Esperanto

Bu madde aşırı derecede uzamaya başlamıştır. Lütfen tartışma sayfasında görüşlerinizi bildirin ve maddenin özetlenmesine veya ayrı maddeler halinde alt başlıklara bölünmesine yardımcı olun.
Lütfen görüşlerinizi tartışma sayfasında belirtiniz.
Esperanto
Esperanto
Ana dili olanlar Dünya dili
Konuşan sayısı

Ana dil olarak: 200 ilâ 2000 (1996 tahmini) [1]

Akıcı konuşabilen: 100.000 ilâ 2.000.000 (tahmini)  (tarih gerekli)
Dil aileleri
Varsayılan
  • Esperanto
Yazı sistemi Esperantoya uyarlanmış Latin alfabesi
Dil kodları
ISO 639-1 eo
ISO 639-2 epo
ISO 639-3 epo

Esperanto (orijinal adıyla Lingvo Internacia), Leh göz doktoru Ludwik Lejzer Zamenhof tarafından 1887 yılında yaratılan yapay dil.[2] Zamenhof'un 1905 yılında yayımladığı Fundamento de Esperanto (Esperantonun Temelleri) kitabında dilin yapısı ve kuralları izah edilir.[2]

Kendini Dr. Esperanto olarak tanıtan Zamenhof, farklı dilleri konuşan kişiler arasındaki iletişim zorluklarının, öğrenilmesi kolay bir ortak dil ile aşılabileceğini düşünerek Esperantoyu oluşturmuştur. Günümüzde en çok tanınan ve en çok konuşanı bulunan yapay dil olmakla birlikte uluslararası iletişim dili olma amacına ulaşamamıştır.[3]

Etimoloji

Esperantonun simgesi hâline gelen yeşilin üzerindeki beyaz kare içindeki yeşil yıldızdan oluşan Esperanto bayrağı

Esperanto kelimesinin kökeni Fransızcadaki -umut etmek anlamına gelen- "espérer" kelimesine dayanmaktadır. Bu kelime, Esperantoya esperi olarak geçmiştir. Ek ve köklerine ayrılışı esper¹-ant²-o³ şeklindedir.

¹ Umut eden anlamındaki esperi fiilinden gelir.
² Bir işi yapan, bir şeyin yolundan giden anlamındaki -ant sonekidir.
³ Kelimeye isim anlamı katan -o sonekidir.

Esperanto dilinin özgün adı aslında Lingvo Internacia'dır; ancak L. L. Zamenhof Esperantoyu tanıttığı 1887 tarihli Unua Libro isimli kitabında kendisinden Doktoro Esperanto (Dr. Umutlu) takma adıyla bahsetmiş ve zamanla dilin kendisi de daha çok bu isimle anılır hâle gelmiştir.

Tarihsel Gelişim

Esperanto dilinin kurucusu Polonyalı göz doktoru Ludwik Łejzer Zamenhof

Esperanto yapay dili 1870'ler ve 1880'ler civarında Polonyalı göz doktoru Ludwik Lejzer Zamenhof tarafından geliştirilip 1887 yılında yayımlanmıştır.

Dr. Zamenhof'un bulunduğu bölgedeki insanlar Lehçe, Rusça, Yidiş gibi farklı diller konuşuyorlardı. Zamenhof bu insanların birbirleriyle anlaşmalarını kolaylaştırmak için hiç değişmeyen ve istisnası olmayan 16 ana kurala dayalı ve kelimelerinin köklerini genellikle bu Avrupa dillerinden alan Esperanto dilini icat etmiştir.

Zamenhof, çocukluğundan beri farklı dilleri konuşan insanların daha kolay anlaşabilmesi için uluslararası kolaylaştırılmış bir yapay dil oluşturma fikrinde olmuştur. İlk zamanlarda Latince veya Yunanca dillerinden birini basitleştirmeyi düşünmüşse de Latince öğrenmeye başladıktan sonra bu dilin yapısının çok karmaşık olduğunu düşünerek tamamen yeni bir dil üretmenin daha isabetli olacağına karar vermiştir. Onlu yaşlarının başından itibaren böyle bir dili oluşturmak için çalışmıştır.

İngilizceyi öğrendiği sıralarda Zamenhof, fiilin şahıslara göre farklı olarak çekimlenmesinin gereksiz olduğunu ve gramatik sistemin hayal edilebileceğinden çok daha basit olabileceğini düşünmekteydi; ancak kelime ezberlemekte hâlâ zorlanmaktaydı. Rusça öğrenmeye başladığında ise bu sorunu son ekler vasıtasıyla en aza indirebileceğini fark etti ve dilini bu yönde geliştirmeye başladı. Dilinin kelime hazinesini dünya çapında öğretilme ve bilinme oranının yüksek olduğunu düşündüğü Romen ve Cermen dillerinden yararlanarak oluşturdu.

Esperanto dilinin ilk kez tanıtıldığı Unua Libro (İlk Kitap) isimli kitabın Rusça versiyonu

Zamenhof 17 Aralık 1878'de birkaç arkadaşı ile birlikte 19. doğum gününün yanı sıra Lingwe Uniwersala (Dünya Dili) adlı dilinin doğuşunu da kutlamıştır. Dilin bu aşamasıyla ilgili çok fazla bir bilgi yoktur ve bugüne yalnızca bir dörtlük kalmıştır.

1881'e gelindiğinde dilde görülen en önemli değişiklikler dil adının Lingvo Universala olarak değişmesi, w harfinin v harfiyle değiştirilmesi, çoğul isim takısının -es yerine -oj şekline dönüştürülmesi, dile belirtme hal eki -l'nin eklenmesidir. Dilin bu aşamasında hâlâ bazı fiillerin vurgusu son hecededir, dilde bugün bulunmayan á, ć, é, ħ, -ó, ś, ź harfleri vardır, şimdiki ve geniş zaman eki -é, geçmiş zaman eki -u, gelecek zaman eki -uj, şart kipi eki -á, emir kipi eki -ó, mastar eki -e veya -i'dir ve şahıs zamirleri bugünkünden farklıdır.

Sonraki yıllarda Zamenhof, özellikle yabancı dillerde yazılmış edebî yazıların ve şiirlerin Esperantoya çevrilmesi sırasında diliyle ilgili fikirlerini en son aşamaya ulaştırmıştır. Fiillerdeki son hece vurgusunu kaldırıp vurgunun her zaman sondan ikinci hecede olması kuralını getirmiştir. ć, ħ, ś, ź sembolleri sırasıyla ĉ, ĥ, ŝ, ĵ sembolleriyle değiştirilmiş, dź ikilisiyle verilen sesi karşılamak için de dile ĝ harfi eklenmiştir.

1887'de Zamenhof'un bugünkü hâliyle Esperanto dilini Lingvo Internacia adıyla içeren Unua Libro (İlk Kitap) isimli kitabını tamamlamasıyla dilin ilk yapım aşaması resmen tamamlanmıştır. 1887 yılı, herkesçe Esperantonun gerçek ortaya çıkış tarihi olarak kabul edilir.

Esperanto ilk yılında Rus İmparatorluğu'nda ve Doğu Avrupa'da tanınmaya başladı; ancak hemen sonra dilin bilinirliği Batı Avrupa'ya ve 1889'da Arjantin'e, 1901'de Kanada'ya, 1903'te Cezayir, Şili, Japonya, Meksika ve Peru'ya, 1904'te Tunus'a, 1905'te ABD, Gine, Çinhindi, Yeni Zelanda, Tonkin ve Uruguay'a kadar ulaştı.

I. ve II. Dünya Savaşı yılları haricinde 1905 yılından beri her yıl Esperanto temalı dünya kongreleri yapılmış ve bu kongreler, dilin prestij ve resmiyet kazanma sürecinde etkili olmuştur.

L. L. Zamenhof'un 1905'te Bolonya Deklarasyonu'nda yaptığı Esperanto dilindeki konuşmasından bir kesit

Dilde kararlılığı ve dile olan güveni arttırmak amacıyla 1905'teki Bolonya Deklarasyonu'yla Esperanto üzerinde yapılabilecek değişiklikler kesin bir dille büyük oranda sınırlandırılmış ve Fundamento de Esperanto isimli kitapta geçen kuralların ebediyyen kimse tarafından değiştirilemeyeceği bildirilmiştir.

1920'lerin başında Milletler Cemiyeti'nin çalışma dilinin Esperanto olmasıyla ilgili bir öneri verilmiştir ve oylamada diğer 10 delegenin tamamı bu öneriyi desteklerken yalnızca Fransız delege Gabriel Hanotaux, Fransızcanın dünya dili statüsünü kaybedebileceği endişesiyle öneriyi reddetmiştir. Ancak iki yıl sonra Milletler Cemiyeti, bütün ülkelerine eğitim müfredatlarına Esperantoyu dahil etmelerini tavsiye etmiştir.

1930'lardan sonra Adolf Hitler birçok Esperanto konuşanını milliyetçilik karşıtı oldukları gerekçesiyle öldürtmüştür. Hitler, Zamenhof'un Yahudi olmasından dolayı Esperanto kullanımını yasaklamıştı ve Esperantonun dünyanın farklı yerlerine dağılmış, farklı dilleri konuşan Yahudileri bir araya getirmek için üretilmiş olduğunu düşünüyordu.[4] Bununla birlikte aynı yılların Faşist İtalya'sında Esperantoya karşı herhangi bir önemli müdahele bulunmadığı gibi, hazırlanan bazı milli tanıtım broşürlerinde Esperanto dilinin kullanıldığı da olmuştur.

II. Dünya Savaşı'ndan sonra Soğuk Savaş yıllarında her iki taraf da Esperantonun diğer taraf tarafından propaganda dili olarak kullanmasından çekinmiş; ancak 1954 yılında UNESCO, Universala Esperanto-Asocio (Dünya Esperanto Birliği) ile danışmanlık ilişkisi kurmuştur. Dil, 1970'lerde dünyanın yeni bölgelerine yayılmayı başarmıştır.

1975 yılında Esperanto hareketinde, özellikle İran'da bir canlanma gözlenmiş, Tahran'da 3000 kişilik bir grup Esperanto öğrenmeye başlamış, 1985 yılında UNESCO, BM üyesi ülkelerin, eğitim müfredatlarına Esperanto öğrenimini dahil etmelerini teşvik etmiştir. Afrika'daki Esperanto konuşanlar, 1991 yılında Esperanto Panafrika Kongresi düzenlenebilecek derecede artmıştır.

Son yıllarda internet kullanımının yaygınlaşması ve bireyler-arası uluslararası temasın üst düzeye çıkmasıyla Esperanto hareketi yeniden canlanmaya başlamışsa da henüz dikkat çekecek seviyelere ulaşamamıştır.

Dilbilimsel Özellikler

Sınıflandırılma

Bir yapay dil olarak Esperanto, hiçbir tek dile birebir bağlı değildir. Kelime hazinesi bakımından Romen Dilleri grubuna dahil edilebilir; ancak yapıbilim bakımından mevcut hiçbir dil grubuna yakın değildir. Esperanto yapısal olarak genellikle sondan, yer yer önden eklemeli ve tek heceli dillerin özelliklerini yansıtmaktadır. Fonetik açıdan Slav Dilleri'ne yakındır. Anlambilimce Hint-Avrupa Dil Ailesi'nin karakteristiklerini taşır. Esperanto serbest cümle dizimine sahiptir, cümledeki ögelerin yerleri değiştirildiğinde cümlenin anlamı değişmez.

Yazı

Esperanto, Esperantoya uyarlanmış Latin alfabesiyle yazılır. Alfabedeki her harf her zaman aynı sesi verir ve alfabede temsil edilen çoğu sesin Türkçede oldukça yakın bir karşılığı vardır.

Harf Adı IPA Değeri Türkçe Ses
A a a /a/ a
B b bo /b/ b
C c co /t͡s/ kısa ts
Ĉ ĉ ĉo /tʃ/ ç
D d do /d/ d
E e e /e/e
F f fo /f/ f
G g go /g/ g
Ĝ ĝ ĝo /dʒ/ c
H h ho /h/ h
Ĥ ĥ ĥo /x/ -
I i i /i/ i
J j jo /j/ y
Ĵ ĵ ĵo /ʒ/ j
Harf Adı IPA Değeri Türkçe Ses
K k ko /k/ k
L l lo /l/ l
M m mo /m/ m
N n no /n/n
O o o /o/ veya /ɔ/ o
P p po /p/ p
R r ro /r/ veya /ɾ/ r
S s so /s/ s
Ŝ ŝ ŝo /ʃ/ ş
T t to /t/ t
U u u /u/ u
Ŭ ŭ ŭo /u̯/ -
V v vo /v/ veya /ʋ/ v
Z z zo /z/ z

ĥ harfi modern Esperantoda çok az sayıda kelimede bulunur. Bu harf, telaffuzu zor olduğu gerekçesiyle bulunduğu sözcüklerin çoğunda ĉ, h veya k harflerinden biriyle değiştirilmiştir. ŭ harfi ise sadece ünlü harflerden sonra gelerek onlarla bir ikili oluşturur. Dolayısıyla kelime başında bulunmaz. Bunun istisnaları bu harfin adı olan ŭo sözcüğü ve ŭa! gibi bazı ünlem nidalarıdır.

Esperanto alfabesinde Q, X, W ve Y simgeleri bulunmaz.

ĉ, ĝ, ĥ, ĵ, ŝ ve ŭ harflerinin yazımı kimi elektronik ortamlarda mümkün olmayabilir. Bunun için L. L. Zamenhof, böyle durumlarda bu harfler yerine ch, gh, hh, jh, sh ve yalnızca u yazılmasını öngören h-sistemini tavsiye etmişse de, alfabede zaten h harfinin bulunmasının karışıklığa sebep olabileceği gerekçesiyle günümüzde daha çok x-sistemi kullanılmaktadır. Bu sisteme göre zorunlu durumlarda ĉ, ĝ, ĥ, ĵ, ŝ ve ŭ harfleri yerine cx, gx, hx, jx, sx ve ux yazılır. Mart 2007 Google istatistiklerine göre internet ortamında orijinal Unicode harflerin kullanım oranı %77, x-sisteminin kullanım oranı %14, h-sisteminin kullanım oranı ise %9 civarındadır.

x-sisteminde yazılan harfi direkt olarak Unicode'a çeviren programlar mevcuttur. Microsoft Windows için Tajpi ve EK programları bunlara örnek olarak verilebilir.

ĉ, ĝ, ĥ, ĵ, ŝ harfleri Esperantoya özgüdür, ŭ harfi yalnızca normalde Kiril alfabesi ile yazılan Beyaz Rusçanın Latin transliterasyonunda kullanılmaktadır.

Esperanto kelimelerde vurgu istisnasız sondan bir önceki heceye verilir. Yalnızca, özellikle şiir ve şarkılarda, bir ismin sonundaki -o harfi atılabilir. Böyle bir durumun rahat anlaşılabilmesi için yazıda, atılan -o harfi yerine ' işareti konulur ve okunuşta kalan kısmın vurgusu son heceye verilir.

Dil Bilgisi

Birkaç sayılı istisna dışında Esperantoda kelime grupları son harflere bakılarak ayırt edilebilir.

Son Harf Kelime Sınıfı Örnek Sözcük Türkçe Anlam
-o isim rapido hız
-a sıfat rapida hızlı
-e zarf rapide hızla, hızlı bir şekilde
-i fiil rapidi hızlı gitmek, acele etmek

Bu örnekte -a, -e, -i, -o son takılarını alarak sıfatlaşan, zarflaşan, fiilleşen ve isimleşen dilbilgisi yönünden anlamsız rapid sözcüğüne kök sözcük adı verilir.

Bu kurallara uymayan bazı istisnalar da bulunmaktadır. Örneğin nun (şimdi) veya preskaŭ (yaklaşık olarak) zarfları -e ile bitmez. -aŭ ile biten birçok zarf mevcuttur. Ni (biz) şahıs zamiri -i ile bitmesine karşın fiil değildir. Yine de son harflerin sözcükleri sınıflandırmasıyla ilgili kural, dilin kelime hazinesinin çok büyük bir bölümünde geçerlidir.

Esperanto, doğal dillere oranla daha az miktarda sözcük içerir ve diğer sözcükleri bu kök sözcükler yardımıyla birleşik sözcük oluşturarak veya ön ve son takılarla yeni kelimeler türeterek karşılar. 400 ilâ 500 adet kök sözcük ile hemen hemen her güncel konu hakkında konuşabilecek kadar çok sözcük türetilebilir. Ancak, dala ve işe özgü bilimsel ve teknik terimlerle beraber 15.000 civarında Esperanto kök sözcük bulunduğu tahmin edilmektedir.

Esperantonun en temel gramer özellikleri; gramatik cinsiyete sahip olmamakla birlikte cinsiyet ayıran bir dil olması, kuralsız fiil bulunmaması, fiillerin 6 kipe göre sondan çekimlenmesi, fiil çekiminin şahıstan etkilenmemesi, fiilin öznenin sayısından etkilenmemesi, ismin belirtme durumunun var olması, sıfatların nitelediği isimlerin sayısına ve durumuna uyum göstermesi ve cümledeki öge sırasının değiştirilebilir olması olarak sıralanabilir.

Artikel

Esperantoda belirli artikel olarak la kullanılır. La artikelinin Türkçede tam olarak bir karşılığı yoktur, önüne geldiği cins ismin daha önce bahsedilmiş olan özel türüne atıfta bulunduğunu belirtir. Kullanım ve anlam olarak İngilizce the ile hemen hemen aynı özelliklere sahiptir. Çoğul sözcükler için de, tekil sözcükler için kullanıldığı tarzda kullanılır.

Türkçedeki bir belirsiz sıfatının Esperantoda karşılığı yoktur, bu anlam ismin başına la artikeli getirilmeyerek direkt olarak elde edilebilir.

Aşşağıda la artikelinin kullanımının anlama etkisi örneklenmiştir:

Infano kuras en ĝardeno. (Bir çocuk bir bahçede koşuyor.) - Hangi çocuktan ve bahçeden bahsedildiği belirsiz.
La infano kuras en ĝardeno. (Çocuk bir bahçede koşuyor.) - Belirli bir çocuktan bahsediliyor ama koşulan bahçe belirsiz.
La infano kuras en la ĝardeno. (Çocuk bahçede koşuyor.) - Belirli bahçe ve çocuktan bahsediliyor.
Infanoj kuras en la ĝardeno. (Çocuklar bahçede koşuyor.) - Çocuklar kim olduğu belirsiz herhangi çocuklar, bahçe belirli.
La infanoj kuras en la ĝardeno. (Çocuklar bahçede koşuyor.) - Hangi bahçeden ve çocuklardan bahsedildiği biliniyor.

L. L. Zamenhof, Fundamento de Esperanto adlı kitabında, zor veya gereksiz bulunduğu takdirde artikelin kullanılmasının şart olmadığını, tercihen tamamen ihmal edilebileceğini belirtmiştir.

Cümle Ögeleri

Esperantonun normal tümce dizimi Özne-Fiil-Nesne sırasında olsa da anlam bu sıralamaya bağlı değildir ve uygulamada sıralamanın değiştirilmesine sıkça rastlanır.

Esperantoda isimler sonuna -j (y okunur) takısı eklenerek çoğul yapılırlar. Çoğul bir ismi niteleyen sıfat da çoğul eki alır yani sıfatlar Arapça ve İspanyolca gibi dillerde olduğu gibi ismin sayısına uyum göstermektedir. İsmi niteleyen sıfat isimden önce veya sonra gelebilir. Örneğin alta uzun ve viro adam, alta viro uzun adam anlamındaki sıfat tamlamasını oluşturur. Uzun adamlar tamlamasını oluştururken hem isim hem de sıfat çoğul yapılır: altaj viroj. Ayrıca bu iki tamlama tercihen Fransızcada olduğu gibi isim önde, sıfat arkada olacak şekilde de kurulabilir: viro alta, viroj altaj.

Esperantoda diğer birçok dilde bulunmayan Türkçedeki ismin belirtme (-i) hâli ekine oldukça yakın anlam ve işleve sahip olan bir -n takısı bulunmaktadır. Cümledeki sıralama serbestliği bu takı yardımıyla sağlanır.

-n takısı fiilin direkt olarak etkilediği nesnenin sonuna eklenir. Eğer bu nesne bir sıfat tamlamasıysa hem isme, hem de sıfata eklenir. Eğer nesne çoğulsa -n takısı -j takısından sonra eklenir.

Mi farbis la ruĝan pordon. (Ben kırmızı kapı boyadım.)
Mi farbis la ruĝajn pordojn. (Ben kırmızı kapıları boyadım.)
Min farbis la ruĝa pordo. (Kırmızı kapı beni boyadı.)
La ruĝan pordon farbis mi. (Ben kırmızı kapı boyadım.)
Mi farbis la pordon ruĝan. (Ben kırmızı kapı boyadım.)
Mi farbis la pordon ruĝa. (Ben kapı kırmızı(ya) boyadım.)

Zamirler

Esperantoda 9 temel şahıs zamiri bulunmaktadır. Üçüncü şahıs zamiri cinsiyet ayrımı yaparken, hem tekil hem de çoğul ikinci şahsı aynı zamir karşılar.

tekil çoğul
birinci şahıs mi
ben
ni
biz
ikinci şahıs vi
sen, siz
üçüncü
şahıs
eril li
o (erkek)
ili
onlar
dişil ŝi
o (dişi)
cinssiz ĝi
o (cinssiz)
belirsiz oni
biri
yansımalı si
kendisi

Ĝi, cinsi olmayan veya cinsiyeti bilinmeyen özneler için kullanılır, istendiği takdirede cinsiyeti bilinen hayvanlar için de kullanılabilir. Oni şahsın hiç önemli olmadığı durumlarda kullanılan zamirdir. Si ise kendisi, kendileri anlamında mi, vi ve ni haricinde bir öznesi bulunan cümlenin diğer ögelerinde o özneden bahsetmek için kullanılır ve asla özne olamayacağı gibi, öznenin bir parçası da olamaz. Fiilden direkt olarak etkilenen şahıs zamirleri de isimler için olduğu gibi -n takısı alırlar.

Temel zamirler sonlarına -a alarak iyelik zamirlerine dönüşür. Mia benim, via senin veya sizin; lia, ŝia, ĝia onun, ilia onların, onia birinin ve sia kendinin anlamındadır. İyilik zamirlerinin başlarına artikel getirildiğinde anlamları şu şekilde değişir: la mia benimki, la via seninki veya sizinki, la ilia onlarınki ... vb.

Örnekler:
Li lavas sin. (O kendini yıkıyor.)
Li lavas lin. (O, onu (başkasını) yıkıyor.)
Ili manĝis siajn pomojn. (Elmalarını yediler.) - Elmalar, onları yiyen gruba ait.
Ili manĝis iliajn pomojn. (Elmalarını yediler.) - Elmalar yiyenlere değil başkalarına ait.

Edatlar

Esperantoda konum bildiren edatlar işaret ettiği kelime grubundan önce gelir.

Karşılığı Örnek Cümle Örnek Cümle Anlamı
Al -e
-e doğru
Mi iris al la lernejo.
Li kuras al mia domo.
Okula gittim.
Evime (doğru) koşuyor.
Anstataŭ -in yerine Li iros anstataŭ mi. O, benim yerime gidecek.
Antaŭ -in önüne, -in önünde
-den önce
Ŝi sidas antaŭ sia domo.
Antaŭ li venis ĉi tie, li fartis bone.
Evinin önünde oturuyor.
Buraya gelmeden önce iyi hissediyordu.
Apud -in yanında Ni konstruos domon apud la rivereto. Derenin yanında bir ev inşa edeceğiz.
Ĉe -de (-in yakınında) Li sidas ĉe la komputilo. Bilgisayarda oturuyor.
Ĉirkaŭ -in çevresinde, -in etrafında Ĉevalo kuras ĉirkaŭ la domo. At, evin çevresinde koşuyor.
Da (miktar belirtir) Ni havis multe da gastoj. Birçok misafirimiz vardı.
De -in
-den
Ankara estas la ĉefurbo de Turkio.
Ŝi iros de la urbo.
Ankara, Türkiye'nin başkentidir.
Şehirden gidecek.
Dum süresince, boyunca Ili iris dum ok minutoj. Sekiz dakika gittiler.
Ekster -in dışında, -in dışına Ŝi iros ekster la urbo. Şehir dışına gidecek.
El -in dışına, -den Ŝi iros el la urbo. Şehirden gidecek.
En -de, -nin içinde Ili estas en la domo. Evdeler.
Ĝis -e kadar Mi iros ĝis la domo. Eve kadar gideceğim.
Inter -in arasında Li sidas inter la infanoj. Çocukların arasında oturuyor.
Je (belirsiz edat -
hiçbir edatın uymadığı veya
herhangi bir edatın kullanıldığı
her durumda kullanılabilir.)
Ni matenmanĝos je la oka.
Mi kredas je Dio.
Donu ĝin je mi.
Li saltis je la tablon.
Saat sekizde kahvaltı yapacağız.
Tanrı'ya inanıyorum.
Onu bana/benden/benimle/... ver.
Masanın üstünde/altında/yanında/... zıpladı.
Kontraŭ -in karşısı, karşı Dubo gardas kontraŭ risko. Şüphe riske karşı korur.
Krom hariç, -in haricinde Ĉiuj iris krom vi. Senin haricinde herkes geldi.
Kun ile, birlikte Ili iros kun vi. Onlar sizinle gidecek.
Laŭ -e göre Ĉiu mezuras aliajn laŭ sia mezurilo. Herkes başkasını, kendi ölçüsüne göre ölçer.
Malgraŭ -e rağmen Mi iris malgraŭ la pluvo. Yağmura rağmen yürüdüm.
Per ile, vasıtasıyla Ni iros al Ankara per trajno. Ankara'ya tenle gideceğiz.
Po oran, başına Po tri Liro por persono. Kişi başına üç Lira.
Por için Mi venis ĉi tien por vidi vin. Buraya seni görmek için geldim.
Post sonra, ardından Mi parolos post ŝi. Onun ardından ben konuşacağım.
Preter önce, önünde La viro kuras preter hundo. Adam bir köpeğin önünde koşuyor.
Pri hakkında, ile ilgili Mi pensas ke ŝi parolos pri ni. Bizim hakkımızda konuşacağını düşünüyorum.
Pro sebebiyle, -diği için Pro kio vi venis? Ne sebeple geldiniz?
Sen -siz, olmadan Ne iru sen mi. Bensiz gitme.
Sub altında Bildo estas sub la aŭto. Arabanın altında bir resim var.
Super üstünde (havada) Birdoj flugas super la urbo. Şehrin üstünde kuşlar uçuyor.
Sur üstünde (yüzeyinde) Mi trovis ĝin sur libro. Onu bir kitabın üzerinde buldum.
Tra boyunca Ni parolis tra la vojo. Yol boyunca konuştuk.
Trans ötesi, diğer tarafı Ni saltis trans la muro. Duvarın ötesine atladık.

Bazı edatların yerine, karışıklığa sebep olmayacaksa -n belirtme durumu eki de kullanılabilir.

Ni veturos al Usono. = Ni veturos Usonon. (ABD'ye seyahat edeceğiz.)
Mi venos en la unua de junio. = Mi venos la unuan de junio. (1 Haziran'da geleceğim.)

-n belirtme durumu eki fiile, önüne konum edatı almış söz grubunu belirttirmek için de kullanılabilir.

Ni iras en la urbo. (Şehrin içinde gidiyoruz.)
Ni iras en la urbon. (Şehrin içine gidiyoruz.)

Fiiller

Esperantoda fiiller şahsa veya sayıya uyum sağlamaz ve zaman çekimlerini sondan alırlar.

Esperantoda 6 temel kip/zaman eki bulunmaktadır: -i mastar hâli, -as geniş/şimdiki zaman, -is geçmiş zaman, -os gelecek zaman, -u emir kipi, -us şart kipi / gelecek zamanın hikâyesi. Emir kipi ikinci şahıs dışında bir şahıs için kullanılırsa anlamca dilek kipine dönüşür. Emire nezâket katmak için -u eki yerine bonvolu -i (lütfen -ınız) kalıbı kullanılabilir.

Ayrıca 6 adet de sıfat fiil eki mevcuttur: -anta -an, -inta -mış olan, -onta -acak olan, -ata -ılan, -ita -ılmış olan, -ota -ılacak olan. Sıfat fiillerin sıfat olduğunu bildiren -a son harfi, zarflar için kullanılan -e harfiyle değiştirilerek zarf fiiller elde edilebilir.

Örneğin ir- (git-) fiil kökü aşşağıdaki gibi değişik formlara getirilebilir.

Iri (Gitmek)
Li iras. (Gider./Gidiyor.) - Li iris. (Gitti.) - Li iros. (Gidecek.)
Iru! (Git!) - Bonvolu iru. (Lütfen gidin.) - Li iru. (Gitsin.) - Ni iru. (Gidelim.)
Li irus. (Gidecekti.) - Li irus se li ne estus malsana. (Hasta olmasa giderdi.)
Iranta (Giden) - Irinta (Gitmiş olan) - Ironta (Gidecek olan) - Irante (Giderek)
Irata (Gidilen) - Irita (Gidilmiş olan) - Irota (Gidilecek olan)

Esperantoda zamanda süreklilik kavramı yoktur. Örneğin geniş zaman eki olan -as çoğu zaman şimdiki zaman anlamında kullanılırken, şimdiki zamanın hikâyesinin yerini genelde standart geçmiş zaman tutar. Bununla birlikte zamanla, bu anlam ayrılığını vurgulamak için -antas, -antis birleşik zamanları kullanılır olmuştur. Birleşik zamanlar yalnız -anta sıfat fiilinden değil, diğer sıfat fillerden yararlanılarak da oluşturulabilir.

Mi irantas (Gidiyorum.) - Mi irantis (Gidiyordum.) - Mi irantos (Gidiyor olacağım.) - Mi irantus (Gidiyor olacaktım.)
Mi irintas (Gitmiş durumdayım.) - Mi irintis (Gitmiştim.) - Mi irintos (Gitmiş olacağım.) - Mi irintus (Gitmiş olacaktım.)
Mi irontas (Gitmek üzereyim.) - Mi irontis (Gitmek üzereydim.) - Mi irontos (Gitmek üzere olacağım.) - Mi irontus (Gitmek üzere olacaktım.)

Ayrıca edilgen sıfat fiillerin de (-ata, -ita, -ota) buna benzer kullanımları vardır.

Povi yeterlilik, devi gereklilik kipi için yardımcı fiillerdir:

Vi povas aliĝi nin. (Bize katılabilirsin(iz).)
Vi devis vidi tiun. (Onu görmeliydin(iz).)

Esperantoda yardımcı fiil olarak esti (olmak) fiili kullanılır. Yardımcı fiil vasıtasıyla isim cümleleri kurulur. Ancak son zamanlarda, özellikle sıfat kökenli yüklemi olan isim cümlelerinde esti yerine ismin fiil formuna sokulup (sonundaki -o harfinin -i ile değiştirilmesiyle) oluşan fiilin çekimlenmesi daha çok tercih edilir olmuştur. Bunun dışında cümleyi uzattığı gerekçesiyle esti yardımcı fiilinin kökü est-e gerek duymadan yalnızca fiil çekim ekleriyle isim cümlesi kurulabileceğini savunan Esperantistler olsa da bu görüş resmiyet kazanmamış ve yaygınlaşmamıştır.

La ĉielo estis blua.La ĉielo bluis.La ĉielo is blua. (Gökyüzü maviydi.)
La viro estas instruisto.La viro instruistas.La viro as instruisto. (Adam bir öğretmen.)
Mi volas esti feliĉa.Mi volas feliĉi.Mi volas i feliĉa. (Mutlu olmak istiyorum.)

Olumsuzluk

Esperantoda bir cümle yükleminin önüne ne konularak olumsuz yapılabilir. Ne başka hangi ögenin önüne konursa olumsuzluk vurgusu o ögeye düşer.

Mi skribis ĉi tiun. (Bunu yazdım.)
Mi ne skribis ĉi tiun. (Bunu yazmadım.)
Ne mi skribis ĉi tiun. (Bunu ben yazmadım./Bunu yazan ben değilim.)
Mi skribis ne ĉi tiun. (Ben bunu yazmadım./Benim yazdığım bu değildi.)

Esperantoda ne- ile başlayan başka olumsuzluk kelimeleri vardır. Bir olumsuz kelime bir cümleyi olumsuz yapmak için yeterlidir. Esperantoda aynı cümlecik içinde iki olumsuzluk kelimesi kullanımına izin verilmez.

Mi ne faris ion ajn. (Bir şey yapmadım.)
Mi faris nenion ajn. (Hiçbir şey yap(ma)dım.)
Mi ne faris nenion ajn. - Yanlış kullanım

Soru Sözcükleri

Esperantoda evet-hayır soruları cümlenin başına ĉu koyularak yapılır.

Vi volas lerni Esperanton. (Esperanto öğrenmek istiyorsun.)
Ĉu vi volas lerni Esperanton. (Esperanto öğrenmek istiyor musun?)

Ĉu ile yapılan sorulara genelde jes (evet) veya ne (hayır) ile yanıt verilir.

Esperantodaki soru kelimeleri ve yan cümle kurulumunda yardımcı olan bir takım kelimeler sistematik bir tabloya göre üretilir.

Ki-
soru
Neni-
hiçlik
I- *
birim
Ĉi-
bütünlük
Ti-
işaret
Ĉi ti- / Ti- ĉi
yakın işaret
-o
şey
Kio
ne
Nenio
hiçbir şey
Io
bir şey
Ĉio
her şey
Tio
o şey
Ĉi tio / Tio ĉi
bu şey
-u
şey, kişi
Kiu
kim, hangi, hangisi
Neniu
hiç kimse, hiçbiri
Iu
biri, herhangi bir
Ĉiu
herkes, hepsi, her
Tiu
o
Ĉi tiu / Tiu ĉi
bu
-e
yer
Kie
neresi, nerede
Nenie
hiçbir yer(de)
Ie
bir yer(de)
Ĉie
her yer(de)
Tie
orası, orada
Ĉi tie / Tie ĉi
burası, burada
-am
zaman
Kiam
ne zaman
Neniam
asla, hiçbir zaman
Iam
bir zaman
Ĉiam
her zaman
Tiam
o zaman
Ĉi tiam / Tiam ĉi
şimdi
-es
aitlik
Kies
kimin, neyin
Nenies
hiç kimsenin, hiçbir şeyin
Ies
birinin, bir şeyin
Ĉies
herkesin, her şeyin
Ties
onun
Ĉi ties / Ties ĉi
bunun
-el
şekil
Kiel
nasıl
Neniel
hiçbir şekilde
Iel
bir şekilde
Ĉiel
her şekilde
Tiel
o şekilde
Ĉi tiel / Tiel ĉi
bu şekilde
-al
sebep
Kial
neden, niçin
Nenial
hiçbir sebepten
Ial
bir sebepten
Ĉial
her sebepten
Tial
o yüzden
Ĉi tial / Tial ĉi
bu yüzden
-om
miktar
Kiom
kaç, ne kadar
Neniom
hiç
Iom
biraz
Ĉiom
tümü
Tiom
o kadar
Ĉi tiom / Tiom ĉi
bu kadar
-a
çeşit
Kia
ne tür, nasıl
Nenia
hiçbir çeşit
Ia
bir çeşit
Ĉia
her çeşit
Tia
o tür
Ĉi tia / Tia ĉi
bu tür

* Bu sütunda büyük i harfleri kullanılmıştır. Bunları küçük L harfiyle karıştırmayınız. Sütundaki sözcükler: io, iu, ie, iam, ies, iel, ial, iom, ia

Birleşik Kelimeler

Esperantoda kelimeler birleştirilerek yeni anlamlar karşılanabilir. Genellikle birleştirilen kelimelerin kökleri birleştirilerek yeni bir kök oluşturulur ancak telaffuz kolaylığını sağlamak için iki kelimenin direkt olarak birleştirilmesi de mümkündür. Örneğin ringo (yüzük), fingro (parmak) kelimelerinin kökleri ring ve fingr birleştirilip sonuna isim oluşturucu -o bitişi yeniden eklenirse ringfingro (yüzük parmağı) birleşik sözcüğü türetilebilir ancak sözcükleri direkt olarak ringofingro şeklinde birleştirmek de mümkündür. Bu durumda hece sayısı artarken, söyleniş kolaylaşır. Genelde tercih edilen yöntem sözcüklerin değil köklerin birleştirilmesidir.[5]

Yapım Ekleri

Esperantoda mevcut kelimelerden Türkçede olduğu gibi eklerle yeni kelimeler üretilebilir. Esperantoda bu işlem genellikle soneklerle, bazen de öneklerle yapılır.

Önekler sözcüğün önüne gelerek anlamını değiştir ve bu yolla yeni bir sözcük üretir.

Karşılığı Örnek Örnek Anlamı
bo- evlilikle doğan akrabalık, kayın- patro / bopatro
fratino / bofratino
baba / kayınpeder
kız kardeş / görümce, baldız
dis- ayırma, saçma, dağılım sendi / dissendi
atomo / disatomi
göndermek / dağıtmak
atom / atom parçalamak
ek- başlamak, ani hareket ami / ekami
lerni / eklerni
sevmek / âşık olmak
öğrenmek / öğrenmeye başlamak
eks- eski, önceki edzo / eksedzo koca / eski koca
fi- ahlâk dışı homo / fihomo
vorto / fivorto
insan / ahlâksız insan
kelime / küfür
ge- karışık cinsiyetlerden çoğul yapma patro / gepatroj
sinjoro / gesinjoroj
lernejo / gelernejo
baba / ebeveyn
bay / bayanlar ve baylar
okul / cinsiyet bakımından karma okul
mal- zıtlaştırıcı granda / malgranda
riĉa / malriĉa
dekstrume / maldekstrume
büyük / küçük
zengin / fakir
saat yönünde / saatin tersi yönünde
mis- yanlış, hatalı, çarpık akuzi / misakuzi suçlamak / haksız yere suçlamak
pra- antik, tarih öncesi, başlangıç, daha eskiye ait avo / praavo
patro / prapatroj
besto / prabesto
Turka / Praturka
dede / büyük dede
baba / atalar
hayvan / tarih öncesi (soyu tükenmiş) hayvan
Türkçe / Proto-Türkçe, Ön Türkçe
re- yinelenen eylem, geri dönen eylem sendi / resendi
konstrui / rekonstrui
aboni / reaboni
göndermek / geri göndermek
inşa etmek / restore etmek
abone olmak / aboneliği yenilemek

Sonekler kelimeye değil kelimenin köküne eklenir, yani kelime türünü bildiren -i, -o, -a, -e bitiş ünlülerinin hemen öncesine iliştirilirler.

Karşılığı Örnek Örnek Anlamı
-aĉ. kötüleştirici, nitelik düşürücü domo / domaĉo
skribi / skribaĉi
ev / baraka
yazmak / bozuk yazmak
-ad. yapılıp durma, eylem kuri / kuradi / kurado
parolo / paroli / paroladi / parolado
koşmak / koşuyor olmak / koşu
söz / konuşmak / konuşuyor olmak / konuşma
-aĵ. somut anlam verici, ürün manĝi / manĝaĵo
trinki / trinkaĵo
yemek / yiyecek
içmek / içecek
-an. üye, destekleyici, bir gruptan/yerden olan, -li Usono / Usonano
ŝipo / ŝipano
ABD / ABD'li
gemi / gemi mürettebatından biri
-ar. grup, topluluk, sürü arbo / arbaro
vorto / vortaro
ağaç / orman
kelime / sözlük
-ĉj. Erkekler için isim kısaltma, samimiyet (kelime bir yerde kesilir) patro / paĉjo
amiko / amiĉjo
Kemalettin / Keĉjo, Kemaĉjo
baba / babacığ(ım)
arkadaş / değerli arkadaş(ım)
Kemalettin / Kemo
-ebl. mümküniyet, -ilebilir kredi / kredebla
vidi / videbla
inanmak / inanılabilir
görmek / görülebilir
-ec. olma durumu, -lik amiko / amikeco
bona / boneco
Arabo / Arabeco / Arabeca
arkadaş / arkadaşlık
iyi / iyilik, iyi olma durumu
Arap / Araplık / Arabesk
-eg. arttırıcı, büyütücü domo / domego
varma / varmega
bona / bonega
ridi / ridegi
ev / konak
sıcak / aşırı sıcak
iyi / mükemmel
gülmek / kahkaha atmak
-ej. mekân yapıcı, yeri lerni / lernejo
vendi / vendejo
juĝi / juĝejo
kuiri / kuirejo
hundo / hundejo
senakva / senakvejo
öğrenmek / okul
satmak / mağaza
yargılamak / mahkeme
yemek yapmak / mutfak
köpek / köpek kulübesi
susuz / çöl
-em. eğilim, meyil, hoşlanma ludo / ludema
paroli / parolema
oyun / oynamayı seven, oyuncu
konuşmak / konuşkan
-end. zorunluluk, yapılması gereken pagi / pagenda
legi / legenda
ödemek / ödenecek
okumak / okunması gereken
-er. yapı taşı, küçük parça ĉeno / ĉenero
fajro / fajrero
neĝo / neĝero
ligno / lignero
zincir / halka
ateş / kıvılcım
kar / kar tanesi
odun / kıymık
-estr. yönetici, lider lernejo / lernejestro
urbo / urbestro
cent / centestro
okul / okul müdürü
şehir / belediye başkanı
yüz / yüzbaşı
-et. azaltıcı, küçültücü domo / dometo
libro / libreto
varma / varmeta
ridi / rideti
ev / kulübe
kitap / kitapçık
sıcak / ılık
gülmek / gülümsemek
-i. ülke adı yapma Meksiko / Meksikio
Niĝero / Niĝerio
Turko / Turkio
patro / patrio
Mexico City şehri / Meksika
Nijer Nehri / Nijerya
Türk / Türkiye
baba / ana vatan, memleket
-id. ürün, yavru kato / katido
reĝo / reĝido
Adamo / adamido
kedi / kedi yavrusu
kral / prens
Âdem / insanoğlu, beniâdem
-ig. ettirgen, yaptırmak, sebebiyet vermek morti / mortigi
pura / purigi
ölmek / öldürmek
temiz / temizlemek
-iĝ. -laşmak, haline gelmek, bazı durumlarda edilgen naski / naskiĝi
ruĝo / ruĝiĝi
ano / aniĝi
doğurmak / doğmak
kırmızı / kızarmak (kırmızıya dönmek)
üye / üye olmak
-il. alet ludi / ludilo
ranĉi / ranĉilo
oynamak / oyuncak
kesmek / bıçak
-in. dişilik bovo / bovino
patro / patrino
öküz / inek
baba / anne
-ind. bir şey yapmaya değen, -ilesi memori / memorinda
ami / aminda
hatırlamak / hatırlanası, hatırlanmaya değer
sevmek / sevilesi, sevimli
-ing. kılıf, içeren şey glavo / glavingo
kuglo / kuglingo
kılıç / kın
mermi / fişek
-ism. öğreti, sistem komuna / komunismo
Esperanto / Esperantismo
ortak / komünizm
Esperanto / Esperantistlik
-ist. meslek veya hobi olarak yapılan iş, desteklenen görüş Esperanto / Esperantisto
instrui / instruisto
dento / dentisto
abelo / abelisto
Esperanto / Esperantist
öğretmek / öğretmen
diş / dişçi
arı / arıcı
-njo. Dişiler için isim kısaltma, samimiyet (kelime bir yerde kesilir) patrino / panjo
Hayrünnisa / Hajrunjo, Hanjo
amikino / aminjo
anne / anneciğ(im)
Hayrünnisa / Hayriş
kız arkadaş / değerli arkadaş(ım)
-obl. çoklu du / duoblo
tri / trioblo
iki / ikili, dubleks
üç / üçlü, tripleks
-on. kesir yapıcı tri / triono
cent / centono
du / duono
kvar / kvarono
üç / üçte bir, 1/3
yüz / yüzde bir
iki / yarım
dört / çeyrek
-op. toplu, grup halinde du / duope
kiom / kiomope
unu / unuope
iki / ikişerli (olarak)
kaç, ne kadar / kaçarlı
bir / tek tek, tekli
-uj. kap, içerici mono / monujo
abelo / abelujo
para / cüzdan
arı / kovan
-ul. bir özelliği sağlayan kişi juna / junulo
proksima / proksimulo
multinfana / multinfanulino
genç / genç kişi
yakın / komşu
çok çocuklu / çok çocuklu kadın kişi
-um. belirsiz ek, kuralsız olarak kökle ilgili başka bir anlam çıkarır kolo / kolumo
brako / brakumi
dekstre / dekstrume
dekses / deksesuma
boğaz / yaka
kol / sarılmak, kucaklamak
sağ / saat yönünde
onaltı / onaltılık tabana göre

Bunlar Esperantodaki resmî yapım ekleri olmakla birlikte, yapım eki değerinde sözcükler[6] ve dilin temelinde bulunmayıp zamanla gelişen başka yapım ekleri de kullanılabilmektedir.[7]

Dil Statüsü

Resmî Dil Olarak Esperanto

Esperanto hiçbir zaman başka ülkelerce resmen tanınan bir ülkenin resmî dili olmamıştır ancak dilin buna benzer tecrübeleri bulunmaktadır.

Esperanto, Almanya ve Belçika arasında özerk bölge olan çok dilli Moresnet'te yüksek konuşulma oranlarına ulaşmış ve ülkenin son zamanlarında Esperantonun resmî dil yapılması gündeme gelmişse de 1920 yılında Belçika bu bölgeyi kendisine bağlayınca bu düşüncenin gerçekleşmesi mümkün olmamıştır.

1968 yılında Adriyatik Denizi'nin ortasında inşa edilen küçük bir platforma kurulan Rose Adası isimli mikro devlet Esperantoyu resmî dili olarak seçmiş, ancak hiçbir ülke bu devleti resmen tanımamıştır.

Esperanto topluluğu arasında dilin tarafsızlık ilkesini zedeleyeceği endişesiyle, Esperantonun bir ülke tarafından resmî dil olarak tanınmasına sıcak bakmayanlar bulunmaktadır.[8]

Esperanto Kuruluşları

Esperanto dilini kullanan ve Esperanto ile ilgili çalışmalar yürüten çok sayıda uluslararası ve yerel organizasyonlar bulunmaktadır. Doğrudan veya dolaylı olarak dünyadaki Esperanto hareketinin büyük bölümünü yürüten, Türkiye'nin aralarında bulunmadığı ülkelerde 95 yerel şubesi bulunan, Birleşmiş Milletler ve UNESCO ile resmi, UNICEF ile danışmanlığa dayalı iletişim içerisinde olan Universala Esperanto-Asocio (UAE) - Dünya Esperanto Örgütü; Bu örgütçe parasal destek sağlanan, Esperanto dilini düzenleme yetkisindeki kurum Akademio de Esperanto ve yine UEA bünyesinde bulunan TEJO (Tutmonda Esperantista Junulara Organizo - Dünya Esperantocu Gençlik Örgütü bu kuruluşların bazı önemli örnekleridir.

Topluluk

Esperanto günümüzde temel olarak seyahat veya internet üzerinden haberleşme amacıyla kullanılmaktadır.[9]

Pasporta Servo'ya kayıtlı adreslerin Dünya üzerindeki dağılımı (2015)

Yıllık olarak yayımlanan Pasporta Servo adlı kitapçık, Esperanto konuşanlardan kendisine başvuranların ev adreslerini içermektedir. Bu kitapçığa kayıt yaptıran kişi ve aileler, kendi şehirlerine gelecek Esperantocu misafirlerine konaklama imkânı sağlarlar, buna karşılık yapacakları gezilerde kendileri de diğer Pasporta Servo kayıtlılarının evlerine konuk olup buralarda ücretsiz konaklayabilirler.[10]

Esperanto topluluğu arasında her yıl düzenli olarak bir takım toplantılar yapılır. Internacia Junulara Kongreso (Uluslararası Gençlik Kongresi) Esperanto bilen gençlerin buluştuğu bir yıllık kongredir. Bu kongreye yaklaşık 400 kişilik katılım sağlanmaktadır. Esperanto@Interreto-seminarioj (Internet'te-Esperanto seminerleri), genelde 1500'ün üzerinde katılımcısı bulunan Universala Kongreso (Evrensel Kongre) ve Almanya'daki yeni yıl şenliği Internacia Seminario (Uluslararası Seminer) bu toplantıların en bilinen örnekleridir.

Esperanto konuşan kitle genelde birbirlerinden uzak bölgelerde yaşayan kişilerden oluştuğundan Esperantonun İnternet üzerindeki kullanımı, günlük kullanımından daha yaygındır ve bu kullanımları araştırıp organize eden kuruluşlar mevcuttur.[11] İnternette Esperanto konuşanların oluşturduğu mail grupları,[12] haber grupları, Esperanto öğretimi için hazırlanmış siteler,[13] Esperanto radyo ve internet tabanlı televizyon kanalı sayfaları,[14] birçok bilgisayar programı ve çokdilli internet sitelerinin Esperanto çevirileri ve çok sayıda Esperanto bloglar bulunmaktadır. Esperanto Vikipedi'de 150.000'in üzerinde madde vardır.

Esperanto topluluğuna katılmış, Esperanto kullanan ve Esperanto hareketini destekleyen kişiler Esperantocu (Esperantisto) sıfatıyla anılırlar.

Zamenhof Günü

Zamenhof'un doğumgünü olan 15 Aralık, Dünya Esperanto Günü olarak kutlanmaktadır.

Verda Stelo (Yeşil Yıldız)

Simgeler

Esperanto hareketine atıfta bulunan en yaygın simge yeşil renkli yıldızdır. Bu yıldız Esperanto bayrağı üzerinde de bulunmaktadır. Yıldızın rengi umudu, beş kanadı beş kıtayı temsil eder.

Kültür

Esperanto edebiyatının geçmişi Esperanto öncesine kadar dayanır. Ludvik Zamenhof dili oluştururken eksiklerin görülmesinde yardımcı olması amacıyla birçok kitabın çevirisi yapıp Esperanto şiirler yazdı ve daha sonra diğer Esperanto bilenler tarafından da birçok edebi eser ortaya kondu. Esperanto dilinde bugüne kadar yayımlanan kitap sayısı 25.000'in üzerindedir. Bunların 100'ünden fazlasının orijinali Esperanto dilinde yazılmıştır.

En iyi bilinen Esperanto roman yazarları arasında Claude Piron ve birkaç kez Nobel Edebiyat Ödülü'ne aday gösterilen William Auld sayılabilir. Harold Brown bilinen Esperanto modern tiyatro yazarları arasındadır.

Genelde, çok sayıdaki Esperanto dergi ve gazetelerin en prestijlisi olarak Belçika'da basılan aylık haber dergisi Monato gösterilir. Dergi 1979 yılından beri her ay yayımlanmakta, dünya çapındaki gelişmeleri ve özel dosyaları konu edinmektedir. Derginin bir başka özelliği her ülke hakkındaki haberlerin, o ülkeden bir yazar tarafından kaleme alınmasıdır.

Esperanto müzik sanatçılarına Kaj Tiel Plu, Kajto (folk); Dolchamar, Persone, Sonic Youth (rock); La Pafklik, Freundeskreis (rap); Akordo (akapella); Lou Harrison, David Gaines (klâsik) örnek verilebilir.

Esperanto dilinde çekilmiş uzun metraj filmler mevcuttur.[15]

Ana Dil Olarak Esperanto

Yaklaşık 1000 kadar kişinin ana dili Esperantodur. Ana dili Esperanto olanlar genelde, uluslararası Esperanto toplantılarında tanışmış ve bildikleri tek ortak dil Esperanto olan çiftlerin çocukları olarak dünyaya gelen kimselerdir. Bu kişiler her ne kadar daha sonra büyüdükleri ülkenin dilini ana dilleri olarak konuşsalar da, gerçek ana dillerini belirlemede doğuştan itibaren ilk öğrendikleri dil baz alındığından çeşitli istatistikler içerisinde yer alırlar.[16]

Türkiye'de Esperanto

Türkiye'deki ilk bilinen Esperantocuların adları Selânik'te Michel A. Arama, İstanbul'da S. Kedami (1901), Aydın'da Mehmed Cevdet Bey, Giresun'da A. Kha­tenessian olarak nakledilir. Solon Orfa­nidis ve Kakobo Gueron 1909 Aralık ayında Esperanto grupları oluşturdu ve 1910'da T. E-Asocio isimli Esperanto grubu 10 üye ile birlikte kuruldu. Ayrıca İzmir'de de başka bir grup kuruldu. Aynı zamanlarda Johano Sapuncoğlu ve Sıdkı Efendi'nin yürüttüğü küçük bir hareket de mevcuttu. Esperanto hareketinde Türkiye'de oluşan ilk kaydadeğer canlanma 1913-1925 yılları arasında İstanbul'da yaşayan Anakreon Stamatiadis önderliğinde yürütülmüştür. Stamatiadis 1920'de İstanbul'da bir Esperanto cemiyeti kurmuş ve burada 1921'den 1924'e kadar Esperanto dilinde gazete yayımlamıştır. Bu cemiyet Pera'da Sakız Ağaç Sok. Ağa Cami No:8 adresinde bulunmaktaydı. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, bu cemiyetin logosundaki harflerin Türk harflerine çevrilmesi koşuluyla faaliyetlerinin devamına izin vermekle birlikte, İstanbul Belediye Meclisi'nin derneğin faaliyetlerine izin vermemesi sonucunda 25 Nisan 1927'de resmi izinle Türk Esperanto Derneği (TEA) kuruldu ancak bu dernek uzun süre faaliyette kalmadı.[17]

Türkiye'de ikinci bir Esperanto hareketi 1950'li yıllarda Emekli Albay Hayrettin Dural öncülüğünde ortaya çıktı. İstanbul'da Türkiye Esperanto Derneği adında bir dernek kurup bu derneğe başkanlık yapan Hayrettin Dural, ücretsiz Esperanto kursları verdi, Kadıköy'de Esperanto sergisi düzenledi, dernekte Esperanto ile ilgili 10 derslik bir dergi ve Esperanto-Türkçe Büyük Sözlük adındaki sözlüğün çıkarılmasına öncülük etti, 1965'te Dünya Dili Esperanto adında bir kitap yazıp yayımladı. Hayrettin Dural'ın ölümünün ardından dernek işlevini yitirdi.[18]

Türkçe ve Esperanto

Esperanto, özellikle sözcük dağarcığı bakımından Avrupa dillerine oldukça yakın olmasına ve oluşumunda yalnızca bu dilleri referans alınmış görünmesine rağmen, Esperanto topluluğu içerisinde Esperanto ile Türkçe arasında özellikle yapısal anlamda benzerlikler bulunduğu şeklinde bir kanı vardır. Bazı Esperantocular, Esperantonun bir dünya dili değil, bir Avrupa dili olduğu şeklindeki eleştirileri karşılamada Türkçeyle olan benzerlikleri ön plana çıkarırlar.[19] Esperantonun Türkçeye benzediği yönleri olmakla birlikte yapısal olarak daha çok Avrupa dillerine yakınlık gösterir.

İki dil arasındaki temel benzerlikler şu şekilde sıralanabilir:[20]

İki dil arasında göze çarpan farklılıklar ise şunlardır:[21]

Türkçede Esperantoda
Alfabesinde y simgesi bulunur. Alfabesinde y simgesi bulunmaz. c ve j simgeleri Türkçedeki değerlerinden farklı sesleri belirtir.
c, ĥ, ŭ seslerinin karşılığı yoktur. ğ, ı, ö, ü seslerinin ve uzun ünlülerin karşılığı yoktur.
Özgün sözcüklerin başında en çok tek sessiz bulunur. İki veya üç sessizle başlayan sözcükler mevcuttur.
Özgün sözcüklerde ilk heceden sonra o sesi geçmez. İstisnasız bütün isimlerin son hecesinde o sesi bulunur.
Sözcükler önüne ek almaz. Ön ekler yaygın olarak kullanılır.
Sözcük türünü belirten genel bir ek yoktur. Sözcüğün türü genelde sonuna eklenen sesliyle belirlenir.
Ekler ünlü uyumlarına ve ses kurallarına uyum gösterir. Ekler hiçbir zaman form değiştirmez.
İsimlere eklerle durum anlamı verilir. Konum bildiren edatlar isimden önce kullanılır.
Sıfatlar niteledikleri ada getirilen eklerden etkilenmez. Çoğul veya belirtme durumundaki adı niteleyen sıfatın kendisi de çoğul ve belirtme durumu eklerini alır.
Tekil belirsiz sıfat olarak bir bulunmakla birlikte bir artikel yoktur. Tekil belirsiz sıfat yoktur ancak la artikeli vardır.
Soru edatının alışılmış yeri cümle sonudur. Soru edatının alışılmış yeri cümle başıdır.
Olumsuzluk eki yüklemden sonra getirilir. Olumsuzluk ekinin alışılmış yeri yüklemin öncesidir.

Eleştiriler

Esperantonun özünde kişisel bir çalışma olması, diğer dillere oranla çok daha etkin eleştirilebilmesini sağlar. Olumsuz eleştirilerin odaklandığı en temel noktalardan biri projenin başarısızlığıdır. İlk yıllarda hızla yayılması ve 1920-1930 yılları arasında ulaştığı üst seviyedeki kabul ve popülerliğine rağmen konumunu koruyamamış ve düşüşe geçmiştir. Esperanto 125 yıldır dünya dili olmak için çalışmış; ama başarıya ulaşamamıştır. Bu durum Esperantonun evrensel ikincil dil olmaya uygun olmadığının kanıtıdır. Esperanto, iddia edilenin aksine yeterince kolay değildir. En yaygın eleştirilerden bir diğeri de gramerin ve özellikle de sözcük dağarcığının Avrupa dillerinden kaynaklanıyor olmasıdır. Esperanto gerçek anlamda tarafsız ve evrensel değildir. Avrupa dillerini konuşan halklara haksız avantaj sağlamaktadır. /x/, /ʒ/, /ts/, /eu̯/ (ĥ, ĵ, c, eŭ) gibi birçok dilde bulunmayan seslerin kullanılmış olması, dijital ortamda zorluk çıkaran aksanlı harflerin varlığı, eklemeli bir dil olmasına karşın çoğu zaman yeni sözcükleri eklerle oluşturma imkânını kullanmak yerine diğer dillerden sözcük alımlarına giderek kök sözcük sayısını kabartması dil hakkında sıkça dile getirilen diğer genel eleştirilerdir.[22]

Esperanto dilbilgisiyle ilgili eleştiriler ise genelde sıfatın ismin durumundan etkilenmesine, kök sözcüklerin cinsiyet bilgisi taşımasına ve cinsiyet belirtmeden tekil isim kullanmanın zorluğuna yöneliktir.[23]

Sözlü eleştirilerin yanında Esperantoya alternatif olması düşünülen birçok yapay dil de oluşturulmuştur. Bunların bazıları başlı başına yeni bir dil iken bazıları Esperanto üzerinde yapılan reformlarla oluşturulmuş, Esperantido genel adıyla anılan Esperanto türevleridir. Esperantodan sonra oluşturulup bir miktar da olsa başarıya ulaşabilmiş yapay dillerden bazıları Lojban, Ido, Toki Pona, Novial, Lingua Franca Nova, Sona, Mirad, Kotava, Interlingua, Noxilo olarak sayılabilir.

Esperanto Öğrenimi

Esperanto öğrenenlerin büyük çoğunluğu dili kişisel çabalarıyla, tek başına öğrenme materyallerini kullanarak öğrenmektedir. Bunun yanında Ulusal Esperanto Dernekleri, Esperanto öğretmek için sürekli olarak kurslar düzenler. Dili öğrenme konusunda gerekirse herhangi bir TEJO bürosuyla, yerel Esperanto gruplarıyla ya da Rotterdam'daki TEJO Dünya Bürosu ile ilişkiye geçilebilmektedir.

Esperanto dünya çapında resmî eğitim kurumları içerisinde de öğretilir. Dünyada Esperantonun yabancı dil olarak öğretildiği bazıları ilköğretim seviyesinde olmak üzere çok sayıda okul bulunmaktadır. Türkiye'de, Üsküdar Amerikan Lisesi'nde seçmeli Esperanto dersi okutulmaktadır.[24]

2003 yılı verilerine göre 18'i Çin'de olmak üzere, 24 ülkedeki toplam 69 üniversitede Esperanto ile ilgili bölümler bulunur ve Esperanto dili öğretilir. İtalya'daki San Marino Üniversitesi'nin resmî eğitim ve yönetim dili Esperantodur.[25]

Paderborn'daki Sibernetik Pedagoji Enstitüsü'nde Fransızca konuşan ortaöğretim öğrenci grupları üzerinde yapılan çalışmada, öğrencilerin 2000 saatte ulaştıkları Almanca düzeyine, İngilizcede 1500 saatte, İtalyancada 1000 saatte ulaşırken, Esperanto için 150 saatin bu düzeye ulaşmalarında yeterli olduğu gözlemlenmiştir.[26] Yapılan bir diğer çalışma da 1 yıl Esperanto öğrendikten sonra 3 yıl Fransızca öğretilen öğrencilerin, 4 yıl Fransızca öğretilen öğrencilerden daha iyi Fransızca konuştuğunu göstermiştir. Bu çalışmanın İngiltere'deki bir benzerinin yürütülmesine Menchester Üniversitesi öncülüğünde devam edilmektedir.[27][28]

Deyimler ve Sözcükler

Kaynaklar

  1. Ethnologue Esperanto report
  2. 1 2 "Esperanto." Encyclopædia Britannica Ultimate Reference Suite. Chicago: Encyclopædia Britannica, 2012.
  3. Byram, Michael (2001). Routledge Encyclopedia of Language Teaching and Learning. Routledge. s. 464. ISBN 0-4153-3286-9.
  4. HyperCard Stack, Michael Urban
  5. Precizigaj antaŭelementoj
  6. Afiksecaj Elementoj
  7. Neoficialaj Afiksoj
  8. A Reply to Some Arguments Against Esperanto
  9. Esperantonun Kullanım Alanları
  10. Psaporto Servo Resmi Sitesi
  11. E@I Türkçe Resmî Sayfası
  12. Google Groups
  13. Lernu
  14. Radio Verda
  15. Esperanto dilinde çekilen ilk uzun metrajlı film
  16. Jouko Lindstedt (January 2006) (PDF). Native Esperanto as a Test Case for Natural Language. University of Helsinki - Department of Slavonic and Baltic Languages and Literatures. http://www.ling.helsinki.fi/sky/julkaisut/SKY2006_1/1FK60.1.5.LINDSTEDT.pdf.
  17. Enciklopedio de Esperanto, Turkujo
  18. Hayrettin Dural'ın Kızı Müjde Dural'ın Konuyla İlgili Yazısı
  19. Edukado@Interreto Resmi Sitesi
  20. Türkçe ve Esperanto, Yusuf Sadi Eroğlu
  21. La Ĉina: Mitoj Kaj Realo, Claude Piron
  22. Is Esperanto's Vocabulary Too Large?
  23. Critiche All'Esperanto Ed Alle Altre Lingue Internazionali
  24. Hürriyet Pazar, 7 Haziran 2009
  25. Esperanto en Universitatoj
  26. Flochon, Bruno, 2000, « L'espéranto », in Gauthier, Guy (ed.) Langues: une guerre à mort, Panoramiques. 4e trim. 48: 89-95. Cited in François Grin, L'enseignement des langues étrangères comme politique publique (French)
  27. Monash University Faculty of Education
  28. Springboard

Dış bağlantılar

This article is issued from Vikipedi - version of the 10/16/2016. The text is available under the Creative Commons Attribution/Share Alike but additional terms may apply for the media files.