Heinrich Himmler
Heinrich Himmler | |
---|---|
| |
Doğum |
7 Ekim 1900 Münih, Bavyera Krallığı, Alman İmparatorluğu |
Ölüm |
23 Mayıs 1945 (44 yaşında) Lüneburg, İşgal Almanyası |
Bağlılığı | Nazi Almanyası |
Hizmet dalı | Waffen-SS |
Hizmet yılları | 1923-1945 |
Rütbesi | Reichsführer-SS |
Komuta ettiği | Vistül Ordular Grubu |
Savaşları/Çatışmaları | II. Dünya Savaşı |
Madalyaları |
Heinrich Himmler (7 Ekim 1900, Münih - 23 Mayıs 1945, Lüneburg), Alman politikacı ve asker. Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'nin (NSDAP) liderlerindendi ve 1929-1945 arasında Schutzstaffel'in (SS) başkomutanlığını yapmıştı. Üçüncü Reich'ın önde gelen devlet adamlarından biriydi.
Yaşamı
Himmler, 7 Ekim 1900'de Bavyeralı bir öğretmenin oğlu olarak Münih'te doğdu. 1919-1922 yılları arasında Münih Teknik Üniversitesi'nde ziraat eğitimi aldı. 1923'teki Birahane Darbesi'nde yer aldı. 1925'te nasyonal sosyalistlerin güvenlik teşkilatı SS'e (Schutzstaffel) katıldı. Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi'ne katılmadan önce ziraat fakültesinde kümes hayvancılığı üzerine eğitimini sürdürmekteydi. 1929'da ise SS'in başına getirilmişti. Hitler onu SS başkanı olarak atadı. SS’te o zamanlar 300’e yakın kişi vardı ve bu kişiler Hitler’in korumalarıydı. SS mevcudunu 1933’e kadar 50.000 kişiye çıkardı. 30 Ocak 1933'te nasyonal sosyalistlerin iktidara gelmesiyle, Alman polisinin SS kontrolüne geçmesini sağladı. Daha sonraları sıkı bir güvenlik ağı oluşturarak nasyonal sosyalizm karşıtı birçok kişiyi yok etti ve Yahudiler ile Çingenelerin imhasını yönetti. 1936’da, Almanya’daki polis gücünü artırdı ve 7 Haziran’da Alman Polisinin başı oldu. Onun kontrolündeki bütün polis organları sayesinde, özellikle Gestapo (gizli halk polisi) sayesinde gücü limitsizdi. Diğer sorumluluklarına ek olarak, güvenlik servislerinden (Sicherheitsdienst) ve toplama kamplarından da sorumluydu.
İkinci Dünya Savaşı’nın patlak verdiği dönemlerde Himmler’in Yahudi "avlamak" amacıyla kurulan Einsatzgruppen adlı birlikleri Polonya sınırında Hitler’in isteğini getirmek için bekliyorlardı. İkinci Dünya Savaşı yıllarında Doğu Avrupa'da kurduğu toplama kamplarında Yahudilerin ve rejime karşı olanların imhasını gerçekleştirdi. Savaşın devamında Himmler sayesinde alınan ve kazanılan başarılar sayesinde 1943'te Wilhelm Frick'in yerine İçişleri Bakanlığı'na getirildi. 20 Temmuz 1944'te Hitler'e karşı düzenlenen başarısız suikastten sonra SS Teşkilatının yanı sıra ülkedeki bütün güvenlik güçleri üzerine denetim kurdu. 1943 yılında Ocak 1945'te Hitler Himmler'i sırf kendine olan sadakatinden dolayı Sovyet taarruzunu durdurabileceğini düşünerek Vistül Ordular Grubu Komutanlığına getirdi.
Başından beri Hitler’in en sadık adamlarından olmuştu. Hitler onu "der treue Heinrich" (Sadık Heinrich) diye çağırırdı. Hitler’in, Yahudileri ortadan kaldırma fikri ortaya gelince, bunu Himmler kabul etti mi, yoksa buna başka bir çözüm mü buldu? Yahudileri kendilerinden ayırmanın başka bir çözümü yok muydu? İşte Hitler’in yaptığı da buydu. Tam tarih bilinmese de Himmler’in verilen emri kabul ettiği bilinmektedir. İlginçtir ki Himmler bazı konuşmalarında antisemit olmadığını söylemektedir.
Himmler, Müttefik kuvvetlerce ele geçirilen dökümanlara göre, verilen bütün emirleri büyük bir istekle yerine getirmiştir. İlk kurbanlar Einsatzgruppen tarafından vurularak öldürülüyordu. Ama daha etkili bir metot bulunmalıydı. Bu metot, ölümleri hızlandırmalı ve SS birliklerinin Yahudileri öldürmekten kaynaklanan psikolojik çöküşlerini engellemeliydi. Karar, Polonya’daki tüm gaz odalarında Zyklon-B adlı zehirli bir gaz (hidrosiyanik asit ve karbon monoksit) kullanılması yönündeydi. Nihai Çözüm olarak adlandırılan bu eylem planı sonucunda, 6 milyon Yahudi kesin bir sonla Avrupa’dan silinmek amacıyla öldürülmüştür.
Barış Arayışı ve Ölümü
1944'ün kış aylarında Himmler'in Waffen-SS birliği tam 910.000 (dokuz yüz on bin) ve Allgemeine-SS ile birlikte sadece kâğıt üzerinde toplam 2.000.000 (iki milyon) üyeye sahipti. Buna rağmen 1945 yılının ilkbaharında Himmler, özel doktoru ve masörü Felix Kersten ve SS generali ve Abwehr Yabancı İstihbarat Şefi Walter Schellenberg ile yaptığı tartışmaların ardından hayatını adadığı Almanya'nın zaferinden kuşku duymaya başladı. Nasyonal sosyalist rejimin hayatta kalmasını İngiltere ve Birleşik Devletler ile yapacağı barış görüşmelerine bağladı. Sonuç olarak, General Schellenberg'in de teşvikiyle [1] İsveç diplomatı Kont Folke Bernadotte ile Danimarka sınırında bulunan Lübeck'te temas kurup görüşmelere başladı. Himmler'in planı batıda barışı sağlamak, ardından Sovyetler Birliği ve Birleşik Devletler'in, Wehrmacht'ın kalan güçleriyle savaşmasını izlemekti. Adolf Hitler bu olayları duyunca Himmler'i vatan haini olarak ilan etti, intihar etmeden bir gün önce Himmler'in bütün yetkilerini ve rütbelerini aldı. Hitler'in ardından, kariyeri boyunca Himmler'le birçok kez karşı karşıya gelen Joseph Goebbels başbakan (Şansölye) oldu. Ayrıca Hermann Goering de Hitler tarafından vatan haini ilan edildi. Himmler bu olaylar yaşanırken, Reichsführer-SS (SS Lideri), Alman Polis Şefi, İçişleri Bakanı, Volkssturm Komutanı (Nazi Almanyası'nın son aylarında savaşan birliklerden biri), Vatan Ordusu Komutanı ve Almanya Hükümet Temsilcisi rütbelerine sahipti.
Himmler'in, Kont Bernadotte ile yaptığı görüşmeler sonuç vermedi. Berlin'e de dönemeyeceği için Plön yakınlarında batı bölgesinin kuzeyinde savaşan ve o zaman bütün Alman kuvvetlerinin komutanı olan Amiral Karl Dönitz'e katıldı. Fakat Dönitz, Himmler'i derhal yanından uzaklaştırdı ve kendisine Alman hükümetinde yer olmadığını söyledi.
Himmler hayatta kalma çabalarını sürdürmeye devam ediyordu. Son çare olarak Birleşik Devletler'e iltica etmeye kalktı. General Dwight Eisenhower'ın karargahıyla temasa geçti ve NSDAP lideri olarak mahkemeye çıkarılmaması halinde bütün Almanya'yı Müttefikler'e teslim edeceğini söyledi. Himmler'in akli dengesinin durumu Eisenhower'a yaptığı başvuruda savaş öncesi Almanya'da polis şefi olmak istediğini ve Eisenhower'a Hitler selamı mı vermesi gerektiğini yoksa elini mi sıkması gerektiğini sormasıyla anlaşıldı. Eisenhower, savaş suçlusu olarak ilan edilen Himmler ile herhangi bir şekilde muhatap olmayı reddetti.
Eski meslektaşları tarafından reddedilmesi ve Müttefikler'in kellesini istemesi Himmler'i çıkmaza sokmuştu. Çaldığı her kapı suratına kapanan Himmler, Danimarka sınırındaki Dönitz hükümetinin başkenti Flensburg'da 21 Mayıs'a kadar dolandı durdu. Tutuklanmaktan kurtulmak için, kendisinin Gizli Ordu Polis Şefi olduğunu gizledi ve adını Heinrich Hitzinger olarak değiştirdi. Hiç kesmediği bıyığını tıraş etti ve sol gözüne de bant taktı. Üstüne de askeri üniforma giydi. Bundan sonraki tek planı Bavyera'ya dönebilmekti. Sınırlardan geçebilmek için sahte evraklar düzenledi ve yanına 11 SS Subayını alarak grup halinde yola koyuldular. Friedrichskoog'dan 11 Mayıs'ta güneye doğru yöneldi. Neuhaus'a geldiklerinde grup ayrıldı. 21 Mayıs tarihinde, Himmler ve iki yardımcısı eski Sovyet savaş esirlerinin tarafından kurulmuş bir kontrol noktasında durduruldu ve gözaltına alındı. Çünkü bu evrakların incelenmesi sonucu sahte oldukları anlaşılmıştı. Takip eden iki gün içinde, birkaç kampa taşındı[2] ve 23 Mayıs'ta, Lüneburg yakınlarındaki İngiliz 31. Sivil Sorgulama Kampına getirildi.[3] Nöbetçi subayı Yüzbaşı Thomas Selvester, rutin bir sorgulama başlattı. Himmler kim olduğunu itiraf etti ve Himmler'i yakalatarak Lüneburg'daki 2. Ordu karargahına gönderdi. Himmler daha sonra Nürnberg'te NSDAP liderlerinin yargılanacağı mahkemeye gönderilmek üzere hazırlandı. Karargahta üzerindeki elbiseler çıkartıldı, arandı. Elbisesinin içinde herhangi bir zehir saklamış olması ihtimaline karşı üstüne bir İngiliz askeri elbisesi giydirildi. Ama araştırma iyi yapılmamıştı. Himmler ağzındaki bir boşlukta potasyum siyanür kapsülü saklamıştı. 23 Mayıs'ta General Montgomery'nin karargahından yeni bir İngiliz haber alma subayı geldi ve askeri doktora Himmler'in ağzını aramasını emretti. Doktor Himmler'in ağız içini incelemeye çalıştı, ama Himmler isteksiz bir şekilde başını geriye salladı. Himmler hemen ağzında ki siyanürü ısırdı ve 12 dakika içinde öldü.[4][5] Midesi yıkandığı ve kusturulduğu halde kurtarılamadı. Bu siyanür kapsülleri SS subaylarının dişlerinin içine Holokost'tan önce yerleştirilmişti. Takma dişin içinde bulunan kapsül herhangi olağanüstü bir durumda intihar edebilmeleri için hazır bulunuyordu. Himmler'in son sözleri "Ich bin Heinrich Himmler!" (Ben Heinrich Himmler!) oldu. Hemen ardından Himmler'in cesedi Lüneburg yakınlarında bilinmeyen bir mezara defnedildi. Himmler'in mezarının yeri günümüzde de bilinmiyor.[6]
Ölümünün ardından
Himmler'in intiharının ardından bazı iddialar ortaya sürüldü. Lüneburg'da intihar edenin Himmler olmadığı fakat ona çok benzeyen birinin Himmler için intihar ettiği iddia edildi. Daha sonra ODESSA (Organisation der ehemaligen SS-Angehörigen) (Eski SS Üyeleri Derneği) tarafından daha değişik ifadeler ortaya atıldı ve iddialar ilginç bir boyuta ulaştı. ODESSA'ya göre Himmler, Waldviertel yakınlarındaki ufak bir köy olan Strones'a kaçmıştı. Burası Alois Hitler'in doğum yeri olan Avusturya'da Viyana'nın kuzeyinde kalan bir yerdi. Buraya yerleştikten sonra sürgün edilen ve tekrar doğan bir SS birliğini yönettiği iddia edildi.
Himmler'in değil de bir ikizinin intihar ettiği iddiası Hugh Thomas tarafından 2001'de piyasaya sürülen SS-1: The Unlikely Death of Heinrich Himmler (SS-1 Heinrich Himmler'in Şüpheli Ölümü) kitabında da yer buldu. Ayrıca kanıtlı bir şekilde. Thomas, Himmler'in otopsi kayıtlarının detaylı bir şekilde eksiksiz raporuna ulaştı. Bu raporda cesedin kulaklarındaki kıla kadar detaylar yazılmıştı. Himmler'in çocukluğunda eskrim yaparken yaralandığı, sol yanağının altındaki belirgin yara izinden bahsedilmemişti. Aynı zamanlarda piyasaya sürülen ve Amerikalı nasyonal sosyalizm ve Üçüncü Reich yazarı Joseph Bellinger'ın kaleme aldığı "Himmler's Death" (Himmler'in Ölümü) kitabı, bu iddialara başka bir boyut kazandırdı. Teoriye göre Himmler, İngiliz ordusu tarafından 1945 yılının Mayıs ayında suikaste uğradı.
Martin Allen'in kitabı "Himmler's Secret War" (Himmler'in Gizli Savaşı) da İngiliz arşivlerinden yola çıkarak buna benzer iddialarda bulundu. David Irving de Himmler'in İngiliz soruşturmacılar tarafından dövülerek öldürüldüğünü ve ayrıca dövüldükten sonra burnunun da kırıldığını iddia etti.
Dipnotlar
- ↑ Nazi İmparatorluğu - W. L. Shirer. Sh: 1403 (3. cilt)
- ↑ Longerich 2012, ss. 734–736.
- ↑ Longerich 2012, ss. 1, 736.
- ↑ Bend Bulletin 1945.
- ↑ Longerich 2012, ss. 1–3.
- ↑ Manvell & Fraenkel 2007, s. 248.
Kaynakça
- Nazi İmparatorluğu - William L. Shirer. İnkılap Kitabevi.
Askerî görevi | ||
---|---|---|
Önce gelen: Erhard Heiden |
SS Reich Lideri 1929–1945 |
Sonra gelen: Karl Hanke |
|
|
|