Kıbrıs Harekâtı
Kıbrıs Barış Harekâtı | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Kıbrıs Sorunu | |||||||
300px TSK'ya ait M-47 Tank, Başkent Lefkoşa'da bulunan Sarayönü Meydanı'na giriyor. | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Türkiye Kıbrıs Türk Yönetimi[7] |
Kıbrıs Cumhuriyeti Yunanistan[8] | ||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
Nurettin Ersin Bedrettin Demirel Osman Fazıl Polat Süleyman Tuncer Sabri Demirbağ Sabri Evren |
George Karayannis Michael Georgitsis Konstantinos Kombokis Nikolaos Nikolaides | ||||||
Güçler | |||||||
• 150[10]-180 Tank[11] |
• 12.000 Rum Askeri[12] | ||||||
Kayıplar | |||||||
TSK: 498 ölü ve 1.200 yaralı[13] Kıbrıs T.Y.: 70 mücahit ölü, 270 sivil ölü, 803 kayıp sivil[14][15][16] 1.000 dolaylarında yaralı[13] |
Kıbrıs Cum. ve Yunanistan: 4.000 ölü ve 12.000 yaralı[10][17] | ||||||
3 Avusturyalı asker öldü ve 24 Avusturyalı, 17 Finlandiyalı, 4 Britanyalı ile 3 Kanadalı olmak üzere toplam 48 asker yaralı (UNFICYP)[13] |
Kıbrıs Harekâtı (TSK kod adı: Atilla Harekâtı[18][19], Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde Kıbrıs Barış Harekâtı, Kıbrıs Türk Barış Harekâtı ya da Kıbrıs Savaşı[20], Yunanca: Τουρκική εισβολή στην Κύπρο "Kıbrıs Türk İstilası"), 20 Temmuz 1974'te Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kıbrıs'ta başlattığı ve 14 Ağustos'ta Türk Birlikleri'nin başkent Lefkoşa'ya girmesiyle sonuçlanan askerî harekât.
Türkiye Cumhuriyeti harekâtın Zürih ve Londra Antlaşması'nın 4. maddesine istinaden gerçekleştirildiğini savunmaktadır.[21] Fakat Birleşmiş Milletler[22] ve Avrupa Konseyi[23] bu harekâtı işgal olarak değerlendirmektedir.
20 Temmuz 1974 tarihinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 353 sayılı kararında[24] "Uluslararası güvenlik ve barış için ciddi tehlikeye yol açan ve bölge üzerinde olağanüstü infiale müsait bir ortam yarattığından Birleşmiş Milletler ciddi bir endişe duymaktadır...Tüm devletlerin Kıbrıs Cumhuriyeti'nin toprak bütünlüğüne saygı duyması gerekir...Yabancı askeri müdahaleye derhal son verilmelidir." diyerek harekata karşı olduğunu belirtti ve ateşkese çağırdı.[25][26] Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 11 Mayıs 1984 tarihindeki 550 sayılı kararında ise durumu "işgal" olarak niteledi.[3][27]
Avrupa Konseyi Parlamentler Meclisi'nin 29 Temmuz 1974 tarihli 573 sayılı kararı ve Atina'daki Temyiz Mahkemesi'nin 21 Mart 1979 tarihli kararı, Türk müdahalesinin yasal olduğunu vurgulamıştır. Ancak uluslararası kuruluş kararlarınının çoğu, "yasa dışı istila" olarak tanımlamaktadır.[28]
Tarihçe
Türkler ile Rumlar arasında ilk olaylar, Osmanlı İmparatorluğu'nun adayı 1878 tarihli 50 yıl süreli kiralama antlaşmasıyla Birleşik Krallık'a bırakmasından sonra 1920'de kiralama süresinin dolmasına 8 yıl kala başladı. Bu olaylar sadece siyasi kavgalar olmakla birlikte silahlı çatışmalar şeklinde olmamıştır. 1920 yılında Rumların, İngiltere'nin onayını almadan Yunanistan'a katılma plebisiti yapmak istemesi ve Birleşik Krallık yönetiminin buna izin vermemesi, Rumların önce Birleşik Krallık'ı adadan çıkarmaya yoğunlaşmasına sebep oldu. 1950'lerin sonuna kadar süren bağımsızlık hareketi, 1960 yılında uluslararası anlaşmalara dayanan bir Kıbrıs Cumhuriyeti kurulmasının yolunu açtı. Rumlar Birleşik Krallık'ın adadan çekilmesiyle, Türklerle birlikte ortak devlete razı olmadılar. Kıbrıs’ın tüm yönetimine kendileri el koyma yoluna gittiler; uluslararası anlaşmaları ve anayasayı çiğneyerek Türklere saldırılarda bulunmaya başladılar.[29]
Zürih Antlaşması
Zürih ve Londra Antlaşması, 11 Şubat 1959 tarihinde Birleşik Krallık, Türkiye, Yunanistan devletleri Kıbrıs'taki Rum ve Türk toplumları arasında imzalanan, bağımsız bir devlet olarak Kıbrıs halklarının durumunu belirleyen ve Kıbrıs Cumhuriyeti anayasasını onaylayan antlaşmadır. Rum tarafını Başpiskopos Makarios, Türk tarafını ise Fazıl Küçük temsil etmekte idi.
Bunu takip eden 19 Şubat 1959 tarihli Londra Antlaşması ile Kıbrıs Cumhuriyeti'nin bağımsız bir devlet olarak 16 Ağustos 1960 tarihinde kurulması sağlanmış oldu.
1963-1964 olayları
1974 Darbesi
Harekât kararı
Kıbrıs'ta bir darbe yapıldığı haberi, Lefkoşe'de bulunan Türk Büyükelçiliği'nin gönderdiği şifreli mesajla 15 Temmuz 1974 sabahı Türk Dışişleri tarafından öğrenildi.[30] Kıbrıs'taki durumun Türkiye'nin bir askeri müdahalesini gerektirecek kadar ciddi olduğu değerlendirmesini yapan Türk hükümeti, 1960 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti Garanti Antlaşması'nın garantör devlet olarak Türkiye'ye verdiği müdahale hakkını kullanmadan önce, diğer bir garantör devlet olan İngiltere'nin yetkilileriyle görüşerek birlikte hareket etmek üzere girişimde bulundu. İngiltere kabul etmezse, Türkiye'nin yalnız başına hareket etmesi; görüşmeler sırasında Türk Silahı Kuvvetleri'nin hazırlık yapması kararlaştırıldı.[31]
Dışişleri yetkilileri bu düşünce ve planlarını 16 Temmuz'da İngiltere ve ABD'nin Ankara büyükelçiliklerine bildirdi.[31] 16 Temmuz 1974'te muhalefet partilerinin başkanlarıyla da üç saate yakın bir toplantı yapan başbakan[30] Ertesi gün konuyu müzakere için Londra'ya gitti. Kimi kaynaklara göre heyet henüz Etimesgut Askeri Havaalanı'ndan yeni kalkmışken Başbakan Vekili Erbakan Milli Güvenlik Kurulu'nu acil gündem koduyla toplamış; toplantı devam ederken Erbakan, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Semih Sancar'a gemilerin yola çıkması için emir vermiştir.[32]
Türkiye heyeti, İngiltere Başbakanı Harold Wilson, İngiltere Dışişleri Bakanı James Callaghan ve Kıbrıs meselesini görüşmek üzere Londra'ya gelen ABD Dışişleri Bakan yardımcısı Joseph Sisco ile ayrı ayrı görüşmeler yaptı.[30] İngiltere ve ABD konuya Türkiye gibi yaklaşmamaktaydı. Bu arada Türkiye'de Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan ve Maliye Bakanı Deniz Baykal, muhalefet partilerinin başkanlarıyla bir toplantı yaptı. Toplantının sonunda tüm muhalefet parti başkanlarının hükümetin kararlığını gördüğü ve destek verdiği ifade edilir.[30]
Türk heyeti, 18 Temmuz 1974 akşamı saat 20.30'da Londra'dan Ankara'ya hareket etti;[31] Başbakan Ecevit, 19 Temmuz'da 02:00'da Ankara'ya varınca Genelkurmay başkanlığında komutanlar ile bir toplantı yaptı. İngiltere'deki görüşmelerin aktarıldığı ve hazırlıkların gözden geçirildiği bu toplantıda başbakan harekatın amacı ve adının "Barış Harekatı" olduğunu belirtti.[33] Genelkurmaydaki toplantının ardından Bakanlar Kurulu toplanıp oy birliği ile Kıbrıs'a müdahale kararı aldı. Bakanlar Kurulu'nun yazılı kararı, 19 Temmuz 1974 sabahı Genelkurmay Başkanlığı'na ulaştırıldı.[30]
Hazırlıklar
Kıbrıs'taki Sampsons darbesinden sonra siyasal, diplomatik etkinliklerle birlikte askeri hazırlıklar yapılmış; Genelkurmay, 1964 yılından beri hazırlanmış ve geliştirilmiş planlar üzerine çalışmaya başlamış ve görev alacak birlikler alarma geçirilmişti.[33] Bu hazırlıklar çerçevsinde Türk ordusunun harekâta katılabilecek satıh birlikleriyle muharebe ve idari destek birlikleri Mersin-Taşucu bölgesi ve civarında yığınak yaptı.[34] Deniz ve Hava Kuvvetleri bir yandan savaş hazırlıklarını yürütürken buna paralel olarak Mersin-Taşucu- Kıbrıs üçgeni ve civarında keşif ve devriye harekâtını sürdürdü.[34] Türk Ordusu Güney'de Kıbrıs'a karşı hazırlanırken, Batı da olası bir Yunan savaşına karşı önlem aldı. Trakya'daki 2. ve 5. Kolordu birlikleri Yunan sınırına hareket etti; Batı Anadolu'daki Ege Ordusu sefer görev yerini aldı.[34] Donanma Ege ve Akdeniz'e açıldı, bazı sivil gemiler ordu emrine alındı.
Türk heyetinin olumlu bir sonuç elde edemeden Londra'dan dönüşünden sonra Genelkurmay'da yapılan toplantıda hazırlıklar gözden geçirildi. Ordu, daha önce de kararlaştırıldığı gibi 20 Temmuz 1974 Cumartesi sabahı harekete hazırdı[31]. Türk çıkartma filosu 19 Temmuz sabahı saat 11:30'da Mersin'den Girne'nin batısına doğru hareket etti.[30] 6 tane boş Türk ticaret gemisinden oluşan sahte çıkarma filosu ise Magosa'ya doğru yol aldı.[30]
Savaşı gerektirecek durumun baş göstermesi nedeniyle Ankara, İstanbul, Tekirdağ, Kırklareli, Edirne, Çanakkale, Balıkesir, Manisa, İzmir, Aydın, Muğla, Adana, İçel ve Hatay'da 20 Temmuz sabah saat 07.00'den itibaren bir ay süre ile, anayasanın 12. maddesi hükmüne dayanarak sıkıyönetim ilan edildi.[30][35]
Birinci harekât
20 Temmuz 1974 sabahı Türk ordusu, adaya saat 6:05'ten itibaren havadan indirme ve denizden çıkarma yapmaya başladı. Kıbrıs'a ayak basan ilk Türk askeri, paraşütçüler idi. Hava İndirme Tugayının 1. Paraşüt Taburu Pınarbaşı’ya, 2. Paraşüt Taburu Gönyeli'ye indi. İlk taburlar inerken ciddi bir ateşle karşılaşmadılar. Denizden çıkarma, Deniz Piyade Tugayı'na bağlı askerlerce Karaoğlanoğlu (Pentemili) plajına yapıldı. Çıkarma harekatı başlamadan önce Pladini plajının ilerisindeki dağlarda önceden belirlenen hedefler Türk jet uçakları tarafından bombalandı. İlk çıkarma aracı saat 08:50’de sahile kapak attı.[30]
Saat 11:15'te 3. Paraşüt Taburu Pınarbaşı'ya, 4. Paraşüt Taburu Gönyeli'ye indi. 3. ve 4. taburlar, yoğun topçu ve havan ateşine tutuldular. Bu nedenle dağınık olarak inebilen taburlar bir hayli zor şartlarda toparlanabildiler.[30]
Komando Tugayı da 20 Temmuz 1974 sabahı harekete geçti. 1. Komando Taburu saat 08:20'de Pınarbaşı'ya indi. Onu 2. Komando taburu ile Gönyeli'ye inen 3. Komanda taburu ve Hamitköy'e inen Nevşehir Komando Taburu takip etti.
Tank ve zırhlı araçlarla takviyeli Yunan Alayı hava kararmak üzereyken Kıbrıs Türk Alayı'na karşı taarruza başladı Taarruz, Kıbrıs Türk Alayı tarafından geriye püskürtüldü. Diğer taraftan Rum Milli Muhafız kuvvetleri Girne Boğazı'na hakim oldu ancak 1. Komando Taburu Doğruyol Tepesini ele geçirerek Girne Boğazı'nı kontrol altına aldı.[30]
Harekatın ikinci günü Rumlar havadan inen birliklerle, denizden çıkan birliklerin birleşmesini engellemek ve bu birlikleri imha etmek üzere harekât gerçekleştirdi. Ada topraklarında savaş sürerken haberleşme ve koordinasyon eksikliğinden dolayı Kocatepe muhribi Türk uçaklarınca batırıldı; 54 asker hayatını kaybetti.[33][36] Kocatepe olayı üzerine Pakistan, seyyar bir hastane, İran seyyar hastane ve sağlık malzemesi gönderirken Libya Türkiye’ye başta yedek parça olmak üzere her türlü yardımı yapmaya hazır olduğunu bildirmiş; bu gelişmenin ardından Türkiye için gerekli yedek parça ihtiyacı Libya tarafından karşılanmıştır.[30]
Dış baskıların artması neticesinde, Türk hükümeti, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 353 sayılı kararını kabul ederek harekatın üçüncü günü olan 22 Temmuz 1974 saat 17:00'den itibaren ateş kesmeye karar verdi ve bu karar Başbakan Bülent Ecevit tarafından saat 10:00'da düzenlenen basın toplantısında açıklandı.[33] Karar açıklandığı sırada henüz Kıbrıs'ta havadan inen birlikler ile denizden çıkan birlikler birleşmiş bir durumda değildi; akşam 17:00'ye kadar bunun gerçekleşmesi beklenmekteydi. 10:30'da Pladini Plajı'na varan Bora Özel Kuvveti, 3. Komanda Taburu ile birlikte saat 17:00'de Girne'ye girdi. Çatışmalar üç-dört saat daha devam etti. Küçük Kaymaklı köyü Lefkoşe Sancağı Mücahitleri tarafından 18:30'da ele geçirildi. 22 Temmuz'dan 30 Temmuz'a kadar geçen süre içinde yaşanan ateşkes ihlalleri sonucunda, Türk birlikleri, Yukarı ve Aşağı Dikmen(Dikomo), Kaynakköy(Sihari), Taşkent(Vuno), Akçiçek(Siskilip) bölgelerini ele geçirdiler ve ayrıca Lefkoşe Havaalanı çevresinde de ilerleme kaydettiler. Lefkoşe Havalimanı'nın durumu İngiltere ve Türkiye arasında bir krize yol açmıştır. İngiltere Başbakanı Harold Wilson ile Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, Bülent Ecevit arasında havalimanının durumu üzerine sert bir telefon görüşmesi gerçekleşti ve Wilson Türklerin Havalimanına herhangi bir taarruzda bulunmaması konusunda tehditkar bir tutum aldı.[37] 24 Temmuz 1974 tarihli Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantısında Lefkoşe Havaalanı'nı kuvvet kullanmak suretiyle ele geçirmek için girişimde bulunmamayı kabul etti.[33]
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bu müdahalesinin sonucunda Yunanistan'daki cunta idaresi ve Kıbrıs Cumhuriyeti'ndeki Nikos Sampson Hükûmeti görevini bıraktı. Yunanistan'da da askerî hükümet idareyi sivillere devretme kararı aldı ve yedi yıldır Fransa’da sürgünde bulunan Konstantin Karamanlis'i hükümeti kurması için Yunanistan'a çağrıldı. Konstantin Karamanlis,'in 24 Temmuz 1974'te hükümeti kurması ile Yunanistan'da 1967'den beri devam eden askeri rejim son buldu.
Cenevre görüşmeleri ve ikinci harekât
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 353 sayılı kararının 5. maddesine göre Türkiye, Yunanistan ve İngiltere'nin Kıbrıs'ta anayasa düzeninin yeniden kurulması amacıyla, derhal görüşmelere başlaması gerekmekteydi. Bu sebeple düzenlenen Birinci Cenevre Konferansı 25 Temmuz 1974'te toplandı ve 6 gün sürdü; 30 Temmuz'da imzalanan Cenevre Antlaşması ile sona erdi. Üç Dışişleri Bakanı, Kıbrıs Cumhuriyeti'nde Türk ve Rum olmak üzere iki otonom idarenin mevcut olduğunu kabul ettiler ve bundan doğan sorunları gelecek görüşmelerde görüşmek için anlaştılar.
Protokol'de garantör devletlerle Türk ve Rum toplumlarının temsilcilerinin katılacağı II. Cenevre Konferansı'nın 8 Ağustos 1974 günü toplanması öngörülmüştü. İkinci konferansa kadar Rum ve Yunan askerlerin Türk bölgelerinden çekilmeleri gerekiyordu ancak bu gerçekleşmedi. Ayrıca Rumlar ve Yunanlar, Türk bölgelerine saldırılarını sürdürüp birçok Türk'ü esir almış; özellikle Muratağa, Atlılar, Sandallar ve Taşkent gibi yerlerde Türk halk kuşatma altına alınmıştı.[34]
İkinci Cenevre Konferansı 8 Ağustos 1974'te başladı. Türk tarafı Kıbrıs'ta coğrafi esasa dayalı federatif bir devlet biçiminin benimsenmesini önerdi ancak bu öneriyi Rum tarafı kabul etmedi. Türk askeri yetkililer Rum kuvvetlerine daha fazla zaman kazandırmamak, köprü başındaki Türk kuvvetlerinin ve Türk köylerinin güvenliğini sağlamak, birinci harekat sonucunda sağlanan üstünlüğü yitirmemek için, Türk hükümeti ise Türk köylerinde soykırıma devam edildiği haberlerinin gelmesi üzerine 14 Ağustos'ta ikinci harekatı başlatma yönünde hemfikir oldular.[34]
Cenevre'de sürdürülen görüşmeler sırasında anlaşmanın mümkün olmadığı kanaati kesinleşince harekâtın yeniden başlatılacağı anlamına gelen "Ayşe Tatile Çıksın" (Ayşe, Turan Güneş'in kızı Ayşe Güneş'in adıdır.) parolasını Türk Dışişleri Bakanı Turan Güneş, Başbakan Bülent Ecevit'e bildirdi.
14 Ağustos saat 02:20'de konferans bir sonuç alınamadan dağıldı. 14 Ağustos 1974 sabahı saat 04:30'da Kıbrıs'taki Türk birlikleri harekete geçtiler. Doğu yönünde başlayan bu saldırı harekâtını 15 Ağustos 1974'de Komando Tugayı ve Kıbrıs Türk Alayı Kuvvetleri'nin batı yönündeki saldırı harekâtı izledi ve Türk birlikleri Kıbrıs'ın kuzey kıyısında doğudan batıya doğru bir dörtgen çizmeye başladılar. Bu dörtgenin bir tarafı kuzey kıyısı, öteki kenarı ise Atilla Hattı olarak bilinen merkezi Lefkoşa olmak üzere doğuya ve batıya yayılan hattı. Varılması planlanan son hedefler doğuda Magosa, batıda ise Lefke idi. Çarpışmalar daha çok ilk gün ve Omorfo, Lefke, Çatalköy ve Ortaköy'de oldu. İkinci Barış Harekâtı'nın üçüncü günü sonunda Ada topraklarının %38'i ele geçirildi ve hedeflenen Magosa- Lefke hattına ulaşıldı. Ancak Rum kuvvetleri çekilirken geçtikleri Türk köylerini yakarak silahsız insanları katletti.[34] toplu katliamlar, harekâtın bitiminde ortaya çıkarıldı.
Sonuçlar
Yunan Temyiz Mahkemesi cuntacılar hakkındaki dava sonunda 21 Mart 1979 günü 2558/79 sayılı şu kararı verdi:
Zürih ve Londra andlaşmalarına göre Kıbrıs'a yapılan Türk askeri müdahalesi yasaldır. Türkiye, yükümlülüklerini yerine getirme hakkı olan garantör devletlerden biridir. Esas suçlular darbeyi hazırlayan ve icra eden ve bu suretle de bu müdahalenin koşullarını hazırlayan Yunan subaylarıdır.[38]
Kıbrıs Barış Harekatı sonunda tarafların kayıpları şöyleydi: Türk Silahlı Kuvvetleri'nden 415 Kara, 65 Deniz, 5 Hava, 13 Jandarma olmak üzere toplam: 498 şehit ve 1.200 yaralı vermiştir. Kıbrıs Türk tarafı ise, 70 mücahit ölü, 270 sivil ölü, 1,000 yaralı.[39] Kıbrıs Türkleri genel olarak 1672 şehit ve binlerce yaralı vermiştir. Rumlar ve Yunanlar ise 4 bin ölü, 12.000 yaralı vermiştir.[10][38]
Savaşın dışında olmasına rağmen BM Barış Gücü askerleri de kayıp vermişti: 3 Avusturyalı asker ölmüş, 24 Avusturyalı, 17 Finlandiyalı, 4 İngiliz ve 3 Kanadalı asker de yaralanmıştı.
1975 yılında Kıbrıs Türk Federe Devleti, 15 Kasım 1983'te ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulmuştur.
Tepkiler
Kıbrıs Türklerinin görüşü
Kıbrıslı Türkler, harekattan hemen sonra sistematik katliamlardan kurtulmuş, yeniden kurulan asayişin etkisiyle 70'lerden önceki duruma geri dönebilmiştir. Kıbrıslı Türkler'e göre Zurih Anlaşması'nın verdiği haklara istinaden Türkiye adaya haklı olarak müdahale etmiş, adanın Türk nüfusuna yönelik saldırıların bitmesinde etkin güç olmuştur.
Kuzey Kıbrıs'ta harekatla ilgili birçok mezarlık ve tarihi mekânda, Türk askerlerine duyulan minnettarlığın izlerini görmek mümkündür. Adaya ilk çıkan ve burada ölen Türk askerleri için yapılan Karaoğlanoğlu Şehitliği, (Ankara Çubuk Motorize Piyade Alayı Komutanı) bunun en güzel örneklerinden biridir.
Ayrıca bugün KKTC'de bütün devlet ve diğer kurumlarda KKTC bayrağının yanında Türk Bayrağı da asılmaktadır. Bu, Kıbrıs Türkleri'nin, Anavatan Türkiye'ye gönülden bağlı olduğunun en önemli göstergesidir.
Kıbrıs Rumlarının görüşü
Kıbrıslı Rumlar'ın büyük kısmı, harekattan hemen önceki olayları, Türk ve Yunan/Rum tarafının çektiği acıları unutmuş, adada KKTC'nin kurduğu hakimiyeti ayrılıkçı bir hareket olarak nitelendirmiş ve Türk Ordusu'nu işgalcilikle suçlamıştır. Rum tarafına göre Türkiye burada adadaki Türkler'in haklarını savunmamakta, emperyalist gayeler gütmekte ve Kıbrıs'ta söz hakkı almaya çalışmaktadır.
Birleşmiş Milletler
Birleşmiş Milletler'e göre Kıbrıs Cumhuriyeti adanın tek hakimidir ve Güvenlik Konseyi'nin yayınladığı 550 sayılı kararla KKTC'nin Birleşmiş Milletler üyesi devletlerce tanınmamasını istemiştir. Birleşmiş Milletler'e göre Türk askeri adada işgalcidir ve buraları uluslararası herhangi bir anlaşmaya bağlı olmaksızın işgal etmiştir. Alınan bu karar neticesinde KKTC, Türkiye dışında hiçbir Birleşmiş Milletler ülkesi tarafından tanınmamıştır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
- AİHM'nin Türkiye aleyhine verdiği ilk karar, Türk harekatı sonucunda Girne'deki evinin elinden alındığını iddia eden Titina Loizidou tarafından açılmış ve Loizidou Davası[40] olarak bilinen süreç sonunda mahkeme, Türkiye'yi 1,2 milyon avro ödemeye mahkûm etmiştir. 1998 yılında sonuçlanan davada Türkiye, tazminatı 2003 yılında ödemiştir.
- 2006 yılında AİHM, görülmeyi bekleyen bütün tazminat davalarını bağlayan bir karar almış ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde bulunan Taşınmaz Mal Komisyonunu adadaki soruna dair bir iç hukuk yolu olarak tanımlamış ve Rumlar tarafından açılmış tüm bireysel tazminat davalarını, iç hukuk yolları tüketilmediği gerekçesiyle reddetmiştir.[41][42]
- 1994 yılında Rum hükümeti tarafından açılan, harekat sonrası kaybolan 1491 Kıbrıslı Rum'un ailelerinin ve yerinden edilen 221 bin kişinin zararlarının tazminini öngören başvuru 1996 yılında AİHM tarafından kabul edilmiş, 2001 yılında açıklanan ara kararda Türkiye'nin İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 11 maddesini ihlal ettiği sonucuna varılmıştır. Davada nihai karar 2014 yılında açıklanmış ve Türkiye, harekat sonrasında kaybolanların ailelerine 30 milyon avro, adanın kuzeyinde kalan rumların zararlarının tazmini için de 60 milyon avro olmak üzere toplamda 90 milyon avro ödemeye mahkûm edilmiştir.[43][44]
Kronoloji
Yunanistan'daki Darbe Sonrası Kıbrıs Olayları - 1974[45]
15 Temmuz; Kıbrıs'ta Başpiskopos Makarios'a karşı darbe yapıldı ve Nikos Sampson iktidarı ele geçirdi. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Bülent Ecevit Afyon gezisini yarıda kesip Ankara'ya döndü ve Güvenlik Kurulu ve Bakanlar Kurulu Olağanüstü toplantıları yapıldı.
16 Temmuz; Makarios bir İngiliz helikopteriyle İngilizler tarafından Malta adasına güvenliği için götürüldü. Ankara'da Başbakan Bülent Ecevit parti liderleriyle görüştü ve Yunanistan'daki darbenin doğuracağı sonuçlara karşı askeri tedbirlerin alınmaya başlandığını bildirdi, ayrıca bu toplantıda meclis aynı hafta içinde perşembe günü toplanmak üzere toplantıya çağırıldı. Yunanistan'da askeri cunta genel seferberlik kararı alındığını açıkladı.
17 Temmuz; Makarios Birleşmiş Milletleri Yunanistan'ı kınamaya çağırdı ve eş zamanlı olarak NATO yayınladığı bildiriyle Yunanistan'daki cunta yönetimini uyardı. Başbakan Ecevit ve beraberindeki heyet Yunanistan'daki darbe konusunda görüşmeler için Londra'ya hareket etti. Nikos Sampson Kıbrıs'ta da hakim olmaya başladı. Birçok devlet başkanı soğukkanlı olmak gerektiği konusunda mesajlar yayınladı.
18 Temmuz; Ankara'da Başbakan yardımcısı Necmettin Erbakan ve Maliye Bakanı Deniz Baykal ile parti liderleri toplandı ve meclis olağanüstü toplantısının cumartesi gününe ertelenmesini kararlaştırdı. Dışişleri Bakanı Turan Güneş, Pekin gezisinden döndü. Londra'daki Türk heyeti, Başbakan Bülent Ecevit'in, ABD Dışişleri Bakanı Dr. Henry Kissinger'in temsilcisi Joseph Sisco ile görüşmesinin ve Savunma Bakanı Hasan Esat Işık'ın İngiliz Dışişleri Bakanı James Callaghan'la son kez görüşmesinin ardından geri döndü. Aynı gün Joseph Sisco Atina'ya gitti.
19 Temmuz; Joseph Sisco Atina'dan sonra Türkiye'ye hareket etti. Türk Deniz Kuvvetleri savaş gemileri Mersin'den demir aldı. Joseph Sisco gece de Ankara'da Başbakanlık'ta görüşmelere devam etti. Türk Ordusu'nun hazırlıkları tamamlandı. Mersin'de Çıkarma gemilerine askerler bindirilmeye başlandı. Trakya'daki Türk Ordusu'na bağlı birlikler Yunanistan sınırına doğru kaydırılmaya başlandı. Yunanistan'da darbeciler Trakya sınırındaki köyleri boşaltma kararı aldı ve Atina radyosunda "Bir günde Konstantinopolis'deyiz" mesajları yayınlanmaya başladı.
20 Temmuz; Sabah beşte Türk askeri uçakları keşif uçuşlarını tamamladı ve asıl harekat için tekrar havalandı. Sabah altıda Başbakan Bülent Ecevit radyodan yayınlanan mesajıyla çıkarmanın başladığını açıkladı. Sabah 8:30'da Türk askeri Kıbrıs'a çıktı. NATO ve Birleşmiş Milletler eş zamanlı toplantı yaptı fakat toplantı sonunda eylem kararı alınmadı. TBMM olağanüstü toplantısını yaptı. Çıkarmadan çok kısa süre önce Atina'ya ikinci kez gitmiş olan Joseph Sisco akşam Ankara'ya döndü.
21 Temmuz; Birleşmiş Milletler 353 nolu kararla "ateşkes" çağrısında bulundu. Yunan donanmasının Kıbrıs'a tekrar hareket etmesi durumunda vurulacağı Türkiye tarafından açıklandı. Nikos Sampson Türkiye'nin uyarısının dikkate alınmayacağını basın yoluyla bildirdi. Başbakan Bülent Ecevit, Joseph Sisco'ya hedeflere varılmadan durulmayacağını söyledi. Joseph Sisco, Yunan cuntasındaki fikir ayrılıkları nedeniyle görüşmek için dahi muhatap bulamadığını söyledi. Türkiye'nin uyarılarına rağmen Kıbrıs'a hareket eden Yunan gemileri ve uçakları ile Baf ve Baf açıklarında muharebe edildiği Türk, Yunan ve diğer yayın kuruluşlarından duyuruldu. Bu haberleri Türk Genelkurmay Halkla İlişkiler Bürosu doğruladı. Türk birlikleri Kıbrıs'ta Türklerin yaşadığı bölgelerde kontrolü ele geçirdi. İlerlemeye devam edildiği bildirildi.
22 Temmuz; Yunan cuntasının dağılmak üzere olduğu haberleri yayıldı fakat Atina haberleri resmi elden yalanladı. Yunanistan'da ve Türkiye'de Birleşmiş Milletlerin "ateşkes" çağrısını yerine getirme kararı alındı ve 17:00'da uygulamaya başlandı.
23 Temmuz; Muharebeler sırasında batan Türk ve Yunan gemilerinden kurtulan denizcilerin gemiler tarafından ateşkes sırasında bulunduğu basında yer aldı. Yunan cuntası iktidarı Karamanlis'e bırakma kararı aldı ve Klerides, Nikos Sampson'un yerine geçti. TBMM özel toplantısında "Türk Ordusu başarılı bir harekat gerçekleştirdi." açıklaması yapılarak tebrik edildi. Cenevre Konferansı bir gün ertelendi.
24 Temmuz; Başbakan Bülent Ecevit, Yunan yeni Başbakanı Karamanlis'i tebrik etti. Birleşmiş Milletler 354 sayılı kararında 353 nolu kararındaki "ateşkes" çağrısına uyulmaya devam edilmesini istedi.
25 Temmuz; Cenevre'de üçlü konferans akşamüstü başladı. Yunanistan ateşkesin görüşülmesini, Türkiye adaya gelecek olan yeni yapının görüşülmesini istedi. Mavros Türk Ordusu'nun genişlemeyi durdurup 22 Temmuz'da varmış olduğu hatlara geri çekilmesini istedi. Türk heyeti bu teklifi reddetti ve görüşmelere ara verildi. Aynı gün ikili görüşmeler başladı. Güneş ve Dr. Kissinger'ın özel temsilcisi Baffum, Güneş ve Callaghan ikili görüşmeleri tamamlandı. Türk heyeti konferansın devam etmesi yönünde fikirler yayınladı. Yunan heyetinin konferansa devam etmek istemediği gerekçesiyle Callaghan, Kissenger'ı müdahil olmaya çağırdı.
27 Temmuz; Kissenger'ın müdahalesiyle Yunan heyeti konferansı terk etmekten vazgeçtiğini duyurdu. Güneş-Callaghan, Güneş-Mavros ve Callaghan-Mavros-Güneş görüşmeleri yapıldı ve uzmanların (eksper) kabul edilir bir görüş hazırlayarak ertesi gün bakanlara sunmaları kararı alındı.
28 Temmuz; Uzmanların toplantıları sabah 7:00'ye kadar sürdü. Güneş, toplantının yapılacağı Birleşmiş Milletler sarayı'na girerken "Hükümetten yetki aldım. Eğer isteklerimiz kabul edilmezse çekileceğim" dedi. Başbakan Bülent Ecevit, Ankara'da verdiği demeçte "Güvenlik sorunları ve ateşkes birbirlerinden ayrılmaz" dedi. 16:00'da uzmanların eşliğinde üç bakan gayri resmi toplantıya başladı. Gece yarısına doğru Başbakan Bülent Ecevit'in "Türk birliklerinin adadan çekilmesi" maddesine itiraz ettiği açıklandı. Ecevit, Karamanlis'e Ege'de buluşma önerisi getirdi.
29 Temmuz; 3:00'da Mavros Birleşmiş Milletler Sarayı'ndan ayrıldı. Yaptığı açıklamada "Artık her şey Ankara'ya bağlı, kabine toplantısı var, kabul veya reddecekler" dedi. Bülent Ecevit "çekilme" maddesiyle ilgili tüm tekliflerin Kıbrıs'lı Türk'lerin güvenliğinin fiilen garanti edilemeyeceği gerekçesiyle kabul edilemeyeceğini açıkladı. İngiliz Dışişleri Bakanı Cenevre görüşmelerinin sonuca bağlanmasını istedi ve sonuca bağlanmaması durumunda Londra'ya geri döneceğini bildirdi. Callaghan-Güneş görüşmesi ve teknik seviyede kısa bir toplantı yapıldı.
30 Temmuz; Çekilmeyle ilgili tekliflerde anlaşmaya varıldı ve "Cenevre Deklarasyonu" imzalandı.
1 Ağustos; Mavros, Türkiye'nin Cenevre Deklarasyonu'nu ihlal ederek adada askeri ilerleme yaptığını söyledi ve ikinci kez görüşmelere gitmeyeceğini duyurdu.
2 Ağustos; Güneş, Türk köylerindeki Rum işgalinin devam ettiğini bu durumda ikici görüşmelere gidemeyeceğini bildirdi.
8 Ağustos; Üçüncü devletlerin girişimleriyle ikinci Cenevre konferansı 19:00'da başladı. Türkiye ve Yunanistan'ın görüş ayrılıkları nedeniyle uzmanlar seviyesinde üç ayrı komite kuruldu.
9 Ağustos; Görüşlerdeki ayrılıklar nedeniyle ikinci konferansa devam edilemedi. Güneş-Kissenger'ın temsilcisi Hartman, Güneş-Callaghan, Callaghan-Mavros ikili görüşmeleri yapıldı. Klerides ve Denktaş Cenevre'ye geldi.
10 Ağustos; Kelerides "Bu toplantı anayasal sorunları ele almaya yetkili değildir" dedi. Denktaş "Türkiye'nin teklif ettiği coğrafi federasyon tek çıkar yoldur" dedi.
11 Ağustos; Callaghan, Denktaş-Klerides görüşmesinin yinelenmesini istedi. Görüşme yapıldı fakat olumlu sonuç çıkmadı. Güneş-Hartman ile tekrar görüştü. Üç dışişleri bakanı arasında yemekli görüşme yapıldı, sonuçsuz kaldı.
12 Ağustos; Türkiye iki öneri açıkladı; birincisi altı kantonlu ve ikincisi iki bölgeli. Klerides'e ve Yunan heyetine yollandı. Kıbrıs'taki Türk Birlikleri takviye edildi. Güneş-Callaghan ve Güneş-Hartman görüşmeleri yapıldı. Klerides ile Mavros bu teklifleri görüşmek üzere 48 saat süre istedi. Mavros "Silah gölgesinde anlaşma imzalanmaz" dedi.
13 Ağustos; Mavros'un açıklaması üzerine Türk heyeti Yunanistan'ın süre isteğini reddetti.
14 Ağustos; 5:00'te Türkiye'nin ikinci harekatı başladı. Türk Ordusu'na bağlı birlikler başkent Lefkoşa'ya girdi. Yunanistan, NATO müttefiki iki ülke arasındaki çatışmayı NATO'nun durduramadığı gerekçesiyle NATO nun askeri kanadından ayrıldığını açıkladı.
15 Ağustos; Yunanistan Başbakanı Karamanlis ülkesinin Kıbrıslı'ların yardımına gidemeyeceğini açıkladı. Olayların sorumlusu olarak Yunan askeri cuntasını ve Türkiye'yi gösterdi.
İlgili belgesel
- Attila 74: Rape of Cyprus (Yönetmen: Mihalis Kakogiannis, Kıbrıs Cumhuriyeti, 1975)
- Kan Sesi (Yönetmen: Antonis "Tony" Angastiniotis, Kıbrıs Cumhuriyeti)
- Kıbrıs'ın 50 Yılı (Yönetmen: Rengin Güner, Türkiye, 1999)
Ayrıca bakınız
Kaynakça
- ↑ Hasgüler, Mehmet. Kıbrıs’ta Enosis ve Taksim Politikalarının Sonu; 44. sayfa, Alfa Yayınları, Şubat 2007, ISBN 975-297-836-3.
- ↑ "Cyprus Problem - Results of Invasion" (İngilizce). Kıbrıs Cumhuriyeti hükümeti. http://www.cyprus.gov.cy/portal/portal.nsf/All/64476AD5607E00E2C22570290032530F?OpenDocument&a=2&z=. Erişim tarihi: 2009-06-09.
- 1 2 Hasgüler, Mehmet (Şubat 2007). a.g.e 400. sayfa.
- ↑ Hasgüler, Mehmet (Şubat 2007). a.g.e 45. sayfa.
- ↑ Bölükbaşı, Süha (2001). Barışçı çözümsüzlük: Ankara'nın ABD ve BM ile Kıbrıs macerası, 263. sayfa, İmge Kitabevi, ISBN 975-533-339-8.
- ↑ Aydoğdu, Ahmet (2005). Kıbrıs Sorunu çözüm arayışları, 448. sayfa, Asil Yayın Dağıtım, ISBN 975-984-432-X.
- ↑ Yolak, Seyit. 1571'den günümüze Kıbrıs Türk yönetimleri; 81. sayfa, K.K.T.C. Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı, 1989.
- ↑ Solanakis, Mihail. "Operation "Niki" 1974 a suicide mission to Cyprus" (İngilizce). Welho. 25 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20130525074957/http://koti.welho.com/msolanak/kyprosengl.html. Erişim tarihi: 2009-06-09.
- ↑ Keser, Ulvi (2006). Kıbrıs'ta Türk-Yunan fırtınası (1940 - 1950 - 1960 - 1970), 528. sayfa, Boğaziçi Yayınları, ISBN 9754512205.
- 1 2 3 4 5 Artuç, İbrahim; Kıbrıs'ta Savaş ve Barış, Kastas Yayınları, İstanbul 1989, sayfalar 300-304 ve 317-318
- ↑ Η Μάχη της Κύπρου, Γεώργιος Σέργης, Εκδόσεις Αφοι Βλάσση, Αθήνα 1999, sayfa 253 (Yunanca)
- 1 2 3 Η Μάχη της Κύπρου, Γεώργιος Σέργης, Εκδόσεις Αφοι Βλάσση, Αθήνα 1999, sayfa 260 (Yunanca)
- 1 2 3 Artuç, İbrahim (İstanbul 1989). Kıbrıs'ta Savaş ve Barış, 317-318. sayfa, Kastaş Yayınları.
- ↑ Kayıp Şahıslar Üzerine Tarihsel Düşünme: Öğretmen Kitabı 4. Kıbrıs’ta Kayıp Şahıslar, sayfa 6
- ↑ Konu: Kıbrıs'ta Kayıplar Tartışması, Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Ünal, ntvmsnbc.com, 11 Ocak 2002
- ↑ YORUM-Rumların kayıplar yalanı ortaya çıktı, ABHaber.com, Ata Atun, 30 Kasım 2001
- ↑ Manizade, Derviş (1975). Kıbrıs: dün, bugün, yarın, 511. sayfa, Yaylacik Matbaası.
- ↑ Yorumlar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı, Erişim tarihi: 9 Haziran 2009.
- ↑ Operation Atilla, Michael Lahanas, Erişim tarihi: 9 Haziran 2009.
- ↑ http://www.lefkosaturkbelediyesi.org/turkce/haber/gazi.htm
- ↑ Turan, Sibel (15-16 Mayıs 2003). Keşan sempozyumu; 323. sayfa, Keşan Belediye Başkanlığı, 2006.
- ↑ Simón Duke, United States military forces and installations in Europe, Stockholm International Peace Research Institute, Oxford University Press, 1989, ISBN 0198291329, p. 274. (Turkey's occupation of Cyprus...)
- ↑ Council of Europe, Parliamentary Assembly, Official Report of Debates, p. 212. (Cyprus is.....under Turkish military occupation.)
- ↑ Hasgüler, Mehmet (Şubat 2007). a.g.e 387. sayfa.
- ↑
- ↑ "United Nations Security Council Resolution 353" (İngilizce). United Nations. 1974-07-20. http://daccessdds.un.org/doc/RESOLUTION/GEN/NR0/289/72/IMG/NR028972.pdf?OpenElement. Erişim tarihi: 2009-06-11.
- ↑ "United Nations Security Council Resolution 550 (Gravely concerned abouth the further secessionist acts in the occupied part of the Rebublic of Cyprus...)" (İngilizce). United Nations. 1984-05-11. 25 Şubat 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. http://web.archive.org/web/20070225144851/http://daccessdds.un.org:80/doc/RESOLUTION/GEN/NR0/487/80/IMG/NR048780.pdf?OpenElement. Erişim tarihi: 2009-06-11.
- ↑ Murat Metin Hakki, The Cyprus issue: a documentary history, 1878-2007, I.B.Tauris, 2007, ISBN 1845113926, p. 187.
- ↑ http://www.entellektuel.org/kibrista-kanli-noel-t10543.html?s=b186c337112359d47b9df07e13ce111b&
- 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 Açıkgöz, Serkan. "Kıbrıs Barış Harekatı (20 Temmuz 1974)". Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=ePX_SaJ0b35Gq45swKG3lHBKl_MkfgxnesOHURCMQ_CY1J8O-VRmrU1xDyxHStOM. Erişim tarihi: 4 Kasım 2016.
- 1 2 3 4 Yellice, Gürhan. "20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nı Hazırlayan Koşullar". Dokuz Eylül Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü yüksek lisans tezi, 2007. https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=ePX_SaJ0b35Gq45swKG3lLnz3cLurpNuT5vnlnOQ0d1z6SWa35gxTQrYtipkr9FT. Erişim tarihi: 4 Kası 2016.
- ↑ "Kıbrıs Harekâtı'nın asıl mimarı Erbakan'dı". Dunyabulteni.net 20 Temmuz 2012. http://www.dunyabulteni.net/haber/219496/kibris-harektinin-asil-mimari-erbakandi. Erişim tarihi: 4 Kasım 2016.
- 1 2 3 4 5 Yıldırım, Mehmet. "Bütün yönleriyle 1974 Kıbrıs Harekatı". Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü yüksek lisans tezi, 2004. https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=Keh6sQzap4ZTp8dqWPlH1Nqi22CrJweO2s9GlS6bqLaMmIrBzyDCR-BYePu4UlpK. Erişim tarihi: 6 Kasım 2016.
- 1 2 3 4 5 6 Akgün, Sibel. "Askeri Açıdan Kıbrıs Barış Harekatının Oluşumu, Gelişmesi ve Sonuçları". Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültes. http://www.arsivbelge.com/yaz.php?sc=71. Erişim tarihi: 6 Kasım 2016.
- ↑ Özer, Sarp. "Kıbrıs Barış Harekatı 40 yaşında". Anadolu Ajansı, 19 Temmuz 2014. http://aa.com.tr/tr/turkiye/kibris-baris-harekati-40-yasinda/139981. Erişim tarihi: 6 Kasım 2016.
- ↑ Hasasu, Can. "Dost ateşine 54 kurban". Al jazeera. Turk , 1 Ağustos 2014. http://www.aljazeera.com.tr/al-jazeera-ozel/dost-atesine-54-kurban. Erişim tarihi: 6 Kasım 2016.
- ↑ Coşkun, Yasin. "1974 Kıbrıs Barış Harekâtının Türk-İngiliz İlişkilerine Etkileri". Tarih Okulu Dergisi, Haziran 2015. http://www.johschool.com/Makaleler/954946619_yasincoskun.pdf. Erişim tarihi: 6 Kasım 2016.
- 1 2 Çılgın Türkler Kıbrıs, Turgut Özakman, 5. Basım, Mart 2012
- ↑ Haydar Çakmak: Türk dış politikası, 1919-2008, Platin, 2008, ISBN 9944137251, sayfa 688
- ↑ http://www.ankarabarosu.org.tr/siteler/ankarabarosu/tekmakale/2013-1/2013-1-18.pdf
- ↑ http://www.turksam.org/tr/makale-detay/690-aihm-nin-kktc-de-tasinmaz-mal-komisyonu-karari-ve-pirus-zaferi
- ↑ http://www.ntvmsnbc.com/id/25065568/
- ↑ http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2014/05/140512_kibris_tazminat.shtml
- ↑ http://www.sabah.com.tr/Gundem/2014/05/13/baris-harektina-260-milyon-tl-ceza
- ↑ Mehmet Ali Birand, 30 Sıcak Gün-Belge Kitap 1, Milliyet Yayınları, 1975 (Üçüncü baskı)
Dipnotlar
- ↑ Kıbrıs-Rum teçhizatları (Yunan kaynaklarına göre):
Tanklar:
32-35 T-34/85 tankı
Zırhlı araçlar:
40 Marmon Herrington Mk.IVF Zırhlı personel taşıyıcı (2-pdr toplarıyla donatılmış (40mm))
32 BTR-152V1 Zırhlı personel taşıyıcı (6X6)
10 ATS-712 Zırhlı personel taşıyıcı
5 FV1611 Humber Zırhlı personel taşıyıcı (4X4)
Savaş topları:
54 25-pdr topu/obüs (87.6mm kalibre)
20 M-1944 topu (100mm kalibre)
4 3.7in Uçaksavar topu (used as field artillery; 94mm kalibre)
8 M116 obüsü (75mm kalibre)
|
|
|