Feyzullah Efendi
Mehmed Feyzullah Efendi | |
---|---|
Doğum |
1639 Erzurum |
Ölüm |
3 Eylül 1703 Edirne |
Meslek | Seyhülislam, Kazasker, Müderris, Şehzade Hocası, Padişah Danışmanı. |
Mehmed Feyzullah Efendi, (d. 1639, Erzurum - ö. 1703, Edirne) Osmanlı Devleti şeyhülislamı, kazasker, müderris, şehzade hocası, padişah danışmanı.
Hayatı
1639 yılında Erzurum'da doğdu. Asıl adı Mehmed idi. Erzurum müftüsü Seyyid Mehmed Efendi ile Şerife Hatun’un oğludur.[1][2][3]. Muhammed'in sülalesinden olduğunu iddia etmiş ve "Seyyid" lakabı taşımıştır. Fakat Uzunçarsılı "Silahdar tarihinin kaydı na göre seyyitliği yani evlad-ı peygamberiden olması sahte imiş" demektedir.[4]
İlk eğitimini babasından aldı. Sonra Erzurum'da medrese eğitimini "Seyyid Abdülmümin"’den ve dayısının oğlu İsmâil Efendi’den alıp Arapça, Farsça, fıkıh ve fıkıh usulü okudu. Erzurum yöresinin seçkin âlimlerinden olan Vânî Efendi’nin derslerine de devam etti. Sonra padişah imamı olan "Vanı Efendi"'nin daveti ile 1662 yılında İstanbul'a gitti. Burada Vanı Efendi'nin kızı ile evlenip ona damat oldu.
1669'de IV. Mehmet'in oğlu Şehzade Mustafa hocası "Seyyid Mehmet Efendi"'nin ölmesi nedeniyle ve Vanı Efendi'nin damadı olması sebeiyle şehzadeye hoca tayin edildi. Padişahın bir hatt-ı humayunu ile dersten mülazım sayılarak Süleymaniye Darülhadis Medresesi'ne müderris yapıldi. Sonra ilmiye sınıfı içinde hızla yükselerek Haydarpaşa, Üsküdar Mihrimah Sultan, Sahn-i Semân ve Ayasofya medreselerinde müderrislik yaptı. Bu yeni görevleri nedeni ile aynı yıl Şehzade Ahmet'e hoca olarak tayin edildi.[2][4][5]
Feyzullah Efendi'ye şehzadelere hocalık yapmaya devam etmekte iken 1686'de Rumeli Kazaskeri unvanı verildi.
1686'da Üsküdar'da hazineye ait bulunan "Bayram Paşa Yalısı" çayırına at bağlaması dolayısı ile İV. Mehmed'in öfkesini çekti. Padişah önce Feyzullah Efendi'yi idam ettirmek istedi ama geleneksel olarak ulemanın idam edilmesi mümkün olmadığı padişahın danışmanları tarafından açıklanınca Feyzullah Efendi'nin ismi ulema defterinden silindi. Fakat 5 gün sonra Feyzullah Efendi'nin öğrencisi olan iki şehzadenin annesi olan Gülnuş Emetullah Sultan araya girdi ve onun padişah tarafından afedilmesini sağladı. Fakat şehzadeler hocalığına padişah imamı İbrahim Efendi tayin edildi.[6] Feyzullah Efendi'ye Eyüp Kadılığı arpalık olarak verildi.
7 Kasım 1686’da nakîbüleşraf oldu. IV. Mehmed’in hal’i ve II. Süleyman’ın tahta çıkışından hemen sonra 14 Şubat 1688'de Debbağzade Mehmet Efendi'nin azli üzerine şeyhülislam oldu. Fakat o yıl Balkan cephesinden dönen kapıkulu askeri belirli zorba elebaşılar altında isyan edip padişahın tahttan indirilmesini istediler. Bu kapıkulu askeri isyanını bastırmak için saraydan "Sançağ-ı şerif" çıkarıldı ve çok geçmeden bu isyan bastırıldı. Fakat bu bastırma hareketine başlamak için Saraya çağrırlan Şeyhülislam olan Feyzullah Efendi saraya gitmedi. Bu nedenle onun zorbalarla fikir birliğinde olduğu kabul edilerek Şeyhülislam görevinden azledildi. İsyan bastırılmasından sonra Feyzullah Efendi Saraya gitti; isyancılar tarafından öldürülmüş olan Sıvayus Paşa'dan öldürülmeden aldığı mühr-ü humayunu padişaha getirip verdi ve yapılan Divan toplantısından azlinden haberdar olmamısş gibi şeyhülislam mevkinde oturdu. Fakat çağrıldığı zaman saraya gelmediği ve tahttan indirilmiş İV. Mehmat taraftarı olduğu düşünülerek azlinden sonra memleketine sürgüne gönderilme kararı alındı. Nisan 1688'de tek başına sandalla Kuzguncuk'a geçirildi ve oradan kendisine arpalık olarak verilen Erzurum'a gönderildi.[4]
Feyzullah Efendi'nin kariyerinin en parlak dönemi eski öğrencisi olan II. Mustafa'nın tahta çıkmasıyla başladı. II. Mustafa devleti İstanbul yerine Edirne'den yönetmeyi tercih etti. Feyzullah Efendi'yi Erzurum'dan çağırtarak tekrar şeyhülislam yaptı. Zamanla Feyzullah Efendi Osmanlı Devleti'nin en güçlü devlet adamı haline geldi. Padişah devlet işlerinin büyük bir bölümünü ona bıraktı. II. Mustafa'nın emri ile o dönem sadrazamları, Rami Mehmed Paşa ve Daltaban Mustafa Paşa, onun sözüyle hareket etmeye mecbur edildi.[4]
Feyzullah Efendi kendine bağlı olanlara bol bol gelir getiren arpalık malikaneler, memuriyet, rütbeler aldi. Örneğin büyük oğlu Fethullah Efendi'ye Hama ve Humus'da yerleştirilen Türkmen aşiretlerinin asarlarını, Siverek ve Samsat mukattasını ve Birgii, İzmir mükttaasını malikane olarak verdirtmişti. Bu oğlunu daha 25 yaşında iken Selanik kadısı ve kısa nüddet sonra da "Rumeli Kazaskeri" tayin ettirmişti. Hatta Osmanlı tarihinde ilk defa olmak üzere oğlu Fethullah Efendi’nin kendinden sonra şeyhülislâm olması hususunda padişahdan bir ferman bile almıştı. Ortanca oğlu Mustafa Efendi'yi iki yılda medreseyi devrettirdi. Sonra da ona Selanik Kadılığı, Anadolu Kazaskeri payesi ile Mekke kadılığı ve sonunda bilfiil Anadolu Kazaskerliği görevi verdi. Üçüncü oğlunu Anadolu Kazaskeri payesiyle Bursa kadısı ve 13 yaşında olan dördüncü oğlu İbrahim Efendi'yi Rumeli Kazaskeri payesiyle Yenişehir kadısı tayin ettirmişti. Kendisine bağlı olanlardan 50-60 kadarına Erzurum, Şam, Halep ve diger yerlerin mukata gelirini malikane olarak tahsis ettirmişti.[4]
Bu arada Osmanlı-Kutsal İttifak Savaşları Osmanlılar için büyük bir yenilgiyle sonuçlandı. Karlofça Antlaşması'yla Osmanlı Devleti büyük miktarda toprak kaybetti. 8 yıl süren şeyhülislamlığı sırasında Feyzullah Efendi'ye karşı büyük bir muhalefet oluştu. Devletin yönetimindeki başarısızlıktan sorumlu tutuldu.
İstanbul'da toplanan bir yeniçeri ve esnaf grubundan oluşan büyük bir ihtilaciler ordusu 9 Ağustos 1703 tarihinde Edirne'ye doğru yola çıktı. Edirne Vakası adıyla anılan bu ayaklanmanın sonucunda 22 Ağustos günü II. Mustafa tahttan indirildi yerine yine Feyzullah Efendi'nin talebesi olan III. Ahmed tahta geçirildi.
Feyzullah Efendi onu korumaya çalışan yeni padişah tarafından azledilip Eğriboz'a sürgün edildi. Fakat Feyzullah Efendi büyük oğlu Fethullah Efendi ile Edirne'den ayrılıp yola çıktığında arkasından ihtilalcılar Karakaş Mustafa ve Durcan Ahmed idaresinde onları takip edip baba oğlu Pravadı’de ellerine geçirdiler. Feyzullah Efendi ve oğlunu çirçıplak soyarak hakaretlerle Edirne'ye getirildiler. Burada baba-oğul üç gün mallarının nerede olduğunu öğrenmek için işkenceye tabi tutuldularsa da bu soruşturma sonuçsuz çıktı. İlmiye sınıfından oldukları için idam edilmeleri geleneksel olarak imkansızdı. Bunun üzerine sanal olarak Fezullah Efendi Kandiye sancakbeyi; oğlu Fethullah Efendi Alacahisar sancakbeyi yapilip böylece ilmiye sınıfından çıkarıldılar. Yeni şeyhülislam İmam Mehmed Efendi idamları için fetva verdi. 3 Eylül 1703'de ihtilalciler onları Edirne zindanından çıkararak hammal beygirlerine bindirip Bit Pazarı'na getirdiler ve orada onları öldürdüler. Sonra cesetlerini ayaklarından ipler bağlatıp başlarında buhurdanlar ve kandiller taşıyan papazları ile 300 kadar Hristiyan tarafından şehir sokaklarında sürüklettiler. Başları kesilip mızrağa geçirildi. Cesetleri Tunca Nehri'ne atıldı.[7] Daha sonra cesedinin nehirden çıkarılarak Sitti Hatun Camii civarındaki Abdülkerim Mektebi avlusuna gömüldüğü rivayet edilir (Peremeci, s. 136).
Eserleri
Feyzullah Efendi’nin Erzurum’da cami, medrese, dârülkurrâ, mektep ve hamamı; Şam’da dârülhadisi; Edirne’de çeşme ve sebili, Mekke’de mescidi; Medine’de medrese, kütüphane ve muallimhanesi; İstanbul Fatih’te medrese, kütüphane, mescid, mektep, muallimhâne, çeşme'den olusan "Feyziyye Dârülhadisi" isimli külliye vardir. "Feyziyye Dârülhadisi" gunumuzde Millet Kütüphanesi olarak kullanılmaktadır. Feyzullah Efendi Medine’de inşa ettirdiği medreseye 3000’den fazla yazam kitap vakfetmiştir. Saudi'lerin Harem-i Serif’i genisletilme imar sirasinda bu medrese yıkılmmistir. Bu yazma kitaplar "Câmiatü Melik Abdilazîz"'e nakledilmistir.
Elimizde bulunan yazma veya yayinlamis eserleri listesi sudur:[2]
- . Fetâvâ-yı Feyziyye Verdigi fetvalari derleyen mecmua (İstanbul 1266)
- . Nesâyihu’l-mülûk (Millet Ktp., Feyzullah Efendi, nr. 2122/2)
- . Kitâbü’l-Ezkâr (Mecmû ‘âtü’l-ezkâr, İstanbul Üniversitesi Ktp., AY, nr. 5744)
- . Mecmûa-i Hikâyât. Muhâdarât’a dair Türkçe yazilan üç makaleden olusan bir risâledir. (İ.Ü Ktp., TY, nr. 1631).
- . Letâifnâme (Beyazıt Devlet Ktp., nr. 5619).
- . Riyâzü’r-rahme. Ahlâk hakkinda bir eserdir (Beyazıt Devlet Ktp., Veliyüddin Efendi, nr. 3224).
- . Hâşiye ‘alâ Envârit-tenzîl (İÜ Ktp., AY, nr. 2120).
- . Feyzullah Efendi otobiyografisini Arapça olarak yazmistir. (Süleymaniye Ktp., Yahyâ Tevfik Efendi, nr. 287, yeni nr. 1587; Beyazıt Devlet Ktp., nr. 5050),
- . Haşiye ‘alâ Cüz’i ‘n-Nebe: "İsâmüddin el-İsferâyânî" adli Arap yazarinin eserine hâşiye
- . Hâşiye ‘alâ Şerhi’l-‘Akâ’id: "Halhalî" adli Arap yazarinin eseine talikat.
- . Ravzü’l-ahyâr Türkçe çevrisi: "İbü’l-Hatîb el-Amâsî" adli Arap yazarinin eseri. Süleymaniye Kütüphanesi’nde kayıtlı (Esad Efendi, nr. 2843)
"Mecmûatü Medâihi Şeyhülislâm Feyzullah Efendi" adlı bir yazma eserde Feyzullah Efendi ve ailesi hakkında yazılmış siirsel methiyeler bulunmaktadır.
Feyzullah Efendi Kütüphanesi
Günümüzde İstanbul'un Fatih ilçesinde Macar Kardeşler Caddesi ile Feyzullah Efendi Sokağı’nın kesiştiği noktada bulunan Feyzullah Efendi Kütüphanesi 1700 yılında şeyhülislam Feyzullah Efendi tarafından medrese olarak yaptırılmıştır. Kütüphanede Feyzullah Efendi'nin kendisi tarafından 1699 yılında bağışlanmış olduğu 2000'den fazla kitap mevcuttur[8].
Kaynakça
- ↑ Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, (1954) Osmanlı Tarihi III. Cilt, 2. Kısım , XVI. Yüzyıl Ortalarından XVII. Yüzyıl Sonuna kadar), Ankara: Türk Tarih Kurumu (Altıncı Baskı 2011 ISBN 978-975-16-0010) say.482-485
- 1 2 3 Millet Yazma Eserler Kütüphanesi resmi sitesi "Feyzullah Efendi" maddesi.
- ↑ Feyzullah Efendi
- 1 2 3 4 5
- ↑ Feyzullah Efendi
- ↑ Silahtar Tarihi, c.2 şay..262
- ↑ Sakaoğlu, Necdet (199), Bu Mülkün Sultanları, İstanbul:Oğlak Yayınları ISBN 975-329-2990 say.315
- ↑ Feyzullah Efendi Kütüphanesi (Fatih)
Ayrıca bakınız
Dış bağlantılar
- Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, (1954) Osmanlı Tarihi III. Cilt, 2. Kısım , XVI. Yüzyıl Ortalarından XVII. Yüzyıl Sonuna kadar), Ankara: Türk Tarih Kurumu (Altıncı Baskı 2011 ISBN 978-975-16-0010) say.482-485
- Millet Yazma Eserler Kutuphanesi resmi sitesi "Feyzullah Efendi" maddesi.
Önce gelen: Debbağzade Mehmet Efendi |
Osmanlı Şeyhülislamı 1688 |
Sonra gelen: Debbağzade Mehmet Efendi |
Önce gelen: İmam Mehmet Efendi |
Osmanlı Şeyhülislamı 1695 - 1703 |
Sonra gelen: Paşmakçızade Seyit Ali Efendi |
|