Daltaban Mustafa Paşa
Daltaban Mustafa Paşa | |
---|---|
Osmanlı Sadrazamı | |
Hükümdar | II. Mustafa |
Görev süresi 4 Eylül 1702 - 24 Ocak 1703 | |
Yerine geldiği | Köprülü Amcazade Hacı Hüseyin Paşa |
Yerine gelen | Rami Mehmed Paşa |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | Manastır |
Ölüm | 27 Ocak 1703 İstanbul |
Daltaban Mustafa Paşa II. Mustafa saltanatında, 4 Eylül 1702 - 24 Ocak 1703 tarihleri arasında dört ay yirmi gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.
Hayatı
Manastır'da doğmuştur. Aslının Sırp olduğu belirtilmektedir[1]. Kara İbrahim Paşa'nın iç mehterliğinde yetişti. 1684 yılında Kara İbrahim Paşa sadrazam olduğu zaman kapıcılar kethüdası oldu. Sırasıyla cebecibaşı olarak atandı ve 1691'de yeniçeri ağası oldu.
Vezirliğe yükseltilerek Babadağ muhafızlığına atandı. 1695 yılında Anadolu Valiliği'ne, 1696 yılında Diyarbakır Valiliği'ne atandı. Avusturya seferi sırasında Sofya'da iken mezaliminden şikayet olunması üzerine vezirliği elinden alınarak Bosna sınırında Pucitel palangası komutanlığına sürüldü. Bosna'ya düşman saldırısının artması üzerine 1697 yılında vezirliği iade edilerek Bosna cephesi seraskerliğine getirildi. Bosna'da başarılar göstererek düşmanı püskürttü. 1698 yılında Urfa merkezli Rakka Valiliği'ne tayin edildi. 1699 yılında Bağdat Valiliği'ne görevlendirildi. Asi kuvvetlerin elinden Basra ve Kurna'yı geri aldı; asi kuvvetleri sindirdi. Bu başarıları üzerine önce tekrar Anadolu Valiliği'ne getirildi.
4 Eylül 1702 tarihinde hastalığı dolayısıyla görevinden ayrılan Köprülü Amcazade Hacı Hüseyin Paşa yerine Sultan II. Mustafa'nın hocası olan şeyhülislam Feyzullah Efendi'nin tavsiyesi ile Daltaban Mustafa Paşa sadrazamlığa getirildi.
Daltaban Mustafa Paşa bu görevde devam etmek için Feyzullah Efendi'nin isteklerini yerine getirmesi gerektiğini anlamıştı. Zaten Sultan II. Mustafa kendine arz edilen sadrazam ve divan telhis ve tahrirlerini Şeyhülislam'la görüşülmeden huzuruna getirilmesini kabul etmemekte idi. Devlet ve hükümetin uygulayacağı her politika ve göstereceği her faaliyet için Feyzullah Efendi'nin görüşlerinin ve düşüncelerinin alınmasını istemekteydi.
Daltaban Mustafa Paşa her ne kadar Feyzullah Efendi'nin gösterdiği yolda gitmeye devamlı kararlı ise de; taşralı olması ve İstanbulluların hareket ve davranışlarını anlayamadığı için ve kaba, haşin sert mizacı dolayısıyla devlet erkanı tarafından sevilmemekteydi. Hatta Sultan bile bu kaba, haşin tavrından tedirgin olmaya başlamıştı. Örneğin Feyzullah Efendi'nin oğlu Fethullah Efendi, Sadrazamın çalışma yeri olan Paşa Kapısına gelince onu kapı önünde karşılardı; Feyzullah Efendi gelince kapının önünde arabanın önüne geçerek ta binek taşına kadar gitmesini sağlamaya başlamıştı. O zamana kadar teşrifat kurullarına göre merasimlerde şeyhülislam, daha aşağı rütbede olduğunu göstermek için, Sadrazam'ın sol tarafında giderdi; ama Daltaban Mustafa Paşa Feyzullah Efendi'nin sol tarafında gitmeye başlayıp sanki Sadrazam'ın daha düşük rütbede olduğunu noktalamaktaydı.
Diğer taraftan Sadrazamlığa gelmeyi çok isteyen Reisülkittap Rami Mehmet Paşa devamlı olarak sadrazam aleyhinde çalışmaktaydı. Sadrazamın şeyhülislamdan bağımsız olarak çalışmak istediğini ve bunun için yeniçerilerden ve Kırımlılardan destek almaya çalıştığı söylentisini yaymış ve bir kontrol fetişçisi olan Feyzullah Efendi bundan ters etkilenmişti. Karlofça Antlaşması; Kırımlıların Rusya içine talan hücumları yapmaları men edilmiş ve aynı zmanda Rusların da bu sınırlarda tahkimat kurmaları yasaklanmıştı. Kırımlılar Rusların tahkimat kurduklarını gözlemlemekteydiler; bunun haberini İstanbul'a göndermişlerdi ama Osmanlı devleti bu antlaşma ihlali hakkında bir şey yapmamaya karar vermişti. Buna karşılık olmak üzere Kırımlılar Rus sınır bölgelerine talan hücumları yapmak istemekteydiler. Daha önceki sadrazam bunu kabul etmemişti; ama Daltaban Mustafa Paşa Kırımlıların isteklerine daha açıktı. Kırım Hanı Devlet Giray'ın isyankar tutumunu daha toleranslı karşılamaktaydı. Bu nedenle Devlet Giray'ın isyanının bastırılması için Feyzullah Efendi yoluyla Sultan'ın emirlerini uygulamakta ağır almakta idi. Bu durum Rami Mehmet Paşa ile Feyzullah Efendi için Daltaban Mustafa Paşa'nın bağımsız hareketine bir örnek sayıldı. Feyzullah Efendi, Daltaban Mustafa Paşa'nın azledilmesi için fikirlerini Sultan'a kabul ettirdi.
Daltaban Mustafa Paşa Kırım Hanı'nı padişaha karşı tahrik etmek suçuyla 24 Ocak 1703'te görevinden azledilerek üç gün sonra öldürüldü.
Değerlendirme
Daltaban Mustafa Paşa, bir vali ve askeri komatan iken başarılı olmuştu. İdam edilmesi askeri sınıfı özellikle kapıkulu ocağı askerlerini aksi olarak etkilemiştir.
Daltaban Mustafa Paşa'nın şivesi bozuk ve kullandığı dil içinde kendine has özel ifadeleri bulunmakta idi. Rami Mehmet Paşa bunu alaya alarak bir sözlük yaratmış ve buna "İsılahat-ı Daltaniye" adı vermiş olduğu bildirilmektedir. Şivesinin bozukluğu yetişmez gibi ağzı da bozuk ve kullandığı lisan da toksözlü, kaba ve haşin idi. Başkalarına karşı gösterdiği muamele çok kere şiddet gösterici ve kalp kırıcı idi.
Daltaban Mustafa Paşa zamanında vezirlerin divan günlerinde giydikleri giysiler için yeni kurallar kurulup uygulanmaya başlanmıştır. Bu değişiklikler arasında vezirlerin divandaki diğer devlet erkanından ayrı olduğunu göstermek için başlarına yüzlerce yıldır geleneksel olarak giydikleri "mücevveze" adı verilen bir serpuş yerine "kallavi" isimli bir değişik kavuk şekli giymeleri kuralı konulmuştur.
"Zubdet ül Vekayı" genellikle sadrazamların özel idare, kalemiye ve sekreterlik için gelen hasılatın yılda 500 kese olduğunu; Daltaban Mustafa Paşa sadrazam iken azil, yeniden atama, iş değişme diğer bürokratik muamaleler için topladığı iradın yılda 1200 kese vardığını belirtmektedir.
Kaynakça
- ↑ Hammer Tarihi
Dış bağlantılar
- Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (1956), Osmanlı Tarihi IV. Cilt I. Bölüm Karlofça Anlaşmasından XVIII. Yüzyılın Sonuna Kadar, Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları ISBN 075-16-0001-3 Say.17-19
- Danişmend, İsmail Hami (1971), Osmanlı Devlet Erkânı, İstanbul: Türkiye Yayınevi, say..
Siyasi görevi | ||
---|---|---|
Önce gelen: Köprülü Amcazade Hacı Hüseyin Paşa |
Osmanlı Sadrazamı 4 Eylül 1702 - 24 Ocak 1703 |
Sonra gelen: Rami Mehmed Paşa |