Çin-Türkiye ilişkileri
Çin Halk Cumhuriyeti |
Türkiye |
Bu makale serisinin bir parçasıdır: Çin devlet yapısı |
Mevcut liderlik
|
|
İdeoloji
|
|
Yasama
|
Yürütme
|
|
|
|
|
İlgili konular
|
Siyaset portali |
Çin Halk Cumhuriyeti-Türkiye ilişkileri, Çin Halk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti'nin birbirini resmen tanıdığı 5 Ağustos 1971 tarihinden bu yana sürdürdüğü uluslararası politikaları içerir.
Temmuz 2009 Urumçi Olayları
Temmuz 2009 Urumçi Olayları (Çince: 乌鲁木齐“7·5”骚乱事件), Çin Halk Cumhuriyeti'ne bağlı, Doğu Türkistan adıyla da bilinen, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nin başkenti Urumçi'de 5 Temmuz 2009 günü başlayan olaylardır.
Çin medyasına göre çıkan çatışmalarda 137'si Han, 46'sı Uygur, 1'i Hui olmak üzere 184 kişi hayatını kaybetmiş, yaralanmış, 2344 kişi tutuklanmıştır. Dünya Uygur Kongresi lideri Rabiye Kadir ise; Washington'da yaptığı açıklamada Edindiğimiz bilgilere göre ölü sayısı 800'ün üzerinde, kimileri de 4 bin rakamını telaffuz ediyor dedi.
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Doğu Türkistan'daki olayların vahşet boyutuna vardığını ve olayların bir an evvel engellemesi ve sorumlularının adalet karşısında hesap vermesi gerektiğini kaydetti. Erdoğan ayrıca olayı Türkiye'nin geçici üyesi olduğu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne taşıyacaklarını duyurdu. Olayların "iç meselesi" olduğunu savunan ve konseyde veto hakkı bulunan Çin, Türkiye'nin bu girişimine karşı çıktığını açıkladı. Erdoğan, birkaç gün sonra İtalya'da düzenledeği bir basın toplantısında Çin'deki ölümler hakkında "adeta bir soykırım yaşanıyor" ifadesini kullandı. Aynı gün Dışişleri Bakanlığı tarafından Türkiye'nin Çin ile ilişkilerine çok önem verdiğini belirtilerek ve "Türkiye’nin Çin Halk Cumhuriyeti’nin iç işlerine karışmak gibi bir niyeti yoktur, olmamıştır" şeklinde açılama yapıldı. Türkiye Devleti'nin, Çin'e baskı yapması sonucu Çin geri adım atmıştır. Türkiye bölgedeki sorunları yakın takipte izlemektedir.
Dış Bağlantılar
|