Türk birliği

Türk Birliği (Turan), Başta Mustafa Kemal Atatürk'ün de başlıca çalışmalarda bulunduğu, Türkçe konuşan toplulukların bir arada olmasını, ortak hareket etmesini, ortak siyasî ve ekonomik kararlar almasını tanımlayan düşünsel ve siyasî bir kavram.

Türk Dünyasında 7 müstakil ve 15 özerk Türk devleti

Anlamları

Geniş tanımıyla köken itibariyle Türk olan tüm ülke, özerk yönetim ve başka ülkelerde yaşayan Türk topluluklarının (kısaca Türk Dünyasının) tek çatı altında toplanmasını ve örgütlenmesini ifade eden siyasi bir kavram. (İngilizce: the Turkic Union).

Dar anlamıyla, Türkçe konuşan devletlerin bir araya gelerek Avrupa Birliği'ne benzer bir yapı oluşturabileceğine yönelik fikir oluşumlarıdır. Bu fikir oluşumlarının çoğu duygusal temellere ve Türkçülük ideolojisine dayanır. Ancak her siyasi görüşün gerçekte ekonomik temeli olur. Avrupa Birliği benzeri Türk Birliği görüşü ekonomik bir temelden yoksundur. Ancak kültürel, tarihi, manevi temeli olduğu tartışılmaz bir gerçekliktir. Ekonomik temellerin geliştirilmesi böyle bir uluslararası örgütü doğurabilir. Burada, enerji sektörü önemli rol oynayabilir.

Türk Dünyasında Tanıtımı

Türk Birliği kavramı bütün Türk Dünyasında aynı anlaşılmamaktadır. Türkiye ve Azerbaycan gibi Batı'ya daha yakın Türk ülkelerinde güçlü bir birlik olarak anlaşılır. Rus işgalinde kalmış Türk ülkelerinde Rusya Çarlığı ve Sovyetler Birliği propagandası ile Türkiye'nin güdümüne, işgaline girmiş bir ülkeler birliği olarak tanıtılmıştır. Sibirya ve Orta Asya Türkleri gerçek bir Türk Birliği düşüncesini genel olarak henüz anlayamamışlardır. Bu da Rusya, Çin, İran gibi devletlerin politikalarına uygun düşer. Türk Birliği için Türk Dünyasını fikirde ayırmaya yönelik olduğundan büyük engel oluşturur.

Tarihçe

Fransız İhtilali (1789)’yle birlikte Avrupa’da ivme kazanan milliyetçilik fikirlerinin etkisi ve emperyalist devletlerin de kışkırtmasıyla, gayri müslim ve gayri Türk unsurların birer birer ayrılması, beraberinde, Osmanlı devlet idaresinde ve aydınlarda “Türk” kimliğinin daha açık dille ortaya konulması sonucunu doğurmuştur.

Türk toplulukları arasında "birlikte hareket etme fikri", Fransız İhtilali (1789)’yle birlikte Avrupa’da ivme kazanan milliyetçilik fikirleri ile ortaya çıkmıştır. Türk topluluklarının Rus, Çin, İngiliz ve Fars egemenliği altına girmeleri Türklük şuurunu ve birlikte hareket etme isteğini ortaya çıkarmıştır. Türklerin yöneten değil, yönetilen millet olma vasfına geçmesi ile, "problemlerden kurtulma ve eski günlere dönme, eskiden ders çıkarma fikri", Türk toplulukları arasında "birlikte hareket ve mücadele etme, beraber olma fikrine" zemin hazırlamıştır.

Buna bağlı olarak; 1905 yılından itibaren Rusya içerisinde kalan Türk halkları, Cedidcilik hareketi etkisinde kalarak, ortak hareket etme bilinciyle bağımsızlık mücadelesine girmişlerdir. I. Dünya Savaşı sıralarında gerek Osmanlı'da, gerek Orta Asya'da, gerekse İdil boylarında ortak mücadele etme ve birlik olma fikri yücelmiştir. 1917 yılında Rusya içerisinde üç ayrı bölge özerklik ilan ederek daha sonra birleşmeyi öngörmüştür.

Türk Birliği için Kırım Türklerinden aydın kişi İsmail Gaspıralı dilde-fikirde-işte birlik parolası ile önemli bir çığır açmıştır.

Akademik perspektif

Türk Birliği ülkelerinden Kazakistan[1] (Kazak eli) cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in 3 Ekim 2009 tarihinde Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları 9.Zirvesi’nde Türk Dünyası’nın akademik birliğinin gerçekleşmesi için Türk Dünyası ve uluslar arası ilmi araştırma merkezinin kurulması gerekti hakkında teklifte bulunmuştur. Böylece Türk Akademisi (Kazak Türkçesi: ТҮРКІ АКАДЕМИЯСЫ, İngilizce: Turkic Academy )25 Mayıs 2010 ‘da Astana’da kurulmuştur[2].

Ekonomik perspektif

Boru hatları Türk ülkelerini ister istemez birbirine bağlıyor.

Ekonomik çıkarlar, Türkçe konuşan ülkelerin birlikte hareket etmeleri gereğini ortaya çıkarmaktadır. Özellikle enerji alanında Türk devletlerinin sahip olduğu kaynaklar, bu kaynakların piyasaya aktarılabilmesi için birbirine bağlanmasına zemin hazırlamaktadır. Türkiye-Azerbaycan-Kazakistan ve Türkmenistan boru hatlarıyla birbirine bağlanmaktadır. Boru hatlarıyla gelen ekonomik birliktelik (ya da iktisadi bağlılık) siyasi arenada ortak hareket etmeye neden olmaktadır.

1990 yılında Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla Kazakistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Özbekistan, Azerbaycan Cumhuriyetleri oraraya gelen Türkçe konuşan 6 devlet lideri, ortak bir siyasal platformda buluşmuştur. İlk zirve Türk devletleri arasında siyasi, ekonomik, kültürel yönde ilişkilerin arttırılması ve sağlamlaştırılması ekseninde geçmiştir. Türk tarihinin-kültürünün araştırılması ve ortak kültürün ortaya çıkarılması yönünde görüş bildirilmiştir. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'in bağımsızlığının ilanından sonra bu zirvede İstanbul'da yaptığı konuşma, Türk Cumhuriyetleri'nin bu beklentisini ve geleceğe yönelik umutlarını yansıtması bakımından önemlidir:

“Ancak bahar sellerini ne kadar engellemeye, önüne bentler çekmeye çalışırsanız çalışın, su yine de kendi yolunu açacaktır. İşte tarih nehri ile de aynısı olmuş ve ‘soğuk savaş' engelini yıkan tarih insanlık kanunlarıyla belirlenen esas yatağına dönmüştür...Halklarımız arasında karşılıklı anlayış ve güven duygusu oluştu. Dostluk etkili bir işbirliğinin en güvenilir garantisidir. Bu durum bizi umutlandırıyor.”

Türkçe konuşan ülkeler arasında son dönemlerde yapılan ortak çalışmalar şunlardır:

Dış bağlantılar

Türk Birliğine Yönelik Kuruluşlar

Ayrıca bakınız

Kaynaklar

  1. http://www.turkkon.org/tr-TR/kazakistan/610/612 Türk Birliği üyesi Kazakistan
  2. http://www.turkacadem.kz/tr/ab.php?set=2 Türk Birliğinin akademik araştırma merkezi Türk Akademisi
This article is issued from Vikipedi - version of the 12/7/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.