Karacaoğlan
Karacaoğlan (1606-1679), 17'nci yüzyılda yaşamıştır. Yaşadığı yer ile ilgili değişik rivayetler olmasına karşın, 2014 yılı içerisinde Karaman'ın Sarıveliler ilçesinde yer alan tarihi Hacı Salih cami'nin restore işlemi sırasında bahçesinde bulunan tarihi mezar taşlarının birisinin üzerinde "Karacaoğlan, ruhuna Fatiha" yazdığı öğrenilmiştir.
Karacaoğlan'ın şiirleri aşk ve doğa üzerinde kuruludur. Ayrılık, gurbet, sıla özlemi ve ölüm en çok değindiği konulardır. Duygularını, yaşadıklarını, düşüncelerini; içten, gerçekçi ve özgün bir şiir yapısı içinde anlatır. Karacaoğlan, Türk aşık edebiyatına yepyeni bir söyleyiş biçimi getirdi. Doğa benzetmelerini sık sık kullanır. Çok yalın ve temiz bir Türkçe kullanır. Kendisinden sonra gelen birçok ozanı derinden etkiledi. Bu olumlu etkiler günümüz Türk şiirine kadar uzanır. Şiirlerini ilk kez Nüzhet Ergun derleyip yayınladı. Birçok şiiri bestelendi.
Şiirlerinin özellikleri
Karacaoğlan, yaşadığı çağda yetişmiş başka saz şairlerinin tersine, dil ve ölçü bakımından Divan Edebiyatı'nın ve tekke şiirinin etkisinden uzak kalmıştır. Anadolu insanının o çağdaki günlük konuşma diliyle Türkçe yazmıştır. Kullandığı Arapça ve Farsça sözcüklerin sayısı azdır. Yöresel sözcükleri ise yoğun bir biçimde kullanır. Deyimler ve benzetmelerle halk şiirinde kendine özgü bir şiir evreni kurmuştur. Bu da onun şiirine ayrı bir renk katar. Bu sözcüklerin birçoğunu halk dilinde yaşayan biçimiyle, söylenişlerini bozarak ya da anlamlarını değiştirerek kullanır. Karacaoğlan, halk şiirinin geleneksel yarım uyak düzenini ve yer yer de redifi kullanmıştır. Hece ölçüsünün 11'li (6+5) ve 8'li (4+4) kalıplarıyla yazmıştır. Bazı şiirlerinde ölçü uygunluğunu sağlamak için hece düşmelerine başvurduğu da görülür. Mecaz ve mazmûnlara çokça başvurması, söyleyişini etkili kılan önemli öğelerdir. Şiirsel söyleyişinin önemli bir özelliği de, halk şiiri türü olan mani söylemeye yakın oluşudur. Koşmalar, semailer, varsağılar ve türküler şiirleri arasında önemlice yer tutar. Bunların her birinde açık, anlaşılır bir biçimde, içli ve özlü bir söyleyiş birliği kurmuştur. Pir Sultan Abdal, Âşık Garip, Köroğlu, Öksüz Dede, Kul Mehmet'ten etkilenmiş; şiirleriyle Âşık Ömer, Âşık Hasan, Âşık İsmail, Katibî, Kuloğlu, Gevheri gibi çağdaşı şairleri olduğu kadar 18. yüzyıl şairlerinden Dadaloğlu, Gündeşlioğlu, Beyoğlu, Deliboran'ı, 19. yüzyıl şairlerinden de Bayburtlu Zihni, Dertli, Seyranî, Zileli Talibî, Ruhsatî, Şem'î ve Yeşil Abdal'ı etkilemiştir. Daha sonra da gerek Meşrutiyet, gerek Cumhuriyet dönemlerinde, halk edebiyatı geleneğinden yararlanan şairlerden Rıza Tevfik Bölükbaşı, Faruk Nafiz Çamlıbel, Behçet Kemal Çağlar, Necip Fazıl Kısakürek, Ahmet Kutsi Tecer ve Cahit Külebi Karacaoğlan'dan esinlenmişlerdir. Şiirleri 1920'den beri araştırılan, derlenip yayımlanan Karacaoğlan'ın bugüne değin, yazılı kaynaklara beş yüzün üzerinde şiiri geçmiştir.
ESERLERİ;
Annacına Almış Koca Berid’i
Bağlandı Yollarım, Kaldım Çaresiz
Bana Kara Diyen Dilber
Bir Ayrılık Bir Yoksulluk
Bir Yiğit Gurbete Gitse
Bitti M’ola, Şam İlinin Hurması
Çıkıp Yücesine Seyran Ederken
Dinle Sana Bir Nasihat Edeyim
Döndür Boynun Benden Yana
Eğlen Hocam Eğlen, Bir Sualim Var
Elâ Gözlerini Sevdiğim Dilber
Elâ Gözlü Benli Dilber
Elâ Gözlüm Ben Bu İlden Gidersem
Elif
Eserler
Genç Osman Destanı
Gönül Kuşu Kalktı Uçtu Havaya
Gövel Ördek
Güzel, Ne Güzel Olmuşsun
Hakk’ın Kandilinde Gizli Sır İdim
Hasta Düştüm Hey Ağalar
İlleri Var Bizim İle Benzemez
İncecikten bir Kar Yağar
İzin Ver Hey Ağam Ben de Gideyim
Sana Dedim, Allı Gelin Has Gelin
Şol Dergâhtan Dönsün Yüzüm
Şu Gönlüm Eğlenmez Oldu, Varayım
Şu Yalan Dünyaya Geldim Geleli
Üryan Geldim Gene Üryan Giderim
Vara Vara Vardım Ol Kara Taşa
Yalana da Deli Gönül Yalana
Yeşi Başlı Gövel Ördek
Yürü Bre Yalan Dünya
|