Mehmed Said Galip Paşa

Mehmet Said Galip Paşa
Osmanlı Sadrazamı
Görev süresi
13 Aralık 1823 - 14 Eylül 1824
Hükümdar II. Mahmud
Yerine geldiği Silahdar Ali Paşa
Yerine gelen Benderli Mehmed Selim Sırrı Paşa
Kişisel bilgiler
Doğum 1763
İstanbul
Ölüm 1829 (65-66 yaşlarında)
Balıkesir

Mehmet Sait Galip Paşa (d. 1763 İstanbul - ö. 1829 Balıkesir) Osmanlı diplomatı, yerel idarecisi ve II. Mahmud saltanatında 13 Aralık 1823 - 14 Eylül 1824 tarihleri arasında dokuz ay iki gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

Hayatı

Sedaret Mektubi Kalemi serhalifesi Seyyid Ahmed Efendi'nin oglu olarak 1763'de Istanbul'da dogmustur.[1] Babasını 10 yaşlarındayken kaybetmiştir. Reis-ül Küttab Abdullah Berri Efendi himayesi ile Sedaret Mektubi Kalemi'nde devlet görevine başladı. 1787-1792 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında 1791'de yapılan mütareke müzakereleri sırasında toplantı katipliği yaptı. Sedaret Mektubi Kalemi'nde 1795'de serhalife ve 1798'de amadi oldu.[1]

Fransa'nın Mısır Seferi 1798 yılında başlamış; 1801'de Fransa'nın yenik düşerek birliklerini geri çekmesiyle sonuçlanmıştı. 27 Haziran 1801 tarihinde Fransa birliklerinin Mısır'dan geri çekilmesini düzenleyen El-Ariş Sözleşmesi imzalanmasından sonra, Osmanlı Devleti ve Fransa arasında nihai bir barış antlaşması imzalanması için görüşmelere başlanmış ve 9 Ekim 1801'de imzalanan Paris Barış Senedi ile bu barış şartları belirlenmişti. Nihai antlaşma için Paris'de Osmanlı devlerini temsil etmek için murahhas elçi olarak Mehmet Said Galip Efendi atandı. 1 Nisan'da Istanbul'dan ayrılan Mehmet Said Galip Efendi nehir yoluyla Budapeşte, Viyana ve sonra karayolu ile Strasburg tarafından 3 Haziran 1802'de Paris'e ulaşıp yeni başlayan müzakerelere katıldı. Osmanlı İmparatorluğu ve Fransa arasındaki nihai barış antlaşması niteliğindeki Paris Antlaşması 25 Haziran 1802'de imzalandı. Mehmet Said Galip Paşa sonradan bu diplomatik görevini ile ilgili hatıralarını anlatan Fransa Seferanamesi adli bir eser hazırlamıştır. [1]

1803 başlarında İstanbul'a dönünce önce "tezkere-i evvel" ve Ekim 1806'da [[Ahmet Vasif Efendi] yerine reisülküttap olarak tayin edildi. [1]

Kabakçı Mustafa İsyanı ile III. Selim'in tahttan indirilmesi ve yenilikçilerin katledilmesi hareketleri sırasında sedaret kethudası Refik Efendi ile birlikte Rusçuk'da Alemdar Mustafa Paşa yanına sığındı ve isyancı mürteciler tarafından öldürülmekten kurtuldu. Sedaret Mektupçusu Tahsin Efendi, Başmuhasebeci Ramiz Efendi, Tuna Yalısı Mübayaacısı Behiç Efendi, ve Sadaret Kethudası Refik Efendi ile birlikte Rusçuk Yaranı olarak anılan bir gizli cemiyet kurarak Alemdar Mustafa Paşa'yı İstanbul'a gitmesi için teşvik edenler arasında bulundu. [1]

1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı devam etmekteydi. Osmanli ve Rus temsilcileri toplanıp bir mütareke görüşmelerine başladılar. Mehmed Said Galip Efendi Osmanli devletini temsil edip 25 Ağustos 1807'de Yergöğü ateşkes mütarekesini Osmanlı devleti adına imzaladı. Bu sırada Silistre'de ordugahta bulunan yeniçeriler karışıklık çıkardılar. Disiplini olan bir ordu niteliği kalmamış olan Osmanlı birlikleri kış için başlarında Sadrazam ve Serdar-ı Ekrem Çelebi Mustafa Paşa olmak üzere Edirne'ye döndüler. "Rusçuk Yaranı" başlarından olan eski sadrazam kethüdası Refik Efendi İstanbul'a geldi. IV. Mustafa'ya yakın çevrelerle görüşüpsonra şahsen IV. Mustafa'nın huzuruna çıkıp Alemdar Mustafa Paşa'nın İstanbul'a gelip padişaha bağlığını sunmak için izin istediğini ona bildirdi. Ama padişah bu izini vermedi. Refik Efendi'yi, Mehmed Said Galip Efendi yerine reisülküttaplığa tayin edip Edirne'de bulunan Sadrazam Çelebi Mustafa Paşa yanına gönderdi. Alemdar Mustafa Paşa 1808'de "Rusçuk Yaranı"'nın çabalarıyle Rusçuk milis ordusuyla ortalığı fazla karıştırmadan Edirne'ye geldi.[1]

Alemdar Mustafa Paşa Rusçuk'tan gelmekte iken Nisan 1808'de Mehmed Said Galip Efendi ikinci defa reisülküttap olarak atandı. Kabakça Mustafa ve hempasının elimine edilip; III. Selim'in öldürülüp IV. Mustafa'nin tahttan indirilip yerine II. Mahmud'un tahta geçmesi; Alemdar Mustafa Paşa'nın sedaret dönemi ve Alemdar vakası] ile öldürülüşü olayları sıralarında bu görevde bulundu.[1]

1811'de Rusya ile yeni bir mütareke antlaşması müzakerelerine Osmanlı delegesi olarak katıldı. Bu mütareke antlaşması imzalandıktan sonra İstanbul'da döndü; Laz Aziz Ahmed Paşa sadrazamlık döneminde sedaret kethüdası görevine geçti. Laz Aziz Ahmet Paşa serdar-i ekrem olarak Tuna cephesindeyken onun yanında bulunmaktaydı. 2 Ekim 1811'de Tuna Muharebesi'nde Rus komutanı Markov Osmanlı ordusunu ağır bir yenilgiye ugratıp 14 Ekim tarihinde nehri geçip Yergöğü Osmanlı büyük karargâhını eline geçirdiğinde sedaret kethudası Mehmed Said Galip Efendi diğer bazı paşalarla Rusçuk'a kaçmak zorunda kalmıştı. 1811'de yapılan ateşkes müzakerelerine Osmanlı delegesi oldu. 1812'de Ruslarla barış antlașması için Osmanlı delegesi olarak müzkereleri yürüttü. Müzakerelerden sonra 28 Mayıs 1812'de Bükreş Antlaşması imzalanıp 1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı sona erdirilmiş oldu.[1]

Ocak 1814'de üçüncü kez reisülküttap görevine getirildi. Fakat II. Mahmut'un baş danışmanı ve padişaha çok etkili olan Mehmed Said Halet Efendi ile geçinemeyip ihtilafa düştü. Halet Efendi'nin sultan etkisi ile Mustafa Said Galip Efendi Anadolu eyaleti Kütahya sancakbeyi olarak İstanbul'dan uzaklaştırıldı. 1814'de vezirlik rütbesi (ve paşa ünvanı) kazandı. Aynı yıl ortalarında Anadolu eyaleti Bolu sancakbeyi olarak atandı. Sonra sırasıyla 1815 başlarında Sivas, 1817'de Niğde; sonra Ankara, Çankırı, ikinci defa Bolu ve Kastamonu sancakbeyi oldu. Haziran 1821'de vezirliği kaldırıldı ve Konya'ya sürgüne gönderildi. Halet Efendi'nin 1823'de idamından sonra Aralık 1823'de vezirliği geri verildi. Sırayla Bozok, Kayseri, İzmit ve Bursa sancaklarına beylik yaptı ve İzmit ve Bursa'da gorev yapmakta iken ek olarak İstanbul Boğazı Rumeli sahilleri muhafızlığı görevi de verildi.[1]

1825'de sadrazam olan Turnacızade Silahdar Ali Paşa Mora meselesi'nde gevşek davrandığı görüldüğü için azledildi. Yerine 13 Aralık 1823'de Mehmed Said Galip Paşa sadrazam oldu. Mora meselesini Osmanlı güçleri ile çözemiyeceğini anlayarak Mısır valisi olan Kavalalı Mehmed Ali Paşa'dan askerî yardım istedi ve bu desteği sağlamak için Mehmed Ali Paşa'nın istediği Mora ve Girit valiliklerini ona vermek üzere söz verildi. Sultan II. Mahmud, Yeniçeri Ocağı'nin artık yararlı olacağından umidini kesmişti ve bu ocağı kaldırmak ile ilgili düşüncelerini gerçekleştirmeyi başaracak güçlü bir sadrazam istemekteydi ve sadrazam Galip Paşa'ya düşüncelerini açmıştı. Paşa, kendisinin bu işte başarılı olamayacağını, cesur, gözü pek bir sadrazamın gerektiğini Sultana bildirmişti. Örnek olarak Benderli Selim Pașa'nın başarılı olabileceğini söylemişti. 14 Eylül 1824'de Mehmed Said Galip Pasa sadrazamlıktan azledildi ve Benderli Mehmed Selim Sırrı Paşa yeni sadrazam oldu. [1]

Mehmed Said Galip Paşa'nın vezirliği alındı ve Gelibolu'ya sürgüne gõõnderilmesi kararı çıktı. Fakat Gelibolu'ya gitmekte iken yolda bu karar geri alındı. Vezirliği geri verildi ve Erzurum Eyaleti valiliği ve Şark serdarlığına tayin edildi. [1]

1828'de bu eyalet valisi iken 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı hakkında görüşlerini bir tezkere halinde merkezi hükümete gönderdi. Bu görüşler İstanbul'da gayet fena karşılandı. Mehmed Said Galip Paşa'nın vezirliği geri alındı ve eyalet valiğinden azledildi. [1]

Balıkesir'e sürgüne gönderildi. 1829'da Balıkesir'de sürgünde iken vefat etti. Mezarı Balıkesir'de Zağnos Paşa Camii mezarlığındadır. [1]

Kaynakça

  1. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 Yalçınkaya, Alaaddin "Mehmed Said Galip Paşa" (1999), Yaşamları ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi, İstanbul:Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık A.Ş. C.2 s.185-186 ISBN:975-08-0072-9

Dış bağlantılar

Siyasi görevi
Önce gelen:
Silahdar Ali Paşa
Osmanlı Sadrazamı
13 Aralık 1823 - 14 Eylül 1824
Sonra gelen:
Benderli Mehmed Selim Sırrı Paşa
This article is issued from Vikipedi - version of the 7/2/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.