XIV. Karl Johan

XIV. Karl Johan
İsveç Kralı
Hüküm süresi 5 Şubat 1818-8 Mart 1844
Önce gelen XIII. Karl
Sonra gelen I. Oscar
Norveç Kralı (III. Karl adıyla)
Hüküm süresi 5 Şubat 1818-8 Mart 1844
Önce gelen XIII. Karl
Sonra gelen I. Oscar
Eş(leri) Désirée Clary
Hanedan Bernadotte Hanedanı
Doğum 26 Ocak 1763
Pau, Fransa
Ölüm 8 Mart 1844 (81 yaşında)
Stockholm, İsveç

XIV. Karl Johan, asıl adı Jean-Baptiste Bernadotte, Ponte-Corvo Prensi olarak da bilinir (1806-10) (d. 26 Ocak 1763, Pau, Fransa - ö. 8 Mart 1844, Stockholm, İsveç), 1818-44 arasında İsveç ve Norveç kralı (III. Karl adıyla). Devrimci Fransız yönetiminin generalleri arasında yer aldıktan sonra 1810'da İsveç tahtına veliaht seçilerek önce kral naibi, sonra da kral olmuştur.

Yaşamı

Askeri kariyeri

Bir avukatın oğlu olan Bernadotte 17 yaşında Fransız ordusuna girdi. 1789'da Royal-Marine alayında çavuştu. 1790'a gelindiğinde devrimin ateşli yandaşları arasına girmişti. 1792'de asteğmenken, 1794'te tuğgeneralliğe yükseldi. Almanya, Felemenk (1794'te Fransızların zafer elde ettiği Fleurus Çarpışması'nda önemli rol oynadı) ve İtalya seferleri sırasında birliklerinin yağmaya girişmesini önledi, disiplinli bir komutan olarak ün kazandı. 1796'ya kadar Almanya'da General Jean-Baptiste Jourdan'ın yardımcılığında bulundu. Napoléon Bonaparte'la ilk kez 1797'de İtalya seferi sırasında karşılaştı. Aralarındaki dostça ilişki, yanlış anlamalar ve rekabet yüzünden kısa sürede bozuldu.

Ocak 1798'de, Napoléon'un yerine İtalya'daki ordunun komutanlığına getirilmesi beklenirken Viyana elçiliğine atandı. Nisanda bu görevini tamamladıktan sonra Paris'e dönerek 17 Ağustos'ta Napoléon'un eski nişanlısı ve Joseph Bonaparte'ın baldızı Désirée Clary ile evlendi.

İkinci Koalisyon Savaşı sırasında Ren Ordusu komutanı olarak Almanya seferine katıldıktan sonra Temmuz-Eylül 1799'da savaş bakanı olarak görev yaptı. Ama artan ünü ve radikal Jakobenlerle ilişkisi 1795-99 arasında Fransa'yı yöneten Direktuvar yönetiminin beş üyesinden Emmanuel Joseph Sieyès'i tedirgin ederek görevden uzaklaştırılmasına yol açtı. Direktuvar rejimini savunmamakla birlikte, Kasım 1799'da Bonaparte'ın bu rejime son veren darbesini de desteklemedi. 1800-02 arasında Danıştay üyeliği yaptıktan sonra Batı Ordusu komutanı oldu.

Cumhuriyet'in en iyi generallerinden biri ve Bonaparte'ın olası bir rakibi olarak görülüyordu.[1] 1802'de, Cumhuriyetçilere yakınlığıyla bilinen ve Rennes kentinde üslenerek Bonaparte'a karşı propaganda yürüten bir grup subayla işbirliği yaptığı konusunda kuşkular doğdu. Bu subaylarla birlikte davrandığına ilişkin hiçbir kanıt yoktu; ama 1799'da birinci konsül olan Napoléon'un yetkilerinin anayasayla kısıtlanmasından hoşnut olacağı da kuşkusuzdu. Ocak 1803'te Bonaparte tarafından ABD'ye elçi olarak atandı. Ama Fransa ile Britanya arasında savaş beklentisinin yoğunlaşması üzerine yola çıkmayı erteleyerek bir yıl süreyle başka bir görev üstlenmeden Paris'te kaldı. 18 Mayıs 1804'te imparatorluğunu ilan eden Napoléon'a bağlılığını bildirdi ve aynı ay mareşalliğe yükseltildi. Haziranda Hannover elektörlüğünün askeri ve sivil yöneticiliğine getirildi. Bu görevi sırasında adil bir vergi sistemi oluşturmaya çalışmakla birlikte Hannover'den ve Hansa kenti Bremen'den topladığı vergilerle büyük bir kişisel servet biriktirdi.

1805'te Avusturya seferi sırasında 1. Kolordu komutanlığına getirildi. Karşılaştığı güçlükler yüzünden Viyana üzerine yürümesi gecikince Napoléon'un Rusya-Avusturya birleşik kuvvetlerini yenilgiye uğrattığı Austerlitz Savaşı'nda (1805) önemli bir rol oynayamadı. Napoléon tarafından Ansbach'ı işgal etmekle (1806) görevlendirildi, aynı yıl Ponte-Corvo prensliğine getirildi. Fransızların Prusya ordusunu yenilgiye uğrattığı Jena ve Auerstädt çarpışmalarına (Ekim 1806) etkin biçimde katılmadı. Gene de Polonya seferinde yetkileri artırıldı. Ocak 1807'de Rus ordusunu Mohrungen'de yenilgiye uğrattı. Temmuz 1807'de, Almanya'nın kuzeyinde işgal edilen Hansa kentlerinin valiliğine atandı. İsveç'e karşı planlanan seferden vazgeçilmesi üzerine 1809'da 9. Kolordu komutanı olarak Avusturya seferine katıldı. Fransızların Avusturyalıları yendiği Wagram Çarpışması'nda askerlerinin üçte birinden çoğunu yitirmesinin ardından gözden düşerek "sağlık nedenleriyle" Paris'e döndü. Ama Napoléon tarafından İngilizlere karşı Hollanda'nın savunmasıyla görevlendirildi. Britanya'nın Walcheren'e yaptığı çıkarma, askerler arasında yayılan salgın hastalık yüzünden başarısızlıkla sonuçlandı.

İsveç Veliaht Prensliği ve Kral Naipliği

Bernadotte veliaht prens iken

Paris'e dönen Bernadotte Fransız siyaset adamlarının güvenini kazanamadığı halde İsveç tahtının veliahtlığına getirildi. İsveç, Napolyon Savaşlarından zararlı çıkmış ve Britanya’ya karşı oluşturulan kıta ablukasına katılmaması neticesinde çıkan savaşlarda Fransa, Danimarka ve Rusya lehine toprak kayıplarına katlanmak zorunda kalmıştı. Bu gelişmeler sonucunda, 1809'da Kral IV. Gustaf bir saray darbesiyle devrildi.[2] Onun ardından, yaşlı, çocuksuz XIII. Karl tahta çıkmıştı. Önce veliaht seçilen Danimarkalı prens Kristian August (sonradan Karl August) 1810'da ansızın ölünce İsveçliler Napoléon'a başvurdular. Ama imparator kesin bir görüş bildirmekten kaçındı. Bunun üzerine İsveçli genç baron Karl Otto Mörner askeri yeteneğine, Hannover ve Hansa kentlerindeki becerikli ve insancıl yönetimine, Almanya'daki İsveçli tutuklulara gösterdiği esirgeyici tutumuna saygı duyduğu Bernadotte'la görüşerek onu veliahtlığa önerdi. Devlet Konseyi (Riksdag) bu gerçeklerin yanı sıra Fransa'nın askeri gücünü ve Bernadotte'un verdiği mali taahhütleri de göz önünde tutarak 21 Ağustos 1810'da onu veliaht seçti. Lutherciliği benimseyen Bernadotte İsveç'e geldi, XIII. Karl tarafından evlatlığa kabul edilerek Karl Johan adını aldı. Hemen yönetimde etkili olarak XIII. Karl'ın hastalığı sırasında resmi olarak naipliğe getirildi. İsveç'in dış politikasında bir yön değişikliğini engellemeye çalışan Napoléon, İsveç'in Britanya'ya hemen savaş açmasını istedi. Bu isteğe uymak zorunda kalan İsveç gene de 1810-12 arasında herhangi bir çatışmaya girmekten kaçındı. Bunun üzerine Napoléon Ocak 1812'de İsveç'e bağlı Pomeranya'yı işgal etti.

Karl Johan kendi hanedanını oluşturmak amacıyla İsveçlilerin önem verdiği hadeflere yöneldi. Norveç'i Danimarka'nın elinden alabilmek için Napoléon'un düşmanlarıyla ittifak kurdu. Rusya'yla Nisan 1812'de, Britanya'yla Mart 1813'te, Prusya'yla da Nisan Nisan 1813'te anlaşma imzalandı. Ama müttefiklerinin isteği üzerine Danimarka seferini erteleyerek Napoléon'a karşı başlatılan büyük savaşa katılmayı kabul etti. Mayıs 1813'te kuvvetlerini Almanya'daki Stralsund'a çıkardı, kısa süre sonra da müttefiklerce oluşturulan Kuzey Ordusu'nun komutasını üstlendi. Müttefiklerin başarısına katkıda bulunmakla birlikte kuvvetlerini Danimarka seferi için hazır tutmak istediğinden savaşın gerçek yükünü Prusyalılar çekti.

Karl Johan, Napoléon'un ilk büyük yenilgisi olan Leipzig Çarpışması'ndan (Ekim 1813) sonra Danimarka seferini başlatarak kısa sürede zafere ulaştı. Danimarka kralı VI. Frederik ile Kiel Antlaşması'nı (Ocak 1814) imzalayarak Norveç'in İsveç tahtına bağlanmasını istedi. Bundan sonra da Fransa'nın kralı ya da "koruyucusu" olma umuduna kapıldı. Ama hem Fransız halkına çok yabancılaştığı, hem de Napoléon'u yenilgiye uğratan müttefik devletler Fransa'nın başına başka bir askerin geçmesini onaylamadığı için bu düşünü gerçekleştiremedi. Ateşkesin ardından Paris'e yaptığı kısa ziyaret de oldukça sönük geçti.

Bu arada yeni sorunların çıkması üzerine İskandinavya'ya döndü. Mayıs 1814'te Norveç meclisi Kiel Antlaşması'nı tanımayı reddederek liberal bir anayasa benimsedi. Bunun üzerine Karl Johan hemen hemen kansız ama etkili bir sefer düzenleyerek Ağustos 1814'te Norveç'in Moss Sözleşmesi'ni imzalamasını sağladı. Bu sözleşmeyle Norveç, mayıs anayasasını korumakla birlikte, XIII. Karl'ı kral olarak kabul etti.

Avusturya ve Fransız Bourbonları Viyana Kongresi'nde (1814-15) Karl Johan'a karşı düşmanca bir tutum aldılar. Ama İsveç içinde önemli bir muhalefetle karşılaşmayan kral Rusya ve Britanya'nın desteğiyle yeni hanedanı korumayı başardı. 5 Şubat 1818'de XIII. Karl'ın ölmesinin ardından da İsveç ve Norveç kralı oldu. Bir zamanların cumhuriyetçi ve devrimci komutanı böylece tutucu bir hükümdara dönüştü.

İsveç ve Norveç Kralı

Kesinlikle barışçı ve liberal bir siyaset izledi ve İsveç'te bugün de hüküm süren hanedanı kurdu. İsveççe konuşamaması işlerini zorlaştırdıysa da deneyimi, bilgisi ve çekici kişiliğiyle büyük bir siyasal güç kazandı. Rusya ve Britanya ile iyi ilişkilere dayanan dış politikası uzun ve yararlı bir barış dönemini başlattı. Çıkardığı uzak görüşlü yasalarla İsveç tarımının ve Norveç deniz ticaretinin hızla gelişmesini sağladı; ünlü Göta Kanalı'nın yapımını tamamladı, savaş sonrasının mali sorunlarını çözdü. Napoléon Savaşları sırasında başlayan ekonomik bunalım ancak İsveç parasının 1834'teki devalüasyonla istikrar kazanmasından sonra son buldu.[3]

Hükümdarlığı sırasında hem İsveç, hem de Norveç'te hızlı bir nüfus artışı gerçekleşti. Ama baskıcı eğilimleri ve basın özgürlüğünü kısıtlaması, ayrıca ticaret ve sanayi alanları ile İsveç Devlet Konseyi'nin yapısında reforma karşı çıkması yüzünden 1830'ların sonunda muhalefet iyice gelişti. Bernadotte, tutucu bir hükümdar olmasına karşın muhalefet karşısında bazı liberal reformlar yapmak zorunda kaldı. Norveçliler de İsveç'in üstünlüğüne ve kralın yasama meclisi üzerindeki nüfuzuna karşı çıktılar.

Resmî unvanlar
Önce gelen:
XV. Karl
İsveç Kralı
1872 - 1907
Sonra gelen:
V. Gustaf
Önce gelen:
XV. Karl
Norveç Kralı
1872 - 1905
Sonra gelen:
VII. Haakon

Kaynakça

Dış bağlantılar

Wikimedia Commons'ta XIV. Karl Johan ile ilgili çoklu ortam kategorisi bulunur.

This article is issued from Vikipedi - version of the 12/4/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.