldı. Onun, Martina tarafından öldürüldüğü söylentileri yayılmaya başladı. Kısa bir süre sonra, Valentinus isimli bir general tarafından bir isyan başlatıldı ve Heraklonas, genç yeğeni II. Konstans ile beraber ortak yönetime zorlandı. Konstans'ın hükümdarlık şansını azaltmak için, Heraklonas, onun küçük kardeşi David (Tiberius) hükümdarlığa ortak etti ancak bu hareket, Senato ve insanlar arasındaki memnuniyetsizliği azaltmadı. Çok geçmeden, Bizans Senatosu Heraklonas'ı görevden aldı. Heraklonas'ın burnu yırtıldı, Martina'nın dili kesildi ve Rodos adasına sürgüne gönderildiler. II. Konstans, Senato'nun naipliğinde tek hükümdar oldu.
Gerileme
Senato'nun gücü, 13. yüzyılda hala ayakta olmasına rağmen, tarih boyunca azalmıştır. Kalan gücünün çoğu, İmparator I. Basileios ve VI. Leon tarafından yapılan yasal reformlar sırasında ortadan kaldırılmıştır. Senato'nun kendisi, hatırı sayılır derecede saygınlığını, özellikle 11. yüzyılda II. Basileios'un ölümünden sonra iktidara gelen "karşı parti" zamanında askıya almıştır. I. Aleksios Komnenos'un tahta çıkmasıyla askeri hizibin nihayi zaferiyle, Senato, gözden düşmeye başlamış, Senatör unvanı İmparator tarafından para karşılığı satılmaya başlamıştır. Senato'nun son bilinen hareketi, üyelerinin, 25 Ocak 1204 tarihinde Dördüncü Haçlı Seferi sırasında denizden Konstantinopolis'i kuşatmış olan Latinler ve Venediklilerin isteklerine uygun olarak II. İsaakios Angelos ve oğlu IV. Aleksios Angelos'un ortak imparator ilan edilmesi kararından hoşnut olmayan papazlar ve büyük bir grup halk ile beraber Ayasofya Kilisesi'nde yaptıkları devlet konseyine benzer bir toplantı ile Nikolaos Kanabos'u Bizans İmparatoru olarak seçmeleridir.[3] Palaiologus Hanedanı döneminde, Senatör unvanı bir süre yaşamıştır, fakat 14. yüzyıl ortasında yaşanan krizler, bu antik kurumu sonunda ortadan kaldırmıştır.
Senato Binası
Konstantinopolis'te iki tane Senato binası vardı; bir tanesi Konstantin tarafından inşa edilmiş ve Justinian tarafından restore edilmişti, "Augustaion" adı verilen tören alanının doğu tarafında, Büyük Saray'a yakın Magnaura'dayken, diğeri Konstantin Forum'unun kuzey tarafındaydı. Senato, binalarını 6. yüzyılda kaybetti ve ondan sonra Büyük Saray'da toplanmaya başladı.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
Kitaplar
- Bury, J. B. History of the Later Roman Empire, Volume 1.