Hırvatistan tarihi
Hırvatistan tarihi bugünkü Hırvatistan topraklarının tarih öncesi dönemlerden günümüze kadar uzanan tarihini kapsar.
Orta Çağ
Hırvatlar Balkanlar'daki diğer Slavlar gibi 7. yüzyılda bulundukları topraklara yerleştiler. Aşağı Panonya ve Kıyı Panonyası adındaki iki düklük kurdular. Hırvatların çoğu 9. yüzyılda Hıristiyan oldular.
Hırvatların ilk kralı Tomislav (910–928) iki düklüğü birleştirerek Hırvat Krallığını kurdu ve 925 yılında taç giydi. Bulgar kralı I. Simeon'u yenerek sınırlarını genişletti. Hırvat kralı IV. Petar Krešimir (1058–1074) döneminde Hırvat Krallığı en geniş sınırlarına ulaştı. Son Hırvat kralı II. Stjepan'ın 1091 yılında ölümünden sonra Hırvatistan toprakları Macar kralı I. László tarafından işgal edildi.
1493 yılında Bosna Beylerbeyi Yakup Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu İstirya'ya girdi. Hırvat komutanı Mirko Derenčin'in ordularını Kırbova Savaşı'nda ağır bir yenilgiye uğrattı (Krbava Muharebesi). Macaristan 1526 yılındaki Mohaç Muharebesi'nde yenildikten sonra Hırvatlar Habsburgların egemenliği altına girdiler.
Osmanlı ve Avusturya dönemleri
16. yüzyılda Osmanlılar Hırvatistan'ın büyük bir bölümünü ele geçirdiler. Slavonya, Batı Bosna ve Lika Osmanlılara geçti. 1566 yılında 6. Macaristan Seferine çıkan Kanuni Sultan Süleyman'ın orduları Hırvat komutan Nikola Šubić Zrinski tarafından savunulan Zigetvar kalesini kuşattılar. Zigetvar Savaşı olarak bilinen bu kuşatma sırasında Osmanlılar çok kayıp verdi ama kale Osmanlıların eline geçti. 1592 yılında Hırvat asıllı bir Bosnalı olan Osmanlı kumandanı Hasan Paşa (Predojević) Bihać kentini ele geçirdi.
17. yüzyılda boyunca Avusturyalılar Hırvatistan topraklarını almak için çok uğraştılar ama başarılı olamadılar. Osmanlılarla Avusturyalılar arasında 1664 yılında imzalanan Vasvar Antlaşması Hırvat topraklarının Osmanlı Devletinde kaldığını kabul ediyordu. Ancak 1683 yılında II. Viyana Kuşatmasının başarısız olmasından sonra Osmanlı Devleti'nin şansı değişti. 1699 yılına kadar süren Osmanlı-Kutsal İttifak Savaşlarını kaybeden Osmanlı Devleti Hırvatistan'ın Dalmaçya kıyılarını Venedik Cumhuriyeti'ne bırakmak zorunda kaldı.
19. yüzyıl boyunca Hırvatistan topraklarının çoğu Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun bir parçasıydı. Bu dönemde Hırvatlar Alman ve Macar kültürlerinin baskısı altında yaşadılar. Buna karşılık Hırvatlar arasında Güney Slavları (Sırplar, Hırvatlar, Slovenler ve Boşnaklar) bir bayrak altında toplamayı amaçlayan Yugoslav hareketi güç kazandı.
Yugoslavya dönemi
I. Dünya Savaşı'nın bitmesinden kısa bir süre önce Hırvat Meclisi Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'ndan ayrılma kararı aldı. Savaşın bitmesinden sonra da Hırvatların katılımıyla 1 Aralık 1918 tarihinde Yugoslavya Krallığı (Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı) kuruldu. Yugoslavya kurulduğu tarihten başlayarak içinde barındırdığı etnik grupların çatışmalarına sahne oldu. Yugoslavya'dan ayrılmak isteyen bazı Hırvatlar faşist eğilimli Ustaşa örgütünü kurarak terör eylemlerine giriştiler. 9 Ekim 1934'de Karacorceviç Hanedanından gelen Yugoslavya kralı I. Aleksandar bir Ustaşa militanı tarafından Fransa'da suikast sonucu öldürüldü.
II. Dünya Savaşı başlayınca Yugoslavya komşularının tersine Mihver Devletlerine katılmadı. 1941 yılında Nazi Almanyası tarafından işgal edildi ve kısa bir süre içinde teslim olarak birkaç parçaya bölündü. Son Yugoslavya kralı II. Petar Londra'ya kaçtı. Slovenya'nın büyük bölümü ve Banat doğrudan Almanya'ya bağlandı. İtalya daha önce hak iddia ettiği Slovenya'nın güneyi ile Dalmaçya'nın önemli bir bölümünü aldı. Karadağ'ı işgal eden İtalyan birlikleri göstermelik bir meclisle bağımsızlık ilan etti. Kosova Arnavutluk'a verildi. Vojvodina'nın büyük bölümü Macarlarca ilhak edildi. Sınırları iyice daralan Sırbistan'da kukla bir rejim başa geçirildi. Sırbistan ve Makedonya'nın geri kalan kesimi Bulgaristan'a bırakıldı.
İşgalin başlangıcından dört gün sonra 10 Nisan 1941'de Zagreb'de bir Hırvatistan Bağımsız Devleti'nin kurulduğu ilan edildi. Bu devlet İtalya, Almanya ve Vatikan tarafından hemen tanındı. Devlet, Slavonya, Krayina, Bosna-Hersek, Srem ve Dalmaçya'nın bir bölümünü içine alıyordu. NDH'nın başına da Ustaşa örgütünün lideri olan Ante Paveliç getirildi. Ustaşa birlikleri sivil Sırplara, Yahudilere ve Çingenelere karşı sistemli bir soykırım yürüttüler. Nazilerden ilham alarak kurdukları toplama kamplarında, Nazileri bile rahatsız edecek bir şiddet politikası izliyorlardı. (Detaylı bilgi için: İkinci Dünya Savaşı döneminde Sırp soykırımı, Hırvatistan'da Holokost)
Faşizme karşı halk arasında başlayan direniş hareketleri iki grupta toplanıyordu: Birisi işgalden önce Yugoslavya Ordusunda görevli olan Albay Draža Mihailović 'in önderliğinde kurulan ve Çetnikler olarak bilinen çetelerdi. Diğeri ise Josip Broz Tito yönetimindeki Yugoslavya Komünist Partisi'nin Temmuz 1941'de başlattığı silahlı ayaklanma hareketiydi. Kendilerine Partizan adı veren bu kuvvetler Sovyet birliklerinin ortak harekatıyla Ekim 1944'te Belgrad'ı ele geçirdi.
Çetnikleri de yenerek Yugoslavya'ya hakim olan Partizanlar 2 Aralık 1945'te Demokratik Yugoslavya Federasyonu'nun kurulduğunu ilan ettiler. 1946 yılında ülkenin adı Yugoslavya Federal Halk Cumhuriyeti, 1963'de de Sosyalist Federal Yugoslavya Cumhuriyeti olarak değiştirildi. Soğuk Savaş yıllarında Tito'nun önderliğindeki Yugoslavya diğer Doğu Bloku ülkelerine göre SSCB'den daha bağımsız bir siyaset izledi. 1990'ların başında Doğu Bloku'nda başlayan çözülme Yugoslavya'yı da etkiledi. Slovenya, Hırvatistan, Makedonya Cumhuriyeti ve Bosna-Hersek'te bağımsızlık talepleri ortaya çıktı.
Yakın tarih
1991 yılında Hırvatistan'daki Sırplar Krajina Cumhuriyeti adı altında ayrılıkçı bir cumhuriyet ilan ettiler. 19 Mayıs 1991 tarihinde Hırvatistan'ın geleceği konusunda Sırpların boykot ettiği bir referandum yapıldı ve nüfusun %95'i Hırvatistan'ın bağımsız olmasını desteklemesiyle sonuçlandı. Bu karar üzerinde Sırbistan Hırvatistan'a saldırıya geçti. Ekim ayında Sırpların Dubrovnik kentini kuşatması üzerine Avrupa Birliği Sırbistan'a ambargo koydu. Bu sırada Bosna-Hersek bağımsızlığını ilan etmeye hazırlanıyordu. Sırbistan dikkatini Bosna'ya çevirdi ve Hırvatistan'la barış yapmaya razı oldu. 1992 yılının Ocak ayında Birleşmiş Milletler'in aracılığıyla bir barış antlaşması imzalandı. 22 Mayıs 1992 tarihinde de Hırvatistan Birleşmiş Milletler'e üye oldu.
Sırbistan devlet başkanı Slobodan Miloseviç Bosna-Hersek'teki ayrılıkçı Sırpları kışkırtarak 1992-1995 yılları arasında devam eden Bosna Savaşı'nı körükledi. Hırvatistan Bosna-Hersek'teki Boşnak-Hırvat koalisyonunu destekledi. Nihayet uluslararası baskılar sonucu Bosna-Hersek devlet başkanı İzzetbegoviç, Hırvatistan devlet başkanı Tudjman ve Sırbistan devlet başkanı Miloseviç anlaşma masasına oturdular. 21 Kasım 1995'de Dayton Antlaşması kabul edildi. 14 Aralık 1995'de bu antlaşmanın son halinin imzalanmasıyla birlikte Bosna Savaşı son bulmuş oldu.
|