III. Alexander (papa)
Papa III. Alexander | |
---|---|
Doğum |
Rolando Bandinelli yak. 1105 Siena, Toscana |
Ölüm |
30 Ağustos 1181 Roma |
Etkin yıllar | 1159 - 1181 |
Yerine geldiği | IV. Hadrianus |
Yerine gelen | III. Lucius |
Din | Hristiyanlık (Katolik) |
III. Alexander, asıl adı Rolando Bandinelli (d. y. 1105, Siena, Toscana - ö. 30 Ağustos 1181, Roma), 1159-81 arasında hüküm sürmüş papa. Papalık otoritesini Kutsal Roma-Germen imparatoru I. Friedrich (Barbarossa) ile İngiltere kralı II. Henry'nin tehditlerine karşı güçlü bir biçimde savunmuştur.
Yaşamı
Bandinelli ilahiyat ve hukuk öğrenimi gördükten sonra Bologna'da hukuk profesörü oldu; gerek hukuk, gerekse ilahiyat alanlarında ün yaptı. Gratianus'un kilise kurallarını derlediği Decretum adlı yapıtı üzerine bir yorum ile ilahiyata ilişkin görüşlerini içeren Sententiarum (Hükümler) adlı bir kitap yazdı. III. Eugenius'un papalık döneminde kilisede yükselmeye başladı. Papa IV. Hadrianus döneminde, İmparator I. Friedrich ile papalık arasındaki görüşmelere başkanlık etti. Curia Romana içinde, Kutsal Roma-Germen imparatorluğu'nun İtalya'da gittikçe artan gücünden korkan, buna karşılık güçler dengesini korumak amacıyla, Sicilya Norman Krallığı'nı destekleme eğiliminde olan kardinallerden biriyidi. Papalık ile Sicilya kralı I. Guglielmo arasında yapılan Benevento Konkordatosu'nu (1156) hazırlayanlar arasında yer aldı.
Bandinelli, 1159'da yapılan papalık seçimlerinde, kardinallerin çoğunluğu tarafından III. Alexander adıyla papa seçildi. Bu seçimler sırasında I. Friedrich, kendi siyasetine yatkın bir adayın seçilebilmesi için yoğun çaba harcadı. Nitekim, azınlıkta kalan kardinallerin Kardinal Ottaviano'yu IV. Victor adıyla papa seçmeleri bir karşı-papalar süreci başlattı. İtalya'da imparatorluğun şiddetli muhalefetiyle karşılaşan Alexander, Nisan 1162'de Fransa'ya kaçtı. Alexander'ın Fransa'ya gidişi, bir yandan imparatorun kesin bir zafer kazanmasını engellerken, bir yandan da Alexander'ın VII. Louis ve II. Henry tarafından papa olarak tanınmasını sağladı. Bu dönemde Alexander, başta güneydekiler olmak üzere, İtalya'daki din adamlarının büyük çoğunluğu ile Almanya'daki pek çok kilise yöneticisinin bağlılığını kazandı. Bir önceki yüzyılda, Papa VII. Gregorius tarafından başlatılan kilise reformunun uygulanmaya konması için çaba harcadı. Din adamlarının yasal konumu konusunda İngiltere kralı II. Henry ile giriştiği mücadelede, kralın desteğini yitirmeyi göze alarak Canterbury başpiskoposu Thomas Becket'i açıktan açığa destekledi. II. Henry'nin, Clarendon Tüzüğü'nde getirdiği bazı önerilere karşı çıktı.
12. yüzyıl boyunca papalıkla imparatorluk arasında gerek kuram, gerekse uygulama alanında çeşitli sorunlar ortaya çıktı. Gerçekten de biri dinsel, öbürü dünyevi konularla ilgili iki özerk iktidar, insan yaşamını yönlendirme yetkisi konusunda sürekli bir çatışma içindeydi. Kilise, ahlaki tercihlerin belirlenmesinde asıl sorumluluğun kendisinde olduğunu ilan ediyor, soylular da siyasal konularda kendilerine bir yetki alanı açmaya çalışıyorlardı. Tüm çabalara karşın, iki alan arasında belirgin bir ayrım yapılabilmiş değildi. 11. yüzyıl ile 12. yüzyılın başlarında, ortaçağ toplumu giderek ikili bir toplum haline gelmişti. Ayrı ayrı iki yetki kaynağı tanınıyor ve bunlar uzlaştırılmaya çalışılıyordu. Netekim Alexander da kilisenin yasal hakkı olduğuna inandığı şeyleri savunurken kendini siyesetin içinde buldu. I. Friedrich'le çatışması ve 1160 ve 1170'lerde papalığı savunmaya yönelik mücadelesi başlıca uğraşı oldu.
Alexander, I. Friedrich'in geçici olarak ülke dışına gitmesiyle İtalya'da daha uygun bir siyasi ortamın doğması üzerine 1165'te Roma'ya döndü. Ama dönüşünü izleyen dönemde, I. Friedrich ile arasındaki çatışma kritik bir aşamaya ulaştı. I. Friedrich 1166'da İtalya'ya döndü ve Alexander'ı yeniden sürgüne gitmeye zorladı. Roma'ya giderek, kendisinin seçtirdiği karşı-papa III. Paschalis'in elinden imparatorluk tacını giydi. Bunun üzerine, kendisini desteklemeleri için İtalya'nın kuzeyindeki özerk kentlerle ilişki kuran Alexander, bu kentlerden çoğunun imparatorluğa karşı bağımsızlıklarını koruma çabası içinde olduğunu gördü. Bu çaba, kentlerin Alexander'ın çevresinde birleşmelerini sağladı ve böylece, I. Friedrich'e karşı papaya destek sağlayacak olan Lombardiya Birliği kuruldu.
Ama Alexander, Hıristiyanlığın kilise dışındaki meşru önderi saydığı I. Friedrich'e karşı aşırı önlemler almaktan yana da değildi. Bizans imparatoru I. Manuel Komnenos'un, Doğu'yla Batı'yı Bizans egemenliği altında yeniden birleştirmek için yaptığı işbirliği önerisini geri çevirdi. Bunun yerine, Güney İtalya'daki Normanlara ve Lombard kentlerine güvendi. Bu siyaset, papalığın 13. yüzyıl boyunca izleyeceği politikanın temelini oluşturdu. İtalya'da gitgide daha yalnız kalan I. Friedrich'in, Almanya'daki güçlü çevrelerle de arası açıldı. Legnano'da, Lombardlar karşısında uğradığı yenilgiden (1176) sonra I. Friedrich mücadelenin bu aşamasını sonuçlandıran Venedik Barışı'nı (1177) imzalamak zorunda kaldı.
Değerlendirme
Alexander, papalığı süresinde reformcu geleneği savunarak, Papa III. Innocentius ile en yüksek noktasına çıkacak olan hukukçu papalar dönemini başlattı. Üniversitelerin ilk gelişimine tanık olunan dönemin bu özelliğine ayak uydurarak o da eğitime önem verdi. Yeterliliği saptanan adaylara, bir bedel istenmeksizin öğretimde görev alma izni verilmesini buyurdu. Beauvais (1160) ve Tours (1163) sinodları ile III. Laterno Konsili'ne (1179) başkanlık etti. Katharosçular ya da Albi heretikleri gibi tarikatların Güney Fransa'da yayılmasıyla ilgilenen ilk papa oldu.
1181'de öldüğünde kilisenin durumu, onun papalık tahtına oturduğu güne göre çok daha sağlamdı. Uyguladığı politikalarla, kendisinden sonraki papalar için önemli bir yol gösterici oldu. Çalkantılı yönetim dönemi boyunca bütün zorluklara karşın ılımlı bir insan izlenimi uyandırmayı, düşmanlarının bile saygısını kazanmayı başardı.[1]
Kaynakça
Katolik Kilisesi unvanları | ||
---|---|---|
Önce gelen: IV. Hadrianus |
Papa 1159 - 1181 |
Sonra gelen: III. Lucius |
|