Türk Dili Konuşan Ülkeler Zirvesi
Türk Dili Konuşan Ülkeler Zirvesi ya da "Türkçe Konuşan Ülkeler Devlet başkanları Zirvesi" Türk dil ve lehçelerini konuşan altı Türk ülkesinin devlet başkanlarının ve üst düzey yetkililerinin katıldığı bir zirvedir. Bir diğerinin egemen eşitliğine karşılıklı saygı temeline dayanan bu zirve, ortak tarih ve kültürel yapıya sahip ülke cumhurbaşkanlarını bir araya getirmektedir. 1992 yılından beri belirli aralıklarla gerçekleştirilen zirvede Türk Dünyası'nın sorunları gündeme getirilmektedir. 3 Ekim 2009 Nahçıvan Anlaşması'yla daimi sekreteryası kurulmuş ve adı Türk Konseyi olmuştur.
Türk Konseyi'nin kurumsal merkezi İstanbul, akademik merkezi Kazakistan, Parlamenterler Asamblesi TÜRKPA'nın merkezi Bakü olmuştur. Türksoy da bu konseye bağlanmıştır.
Katılımcılar
Devlet | Kısa Bilgi | Devlet Başkanı | |
Türkiye | 5 toplantının ev sahipliğini yapmıştır. | Recep Tayyip Erdoğan | |
Azerbaycan | Ekim 2009'da yapılan 9. zirvenin ev sahipliğini yapmıştır. | İlham Aliyev | |
Kazakistan | 1998'de ev sahipliği yapmıştır. | Nursultan Nazarbayev | |
Kırgızistan | 1995'te ev sahipliği yapmıştır. | Roza Otunbayeva | |
Özbekistan | 1996'da ev sahipliği yapmıştır. 1998'den bu yana zirvelere katılmıyor. | İslam Kerimov | |
Türkmenistan | Gurbanguli Berdimuhammedov | ||
Tarihçe
Türkçe konuşan ülkeler arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkiler, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra 1991 yılında başlamıştır. Türkçe konuşan ülkeler arasındaki ilişkileri en üst düzeyde geliştirmeyi amaçlayan zirvelerin ilki, 30-31 Ekim 1992 tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirilmiştir.
1992 yılında yapılan ilk zirveye, 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Ebulfez Elçibey, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Askar Akayev, Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov ve Türkmenistan Cumhurbaşkanı Saparmurat Niyazov katılmıştır.
6 ülke arasındaki ilişkileri ve işbirliğini ele alacak olmaları nedeniyle büyük beklentilerle başlayan zirve, kültür bakanlıkları arasında bazı kararların imzalanmasıyla (Türksoyun kurulması) sınırlı kaldı. Türk Dünyasının bilim ve kültür alanında tanınmış isimlerinin ortak anılması kararı, ilk zirve toplantısının somut sonucu olarak ortaya çıktı.
Türkçe konuşan ülkeler arasındaki ilişkilerinin gelişmeye yatkınlığı ve daha sonra kaydedilen gelişmeler, zıt yöndeki bazı etkileri de harekete geçirdi. Bakü'de yapılması planlanan ikinci zirve, BDT zirvesinin aynı günlerde yapılması nedeniyle daha sonra İstanbul’da yapılabildi. İstanbul’da yapılan ikinci zirvede de liderler, “zirvenin bir başka ülkeye karşı olmadığını” dile getirdiler.
İstanbul zirvesinden sonra İzmir'de yapılması kararlaştırılan Türk Dünyası Kurultayı’na katılması beklenen Türkçe konuşan ülkelerinin liderleri, kurultay ile aynı tarihlerde düzenlenen BDT zirvesine katılmak zorunda kaldığından zirveden sonra düzenlenen kurultaya katılamadılar.
3.sü Bişkek ve 4.sü Taşkent'te yapılan zirvelerin, Kırgızların Manas Destanı’nı, Özbeklerin Emir Timur’u kutlamalarının yıldönümüne getirilmesi de “zirvenin geri plana itildiği” gibi yorumlara yol açtı. Zirvenin beşincisi 1998 yılında Astana’da ve altıncısı 2000 yılında Bakü'de yapıldı.
Taşkent’te dördüncüsü yapılan ve 4.cü zirveye kadar “Türk zirvesi” olarak adlandırılan toplantıların adı önce “Türk Cumhuriyetleri Devlet Başkanları Zirvesi”ne, beşinci zirveden sonra da “Türkçe konuşan (Türk dili konuşan) ülkeler devlet başkanları zirvesi”ne dönüştürüldü.
Altı zirvede ele alınan konular, ayrı ayrı zirvenin yapıldığı başkentlerin adlarıyla anılan, Türkçe ve Rusça olarak iki nüsha hazırlanan bildirilerle duyurulmuştur.
Bildiriler genelde temennilerden ibaret kalmıştır. Ağırlıklı olarak bölge ülkelerindeki petrol ve doğalgazın dünya pazarına taşınmasıyla ilgili çalışmalardan duyulan memnuniyet, ilişkilerin güçlendirilmesi, ticari ve ekonomik işbirliğinin gerekliliği, terörizm ve uyuşturucu trafiğine karşı ortak mücadele, bölgesel sorunlarda BM ve AGİK ilkelerinin önemi üzerinde durulmuştur.
Altıncı zirveden sonra, zirvede kırılmalar ve tıkanmalar yaşanmaya başlamıştır. Özbekistan ve Türkmenistan bu tarihlerden sonra zirveye karşı soğuk tutum göstermişlerdir.
2000 yılına kadarki tüm zirvelerde 6 ülkeden de devlet başkanları düzeyinde katılım gerçekleşmiştir. 2000 yılında Bakü'de düzenlenen 6. zirveye, Türkiye, Kazakistan ve Kırgızistan devlet başkanı düzeyinde katılırken, Özbekistan ve Türkmenistan meclis başkanları tarafından temsil edilmiştir.
2001 yılında düzenlenen 7. zirvede ise, Özbekistan meclis başkanı düzeyinde katılırken diğer ülkeler devlet başkanı düzeyinde temsil edilmiştir.
2006 yılında düzenlenen 8. zirvede, Kazakistan, Kırgızistan, Azerbaycan ve Türkiye devlet başkanı düzeyinde temsil edilirken, Türkmenistan büyükelçi düzeyinde zirveye katılırken, Özbekistan zirveye katılmamıştır.
Kazakistan, Kırgızistan, Azerbaycan ve Türkiye diğer Türkçe konuşan ülkeler katılmasa bile 4'lü olarak zirvelerin devam edeceğini belirtmiştir. Buna bağlı olarak dört ülke TÜRKPA adı altında yeni bir oluşum içine de girmiştir.
Özbekistan başta Türkiye kaynaklı irticai faaliyetler gerekçesiyle Türkiye'ye uzak durmakta ve Türkiye ile resmi ilişkilerini asgari düzeyde tutmaktadır. Komşu Türkçe konuşan ülkelerle de sınır sorunları nedeniyle onlarla da ilişkilerini düşük seviyede tutmaktadır.
Rusya Federasyonu, bu zirveye bünyesindeki Türk halklarını temsilen gözlemci olarak katılmak istemektedir.
Ekim 2009'da Nahcivan'da yapılan zirveye Özbekistan hariç diğer Türki ülkelerin hepsi katılmıştır. Türkmenistan da yüksek düzeyde temsil edilmiştir. Nahcivan Antlaşması'yla Türk Dili Konuşan Ülkeler Zirvesi, kurumsallaşarak Türk Konseyi'ne dönüşmüştür.
Toplantılar
- 30.10.1992 Ankara Zirvesi
- 18.10.1994 İstanbul Zirvesi
- 28.08.1995 Bişkek Zirvesİ
- 21.10.1996 Taşkent Zirvesi
- 09.06.1998 Astana Zirvesi
- 08.04.2000 Bakü Zirvesi
- 26.04.2001 İstanbul Zirvesi
- 17.11.2006 Antalya Zirvesi
- 03.10.2009 Nahçıvan Zirvesi
- 15.09.2010 İstanbul Zirvesi
Zirve Konuları
Türk Devletleri arasındaki bağları derinleştirmek ve karşılıklı işbirliğini artırmak; kültürel ve ekonomik ilişkileri arttırmak; ortak tarihi mirası ortaya çıkarmaktır. Ekonomik olarak öncelikli hedef alınan iki alan ise enerji ve ulaşımdır. Buna göre;
- Türk halkları arasındaki yakın ilişkileri geliştirmek,
- Türk cumhuriyetleri arasındaki dostane ve yapıcı ilişkileri güçlendirmek,
- Türk dili konuşan ülkelerin uluslararası barış ve istikrara hizmet eden olumlu katkılarını artırmak,
- Ülkelerin oluşturduğu coğrafyayı bir işbirliği, gönenç, istikrar ve barış bölgesine dönüştürmek
- Avrasya gerçeğinin daha da güçlü bir biçimde algılanmasını sağlamak,
- Bağımsızlıklarının on beşinci yıldönümünü kutlamakta olan Türk dili konuşan ülkelerin siyasal areneda ortak hareket etmesine katkıda bulunmak,
- Devletlerin ortak hareket ederek uluslararası platformlarda ve dünya jeopolitikinde etkinliğini arttırmak zirvenin temel konularıdır.
Hedefler
- Daimi bir sekreterya oluşturmak
- Türk dünyası ortak alfabesi geliştirmek
- Türk lehçelerinin karşılaştırmalı sözlüğünü hazırlamak
- Ortak Türk tarihi kitabı oluşturmak ve ortak tarih müfredatı oluşturmak
- Ortak Türk tarihi Enstitüsü kurmak
- Türk dünyasını birbirine bağlayacak enerji politikaları oluşturmak
- İstanbul-Almatı tren ve genel ulaşım ağına Bişkek’in dahil edilmesi ve Bakü-Tiflis-Ahıskalı-Kars demiryolu inşasına desteğin artırılması
- İpek Yolu’nun gerçek anlamda yeniden canlandırılması
- Ülkeler arasındaki çeşitli alanlarda çok taraflı ve ikili işbirliğinin geliştirilmesi
- Ulaşım ve haberleşme projelerinin, ticari ve ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi
- Ortak kültür mirası eserlerinin korunması, onarılması ve tanıtılması ile ilgili ortak kurum oluşturmak
- Eğitim bakanlıkları ve üniversiteler arasındaki işbirliğin teşviki.
- Karşılıklı burslu öğrenci değişimini geliştirmek
- Lise ve Üniversitelerarası Öğrenci değişim ve dolaşım sistemi kurmak
- Parlamentolar arası Asamblesi ve Parlamentolararası ilişkiler Enstitüsü kurmak
- Ülkeler arasındaki muhtelif bölgesel ve uluslararası sorunlar hakkında fikir alışverişinde bulunmak ve orta yol aramak.
Dış bağlantılar
|